1x8
Bölümün Casti
Zoella Sugg / Mucize Çizgi
Ariadne Artiles / Eva Rosewell
Zara Larsson / Glace Etfeu
Bethany Mota / İlham Melek
İan Somerhalder / Ahmet Pozan
Amanda Seyfried / Avery Downey
Chrissy Costanca / Lena Vieline
Dove Cameron / Whothe "Cher" Hellis Bucky
Mucize, gece vakti eve geri geldi. Kapıya geldikten sonra anahtarı kapının kilidine sokup çevirdi ve kilidi açtı. Kapıyı açtıktan sonra içeriye doğru yavaşça girdi, Ahmet'in hala evde olup olmadığını bilmediği için onları uygunsuz bir anda yakalamaktan korkuyordu. Kapıyı da açtıktan sonra içeriye girdi.
Salona geldiği zaman, Eva'yı her zaman gördüğü yerde yoktu. Ne zaman akşam eve gelse, onu hep televizyon izleyip mısır yerken görürdü ama şimdi yerinde yoktu. Sessizce onun ismini fısıldadı.
"Pozan."
Hayali arkadaşı hemen onun arkasında belirdi ve aynı sessizlikte kulağına konuştu, "Efendim Mucize." Salona baktı ama kimse yoktu, "Eva evde değil, hiç bir ses yok. Sence nerede olabilir?" Pozan hemen bütün evi taradı, bütün odalara baktı ama Eva evde yoktu, "Haklısın, evde değil. Peki niye dert ediyorsun, belki dışarı çıkmıştır."
Kendi kendine çeşitli kurgular kurguladı hemen kafasında, "Acaba o Ahmet denen adamla mı çıktı dışarı?" Aniden kapı çaldı ve ikisi de kapıya doğru döndü. Mucize kapıya doğru ilerlerken Pozan yeniden kayboldu.
Kapıya yaklaştı ve açtı, açtığında karşısında Eva'yı ve Ahmet'i gördü. Eva, onu görünce çok mutlu oldu ve sarıldı. Mucize ise onun sarılma sebebini anlamamıştı, "Eva teyze, neden sarılıyorsun?" Eva, sarılıp sırtını okşadıktan sonra söyledi, "Çünkü anahtarımı unutmuştum ve senin eve gelmeni bekliyordum. Benden önce gelmene sevindim." Ahmet, onları izlerken, yavaş yavaş geriledi, "Ben artık kaçayım, gece vakti çokça işim oluyor. Onları halletmem lazım."
Her ne kadar onun gitmesini istemese de giderken arkasından el sallamıştı Eva. Mucize, adamın yeterince uzaklaştığını düşününce hemen aklındaki soruları sormaya başladı. "Ne yaptınız, neredeydiniz, her şeyi anlatmanı istiyorum. Sana bir şey yaptı mı?"
Eva, bu kadar endişe duymasının gereksiz olduğunu düşünüyordu. Neden gereksiz olduğunu hemen açıkladı kıza, "Mucize, Ahmet benim oğlum gibidir, neden sürekli onunla bir şey yapacağımı düşünüyorsun. Thedore varken hem. Sadece oğlum bana lokantanın birinde yemek ısmarladı hepsi o. Bende eğlenemez miyim yani?"
Mucize, gözlerini kaçırdı, "Bilmiyorum, sadece başına bir şey gelmesini istemiyorum. Adam korkutucu görünüyor ne yapayım. Hep kuru kafalı tişört giyiyor ve göz bandı takıyor, sanki Fury ve Punisher.
Kızı gibi gördüğü Mucize'ye sarıldı ve içindeki korkuyu azaltmayı amaçladı. Onun bu kadar korkuyor olması Eva'yı mutlu ediyordu aslında. Çünkü onun için endişelenmesi, ona değer verdiği anlamına gelirdi. Ona değer vermesi ise Eva'nın istediğini yapabilmiş olduğu anlamına geliyordu.
Sarılma faslı bittikten sonra üstündeki ceketi çıkarıp kapının arkasına astı ve çantasını da bir kenara koydu. Salondaki kendi koltuğuna oturdu ve ayakkabılarını çıkardı, "Tanrım, bu gün çok yoruldum. Hemen Supernatural izleyip kendime gelmeliyim." Mucize, Eva'nın çıkardığı ayakkabılara dikkat etti, sürekli giydiği ayakkabı değildi. Hatta yeniydi. Bir tekini eline aldı ve inceledi.
Ayakkabısının incelendiğini gören kadın ise hemen kızı tersledi, "Hey! Ne yaptığını sanıyorsun, onlar yeni." Mucize, eliyle kapının dışarısını gösterdi, "O mu aldı?" Onun elinden çekip aldığı ayakkabıyı yine yerine koydu, "Evet, o aldı." Mucize ise bir şey dememeyi seçip odasına gitti, "Ben odamda olacağım." Hızlıca odasına girdi ve direk kendini yatağa attı.
Kendini yatağa attıktan sonra sırtına bir şeyin battığını hissetti, eliyle sırtının olduğu yeri yokladı ve Sebastian resimli çay bardağı altığı buldu, "Bunun burada ne işi var" diyerek yanındaki komidinin üstüne koydu. Bu gün Ahali'de tanıştıkları kızlardan telefon numarası almıştı, artık hepsinin telefon numarası vardı. Yeni tanıştıkları arasından hemen Glaceetfeu'ya mesaj attı.
Yani, gerçek adıyla Glace Etfeu. Mesaj atsa da, çift tık oldu ve bir süre geri cevap gelmedi.
Marvelismucize: Glace
Marvelismucize: Neredesiiiin
Mesajlar gidiyordu ama Glace görmüyordu. Mucize de Whatsapp'ı arka plana aldı ve internette gezinmeye başladı. Sosyal medyada ki her fangirl'ün teker teker Sebastian'ın doğum gününü kutladığını gördü. Herkes doğum gününü basit şekillerde kutluyordu. Ona kalırsa, onlara o kadar feels yaşatan birinin doğum gününü, sadece basit bir "Doğum günün kutlu olsun" yazısı ile kutlamak fazla basit kaçıyordu.
Her ne kadar bazı yerlerde patronu iş gezisine çıktığı için yapılamayan parti organizatörlerinin dramını okusa da, yine de adam akıllı bir şey yoktu. Doğum günü mesajlarını okumaktan sıkıldı ve Wattpad'e girmek istedi.
Kendi yazmış olduğu kurgu olan Marvel is Marvel'ın bir kaç oy daha aldığını gördü. Yazdığı kurgunun konusu onca fan girl'ün arasında hayatını sürdürmeye çalışan bir Marvel severin hayatıydı. Ana karakterin ismini koymaktan hoşlanmadığı için kurgunun adı Marvel is Marvel'dı.
Bir kaç atılmış vote'un bildirimi gördükten sonra aşağı kaydırdı ekranı ve gördükleri karşısında şaşırdı.
haroldmadnessx'in, hikayenin her bir satırına ayrı bir yorum yapıp, bölümün sahip olduğu yorum sayısını kırk yorum arttırdığını görünce yüzü yeniden güldü ve bağırmamak için kendini zor tuttu. Heyecandan ayaklarını çırptı ve üstünü örttüğü pikesi yatak üstünden düştü.
Her bir yorumu okuduğu, hepsi genelde "ağağağağa" tarzı yorum olsa da, bir yazar için her türlü yorum yorumdu. marvelismarvel ise sadece "yb at lolololo" yazmıştı yorum olarak. Başka yorum yapan yoktu, o sırada Glace'in hala ona geri dönmediğini görünce tekrar Whatsapp'ı açtı ve yeniden mesaj attı.
Marvelismucizedir: Glace, niye cevap vermiyorsuuuuun
Glaceetfeu: Ya, kusura bakma katıldığım sadece iki grup olmasına rağmen onlardan 26262626 tane mesaj geliyor ve bende hepsine bakmaya çalışıyorum, arada mesaj atanları ise görmeyebiliyorum. Eğer mesaj attığın zaman bir süre boyunca görmezsem, tekrardan yaz tamam mı lkgslkgs
Marvelismucizedir: Tamam tamam sorun değil sdkpgadspk biliyorum o durumu bir ara bende de vardı.
Marvelismucizedir: Bu arada Sebastian'ın doğum günü için bir şey yapmadın. Halbu ki biz seni Seb'in kızı olarak bilirdik, şaşırmadım değil dslkglhfl
Glaceetfeu: Aslında kafamda çok fazla plan vardı ama kendi işlerim dolayısı ile bir şey yapamıyorum ne yazık ki :/ Ama boş zamanda elbette bir şey yapmak istiyorum tabi ki :d
Marvelismucizedir: Gerçi oluşacak tablo çok komik bir şey olabilir. Bir salon içerisinde tek bir adam için feels geçiren onca fangirl
Glaceetfeu: Ve onların arasında kalmış tek bir erkek hfhfhfhf
Marvelismucizedir: Kim ki o?
Glaceetfeu: Ahmet, bilmiyor musun? Ahmet'i tanıyorsun, benim şirketteki sağ kolumdur kendisi. Her ne kadar Kopri ve Morgan şirketlerinde de çalışıyor olsa da, onun gibi sağ kol her yerde bulamam.
Marvelismucizedir: Bu gün Ahalide niye bahsetmedin bundan
Glaceetfeu: Biliyorsun sanıyordum ejwjwj
Marvelismucizedir: Yok ya kjfkjğdfkğ bilmiyordum ne yazık ki, söylediğin için sağ ol. En kısa süre içerisinde hayal et bekliyorum #to1000feels
Glaceetfeu: İnşallah diyelim qjwqjqjw
Marvelismucizedir: O zaman görüşürüz *el sallayan emoji*
Glaceetfeu: Görüşürüz *el sallayan emoji*
Mucize, mesajlaşması bittikten sonra telefonu yastığın yanına koydu ve elini yatağın altına atıp, eline gelen ilk çizgi romanı aldı ve onu okumaya başladı.
Marvel Ahali'nde ise, Avery, elindeki kumandadan kepenkleri indirecek iken, elindeki kumandaya bakıp daldı, "Neredesin dostum," diyerek mırıldandı ve yüzü düştü. O sırada ise dış kapıyı birinin tıkladığını gördü. Aparman kapısının düğmesine bastı ve kapı açıldı, heyecan içinde merdivenlerden çıktı kız ve Avery'nin yanına geldi, "Merhabalar, çok mu geç kaldım."
Avery, gözüyle kepenkleri gösterdi "Kapatıyorduk, ama isterseniz size yardımcı olabilirim." Kız, yerinde duramıyordu, sabit dursa bile, her an yüz metre koşusuna başlayacak gibiydi, "Ben Bucky Barnes çizgi romanı alacaktım sizde var mı?" Son heceyi uzatmıştı, fangirl olduğu belliydi. Avery gelen müşterileri artık tek görüşte tanıyabiliyordu.
"Evet, dükkanda mevcut, isterseniz içeri girip önerebilecek olduklarımı getireyim." Avery, eliyle kepenkleri yarısına kadar inmiş dükkanı gösterdi. Kız heyecanla kafasını salladı, kasiyer kız, onun ilk defa bir çizgi roman dükkanına geldiğini anladı. Eğildi ve kepenklerin altından geçip dükkana girdi.
Işıkları kapattığı için önünü görmek için telefonunun flaşını açtı. Hazır içeri girmişken, bir şeyi, unutup unutmadığına bakmak için kendi masasına doğru çevirdi ışığı ve onları gördükten sonra bağırmamak için ağzını kapadı.
Ağzını geri açtığında ise, "Burada da mı? Yukarıda yatak duruyor, siz niye hala burada," lafını kendi kendine yarıda kesti, "Boş verin, sadece bir kaç çizgi roman almaya geldim, siz kendi eğlencenize bakın."
Gördüğü şey, sandalyede oturan İlham ve onun kucağında oturan Lena'ydı. Avery, ikisinin arasında bir ilişki olduğunu biliyordu ama onların bu ilişkilerini sürekli onun oturduğu koltukta alevlendirmelerini beklemiyordu.
Lena ve İlham, Avery'nin dediklerini takmayıp kendi işlerine devam ettiler.
Avery, çizgi romanlara tek tek baktı ve aralarından en iyi Bucky Barnes hikayelerinden üç tane seçti ve fazla bekletmemek için tekrardan dükkan dışına çıktı. Sarışın ve şirin olan kıza üç cildi de uzattı, "Benim önerebileceklerim bunlar, çok fazla okumadım Bucky çizgi romanı ama okuduklarım arasında en beğendiğim bunlar.
Kız, cildin kapağında olan Bucky'i yavaşça kedi sever gibi sevdi, "Ya, bu çok tatlı, üçünü de alıyorum. Toplam fiyatı ne kadar, söyle hemen vereyim." Avery, hemen ciltlerin arkasına baktı ve fiyatları topladı, "Kırk dört dolar ediyor toplamında." Kız, cebinden elli dolarlık banknot çıkardı ve hemen uzatıp ciltlere sımsıkı sarıldı.
Avery, kızdaki Bucky sevgisini gördükten sonra sormadan edemedi, pardon, adınız neydi acaba. Kız, büyük bir sevinçle adını söyledi.
"Ben Whothe Helllis Bucky, wattpad de whothehelllisbucky olarak tanıyabilirsin. İsmin sana garip geldiyse Cher de diyebilirsin" Bunu dedikten sonra çok şirin bir şekilde gülümsedi. Kafasını ciltlere dayadı, burnundan nefes aldı, "Tanrım bu çizgi romanın kokusu bile başka. Bunları okuduktan sonra başka ciltlerde almak istiyorum."
İşin ucunda para olduğunu bilen Avery, gülümsedi, "Neden olmasın, MCU'daki karakterlerin her biri için kendilerine ait rafımız mevcuttur, başka zaman gelip görebilirsiniz." Cher, bunu duyunca dayanamadı ve girmek istedi, Avery ise onu tuttu, içeride Lena ve İlham'ın yiyişmesinin görülmesini istemiyordu, "Yarın gelin isterseniz." Cher de, fazla ısrar etmedi, "Tamam, ben yarın gelirim. En iyisi bu sanırım. Çizgi romanlar için yine teşekkür ederim, sana sarılabilir miyim?"
Avery daha bir şey diyemeden Cher ona sımsıkı sarıldı. Downey, hala kızın niye sanki çizgi romanları beleşe vermiş gibi davrandığı hakkında bir fikir sahibi olamamıştı. "Bu kadar sevgi için teşekkür ederim. Bu arada, bende Avery Downey."
Her tanıştığı insan gibi, Cher de aynı tepkiyi verdi, "Oha oha oha oha Downey mi? OHA!" Bütün binayı inleten bir bağırıştı bu. Bağırdıktan sonra sorularına geçti, "Yoksa onun kızı mısın? Yada karısı mı?" Avery, bir anlığına onun karısı olduğunu düşündüğü için güldü, "Hayır, değilim, sadece onun menejeri ve doktoruydum. Soy adını vermek istedi bende kabul etmiştim. Şimdi ise ondan ayrıyım. Kendi başının çaresine bakabiliyor bu günlerde."
Cher, kızın yakasına yapıştı ve onu sarstı, "Avery DOWNEY, Robert'ı bırakıp gitmek ne demek sen biliyor musun? Bir çok fangirl burada onun en uzaktan bile olsa tanıdığı olmak için her şeyini verecek iken sen burada duruyorsun hala. Ben olsam bu dükkan işini bırakıp yanına gitmiştim. Sahip olabileceğin şeyleri düşünsene."
Avery ise Cher'in bütün o şaşkınlığını bitirecek bir laf söyledi, "Şöhret, ün, para umurumda değil. Ben sadece dostumun yanında olmak istiyorum." Cher, bunu duyunca kızın yakasını bıraktı, "O dostun çok şanslı biri olmalı, Robert'ı değil onu tercih ettiysen, değer veriyorsundur gerçekten.
Downey'nin eski menejeri gülümsedi, "Evet, değer verdiğim biridir."
----------------------------------
Oldukça değişik bir bölüm oldu. Eva ile Mucize arasındaki aile draması üstüne Glace ile her iki haftada bir yaptığım muhabbet falan.
Ben buna mizah hikayesi diye başladım ama aklıma gelen kurguların hepsi ciddi şeyler, onlar ne kadar mizahi olur bilmiyorum. Yani ileriki bölümler pek güldürmezse sizi şimdiden özür dilerim. Her ne kadar bu mizah kurgusu olsa da, sanırım ben işini ciddi yapan kısımdanım, yani bu fandomda olmayan bir kesim.
Bu bölüm Melodi, Amnesia, Wanda gibi karakterleri göremedik özür dilerim. Glace'i de sadece mesajla gördük. Her bölümde her karakter olmayacak çünkü hepsini katıp karıştırmak istemiyorum.
Kendinize iyi bakın, sonraki bölümlerde görüşmek üzere, yorum atmayı unutmayın.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro