Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

2.3

Tony kahvesinden büyük bir yudum alırken kupasının ardından, karşısında oturan kadına baktı. Kafasını kaldırmadan tabağındakileri didikleyen kadın, üzerindeki bakışları hissetmiş olacak ki gözleri hemen karşısındaki adamla buluştu.

Lively bakışlarını aynı hızla Tony'den geri kaçırdı ve tekrar tabağına çevirdi. Tony'nin ilgisi tamamen önündeki tabaktan çekildi, elinde tuttuğu çatalın ucu tabağında dinlenirken kadını izlemeye daldığının farkında bile değildi.

Lively üzerinde hissettiği bakışlar yüzünden daha fazla geriliyordu. Zaten yemeye pek niyeti olmadığı yumurta artık midesini bulandırıyordu ama yüzünü tekrar kaldırmamak için tabağındaki meyveleri yavaşça yemeye devam etti.

Birkaç dakika kimsenin konuşmaya cesaret edemediği bir sessizlikte ikilinin arasındaki gerginlikten habersiz kahvaltısına odaklanmış askerin çatal bıçak sesleri ve Maria'nın önüne koyulmuş meyveleri yerken çıkardığı sesler yankılanıyordu. Lively bir süre sonra, "Rhodey, operasyon başarılı geçti demiştin; bu herkesi tamamiyle yakaladığın anlama mı geliyor, güvendeyiz yani?" diye sordu çaprazında oturan arkadaşına dönerek.

"Evet." diye gururla gülümsedi asker. "Artık dışarda bizim için özel bir tehlike falan yok."

"Yani artık evime geri dönebilirim."

Tony bunun geleceğini biliyordu, yine de karşısındaki kadına şaşkınlıkla baktı.

"Ne?" dedi Rhodey, daha sonra sorusunun garipliğini ortadan kaldırmak için "Hemen mi? Nereden çıktı şimdi, bir anda?" diye ekledi.

Lively, artık kendisini daha fazla bir şey yemeye zorlamamaya karar verdi. Elindeki çatalı bıçağı ve kahve kupasını tabağıyla birlikte alarak masadan ayaklandı. "Evimi özledim." dedi kendisini izleyen adamlara arkasını döndüğünde. Onlara arkasını dönme fırsatını kullanmaya devam etmek için hiç acele etmeden bulaşıklarını makineye kaldırmaya başladı.

"Burada rahatsın sanıyordum." dedi Rhodey. Tony hiçbir şey söylemeden sadece ikiliyi dinliyordu bu sefer asker ona döndü. "Bir şey söylesene Tony, ben çoğu zaman göreve gidiyorum onların burada kalıyor olması çok daha iyi değil mi?"

Lively de onun olağanüstü sessizliğine şaşırarak cevabını duymak için yüzüne döndü. Tony arkasından izlediği kadınla gözgöze geldiğinde  "Liv nasıl istiyorsa o daha iyi." yorumunu yaptı. "Güvenlik işini ben hallederim." Tony'nin cevabı arkadaşları tarafından şaşkınlıkla karşılandı.

"B-ben çantalarımızı toparlayayım." dedi Lively. Ellerini havluya kuruladıktan sonra bebeğini mama sandalyesinden almak için tekrar masaya yaklaştı. "Maria ile ben ilgilenirim." dedi Tony. "Sen rahat rahat toparlan."

Lively son kez Tony'ye baktı, onun gözlerinde kırgın ifadeyi bu kadar açık görmek kadını şaşırttı. Bir şey söylemeden kızına uzattığı ellerini geri çekti ve adamı kafasıyla onayladı.

Mutfaktan çıkmadan önce ağzının içinde bir teşekkür mırıldandı. Rhodey kadını takip etmeden önce Tony'ye ne olduğunu anlamadığını belli eden bir ifadeyle baktı, "Gerçekten mi?" dedi şaşkınlıkla. "Kovsaydın!?"

Tony ona dönmedi bile gözleri Maria'nın üzerinde, onun keyifli halini izliyordu. Rhodey kadının arkasından gitmeden önce ağzının içinde anlaşılmayan bir şeyler mırıldandı.

Maria kendisine döndü henüz anlamlı gelmeyen bir şeyler söyledikten sonra elinde ucunu kemirdiği yarım çileği uzattı. Tony bebeğin boğumlu parmaklarındaki çileği almadan önce gülümsedi, kırık bir gülümsemeydi bu.

Lively koridorda adım adım ilerlerken hala kararsızdı. Birkaç saatte bütün eşyalarını toparlamış ve çantalarını hazırlamıştı ama gitmeli miydi gerçekten? Tony kendisini öptü diye...

O öptüğüne kalbinin ne kadar hızla göğüs kafesine çarptığını hatırlamasa belki de gitmek aklına bile gelmezdi.

O an adamın gözlerindeki bakışı görmekten bile korkmuş, yüzüne bakamamıştı. O an orada, yıllar önce kendisini mahveden adama bir öpücükle geri döneceğinden korkmuştu ama kalbindeki güçlü atımların da farkındaydı. Bu yüzden yapabileceği tek şeyi yaptı ve adamı odasından kovdu, sanki yalnız kalsa düzelebilecekmiş gibi.

Olmadı...

Bütün gece düşünmekten uyuyamadı. Aklına gelen tek çözüm bir süre ondan uzak kalmaktı. Son birkaç aydır aynı yerde yaşadığı eski aşkı, eski duygularını hatırlamasına sebep olmuştu. O kadar! Tekrar Tony'ye aşık olmasının hiçbir yolu yoktu.

Tony'nin ve kızının laboratuvarda olduğunu öğrenmişti. Koridorda oraya yaklaşırken gelen Tony'nin sesi ile düşüncelerinden sıyrıldı ve adımında durakladı. "Yaramaz kız." dediğini duydu dahinin. Adamın sinirli değil keyifli düğünü ses tonundan anlayabilecek kadar iyi tanıyordu onu.

"Üstündeki tulumu yağ içinde bıraktın. Annen ikimize de kızacak, bu onun en sevdiğiydi."

Maria onu aldırmıyordu, keyifle kıkırdadı. Lively gülümsedi. Son birkaç adımı daha atarak laboratuvarın açık cam kapısının önüne geldi. Tony elindeki bezle kendisini izleyen Maria'nın minik ellerini siliyordu. "Böyle çıkmıyor." diye pes etti sonunda bebeğin yüzüne bakarak. Elindeki ıslak mendili arkasındaki masaya koymak için döndüğünde kapıda kendisini izleyen kadını farketti.

"Yemin ediyorum, makine yağını nasıl eline geçirdi bilmiyorum. Kapağı gevşemiş her yeri öyle yağ olmuş, sadece bir anlığına başımı çevirmiştim." dedi kadını gülümseterek. Tony onun gülümsediğini görünce biraz rahatladı. "Dum-e falan vermiş olmalı. Bu aptal sürekli Maria'nın önüne bir şeyler yığıp duruyor." istemsizce eli ile birkaç metre ötedeki makineyi işaret etti.

Makine gerçekten üzülebiliyormuş gibi kolunu biraz aşağıya indirdi, şeklini küçülttü. Lively "Sorun değil." diye omuz silkti. "Tulum için üzgünüm." diye mırıldandı dahi, yüksek mama sandalyesinde oturan bebeğindeki hasar kontrolünü yapan anneye. "Üzülme" diye iç çekti Lively bebeğini kucağına alırken. "Zaten küçük gelmeye başlamıştı."

Tony kucağında bebeğiyle kendisine bakan kadından bakışlarını kaçırdı. "Gitmek zorunda değilsiniz." dedi arkasındaki masaya yaslanarak. Gözlerini yere indirdi, yüzündeki gülümseme tamamen kayboldu.

"Seni öptüğüm için özür dilerim. Nasıl oldu bilmiyorum bir an... sen de öyle bakınca... kontrolümü kaybettim."

Tony sözleri ile daha da kafasını karıştırdığı kadını ile bakışlarını buluşturdu. "Bak muhtemelen çok rahatsız falan hissettin ama bu aramızdaki... aramızdaki durumun tuhaf olmaması için ne istersen yaparım."

Bir süre sessizlik oldu. "Rhodey haklı, burada daha çok güvendesiniz."

Kadın kafasını olumsuz manada salladı, "Bir süre görüşmesek ikimiz için de iyi olacak." diye reddetti onu, gözlerini tekrar suskunlaşan adamın gözlerinden kaçırdı. "Maria'yı yıkadıktan sonra Rhodey bizi evimize götürecek, hoşça kal Tony." 

Tony kadının laboratuvardan çıkışını ardından cam duvarların sınırlarını geçerek kayboluşunu izledi. Elinde hala tuttuğu yağlı ıslak mendile baktı, hüzünle omuzları çöktü. Sandalyesine yığılırcasına oturdu. Elindeki mendili masasının üzerine attı. "Dum-e bir işe yara ve bana sert bir şeyler getir."

Elindeki bardaktan içmeye devam ederken arkadaşlarının binadan çıkışını, avengers (!) üssünden ayrılışını izledi. Ne diye öpmüştü ki kadını!? Aylarca dayanabilmişken neden o anda bütün kontrolünü kaybetmişti.

༶•┈┈┈ ⎊ ┈┈┈•༶
Kelime Sayısı: 914
Yayınlanma Tarihi: 17 Nisan 2024

Aslında bu hikayenin devamı vardı da benim zamanım bitti, maalesef.
Kalanını yarın yazıp atacağım, sözüm olsun.

Umarım bölüm hoşunuza gider. Oy vermeyi unutmayın lütfen.

⭐️ ARKADAŞLAR BEĞENİYORSANIZ BÖLÜMLERİ OYLAYIN! BEN DE DİYEYİM Kİ AA İNSANLAR OKUYOR, TAKİP EDİYOR, BEĞENİYO. HEVESLENEYİM.⭐️

ŞİMDİYE KADAR HİÇ OY ATMAMIŞ İNSANLAR BÖLÜM YAZMADIĞIM İÇİN BENİ AZARLAYACAK CESARETİ NEREDEN BULUYO

Sevgilerimle :)

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro