1.9
»»--⎊--««
"Keşke seslerini de duyabilsek. Böyle izlemekten çok sıkıldım."
"Friday sesi dışarı ver."
Ekrandan görünen video birden canlılık kazandığında Rhodey hayretle arkadaşına döndü. "Güvenlik kameralarının ses kaydettiğini bilmiyordum. Hem dışarı ver derken."
Tony kulağındaki kulaklığı çıkartarak gösterdi yanında oturan arkadaşına ama kendisi gözlerini önlerindeki ekrandan ayırmadan dikkatle izliyordu.
"Güvenlik kamerası olduğunu söylemedim." dedi ardından dahi. "Bunlar Stark Teknoloji böcek dronlar."
"Daha azını beklemiş olmak benim hatamdı."
Tony arkadaşının yorumuna keyifle gülümsedi. Rhodey de güldükten sonra tekrar ekrana döndü. Ekrandan David, Lively ve Maria'nın bir plajın hemen yanındaki restoranda kahvaltı etmelerini çok kritik bir olay varmış gibi takip ediyorlardı.
David, Maria'nın dikkatini elindeki oyuncaktan kendisine çekmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Lively önündeki tabağa dikkatini verdiğini görmek için David ona göz ucuyla bir baktı. Ekran başındaki adamların küçümseyici bakışlarından habersiz bebeğin elindeki oyuncağı aldı.
Maria en başta ne olduğunu anlamadı. Daha sonra karşısındaki yabancı adamın kendisine yaptığı tuhaf ifadeleri gördü, önce dudağını büzdü ve sonunda ağlamaya başladı.
Rhodey, yanındaki arkadaşının ağzının içine doğru sinirle bir şeyler mırıldandığını duydu.
Lively hemen kafasını yanında bebek masasında oturan kızınıa ve sözde onunla ilgilenmek için önüne sandalye çekmiş adama çevirdi.
David elindeki oyuncağı Maria'ya göstermeye çalışıyor ve onun sakinleşmesini bekliyordu. Lively derin bir nefes verdikten sonra adamın elinden aldı oyuncağı, David yüzünde bir gülümsemeyle kendisini izlemeya başladı.
Lively kızının ağlamasını birkaç saniyede geçirdikten sonra, tekrar David'e döndü. Sırıtarak bakıyordu kendisine. "Ona biraz zaman ve alan tanı." diye azar attı Lively. "Böyle yaparak onu sadece bunaltıyorsun."
David teslim olur gibi kaldırdı ellerini, ardından sandalyeyi eski yerine koyarak masada kadının önüne yerleşti.
Tony, David'in hareketlerinde istemsizlik olduğuna yemin edebilirdi. Bebek adamın pek de umrunda bile değildi. Belli ki tek derdi Lively idi ama Tony bunu söylediğinde muhtemelen kadın tarafından ters karşılanırdı.
Önündeki tabaktan kahvaltısına devam ederken bir yandan da kadına bakmayı ihmal etmiyordu. Lively ise sanki orada hiç kimse yokmuş gibi asla kumsalda değillermiş gibi önündeki tabak ve kızı arasında mekik dokuyordu gözleri.
Aylardır konfor alanı bellediği yerden hem de David ile birlikte kilometrelerce uzaklaşmıştı.
David elini tuttuğunda kaşlarını çatarak ona döndü. Adam kendisine sırıtıyordu. Hemen elini çekti ve adamınkini boşa düşürdü.
Rhodey yanında oturan arkadaşının gerildiğini hatta yumruk sıktığını görebiliyordu.
"Tony?" dedi onun kendisine odaklanmasını isteyerek. Adam sadece kendisini dinlediğini belli eden bir mırıltı çıkardı. "Senin Lively'ye olan bazı duyguların vardı... Onlara isim verebildin mi?"
"Hm? Ne?" diye hızla döndü adamın başı soluna. "Diyorum ki Lively'ye aşık olduğunu sesli bir şekilde itiraf edecek misin yoksa 'Liv... Ben... Şey... Liv ben seni.. Liv ben senin o adamla buluşmanı istemiyorum.' gibi bir bahane mi bulacaksın? Gerçi ertık bu bahanen de kalmadı."
"İnsanları gizli gizli dinlemek ahlak kurallarınca ayıp karşılanıyor, biliyorsun değil mi albay?"
"Orada olduğumu size Friday zaten fısıldamıştır Bay Stark. Yoksa.. Yoksa bunun için mi lafı çevirdin. Yapma Tony? Ben zaten gözlerinde görebiliyorum, benden mi saklamaya çalışıyorsun duygularını?"
"Madem görebiliyorsun ne diye sorup duruyorsun?" diye göz devirdi Tony. Tekrar önündeki ekranlara döndü. David'in suratı asıktı. Rhodey yüzünden ne olduğunu kaçırmıştı.
"Önemli olan benim görmem değil, senin itiraf etmen aptal. Bir an önce sen farketmelisin ki Lively'ye de hissettir. Yoksa onun randevularını ancak böyle ekran başından izlemekle yetinebilirsin."
"Bu bir randevu değil?" Tony arkadaşına alev saçan gözleriyle bakarken restoranda bulunan ajanlardan biri telsizinden konuşmaya başlandı.
"Kartal üç konuşuyor. Kumsal kenarında dolaşan iki şahıs şüpheli hareketlerde bulunuyor, herkesin dikkatine. Tamam."
Rhodey ve Tony hemen oturduğu yerde dikleşti. Tony bilgisayar klavyesinde parmakları kayarken bir yandan da yapay zekasına emirler veriyordu.
"Efendim bahsedilen kişileri buldum... Kimlik taraması tamamlandı. Albay Rhodes'un peşinde olduğu örgüte bağlı oldukları kesinleşti."
Tony şaşkınlıkla Rhodey'e çevirdi kafasını. Hemen yerinden ayaklandı ama Rhodey onu kolundan yakalayarak durdurdu.
Yüzünde Tony'nin anlam veremediği bir ifade vardı Albay'ın. "Rhodey, ne-? Neden oturuyorsun hadi kızları oradan çıkaralım?"
"Tony dur!" dedi arkadaşı ona yüzünü çeviremeden. "Eğer bu bir-"
"RHODEY HAYIR! BİR ASKER OLARAK DÜŞÜNMEYİ BIRAK!"
Tony hemen kulağındaki telsize dokundu. "Herkes tetikte olsun. Bunlar beklediğimiz adamlar."
"Tony... Tamam haklısın ama adamları öldürmeyeceğiz. En azından konuşabilecek halde olsunlar."
Tony arkadaşını kafasıyla onayladı. Göğsündeki ark reaktörüne dokundu ve henüz test etme fırsatı olmayan yeni nano teknoloji zırh vücudunu sararken Rhodey'in tepkisini gördü. Başka zaman olsa bu kesinlikle hava atıp, onunla dalga geçebileceği bir şey olsa da şimdi umrunda değildi.
Arabanın kapısını açtığında arkadan Rhodey'in silahlarıyla uğraştığını duydu. Maskesini kapattı ve havalandı.
"Ben işaret vermeden kimse bir şey yapmayacak. Tekrar ediyorum ben kızların güvenliğini garantilemedikçe kimse bir şey yapmayacak. İkisinin yanında başkaları da olabilir, dikkatli olun."
Sessizce havada süzülüyor bir yandan da Friday'e bir sürü emir yağdırıyordu. "Friday etraftaki kamera kayıtlarını tara adamlar nasıl gelmiş kaç kişi gelmiş her şeyi öğren. Ulaşabiliyorsan telefon kayıtlarına ulaş. Kimlerle görüşmüşler, bakslım bizimki buradan çıkacak mı?"
"Tabi efendim." Tony havada dolanırken restorant'ın arka giriş kapısını buldu. Adamların görüş alanına girmeden sessiz bir iniş yaptı. Sadece maskesini açtıktan sonra kapıdan girdi.
Kapıdan girdiğinde karşılaştığı iki aşçı şaşkınlıkla nefeslerini tuttular. Tony işaret parmağını dudaklarına götürdü. "Sessiz olun." dedi. Biri kadın biri erkek olan aşçılar şaşkınlıklarına rağmen sessizce kafalarıyla onayladılar.
"Kumsala bakan açık oturma alanına nerden gidiliyor?"
-
Lively birkaç dakika önce David elini tutmaya çalıştığında sinirle yükselip bir sürü azar attı. En baştan böyle bir randevuyu kabul etmesi zaten bir hataydı. O dakikadan beri Maria'yı kucağına almış, onu bunaltmayacak şekilde ssrılıp sarmalamış oturuyordu.
Bebeğinin elindeki kırmızı topunu kendisine göstererek bir şeyler anlatmasını gülümsemeyle karşıladı. İyice burada olmaktan sıkılmıya başlamıştı zaten ikisi de. İlk fırsatta kalkıp gitmek istese de henüz geleli bir saat olduğu için oturuyordu.
Öylece oturmuş sadece kızına bakıyorken mutfak kapısı normalden biraz gürültülü bir şekilde açıldı. Merakla odağını oraya çevirdiğinde zırhının içindeki Tony'yi gördü.
"Tonyy?" diye sorguladı adamı. Tam olarak ne sorması gerektiğini bilmiyordu.
Neden buradasın?
Neden üzerinde zırhın var?
Neden mutfaktan çıkıyorsun?
"Liv, Maira'yı da al buraya sakince yaklaş." dedi Tony, dışardan görünecek kadar kenara yaklaşmak istemiyordu.
Maria kendisini farkettiğinde neşeli bir gülüşle ellerini kaldırdı. Tony bebeğin heyecanına gülümsemek istedi ama şu anki hayati durum gerginliğini korumasına sebep oluyordu.
David bir anda panik oldu. "N-nerden çıktın sen? Liv, dur nereye gidiyorsunuz?" Lively Tony'nin sözleri üzerine sakin olmaya çalışarak sırt çantasını taktı ve bebeğine iki kolunu da dolayarak sarılmış olarak ayağa kalktı. David'in kolunu tutmasıyla durakladı.
Önce tutuşundan kolunu sert bir şekilde çekerek kurtuldu. "Napıyorsun sen be?" dedi azar atarcasına.
O an Tony kulağındaki kulaklıktan bir kez daha yapay zekasının sesini duydu. "Efendim adamların telefon kayıtlarına ulaştım. Birisi Bay David Holl ile bir buçuk saat önce bir telefon görüşmesi yapmış."
Tony'nin ifadesi şok olmuştu. Kendisine doğru gelen ürkmüş kadın ve bebeği tek koluyla kucakladı. Eli sağ kulağındaki telsize gitti. "Rhodey binanın güney cephesinde mutfak kapısı var sessizce oradan gel, acele et."
Karşısındaki sarışın adam paniklemişti, Tony bunu açıkça okuyabiliyordu. Gözleri adamda kaldıkça sanki daha da artıyordu paniği.
"Tony, ne oldu?.. Tony duyuyor musun beni?" Sonunda ateş saçan gözlerini adamdan sarıldığı kadına çevirdi. Maria ikilinin tam ortasında annesinin göğsüne yatılı bir şekilde duruyordu.
"Sakin ol." dedi Tony sadece. "Ben çözeceğim."
"Tony! Liv?" Tony arkasında kalan mutfaktan gelen Rhodey'in sesini duydu. Tekrar kapıyı açmak için uzandığında bile gözlerini bir an olsun karşısında terlemeye başlamış adamdan çevirmedi.
Rhodey elindeki tabancayı beline sokmaya başlamıştı ki. "Dur!" dedi Tony. "Onlarla mutfakta bekle, birkaç ajan göndereceğim destek için, ben söyleyene kadar buradan ayrılmayın."
Rhodey neler olduğunu anlamasa da arkadaşına koşulsuz güvendi ayrıca onun David'e attığı bakışları gördüğü için sessizce kafasıyla onayladı.
Tony arkadaşlarının kapıdan geçerek kaybolmasını bekledikten sonra sarışın adamın üzerine yürüdü.
"Şimdi onları ara. Buraya gelmelerini söyle."
༶•┈┈┈ ⎊ ┈┈┈•༶
Kelime Sayısı: 1200
Yayınlanma Tarihi: 24 Ekim 2023
Aslında burada kesmeyecektim ama sanki burada kessem daha güzel olur dedim kestim vjdkvkdlvmvö
Umarım bölüm hoşunuza gider
Oy verin oooy cjslnvlgöv
Yeni RDJ kitabı geliyor ayrıcaaa
Sevgiler... saygılar...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro