1.2
Tekrar markete girmeye yeltendiği sırada marketin içinden gelen silah sesi ile kulaklarının çınladığını hissetti. Sanki silahtan çıkan kurşun kalbine isabet etmişti.
»»——⎊——««
Tony market kapısından içeriye girerken göğüs kafesinde yanan bir kor vardı sanki. Dış dünyadaki bütün uyarılardan arınmış, içerde göreceği şeylerden korkuyor olmasına rağmen acele etmesi gerektiğinin de farkındaydı.
İlk gördüğü ağlarla bağlanmış ya da bir yerlere sabitlenmiş birkaç adamdı. Kurtulmak için çırpınıyorlardı. Bu sırada çok cılız bir ses duydu. Ağlayan Maria'nın sesi.
"Doğu yönünden geliyor efendim." diyen Friday'in sesi ile o yöne ilerlemekte zaman kaybetmedi. Sessiz adımlarla söylenilen yere doğru, ürün rafları arasında yürüdü.
Uzun bir koridorun ortasındayken Peter'ın sesini duydu. Muhtemelen paniklemiş olan kadını sakinleştirmeye çalışıyordu. Maria'nın sesi de daha duyulabilirdi artık.
Bu dakikadan sonra gelen seslerin kendisini yönlendirmesine izin verdi Tony. Koşar adım koridoru geçti ve sola döndüğünde heyecanından artık kalbi çıkacak gibiydi.
Açık alanda uzun şarküteri dolabının önünde yerde baygın yatan bir adam biraz ilersinde de kendisine sırtı dönük, kendi yaptığı derme çatma Spiderman kostümü içindeki Peter ve hemen önündeki anne kız duruyordu.
"H-hanım efendi artık çıkmamız gerekiyor buradan. O ayılmadan sizi güvenli bir yere götürmeliyim." dedi Peter, önünde kızını kucağında sakinleştirmeye çalışan gözyaşları içindeki kadına. Maria ise ağlamasını biraz azaltmış daha sakinleşmişti.
Tony kadının cevap vermesine fırsat vermeden orada olduğunu bildirircesine olaya dahil oldu. "Liv, Peter iyi misiniz?"
Lively gözleri parlayarak kendilerine koşan adama baktı. "T-tony.." dedi hıçkırarak.
Peter kalkmaya çalışan kadının yerden kalkmasına yardım etti. Lively kendilerine yaklaşan adama kucağındaki bebeği ile sarıldı. Tony kolları arasına kadını ve kızı aldıktan sonra gözlerini kapatarak birkaç saniye sakinleşmeyi bekledi.
Daha sonra hızla kucaklamadan ayrıldı. "Peter maskeni tak, buradan çıkıyoruz." diye talimat verdi. Hâlâ şoku atlatamamış olan kadının omzuna kolunu koruyucu bir şekilde sardıktan sonra onu kendisine yakın tutarak marketin çıkışına doğru yürümeye başladı.
Kasaların bulunduğu yere çıktıklarında market kapısından içeriye elinde tabancasıyla Rhodey daldı. Hemen arkasından tam teçhizatlı birkaç adam markete doluşurken albay önündeki sahne ile derin ve rahat bir nefes verdi.
Tony Lively'nin kollarından çıkarak Rhodey'e koşmasına izin verdi. İkilinin sarılmasını izlerken yanında duran çocuğa "Senin bu kahramanlık maceranı unuttuğumu zannetme sakın. Bunu daha sonra konuşacağız." diye azarladı.
Peter geçen günlerde yaşadığı feribot macerasından sonra dahi milyarder tarafından ceza almış ve onun verdiği kostümü geri teslim etmişti ama bu gibi durumlar için her zaman yanında eski kostümünü bulunduruyordu.
"A-ama efendim."
"Sonra dedim evlat." diye uyardı Tony, arkdaşlarına katılmadan önce son bir bakış atarak.
Sonunda marketin dışına çıktıklarında kameraların parlak flaşları ve muhabirlerin kendilerine yönelttiği soru bombardımanı ile karşılaştılar.
Rhodey ve kendisinin aksine Lively ve Maria kameraların ilgisine yabancıydılar. Bu yüzden bebeğin tekrar huysuzlandığını farketti Tony. Kendisinin ve Rhodey'in kol kanat gerdiği kadını ve bebeğini polislerin de yardımıyla Rhodey'in arabasına bindirdi hemen.
Rhodey'in kadın ile arka koltuğa yerleşmesine izin verdikten sonra etrafında Peter'a bakındı ama o ortalıkta görünmüyordu. Kendisi de zırhından çıkarak onun eve dönmesine izin verdikten sonra şoför koltuğuna yerleşti.
-
"Maria uyudu." dedi Tony, mutfakta oturan ikilinin yanına girerken. "Ağlayarak bitkin düşmüş zaten."
Lively bar tezgahta otururken elindeki kupadan kafasını kaldırdı ve minnetle Tony'ye gülümsedi. "Teşekkür ederim Tony."
"Merak etme. Hem hepimiz biliyoruz ki asla Rhodey onu uyutamazdı."
Lively bir şey söylemek için ağzını açtı ama vazgeçerek geri kapattı ve ceavp olarak tekrar gülümsedi.
Tony yanyana oturan ikilinin karşısına yerleştikten sonra "O olayı tekrar hatırlatmak istemem ama Friday yanındaki silahlı adamın sana bir şeyler anlattığını söyledi. Önemli bir şey söyledi mi sormam gerekiyor? Alınan ifadelere göre adamlar resmen seni arıyormuş." dedi.
Rhodey de merakla arkadaşına döndüğünde omzunu silkti kadın. "Sadece para teklif ettiğimde paramı istemediğini söyledi."
Sonra aklına gelen cümle ile omurgasından bir ürperti geçti.
"Şey dedi... şey... beni ve Maria'yı öldirüp albayın öğrenmesini sağlayacaklarmış. Albay kim?"
Tony'nin kafası ışık hızıyla Rhodey'e döndü. "Sen şu yanlışlıkla öldürdüğün örgüt liderinin sağ kolu kaçtı demiştin değil mi?"
Lively'nin gözleri büyüdü. "Ne yani? Rhodey'den intikam almak için mi bizi öldürmeye çalıştılar diyorsun?"
"Tanıdığın başka albay rütbeli biri var mı?" Lively şaşkınlıkla kafasını olumsuz manada salladı.
"Peki tekrar denerler mi? Bugün yaptıklarını yani?"
Rhodey suçluluk hissi ile bakışlarını kadından kaçırdı. Tony arkadaşınjn cevap vermeyeceğini anladığında "Büyük olasılıkla." diye kabul etti durumun vehametini.
"Öldüreceğim o piçi... Bu yaptıklarına pişman edeceğim." dedi Rhodey, sinirle dişlerini sıkarak.
"Onunla ilgili bir şey öğrebilmiş miydiniz?"
Tony'nin sorusunu kafasını sallayarak cevapladı albay. "Hayır izini kaybettirdi ve elinde güçlü kaynaklar ve silahlar bulunduğunu biliyoruz."
Lively'nin korkuyla düşüncelere daldığını görebiliyordu Tony. Bir süre düşündükten sonra oturduğu yerden ayaklandı. Sandalyesinin sesi dalmış olan iki arkadaşının dikkatini çekti.
"Toparlanın yerleşkeye gidiyoruz."
"Ne yapacağız orada?"
Tony şaşkın kadına cevap vermekte tereddüt etse de cesaretini toparlayarak "Bir süre yerleşkede kalmanız en güvenlisi olur." dedi.
"Ne? Neden bu-"
"Biliyorum... biliyorum... Buraya tonla adam yığabiliriz ama riske atamam. Olmaz. Hadi toparlanmana yardım edelim."
"Tony haklı. Hem ikimiz de yerleşkede kalıyoruz. Oradan daha güvenli bir yer yok."
Lively adamların kararlı bakışlarını görmek için birer kere daha gözlerine baktı. Sonunda ayağa kalkarken "Peki." dedi.
Bugün kucağındaki bebeği vurmaya çalışan adamların korkusunu hâlâ atlatamamışken bir de bunun devamının geleceğini düşünmek korkusunu büyümesine sebep oldu. İtiraz ederek bebeğinin hayatını riske atmayacaktı.
Lively adamları peşine taktıktan sonra kızının kullanma ihtimali olan eşylarından toparlamaları için yönlendirmelerde bulundu.
Adamlar bebek odasında onu uyandırmadan eşyaları toparlamaya çalışırken, Lively ise kendisine çanta hazırlamakla meşgul oldu.
-
"Hâlâ uyuyor mu?" diye sordu Lively, Tony'nin kucağındaki pusete kafasını uzatarak.
"Uyuyor." dedi Tony, kucağındaki bebeğe bakarken gülümsedi. Rhodey merdivenlerin başında görünmeden önce büyük bi takırtı duyuldu.
"Lanet olası çantalar." diye homurdandığını duydular onun. "Neden Jessica'yı sen taşıyorsun da, çantaları ben taşıyorum."
"Çünkü Jessica sende durmuyor, huysuzlanıyor."
Bu sefer albayın homurdanmasını kapının önünde çıkmak için bekleyen ikili anlamadı. Merdivenlerin son basamağını da söylenerek inen adam elindeki çantaları yere bıraktıktan sonra derin bir nefes verdi.
Onun bu dramatik tepkisine Tony gözlerini derdikten sonra "Abartmıyor musun?" dedi. "Sadece birkaç bebek kıyafetlerinşn olduğu çanta ve Lively'nin küçük çantası."
"Hatırlatırım ben henüz yeni iyileştim sayılır."
Tony tekrar gözlerini devirdi ve kapıya döndü. Elleri boşta olan Lively herkesin çıkması için kapıyı açtığı sırada Tony, bahçe kapısından girmekte olan adamı gördü.
Sarı uzun saçları jöleyle arkaya yatırılmış adam elinde çiçek buketiyle bahçe kapısını kapattı. Tony durakladığı için Rhodey arkadında söylenmeye başladı. Lively Tony'nin meraklı bakışlarını takip ettiğinde kendilerine doğru gülümseyerek gelen adamı gördü.
"Lively..." dedi birkaç metre önlerinde duran takım elbiseli adam gülümseyerek. Tony şaşkınlıkla yanındaki kadına döndü. Lively şaşkın bir şekilde biraz durakladı.
"David!" dedi, fısıltıdan biraz yüksek sesle.
༶•┈┈┈ ⎊ ┈┈┈•༶
Kelime Sayısı: 1030
Yayınlanma Tarihi: 11 Hazitiran 2023
Heyooo
Bölüm umarım hoşunuza gider
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
Görüşmek üzere
Sağlıcakla kalın
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro