Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

1.1

"Dün gece Jess seni çok üzmedi umarım."

Tony tabağındakileri yerken bir yandan da masadaki pusette yatan bebeğin oyuncağı ile oynamasını yüzünde bir gülümsemeyle seyrediyordu. Kendisine yöneltilern soru daldığı yerden çıkarak karşısındaki kadına bakmasına sebep oldu.

"Hayır, hiç üzmedi." diye cevap verdi tekrar bebeğe bakarak.

"Gün doğumuna yakın uyuyakaldığını hatırlıyorum sanırım hemen sonra bende uyumuşum. Nasıl öylece 6 saat uyudum bilmiyorum."

Lively adamın cümlesine kıkırdadı. Tony kendisine döndüğünde "Kızım seni baya yormuş olmalı." diye müstehçen bir şaka yaptı.

Tony şakaya yüzünü ekşittikten sonra "Çocuğun yanında böyle şakalar yapmamalısın. Sen annesin." diye uyardı şakayla karışık. Ciddi kalmaya çalışsa da yüzündeki gülümsemeye engel olamadı.

Neşeyle öğle saatinde yaptıkları kahvaltılarını yemeye devam ederken Tony'nin dün gece panik oldupu anlar aklına geldi.

Şimdi kadın gülüp eğlenirken dün gece nasıl titreyerek uyukladığı gözünün önünde canlandı. Kendisine soğuk uygulama yaparken ilaçlarını içirirken bir yandan da telefonla sürekli doktoru arayarak talimayit alıyordu. En sonunda doktorun tekrar eve gelerek Lively'ye serum takması sonucu geçirilen nöbet saatleri Tony'nin zihninde tekrar canlanırken yüzündeki gülümsemenin solduğundan bihaberdi.

Kadının kendisine gönderdiği bakışlar ile kendisini toparlayarak o anları aklından uzaklaştırdı, tekrar gülümseyerek sohbetine devam etti.

-

Rhodey göreve gittikten bir hafta sonra tam olarak istediği gibi tamamlayamasa da güvenle geri dönmüştü. Lively görevi hakkında bir şey öğrenemeyeceğini bilse de zorlayarak, onun peşinde olduğu adamı öldürmek zorunda kaldığını öğrenmişti.

En başta bu moralini baya bozuyor gibi dursa da aradan geçen aylar Rhodey'nin unutması için baya yardımcı olmuş gibi duruyordu.

Geçen aylarda Tony sık sık -neredeyse hergün- ziyaretlerde bulunmuş, küçük Maria ile muhabbetini ilerletmişti.

Rhodey de eski formunu yakalamak için zaman harcasa da artık sık sık görevlerine gitmeye başlamıştı. Tony kadar sıkı olmasa da sürekli ziyerete geliyor ve biricik yeğeninin Tony ile olan etkileşimini kıskanarak geçiriyordu. Bu durum Lively'yi çok eğlendiriyor Tony'nin de içten içe erimesine sebep oluyordu.

Kendisini karşılıksız seven, sürekli parlayan göxlerle kendisini izleyen, düşük modumu yükselten, gününü pozitif enerjiyle dolduran minicik bir insan karşısında mutluluktan uçuyordu adeta.

Hayatından hiç bu kadar memnun olduğunu hatırlamıyordu Tony.

Avenger tamamen dağılmıştı, Pepper ile tamamen ayrılmışlardı -sadece şirketin yöneticiliğini yapmaya devam ediyordu- ama bunların hiç biri yanında bolca vakit geçirdiği iki hanımefendilerin kendisine getirdiği mutluluğa engel değildi artık.

Bu süreçte Peter da çok fazla ziyarette bulunmuş ve anne kıza pek çok yardımda bulunmuştu. Evinin yakın olmasından dolayı bazen tesadüfen bile karşılaştıkları oluyordu.

Artık Jessica Maria Anderson 10 aylık olmuştu. Dişlerini çıkarmaya başlamış hatta adım atamasa da bir yerlerden destek alarak ayakta durabilecek hale gelmişti.

-

Lively kanguru cebinde taşıdığı kızı ile birlikte büyük süper markette evi için alışveriş yapıyor bşr yandan da telefonun diğer ucundaki arkadaşı ile konuşuyordu.

"Biliyorsun Jess artık alışveriş arabasının çocuk gözünde oturabilecek kadar büyüdü, böyle sızlanmanı gerektirecek bir şey yok." dedi Rhodey kendisini acındırmaya çalışan kadına.

"Hem nerde onun Tony amcası, yok mu bugün yanınızda?"

Lively adamın kıskanç tavrına güldü. "Hayır, bugün hala aramadı. Muhtemelen yine labaratuvarında sabahladığı için uyuyakaldı."

"Onun hakkında bu kadar ayrıntıyı bilmen normal mi?"

Arkadaşının imalınkonışmasına gözlerini deviren kadın "Sürekli birlikte olduğumuz için evet normal." diye açıkladı.

"Ben de onu diyorum, sürekli berabersiniz."

"Saçmalamaya devam edersen telefonu yüzüne kapatacağım James." diye uyardı arkadaşını net bir ses ile.

Rhodey'in bundan sonra söylediği hiçbir şeyi anlamadı. Çünkü bulunduğu marketin içinde iki el silah sesi ve insan çığlıkları duyuldu.

Hızlanan kalp atışları, vücudunda oluşan panik tepkileri; kızının ağlama sesi ve hâlâ kulağına tuttuğu telefondan gelen arkadaşının meraklı bağırışları ile etksiini azalttı. Saklanmak için etrafına göz gezdirirken telefondaki arkadaşına "Rhodey yetiş." diye yalvardı.

"Biz iyiyiz ama çabuk gel lütfen."

Gözünden akan gözyaşlarına rağmen kucağındaki bebeğini sakinleştirmek için ona sakin olmasını mırıldanıyordu usulca kulağına. Bir yandan koşar adım yürürken bir yandan serbest olan kolu ile sürekli kızının kafasını sıvazlayarak onu güvendeymiş gibi hissettirmeye çalışıyordu.

Girişe en uzak kısma doğru kaçtıktan sonra raflardan birinin arkasına saklandığında telefonunda arkadaşının telaşla konultuğunu işittti tekrar.

Telefonu kapatmaya cesaret edemiyordu ama diğer ucunda olanları anlayacak kadar bilinçli de değildi. Kucağındaki bebeğinin bulunduğu duruma ağlamaktan kendini alamıyordu Lively.

Sessiz hıçkırıklarından birini duyan Rhodey "Liv, dinle beni güzelim." dedi. Kadın onun şu an kendisinden daha çok panik yaptığını sesinden anlayabilecek kadar iyi tanıyordu.

"Ben şu an zırhımı almaya gidiyorum. Bir sürü de ekip yönlendirdim, geliyorum. Bir tek Tony'ye olayı anlatmak kaldı, tamam mı? Sadece 10 dk dayan."

"Ta-tamam." diye cevap verdi Lively hıçkırığına engel olamayarak. Arka planda duyduğu bağrışmalar marketteki kargaşanın hâlâ devam ettiğini gösterse de bir daha silah sesi duymadığı için biraz daha sakinleşmişti.

Sessizleşen bebeği de aynı durumda olduğunu gösteriyordu. Telefonu kapandıktan sonra kucağındaki bebeğine iki kolunu da saran Lively bu olaydan kurtulmak için Tanrı'sına dua etmeye başladı.

Aradan geçen dakikalar saatler gibi gelirken kucağındaki bebeğine sarılmış olan anne yanına sessiz adımlarla yaklaşan silahlı adamı duymadı.

"Kalk." diye bağıran adamı duyması ile çığlık atarak gözlerini açtı. Bebeğine doğrultulan silah korkuyla titremesine sebep olurken gözlerinden akan yaşlara engel olamadı.

Maria annesinin çığlığı ile tekrar korkmuş ve bağıra bağıra ağlamaya başlamıştı. Artık ne yapacağından emin olamayan kadın hıçkırarak ağlıyor bir yandan da kendisine silah doğrultmuş maskeli adama yalvarıyordu.

"Ne-ne isterseniz veririm. Ne kadar isterseniz... L-lütfen bebeğime bir şey yapmayın, yalv-"

"Kes sesini!?" diye bağırarak onu susuturdu adam. Korkuyla sessizliğe bürünen kadın kafasıyla onu onaylerken "Senden paranı istemiyorum." dedi kalın sesli iri adam.

"Görevimiz seni ve bebeği öldürerek bunu Albaya bizim yaptığımızı bildirmek."

"Si-siz kimsiniz?" diye sorabildi kısılan sesine rağmen Lively.

"Ölü biri için ne farkeder ki." dedi adam alay ederek. Birkaç saniye kendi kendine güldükten sonra "Madem kalkmıyorsun bu işi burada tamamlayalım." dedi ve elindeki büyük silahı biraz daha kaldırdı.

Lively bebeğine kendini siper ederken korkuyla gözlerini kapattı.

-

"Patron. Patron Bay Rhodes sizinle konuşmak istiyor. Acil olduğunu söylemekte ısrarcı."

Tony gözlerini aralamaya çalışırken kafasını yasladığı masasından zorlukla kaldırdı. "Konu ne, söyledi mi?"

"Sanırım Bayan Anderson ile ilgili efendim."

"Hemen bağla."

Tony yapay zekasın emir verirken birden ayıldığını hissetti.

"Tony!?" Rhodey'in panik halindeki sesi içindeki kötü hissin büyümesine sebep oldu.

"Liv. O ve Jess silahlı adamların olduğu marketteler. Konumunu Friday'e gönderiyorum."

Tony'nin konuşmasına fırsat vermeden kapanan telefon sadece dahinin paniğini arttırdı.

"Friday?"

"Konum bilgisi geldi patron."

Tony masadan ayağa nasıl fırladığını ne ara zırhını giyerek uçuşa geçtiğini hatırmalıyordu. Gökyüzünün parlak maviliğinde son sürat uçuş yaparken aklına gelen senaryoları ve yükselmekte olan panik hissini bastırmaya çalıştı.

Kalabalığın biriktiği marketin önüne sert bir iniş yaptı. Kendisine yöneltilen hayranlık ve şoka girmiş bakışları görmezden gelerek markete doğru yürüdü.

Camların bir çoğunda kırık vardı. Içerde, yerde yatan birçok insan görünse de silahlı kimse yok gibi duruyordu.

"Örümcek adam." dedi bi çocuk arkasından. Çocuğa yönelttiği ilgili bakış ile onun yanında buşunan kadından açıklamanın devamını duydu.

"İçerde bir sürü silahlı adam vardı Örümcek Adam onları bayılttı sonra içerden kaçan insanlardan birisini durdurarak konuştu ve marketin arkasına doğru ilerledi. İçerde bi anne ile bebeği varmış, adamlardan biri onları silahla köşeye sıkıştırmış."

Tony çıkmış olması ümidi ile etrafında kısa bir süre Lively'ye baktı. Ambulans ve polislerin siren sesleri duyulmaya başladığında içerde bir anne bebek ve Peter'ın olduğunu hatırlayarak zaman kaybetmeden içeriye girmesi gerektiğini farketti.

Tekrar markete girmeye yeltendiği sırada marketin içinden gelen silah sesi ile kulaklarının çınladığını hissetti. Sanki silahtan çıkan kurşun kalbine isabet etmişti.

༶•┈┈┈ ⎊ ┈┈┈•༶
Kelime Sayısı: 1146
Yayınlanma Tarihi: 19 Mayıs 2023

Aman Allahım noluyor bana, patron çıldırdı ckdllclskvvbkgşd
Bugün attığım ikinci bölüm bu

Bir de bölüm nasıl başladı nasıl bitti cldjvşxkvşv

Resmen ikili şok dalgası

Umarım bölüm hoşunuza gider

Oy atmayı unutmayın lütfeeeen

Sevgi ve sağlıkla kalın

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro