0.7
Rhodey şakayla üzerine çöken arkadaşını itekledi üzerinden "Sakın kucağıma bağılacağım falan deme. Zaten yordun beni." diye şikayet etti.
Tony kıkırdayarak ayrıldı arkadaşından "Teşekkürler dostum. Her şeye rağmen yanımda kaldığın için, bana güvendiğin için, sırtımdaki bir yükten kurtardığın için teşekkürler." dedi samimiyetle.
"Sadece sana engel olmayacağım dedim." diye şaşırttı Rhodey arkadaşını. "Eğer ona karşı bir şeyler hissediyorsan Lively'yi eskisi kadar çabuk tavlayamayacağına adım gibi eminim."
»»——⎊——««
Lively anakucağında uyuyan bebeğinin etrafına koruyucu bir şekilde kolunu sarmış bir şekilde önündeki market arabasını itiyordu.
Dikkatle önünden geçtiği raftaki ürünleri tararken bir yandan da yapacağı tercih için değerlendiriyordu. Arasında kaldığı ve yanyana duran iki markanın önünde durarak düşünmeye başladığı sırada yanında duyduğu boğaz temizleme sesi ile o tarafa döndü.
"Tony?" dedi. Sorgulayan sesi ve şeşkınlıkla çatılan kaşlarına destek olarak dahinin hissettiği huzursuzluğu arttırdı.
"Hey Liv." diye gergin bir şekilde gülümsedi adam kadının aksine selam vererek.
Lively önünde günlük kıyafetler içindeki milyarderi sorgulayan bakışları ile süzerken, "Ah şey... Ben buralardan geçiyordum canım atıştırmalık bir şeyler istedi. Sizi görünce selam vereyim dedim." diye açıklama yaptı adam.
Kadın adamı sorguya çeker gibi hissettirdiği için kendi kendine sövdü. "Açıklama yapmak zorunda değilsin Tony, sadece şaşırdım." dedi mahçup bir şekilde. En son evinden çıkıp gittikten sonra merak ettiği adamı tekrar kötü hissettirmek istemiyordu.
"Eee?" dedi Tony bir süreli tuhaf sessizlikten sonra. "Nasılsınız?"
Lively adamın gözlerinin kucağında uyuyan bebeğe kaydığını farkettiğinde o da oraya bakmaktan kendisini alıkoyamadı. Bebeğin sırtını rahatlatıcı bir şekilde ovmaya geri dönerken gülümsemesine engel olamadı.
"O iyi... Dolayısıyla ben de iyiyim. Sanırım hâlâ birbirimizin varlığına alışma sürecindeyiz."
Kafasını kaldırdığında kendisini gülümseyerek izleyen Tony'yi görünce afalladı. "Yeni dünyasına uyum sağlamaya çalışıyordur." diye yorum yaptı kadının tepkisini göremeden.
"Şey... Onu görebilir miyim?" diye sordu, biraz gergin bir halde. Bebek etrafındaki kumaşlardan pek görünmediği için.
Tony'nin asla böyle şeylere ilgisini olmadığı için soru kadının şaşakınlığını arttırdı sadece. Adamın gözleri tekrar kendininkini bulduğunda "Ta-tabi." diye onu onayladı şaşkınlığından sıyrılarak.
Aralarındaki mesafeyi kapatarak yanıbaşına gelen adama bebeğini görmesi için yardım etti. "O çok... güzel." diye mırıldandı adam. Lively onun yüzündeki büyülenmiş ifadeyi gördüğünde kalbinde tuhaf bir şeyler hissetti.
Yıllardır tanıdığı Tony Stark'ı ilk defa böyle gördüğüne emindi.
"O sana benziyor." dedi adam bir sire sonra. Bebeğe eğilmiş olan kafasını çevirerek kadına baktı. Yüzlerinin yakın olduğunu gördüğünde tekrar doğrularak kadına rahat bir alan sağladı.
Lively küçük bir "Teşekkürler." mırıldandı. Asla o an utandığını kabul etmeyecekti.
Tuhaf sessizlik yine çöktüğünde Tony aklına gelen soru ile yine huzursuz bir gerginlik ile dolmaya başladı. "Ş-şey... Yardım etmemi ister misin? Alışveriş için yani." diye sordu.
Daha önce bir kadına soru sorarken bu kadar gerileceğini söyleseler yüzlerine gülerdi heralde. Üstelik Pepper bile kendisini bu kadar gergin hissettirememişken...
"Senin işin varsa, engel olmak istemem." dedi Liv, adamın huzursuzluğunun bu yüzden olduğunu düşündüğü için. "Herhangi bir işim yok ama eğer istemiyorsan bahane uydurmak zorunda değil-"
"Hayır hayır." diye onun sözünü kesti Liv. Birkaç hafta önce onu son gördüğünde kovmuş gibi olduğu için kendisini zaten çok kötü hissetmişti.
Bir yandan eskiden kalbini çok kırmış olan birç olsa da öteki yanda da eski bir arkadaşı ve ilk aşık olduğu kişiydi Tony. Üstelik onun bu kadar olgunlaşmış olduğunu farketmiş olması kendisini suçlu hissettiriyordu.
"Yani eğer müsaitsen ve gerçekten istiyorsan yardımına minnettar olurum."
Tony duyduğu ile yüzüne yerleşen gülümsemenin farkında değildi.
-
"Şöyle bırakabilirsin. Teşekkürler." diye yer gösterdi Lively. Her ne kadar yorulmaması içim ısrar etse de, Tony onu dinlemeyerek evine kadar taşıdı torbalarını.
Lively kucağında uykusundan uyanmış olan kızını omzuna asılı olan kundaktan çıkartırken gülümsedi. "Tony Jess'i benim için birkaç dakika tutar mısın?"
Tony duyduğu soru ile korkarak gözlerini irileştirdi. "Hay-hayır. Yapamam."
Lively beklemediği cevap karşısında kaşlarını çattı. "O çok küçük... Ben tutamam." diye açıklamaya çalıştı dahi durumunu.
"Ne yani dünyayı kurtarabilirsin ama bir bebeği tutamaz mısın?" Lively yüzünde oluşan alaylı gülümsemeye engel olamadı.
"Hayır öyle değil." diye kendisini savunmaya geçti Tony, gözlerini devirerek.
"Sen yumuşamışsın Tony. Bir bebeği tutarken ona zarar vermekten korkmak senin o pervasız tavırların için oldukça zıt bir şey."
Tony biraç saniye içinde kadının alaylı yüzünün sevimli bir gülümsemeye değiştiğini gördüğünde kendini savunma eyleminden vazgeçti. Utangaç bir şekilde karşılıklı durduğu kadının gözlerine bakarken gardını indirdi.
"Sana nasıl yapacağını gösterebilirim. Sonuçta artık sık sık görüşeceğiz. Kızım Tony amcasının kucağına alışmalı." Ilk cümleden sonra adamın tepkisini görmekten koktuğu için kızının odasına girmeyi bahane ederek arkasını döndü adama.
Tony kucağına bebek verileceği için korku duyarken kadının en son yaptıları tartışmaya itafen kurduğu cümleler heyecanlanmasına da sebep oldu.
Yüzünde yarı korku yarı heyecanın oluşturduğu ifade ile büyülenmiş gibi kadının peşinden bebeğin odasına adımladı.
Odanın ortasında kucağında bebek ile duran ve kendisinin gelişini bekleyen kadın ile kapıda durakladı adam. Oda en son bıraktığı gibi duruyordu. Hatta kendi koyduğu fotoğrafların yanına eklemeler bile olmuştu.
"Önce ceketini çıkar." diye talimat verdi Liv odayı izleyen adama. Tony kadın ile gözlerini birleştirdikten sonra odaya adım atarak tam karşısına dikildi, söylendiği gibi üzerindeki deri ceketten kurtuldu.
"O ceketi holdeki askıya az ve ellerini yıkayarak geri gel." Lively adamın sessizce talimatlara uymasını izlerken kendi kendine gülümsemeden edemedi. Odaya yaklaşan adımları duyduğunda yüzündeki gülümsemeyi -yanlış anlaşılmamak adına- bastırmaya çalıştı.
"Önce otururken tutamaya alışman daha rahat olur. Şöyle otur." dedi beşiğin hemen yanındaki rahat tekli koltuğu göstererek. Tony içindeki tuhaf heyecan artarken tekli koltuğa oturdu.
Kendisine yaklaşan kadının kucağındaki minicik bebeğe göslerini kırpmadan bakarken gerildiğini hissediyordu. "Kollarını benim gibi yaparsan rahat tutabilirsin, henüz çok hareketli olmadığı için." dedi sakince kadın kucağındaki bebeği dikkatle adama teslim ederken.
Tony o an bebeğe o kadar odaklanmıştı ki birkaç santim uzağındaki kadını anca bebek tamamen kendi kollarına bırakıldığında ve korku ile yüzünü kaldırdığında farketti.
"Sakin ol." diye teskin etti kadın onu, belli ki yakınlığının farkında değildi. Tony kucağındaki bebeğe dönmeden önce kadına son bir kez baktı.
Jessica Maria Anderson. Kocaman gözleri ile kendisini izleyen adamın aksine sakin bir şekilde ona bakıyordu. Çıkardığı küçük tuhaf sesler giderek artarken yüzünde küçücük bir gülümseme oluştu.
Tony bebeğin gülümsemesini gördüğünde rahatladı. Küçücük eldivenli elleri neşeli haline haraket kattığında gülümsemesinin yüzünü aydınlattığından habersizdi. Hatta kadının odadan çıktığından bile habersizdi.
"Merhaba Maria." diye mırıldandı Tony gülümseyerek. Yüksek sesli konuşarak bebeği ürkütmekten korktu. "Ben Tony. İlerde en çok seveceğin amcan."
Odaya giren kadının kıkırtısı ile adam başını kaldırdı. "Rhodey ile bu konuda kapışmanızı izlemeyi keyifle bekleyeceğim." dedi Lively.
"Bence seni sevdi." dedi koltukta oturan adama adımladıktan sonra. "Beni herkes sever." dedi Tony, yüzünde muzip bir gülümseme ile.
Lively adamın dediğine kafasını sağa sola sallayarak kıkırdadı. "İşte benimtanıdığım Tony." diye yorum yaptı adamı gülümseterek.
Onların bakışmasını Yony'nin çalan telefonu böldü. Lively adama yardım etmek için kuvağındaki bebeği aldığında Tony telefonunu cebinden çıkardı. Arayanın kim olduğunu gördüğünde kaşlarını çatarak cevap vermek için kadından izin istedi.
Lively kucağında kızı ile oynarken Tony birkaç dakika odanın dışında kayboldu. Geldiğinde sıkıntılı bir ifade ile "Şey... Bir işim çıktı... Acil olma ihtimali olmasa biraz daha kalmak isterdim ama gerçekten acil olabilir."
"Sorun değil Tony." diye adamı rahatlattı Lively. "Eğer istersen ve işin bitmiş olursa... Bu akşam Rhodey yemeğe gelecek... Şey yani... Bize karılabilirsin."
Tony teklif ile gülümsedi. "Eminim o zamana kadar işim bitmiş olur."
༶•┈┈┈ ⎊ ┈┈┈•༶
Kelime Sayısı: 1136
Yayınlanma Tarihi: 1 Ocak 2023
Tam bir yıldır bölüm atmadığıma inanamıyorum
Nckdljcdşkvşgöv
Özür dilerim ama iğrenç esprileri yapmaktan tuhaf bir zevk duyuyorum
Bu kitaba uzun zamandır bölüm atmadığımın farkındayım
Bu kadar uzun süre sabırla beklediğiniz için teşekkür ederim
Gerçi bu kitabı heyecanla beklemediğinizin de farkındayım ama olsun... Canınız sağolsun
Ben her kitabımı evladım gibi sevdiğim için hepsi bana değerli. Bu yüzden bu kitaba da tekrar ağırlık vermek istiyorum. Bakarsınız okuyucusu artar.
Bölüm küçük bir geçiş bölümü oldu
Umarım hoşumuza gider
2023'ü sevgi dolu ve sağlıkla geçirmeniz dileğiyle
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro