7. Bölüm "Kan"
"Ölmeye mi öldürmeye mi?!"
Üçüde bu soruma sadece sırıttı.
Parmağıyla omzuma dokunarak "Sen mi bizi öldüreceksin?" Diye sordu bir tanesi
"Hayır" diyerek gülümsedim.
Ayla bana korku ve endişeyle bakarak 'napıyorsun sen' mesajı atıyordu .
"ŞİMDi!!" Diye bağırdığım sırada hamidor önce Aylayı tutan kızın yanında belirerek onu başka bir yere gönderdi.
Ardından önümde duran kız şaşkınlıkla bakarak normal göz renklerini sarıya çevirdi. Bu öfkelendiklerinin bir işaretiydi. Hırıltı sesleriyle birlikte normal elleri pençelere dönüştüğü sırada önümde ki kız Hamidorun üzerine koşmaya başladı.
Seren boynumu daha da sıkarak "ya arkadaşını yollatırsın ya da seni öldürürüm" diye fısıldadı kulağıma.
Tehdit ? Bana? Az sonra yapacağım şeyden asla pişman olmacaktım.
Hamidor diğer kızla dalga geçercesine bir görünüp bir yok olurken Serene yani arkamdaki kıza en sertinden geriye doğru kafa attım.
"Ahh" diye de mırıldanmadan edemedim. Kafası oldukça sertti. Ona mı vurmuştum yoksa o mu bana belli değildi yani o derece..
"Çağla! Bırak şu cadı bozuntusunu kızı yakala" diye bağırdı Seren.
Hamidor bunun üzerine yanımda belirdi. Elimi tuttu ve .. "ne oldu? Göndersene bizi" dedim gözlerimi yumup.
"Deniyorum Masal"
Kütüphanelerin arkasından "Boşuna deneme Hamidor" diyerek ilk girişteki yaşlı kadın belirdi.
"Ne istiyorsun bizden ?" diye bağırdım.
Seren, çağla ve o yaşlı kadın 4-5 adım uzağımızda durarak sinsi sinsi sırıtıyordu. Aylaysa.. hey durun bir dakika ayla yok !
Hamidora endişeli bir bakış atarak "Ayla yok" diye fısıldadım.
"Yukarıya bak güzelim" diyerek yaşlı kadının uyarısı üzerine başımı yukarıya kaldırdım veeee oha !
"Aylaaaa !!" diye bağırdı Hamidor.
Kütüphanenin tavanında bağlı olan ipin hemen ucunda ayla vardı. Onu boynuna bağladıkları bir iple tavana asmışlardı ! Pislikler. Öldürmüşler miydi yani onu ?? Bu soruyu sormaya korkmuştum.
"Arkadaşının hayatı sana bağlı Masal, bizimle gelirsen onu bırakacağız" dedi yaşlı kadın.
Hamidora üzgünce baktım. Başka şansım yoktu. Aylayı kurtabilmem için kendimi feda edecektim.
"Masal yapma sana çok kötü şeyler yapabilirler" diye uyardı hamidor ama boşaydı. Bunu yapacaktım. Benim yüzümden Aylanın ölmesine izin veremezdim.
"Peki sizinle geleceğim ama önce Aylayı güvenli ve iyi bir şekilde bıraktığınızı göreceğim"
"Yanımıza gel" dedi yaşlı kadın.
Yanına yürüdüğümde Beni Serenin kucağına atıp anı anda yok olduk. Aylayı öylece bırakıp gitmiştik. Beni kandırmıştı !
Hamidorun anlatımından;
Masala gitmemesini söyledim ama beni dinlemedi ve gitti. Hesapta yaşlı cadı Aylayı kurtaracaktı ama yapmadı ! Masalı da alıp gözden kayboldular.
Bunun üzerine hızlıca tavana uçup Aylanın yanına gittim. Gözleri kapalı be boynu büküktü. Ona ne yapmışları böyle !! İplerinden kurtarıp yavaşça Aylayı yere bırakıp nefes alıp almadığını kontrol ettim.
Almıyordu !!
Ayla.. nefes almıyordu.
Elimi kalbinin üzerine koyarak bildiğim en güçlü büyüyü denemeye başladım. Onu geri getirmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdım.
neredeyse iki saattir bu büyüyle uğraşıyordum ve Aylanın nefes alış verişine dair hiç bir farklılık yoktu. Kalbi atmıyordu.
Elim kolum bağlanmıştı. Ne yaptıysam olmuyordu. Onu hayata döndüremiyordum. İlk gördüğüm andan beri etkilendiğim bir kıza yardımım dokunamıyorsa ne işe yarıyordum ben böyle ?
Sinir ve endişeyle aylanın yanından kalkıp ellerimi saçlarıma geçirdim.
"Düşün Hamidor düşün" diyere düşünürken aklıma bir fikir geldi.
"Tabi ya !" diyerek parmağımı şıplattım.
"Teyzem noreno o bu işi halledebilir" diyerek Aylayı hızlıca kucağıma alıp teyzemin orman evine anında gittik.
Ayla kucağımda bir şekildeyken teyzemin evine girip "Teyzee! neredesin yardımına ihtiyacım var" diye bağırdım.
Aylayı koltuğun üzerine yatırarak teyzemin bana görünmesini bekledim. En son onu dinlemeyip bazı büyüler yaptığımdan dolayı bana kızgındı ama böyle bir durumda beni yalnız bırakmazdı herhalde değil mi.... Ya da bırakır mıydı ?
"Teyze lütfen sana çok ihtiyacım var" diye son yalvarışlarımı yaptım.
Teyzemin büyüsünü hissediyordum. Aylaya baktığımda üzerinde mavi bir büyü ışığı belirdi.
"Teşekkür ederim teyze beni yalnız bırakmayacağını biliyordum" diyerek minnetle konuştum.
Beni duyuyor, görüyor ama görünmüyordu. Anlaşılan bana hala kızgındı. Aylanın aniden nefes almasıyla yüzümde bir sırıtış belirdi. Teyzem onu kurtarmıştı.
Çok geçmeden elimde bir not belirdi. Bana bir not bırakmıştı.
Notta "Gidin ve Masalı bulun ! O kız hepimiz için çok önem taşıyor" yazıyordu.
"Bulacağız teyze" dememin hemen ardından Ayla mavi gözlerini açarak tavana baktı.
"Nasıl hissediyorsun , iyi misin?" diye sordum.
"Hamidor ben ölmüştüm!" diyerek korkuyla baktı yüzüme.
Bu durumu ona anlatamazdım.
"Aa cidden mi? Rüyanda falan herhalde?" diyerek olayı şakaya vurdum.
"Hayır hayır yaşlı bir kadın karşıma geçerek bir şeyler söyledi sonrasındaysa .. sadece karanlık"
O yaşlı karıyı öldüreceğim! Aylayı soktuğu o karanlıkta onun o yaşlı bedenini yakacağım ! Yemin ederim.
Aylaya sarılarak "Geçti artık şimdi iyisin" dedim.
Oda narin kollarıyla bedenimi sarıp "beni nasıl hayata döndürdün?" diye sordu.
Yavaşça geri çekilerek "sonra anlatacağım şimdi çok önemli bir konumuz var"
anında gözleri büyüyerek "MASAL!!" Dedi.
"onu kaçırdılar , başına bir şey gelmeden bulsak iyi olur" demem üzerine Ayla "aynen şimdiye kadar oturmamız kabahat kalk hadi" diyerek beni kaldırırken içten içe ona gülüyordum. Fazlasıyla hoşuma gidiyordu bu halleri.
-
Aylayla kara kara ne yapacağımızı düşünürken "buldum" demesiyle ona döndüm.
'ne buldun' bakışımın hemen ardından "Asroy'u bulmalıyız o ne yapılması gerektiğini bilir"
"Aynen katılıyorum" demem üzerine tam Asroyun yanına gidiyordum ki aklıma Aylanın benim bir cadı olduğumu bilmediği düşüncesi geldi. Şaşkınca 'ne yapıyorsun?' bakışının hemen ardından başını iki yana sallayarak yürümeye başladı. Kız kesin deli olduğumu düşünmüştür ya aman ne güzel.
Aylanın peşine takılıp onu takip etmeye başladım ama bu böyle giderse Asroyu biraz zor bulurduk. Gözlerimi yumup sihir gücümle Asroyun nerede olduğuna baktım.
Ah kahretsin. Cadıların ve normal insanların asla girmemesi gerek bir yerde !
Kurtların her zaman takıldığı kafede.
Yinede ona ulaşmalıydım.
Masalın hayatı söz konusuydu.
"Ayla bence dağılalım" demem üzerine onaylayınca hemen ilk yoldan döndüm. Ayla görüş açımdan çıkınca Asroyun bulunduğu kafenin yakınlarına kendimi postaladım.
Bir duvarın arkasına saklanarak kim var kim yok bakınıyordum. "Hadi be Asroy çık artık şu kafeden" diye mırıldandım.
Dakikalar sonunda beyfendi çıkabilmişti ! Yanına gitmek için gizlendiğim yerden kalktığımda arkamda olan birini hissettim.
"Cadılar buraya giremez " diyerek 4 kişilik bir kurt grubu yolumu kesiyordu.
"Asroyla konuşup hemen gideceğim" dedim.
"Siz cadılar onun tüm hayatını karartan iğrenç varlıklarsınız onunla konuşmana izin vereceğimizi mi düşündün?"
"Bakın Asroyun geçmişinde neler oldu bilmiyorum ama kötü bir niyetim yok"
"Bana bak cadı ya buradan toz olup gidersin ya da sivri dişlerimi tenine geçirmekten hiç çekinmem"
Alaycı bir sırıtış yaptım.
Bana öfkeli bakışlar atmalarına rağmen sırıtıyordum. Karşılarında en iyi cadılardan biri olan Hamidor duruyordu yerse bana bir dokunsunlar bakalım..
"ben gitmiyorum kuçu kuçular ama siz gidiyorsunuz"
"Ceni seni kışkırtmaya çalışıyor uyma şu cadıya" diyerek yanındaki kız önümdeki adamı kolundan tuttu.
Önümdeki kurtçuk yani Ceni normal renkteki gözlerini sarıya çevirerek üzerime yürümeye başladı.
Bir anda üzerime atılıp boynumu ısırmasıyla, ağzına dolaşan kanımı kurt boğana çevirip acı çekmesini izledim.
"Hey ne oluyor burda? Kes şunu Hamidor !" diyerek Asroy yanımıza geldi. Sadece o olsa iyi tüm kurtlar bir anda etrafımda belirdi.
Ceni yanan boğazını tutarak , acıdan kıpkırmızı olmuş gözleriyle bana bakıp zihin mesajıyla "lütfen durdur şunu" diyordu.
Onun bu haline sadece sırıttım. Benimle asla baş edemezdi. Edemezlerdi.
"Hamidor durdur şunu! " diye bağırdı Asroy.
Tüm kurtların aklından geçen tek düşünce Ceniyi kurtardığımda beni öldürmekti.
"Asroy buraya seninle konuşmaya geldim. Masalı yakaladılar onu kurtarm..."
Birinin sözümü kesmesiyle cümlem yardım kaldı. "Sen önce kendini düşün cadı ! Burada canlı çıkamayacaksın"
Asroy "Bugün kimse ölmeyecek ! Ceniyi eski haline döndür ve gidip Masalı kurtaralım"
Başımla onaylayıp Ceninin ağzındaki ve boğazında ki tüm kurt boğanları yok ettim. Biraz öksürdükten sonra toparlandı.
"Gidelim Asroy" dedim.
Beni onaylayınca hiç kimse bir şey deyemedi. Kötü kurtçuklar sizi. Hamidorla asla baş edemezsin ' diye içimden geçirerek sırıtarak Asroyla ikimizi Aylanın yanına gönderdim.
"Kahretsin" diye mırıldandım. Tam aylanın karşısında belirmiştik!!
"Siz ama nasıl?" diyerek Ayla bize şaşkınca bakışlar atıyordu.
Asroy "bunu sonra konuşuruz şimdi kurtarmamız gereken bir Masal var" diyerek hemen konuya girdi. "Onu kim kaçırdı?" diye sordu.
"Kütüphanede görevli yaşlı bir kadın ve üç genç kız kurt" dedim.
"Etris ha? Kütüphanede büyüler kitabını koruyan cadı" deyince gözlerim açıldı. "Büyüler kitabımı?" diye mırıldandım. O kitabı istiyordum !!!!
"Aklından geçenleri biliyorum Hamidor ama şimdi hiç sırası değil, önceliğimiz Masal"
Ayla "kurt kızlardan birini hamidor yok etmişti yani nasıl yaptı bilemiyorum ama belki onu konuşturursak Masalın nerede olduğunu öğrenebiliriz?"
Akıllı kızım benim be. Bu kıza hayranlığım gittikçe artıyordu.
Asroy da bu fikre olumlu bakarak "Hamidor kızı getir" dedi.
Önce üçümüzü evime gönderdim. Evin bodrum kısmında bir hücre vardı. Nedenini sormayın ben bir cadıyım sonuçta elbet düşmanlarım olacak o yüzden. Daha sonra kurt kızı demir parmaklıklar ve kurt boğanla dolu olan kafesin içine getirdim.
Asroy gözlerini şaşkınlıka açarak "Gizem?" dedi. Gizemde ona şaşkınca bakıyordu.
Ayla "Bu katille tanışıyor musunuz?" diye sordu.
Asroy hala şaşkınca bakmaya devam ederek "kuzenim o benim" dedi. Şimdi hepimiz oldukça şaşkındı.
"Asroy kurtar beni buradan lütfen" diye yalvardı Gizem.
Asroyun yüzünde kararsız bir ifade belirdikten sonra "Önce istediğimiz bilgileri bize vereceksin" dedi.
Gizemin kurt boğandan gözleri yaşarmaya başlamıştı. Bu kokuya dayanamıyorlardı ve bu nedense bana fazla zevk veriyordu. Kurtların acı çekmesi yani.
"Tamam ne isterseniz sorun cevap vereceğim ama önce lütfen bu kurt boğanları temizleyin"
Asroyun bana uyarıcı bir bakış atması üzerine gözlerimi devirerek kurt boğanları tek bir hareketimle yok ettim.
"İlk soru, neden Masalın peşindesiniz?"
gizem tereddütte kalarak cevap verdi.
"Çünkü o Heredot'un soyundan onun tek bir damla kanıyla tüm kurtlar ölebilir ya da normal insanlar en güçlü kurta dönüşebilir"
Ayla sabırsızca atıldı.
"Öyle bile olsa bu sizin ne işine yarar ki? Sizene bundan?"
Gizem ürkütücü bakışlar atarak "ben sana cevap vermem" dedi.
Aynı soruyu bir kezde Asroy sordu.
Gizem "oykan ve Kansu kendi ordularını kurmak istiyor bu yüzden Masala ihtiyaçları var"
Ayla yine atıldı. "Onlarda kim?"
Gizem rahatsızca nefes aldıktan sonra " Kansu da geçmişe dayalı özeli bir soydan geliyor Navajo soyundan yani o doğuştan gelen bir Alfa ve tüm kurtların gücünden on kat daha fazla güce sahip, oykansa zamanında kendi alfasını öldürüp onun yerine geçen çıkarcının teki"
Bu kez ben sordum.
"Senin rolun ne peki?"
"Ben Kansuya hizmet ediyorum, Masalın kanının kokusunu ilk aldığımızda Kansuyla aynı kokuydu. Bu yüzden onun özel bir soydan geldiğini anlamak kolay oldu ve Kansuya bu durumu anlattık."
Asroy "İyi halt ettiniz ! Şimdi kızın başı sizin yüzünüzden belada" diye kükredi.
Gizem "Biz söylemesek de bir şey değişmezdi Asroy, Kansu onun kokusunu ilk başta aldı"
Asroy ellerini saçlarına daldırıp endişeyle bakıyordu etrafına. Fazla endişeli gözüküyordu.
Ayla "iyi misin?" diye sordu Asroya.
"İyi falan değilim ! O kız ilk adımlarını atarken ben yanındaydım, ilk cümlesinde , ilk düşüşünde kısaca her şeyinde. Ona bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim. Ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceğim" diye kükreyip bodrum katından çıkmak için kapıya yöneldi.
Aylayla bakışlarımız buluşunca tedirgince baktım.
Asroy ne yapıp edip Masalı kurtaracaktı bunu biliyoruz.
Peki ya sonuçları?
Kim canlı kurtulabilecekti bu durumdan?
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro