Multi ; Asroy Maydasoy

Gözlerimi açtığımda başımda dikilen annem ve Ayladan başka kimseyi göremedim.

"Sonunda kendine geldin kızım"

Yatakta doğrulmaya çalıştığımda tüm kemiklerim kırılmış sanki üzerimden koca bir tır geçmiş gibi hissediyordum.

"Hey kalkma dinlen" diyerek Ayla kalkmamı engelledi.

"Ne oldu bana?" diye sordum. Dilimin kuruduğunu hissediyordum.

"Bir haftadır baygındın Masal"

"Ne? Nasıl olur bu?"

Kulaklarıma inanamıyordum. Bir hafta boyunca yatmış mıydım yani? Son olanlar hafızamda canlanmaya başladığında aklım hayalim durdu.

Bir hafta önce bana bir kurt saldırmıştı !

Hızlıca koluma baktım. Üzerine bastığında pençelerinin izi çıkmıştı ama şimdi iz falan yoktu. Sanki hiç bir şey olmamış gibi tenim pürüzsüzdü.

Annem "Kızım sen dinlen yataktan çıkmak yok bende gidip sana bir şeyler hazırlayayım" diyerek odadan çıktığında korkarak Aylaya baktım.

Onu dinlemeyerek çok büyük bir aptallık yapmıştım!

"Ayla neler oluyor?" diye sordum.

"Toparlandığında seni kasabanın kütüphanesine götüreceğim orada her şey ayrıntısına kadar var, öğrendiklerine inanamayacaksın"

"Ben şimdi öğrenmek istiyorum ayrıca bizi kurtaran çocuğa ne oldu?"

"Bilmiyorum seni eve kadar taşıdıktan sonra kayboldu bir daha hiç görmedim"

"Çok güzel ya.. şimdi birde gizemli bir şahıs çıktı başımıza" diyerek huysuzca homurdandım.

"Demet abla kim olduğunu biliyor o aramıştı zaten"

"Annemin ne ilgisi olabilir ki bu olanlarla?" dememin hemen ardından annem elinde tepsiyle odama girdi.

"Eveet şimdi sana güzelce çorbanı içirelim bakalım" demesi üzerine "ben kendim içerim" dedim.

"Anne bana ne olduğunu biliyor musun?" diye sordum şüpheyle.

"Nasıl yani kızım?" diye sordu gülümseyerek.

"Yani bir haftadır ben neden baygınım son neler oldu?"

Yüzündeki gülümsemesi silindi. Göz bebeklerinin titrediğini buradan görebiliyordum. Bir şey gizler gibiydi.

"Ormanda kayboldun, Ayla seni bulup getirdi öyle değil mi?" diye sordu Aylaya bakarak.

Ayla başıyla onaylayınca şüphelerimde haklı olduğumu anladım. Benden çok ciddi şeyler gizleniyordu.

"Anladım" diyerek kısa kestim. Ama gerçekten anlamıştım. Benimle oyun oynuyordu. Salak olduğumu düşünüp bir şeyler gizliyordu.

-

Aylanın gitmesi üzerine salondaki koltuğa yatıp televizyonu açtım.

Kanalları sürekli geçerken duyduğum bir haberle durdum.

"Evet sayın seyirciler tam tamına bir aydır bu saldırı olayları güncel"

"Hangi olaylar ? Hadi hadi hızlı anlat. " diye söylendim.

"Bir son dakika haberi!!! Az önce Milas Kasabasında işlenen bir cinayet vakası soruşturması daha başlatıldı. Bu bir ayda karşılaştığımız 21. Ceset!
Görevli arkadaşlar kesinlikle bu cinayetleri bir insanın yapmadığını öne sürüyor"

"Masal ne izliyorsun kızım?" Diyerek annemin sesini duymamla "Anne bir dakika" dedim.

"Gelen bilgilere göre bu cinayetlerin sorumlusu, yırtıcı bir hayvan! Milas kasabasının korkulu kabusu bu işte. Yıllardır cinayetleriyle ünlü olan bu kasabada sadece güçlü olanlar yaşayabiliyor"

"Masal kapat şunu" diyerek annem elimden komutayı alıp kapattı. Ona sert bakışlar attım.

"Dinliyordum!" Dedim sertçe.

"Yalan haber mi dinliyorsun kızım?!"

"Yalan olduğunu nereden biliyorsun? Belkide gerçek"

"Ah hadi ama Masal bunlara inandığını söyleme bana"

Vücudumda oluşan sinir dalgasıyla "benden ne gizliyorsun anne?!" Diye bağırdım.

"Hiç bir şey gizlemiyorum"

"Aa öyle mi? Peki başa saralım madem, bana bir hafta ön-ce ne ol-du ?" diye sordum vurgulayarak.

"Sana söyledim Masal sadece bayıldın"

"Peki tamam bayıldım okey ama bunun sebebi ne?"

"Kızım iyi değilsin sen yat dinlen"

"Beni kandırmayı bırak artık! Bana o gün ne oldu sana söyleyeyim mi anne? Bir kurt tarafından saldırıya uğradım!"

Annem şaşkınca yüzüme baktı. Sanki bunu söylememi beklemiyor gibiydi.

"S-sen hatırlıyorsun" dedi kekeleyerek.

"Evet unutmam mı gerekiyordu??" Diye sordum.

Başını iki yana sallayıp evden çıkmak için kapıya yöneldiğinde arkasından bağırdım. "Kaç tabi nereye kadar kaçıyorsan! Elbet gerçekleri öğreneceğim!"

Sinirle tıslayıp yattığım koltuktan kalkmak için yeltendim. Hala her yanım ağrıyordu. Yinede neler olduğunu öğrenecektim.

Masal'ın annesinin anlatımından;
6 yıl önce yaptığımı yeniden yapmak istedim. Masalın can güvenliği için bu olanları unutmasını ve buralardan uzak kalmasını istedim. Bunu yapabilmem için bana yardım edebilecek tek bir kişi vardı. Noreno.
6 yıl önce Masal bu kasabadan ayrılmadan önce gördükleri şeyleri unutması için ona büyü yaptırdım. Hafızasından bazı anıları sildirdim.
Tabi bunun bir karşılığı olacaktı... Kötü bir karşılık.

Masal'ın yeniden kasabaya gelmesiyle her şey değişti. Tek bir kan damlasıyla tüm kurtları kölesi yapabilirdi. Ona bundan hiç bahsetmedim. Kim olduğunu neler yapabileceğini bilmiyor. Üzerindeki büyü kalkmadığı sürecede yapamaz. Aylayla konuştuğu konuları her daim dinledim. Kızımı koruyabilmem için her şeyi bilmem gerekiyordu. Özellikle uykusunda ki mırıltıları hiç kaçırmadım. Sürekli "kırmızı gözler" diye mırıldanıyordu.

Aklıma ilk gelen kişi Oykan olmuştu. Tüm kurt sürüsünün değişmeyen tek lideri. Bu zamana kadar ondan başka kırmızı gözlü birini görmemiştim ta ki Masal'a bir kurt saldırdığını öğrenene kadar..

Masalı koruması için, en yakın arkadaşıma haber verdim. Cadılar tarafından lanetlenen bir kurt adam daha.. Neden lanetlendiğini kimse bilmiyordu. o bundan hiç bir zaman bahsetmedi, lanetli olduğu dedikodularla yayıldı. Bu lanet her geçen gün daha da kuvvetleniyordu. Onun tüm gücünü gittikçe çekmeye başladığında , büyüyü tersine çevirmek için en iyi cadılara gitti. Sonucundaysa bir alfa tarafından ısırılmadığı sürece ölümsüzlük ve güçtü. Normalde benden 80 yaş büyük olması gerekirken 25 yaşından büyük göstermiyordu.
Asroy Maydasoy

Masalı kurtarmaya gittiğinde daha önce hiç görmediği birinden söz etti , ona saldıran alfa bir kurtttan. Kırmızı gözleri olan ve normal kurtlardan çok daha vahşi bir görünüme sahip kurt.. bizim kasabanın tek bir Lideri-Alfası vardı. Oykan . Aklım almıyordu oykan varken bu da kimdi nereden nasıl gelmişti? Bunca zaman varlığından bile haberim yoktu. Asroyda benden farksız değildi. İkimizde şaşkındık.

En kötüsüde böyle bir kurt adamın kızımın peşine düşecek olmasıydı!

Masal çok özel bir kızdı.Onun kanı fazlasıyla özeldi. Bir kurdu öldürebilecek kadar gücü varken aynı zamanda bir kurdu dünyanın en güçlü yaratığı yapabilirdi.

Onu bunlardan uzak tutmak istedim. Masala bir kurdun saldırdığını öğrendiğim an Norenoya gittim. 6 yıl önce yaptığı unutturmaya büyüsünü yeniden yapmasını rica ettim beni kırmadı ama bununda bir karşılığı oldu. 6 yıl önce kurt adam genlerimle oynayıp bir daha dönüşme olasılığımı elimden alıp beni bu kasabaya mühürlemişti. Ölüm fermanımı imzalamak gibi desem daha doğru olur. Bu kasabada normal insanlar asla hayatta kalamazdı. Bir çok kez hayatımı dostlarım kurtardı. Oykan' da buna dahil. Norenonun yaptığı büyü sadece dönüşmemi ve gücümü almıştı. Koku alma ve duyma yeteneğim hala vardı. Şu ana kadar..

Masal'ın her şeyi hatırlayıp bana sormasıyla tüm kanımın çekildiğini hissettim.

Hemen Norenoya gittim.

"Noreno ! Neredesin göster kendini" diye bağırdım ormandaki evine girerek.

Bir anda karşımda belirerek "yine ne oldu Demet?"

"Büyün işe yaramadı Masal her şeyi hatırlıyor !"

"Bu mümkün değil"

"Ona bir kurdun saldırdığını ve Asroyun onu kurtardığını biliyor, bunları unutması gerekiyordu"

"Demek ki kızın sandığımızdan çok daha güçlü Demet. Benim yapacak bir şeyim yok, kızın büyümü yenebilecek bir kapasitede"

"Bana bu ihtimalden hiç bahsetmedin! Sen duyma ve koklama yetimi benden alabilmek için beni kandırdın !"

"Seni kandırmadım Demet. Sen kendin bana gelip yardım istedin bende ettim. Büyümün tutmaması kızınla alakalı ve bilgin olsun eğer Masal hatırlamaya çalışıyorsa geçmişteki büyümü kaldırması için en acemi bir cadıya gidip Öz büyüsü yaptırması yeterli bu durumda bence sen kızının hatırlamaması için uğraş"

"Öyle bir şey asla olmayacak. Gerekirse tüm cadıların soyunu kuruturum Noreno"

"Ne yaparsan yap Masal'ı kaderinden alıkoyamazsın, kanının kokusu tüm kasabaya yayılıyor"

"Senin yüzünden! Hafızasına karşılık kanının kokusunu güçlendirdin, onu bir yem haline çevirdin"

"Dönüşmesi gereken çağda kızını gerçek kimliğinden alıkoyarak hapsettin Demet bunun elbet bir etkisi olacaktı"

"Hepsi senin suçun seni öldüreceğim" diyerek üzerine saldırdığım sırada yok oldu.

Olduğum yerde sinirle bağırdım. Kızımın hayatını mahvetmişti. Bu beceriksiz cadı yüzünden iyi-kötü tüm kurtlar peşine düşecekti. Masal'ı bu kasabaya çağırdığım için kendime lanetler okuyordum. Onu bu ateşin içine sürükleyen bendim. Böyle olacağını anlamam gerekiyordu.

Eve geldiğimde "Masal" diye seslendim. Etrafa bakındığımda yoktu. Odasında da yoktu. Yine başına buyruk davranıp kendine zarar vermesinden korkuyordum. Özellikle kurtlardan biriyle karşılaşması düşüncesi beni mahvediyordu.

Telefonumu çıkararak Asroy'u aradım.

"Alo Asroy Masal ortalarda yok, onu bulabilecek senden başka tanıdığım kimse yok lütfen başına bir şey gelmeden kızımı bul"

"Bulacağım Demet sen sakin ol"

"teşekkür ederim" dedim minnet dolu bir sesle.

Asroy'un hakkını asla ödeyemezdim. Tam bir kurtarıcıydı. Ona güvendiğim için asla pişman olmadım.