İyi okumalar dilerim 🥴

•••••

Sabahın ilk ışıkları ile, iskele yönünden Avustralya kıyılarından bir hayli uzaklaşmaya başlamış geminin güvertesinde bir sakinlik mevcuttu. Tüm mürettebat sakin bir şekilde işlerini yaparken gemi olması gerektiği gibi bir hızda yetişmesi gereken yere doğru ilerliyordu.

Sabahın erken saatleriydi. Herkesin üstünde üç gün önce yakaladıkları mermanın heyecanı bulunurken aynı zamanda başarılı oldukları için de mutlulardı.

Chris'in o gece olaya el atması ve Felix'i deniz adamından uzaklaştırması üzerine, deniz adamını incelemeyi şimdilik geçici olarak bırakmıştı sarışın. Ancak sabahın bu erken saatinde bile diğer mürettebatın aksine heyecandan gözüne bir gram uyku girmemiş bir halde odasında oturuyordu.

Tamam belki deniz adamını incelemeye Chris'in onca caydırması üstüne kısa bir süreliğine ara vermiş olabilirdi ama o illaki bir yolunu bulup deniz adamını inceleyecekti.

Mermanı kısa bir süreliğine gözlem altında tutabilmek için hapsetmişlerdi ancak bilinen verilere göre merfolklar da yunuslar gibi yüksek zekaya sahip memelilerdi.

Onlar çok zekiydi ve gerçekten çok dikkatli olunması lazımdı. Özellikle yakaladıkları merman fazlasıyla güçlü duruyordu. Kabus deniz kızı olmasının yanında zekasıyla da insanı büyüleme özelliklerine sahipti

İşin kötü tarafı ise bu canlılar türleri ortaya çıkmasın diye, etkili güvenlik önlemleri alınmadan yakalanıp hapsedildiklerinde, kendilerini güvenceye alma amaçlı direnmek için daha aşırı bir şekilde savaşabilirlerdi.

Tabi bu savaş ve gizliliğin en yaygın kaçış yöntemi intihardı.

Onlar açığa çıktığı zaman kendilerini öldürerek insanların onları incelemesine fırsat vermezlerdi.

Küçük araştırmacının da en çok korktuğu ihtimal buydu. Bu deniz adamı o kadar değerliydi ki hayatının tehdit edilmesine asla izin veremezdi sarışın. Bu, kendi hayatını riske atmak anlamına gelse bile gereken her şeyi yapardı.

Kendi kamarasında oturmuş elindeki Günlüğe, keskin mürekkep izleri kadar sağlam bir kararlılıkla, birkaç gündür yaşanılan her şeyi kaydetti..

Kendisini birşeyler ile meşgul etmeye çalışsa da aklı hala deniz adamının gözbebeklerindeki karanlıkta takılıp kalıyordu.

Yakışıklı deniz adamının karanlık ve derin gözlerinde gördüğü kendi silüeti hâlâ bile aklından silinmiş değildi. Deniz adamının ona olan bakışlarını hatırladıkça sırtından bir ürpertinin geçtiğini hissediyordu.

Neyseki bugün sonunda sarışın deniz adamı için tıpkı yunuslarda yaptıkları gibi bir evcilleştirme planı yapmak istiyordu. Bu da demek oluyordu ki sonunda Felix onu görebilecekti.

Şu âna kadar halen bile deniz adamının IQ'sunun ne kadar yüksek olduğunu belirleyememişlerdi ama Felix yinede deniz adamının ona karşı gardını gevşetebileceğini umarak onunla iletişim kurmayı denemek istiyordu.

O düşüncelere dalmış günlüğünü unutmuşken birden kapısının tıklatılması ve ardından gelen "Felix?" sesiyle kendine geldi

Bu Chris'in sesiydi.

Günlüğü hızla kapattı ve onun tarafından keşfedilmesini önlemek için yatağın açık dikişine tıktı. Bu günlüğün akıl hocası tarafından bulunmasını istemiyordu. Deniz adamini evcilleştirme planını da günlüğe yazmıştı ve eğer Chris bu planı öğrenirse sarışını kesinlikle durduracaktı.

Chris her zaman deniz insanlarının kana susamış doğal yaratıklar olduğuna, büyük beyaz köpekbalıkları kadar vahşi olduklarına ve yalnızca kapalı bir şekilde gözlemlenebileceklerine inanmıştı.

Tabi Chris'in efsanevi biyoloji araştırmasındaki başarıları sarışınınkinden çok daha üstündü. Felix her ne kadar bu düşüncesinin yanlış olduğunu ona söylese bile onu bu fikirden vazgeçmeye ikna edememişti.

Günlük saklandıktan hemen sonra Chris, kapıyı iterek açtı. Felix ise yatağa yaslandı ve gözlerini kısarak eğitmeninin yaklaşan figürüne baktı, ardından da ağır uykulu bir yüze bürünmek için gözlerini sıkıca kapattı.

Chris'in gölgesi havadan üzerine düştüğünde kalp atışları hızlanmış ve ebeveyinlerine yakalanmak istemeyen küçük bir çocuk gibi uyuma numarası yapmaya devam etmişti.

"Uyuyor numarası yapmayı bırak, az önce yatağa tırmanırken sesini duydum."

Chris'in umursamaz sesini duyduğunda gözlerini daha sıkı kapattı ve onu görmezden geldi, sanki rüya halindeymiş gibi dudaklarını birbirine vurarak ağır uyuyor numarası yapmaya devam etti.

Ancak bir an sabırla bekliyormuş gibi görünen adam daha sonra onun Merman tarafından yaralanmış elini tuttu. Felix tam onun ne yapacağını merak ederken, elinde soğuk bir şeyin varlığını hissetti ve anında küçük vücuduna yakıcı bir acı hücum etti.

Neredeyse yataktan fırlayacaktı sarışın, gözlerini açtı ve bu adamın alkolle kaplı bir pamuk topu yardımıyla Mermanın kuyruğuna dokunduğu esnada kesilen parmağını mikrop kapmaması adına sildiğini gördü.

Hadi ama üstünden kaç gün geçmişti ama buna rağmen yara hâlâ iyileşme belirtisi göstermemişti.

Felix elini tutmuş akıl hocasına dik dik bakarak "Ne kadar da nefret dolusun. Canımı öldüresiye acıtmaya mı çalışıyorsun?" diye cırladı dişlerini sıkarken

Ona karşı olan bu tutumunu beğenmeyen adam anında onun kolunu sıkı bir tutuşla yakaladı.

Felix'e bakma zahmetine girmedi ama yavaş yavaş yarayı ovalarken kaşları uğursuz bir zafer havası verircesine dikkatsizce kalktı ve pamuğu yaranın üstüne bastırarak elini çekme zahmetine girmedi.

Felix gururlu bir edayla acıya karşı kayıtsızmış gibi davranarak adama dik dik baktı ama o an aynı zamanda acıdan dişlerini sıkmış, alnında ise terler birikmişti.

Chris normalde ona zor anlar yaşatmayı severdi. Bu, kelimenin tam anlamıyla, bu uzun ve sıkıcı deniz yolculuğundaki en büyük eğlencelerinden biriydi onun için. Küçük araştırmacısının yoluna engel koymayı ve onun bu engelleri aşmak için çabaladığını izlemeyi severdi.

Felix adama bakarken "karamsar sapık" diyerek içinden sessizce küfretti.

Sonunda sarışının gözleri acıdan karardığında Chris pamuğu yaranın üstünden çekti.

Rahatlayarak yatağa yaslandı sarışın ama ne yazık ki Chris hâlâ elini tutuyordu. Çocuğun elini bırakmak yerine mavi saçlı olan dudakları neredeyse gencin burnunun ucuna değene kadar bir hışımla kendine çekti, yatağa yeni uzanmış sarışını.

Gözleri keskin ve karanlıktı. Kararlı olduğu her halinden belli olan bir sesle "Arkamdan deniz adamına yaklaşma riskine girme Felix. Merakın seni ele geçiriyor değil mi? Bugün gözlerindeki bakıştan bir şeyler planladığını görebiliyorum. Sakın öyle bir şey yapma" dedi tehditkâr bir sesle.

Hazırlıksız yakalanmıştı sarışın ve anında soğuk terler dökmeye başladı. Küçük burnu, adamın vücudundaki sigara kokusuyla tamamen istila edilmiş, hatta nefes almasını bile yavaşlatır olmuştu.

Tedirgin bir sesle burnunun ucundaki adamın gözlerine bakmayarak gözlerini kaçırıp "Bilmiyorum, o deniz adamının bana saldırmasından sonra ne kadar saldırgan olabileceğini zaten gördüm. ayrıca ben aynı zamanda acıdan ve ölümden korkan bir insanım." diyerek kendi kendini savunmaya geçti. Bu sırada ise hâlâ bile iyileşmemiş parmağını kanıt niteliğinde göstermişti

Bu tamamıyla bir yalandı.

Chris'in dudaklarında bu sözler üstüne bir sırıtış oluşurken, burnundan alaycıl bir nefes verip "Sen, Felix, macera arayan bir aşık... ölümden mi korkuyorsun?" dedi alayla.

Hızla başını salladı sarışın sahte bir korkuyla.

Chris ona karşı kıkırdayıp sonunda elini bıraktı ve Felix rahat bir nefes alamadan adam diğer eliyle hemen genci sırtından tuttu ve çok daha güçlü olan vücuduyla onu kolayca duvara yüz üstü olacak şekilde itti.

O anda yüzü duvara çarpan Felix, adamın kendisini boğarak öldüreceğini sandı ama mavi saçlı olan sadece onun arkasına geçerek başını ona doğru eğdi ve sessizce kulağına nefesini üfledi.

"Eğer benim iznim olmadan mantıksız bir şey yaptığını öğrenirsem sana yapacaklarımdan ben sorumlu değilim. Unutma, gemideki denizciler benim tarafımdan kiralandı, hiçbiri sesini çıkaramaz. Sana istediğimi yaparım"

Felix onun bel altı tehditini dinlediğinde dudaklarına eğlenen bir gülümseme yerleştirdi. Bu iş ona göre düşündükçe daha da eğlenceli hale geliyordu

Tabi adamın ne kadar ciddi olduğunun farkında değildi ve altı boş bir tehditten aşağı görmüyordu bunu.

Chris'in kaba şakalar yapmaktan hoşlanan bir denizci olduğunu düşündüğünden bu tehditi sadece saçma bir şaka olarak yorumlayıp aynı şekilde karşılık vermek istedi.

Ona eşit sertlikle karşı koymak için başını adamın burnunun ucuyla buluşturmak için hafifçe çevirdi. Dudaklarını açtı ve sakin bir şekilde "Bana tecavüz ettikten sonra deniz adamını incelememe izin verecek misin? Eğer öyleyse... devam et" dedi.

Belli ki Chris şaşkına dönmüştü. Görünüşe göre Felix'in bu kadar saçma bir söz söylemesini beklemiyordu.

Gencin sırtındaki eli birdenbire güçlendi, kuyruk sokumundan aşağı doğru kaydı ve sanki sinirlenmiş gibi sarışın olanın kemerini kopardı.

Felix ani gelişen ve beklemediği olayla adamın hâlâ bile sadece şaka yaptığını düşünmüştü, bu yüzden yüzündeki eğlenen ifade ile kalçası birkaç defa adamın kasıklarına çarpana kadar tembel bir şekilde mücadele ediyormuş ve onun elinden kurtulmaya çalışıyormuş gibi yaptı.

Ama vücudu bir anda dondu.

Adam karnının altındaki sertliği bir anda ona sertçe bastırmıştı.

Akıl hocası ve görev partneri aslında Felix'in aksine eşcinseldi ve aslında ona, kendi öğrencisine cinsel açıdan ilgi duyuyordu.

Bu Felix gibi heteroseksüel biri için gerçekten mide bulandırıcı bir durumdu.

Birkaç aydır onunla nasıl omuz omuza ve kol kola olduğunu hatırlayarak yataktan fırladı, başını korkuluklara çarpmasına bile aldırmadan üç parmağını havaya kaldırarak kül rengi bir yüzle "Ah, ah, ah, Tanrıya yemin ederim ki o deniz adamına izinsiz dokunmayacağım." diyerek Amerikan tarzı bir söz verdi.

Chris bu sözün ardından elini ondan ayırdı ve yavaşça yatağa yaslandı. Kaşlarından birini kaldırdı ve kaslı bacaklarını çapraz yaparak ona şüpheyle baktı. Kot pantolonunun kasık kısmındaki dik çıkıntıyı gizleme zahmetinde bile bulunmuyordu.

Felix hafiften ısınmış yanağını kaşıdı. Utancını hafifletmek için sıktığı dişlerinin arasından bir şaka yaparak adamın kasık bölgesini göstererek "Oldukça iyi büyüyor, benimkinden daha büyük." dedi.

Chris aşağıya baktı, kaküllerinin gölgesi ağzının köşesine doğru kaydı ve dudaklarında gizlice anlamlı bir yay çizdiğini görüldü.

Ayak tabanlarından başlayarak insanın kanını dondurabilecek ürpertici bir uyuşukluğun geçtiğini hissetti sarışın. kaçmak için kapıyı tekmeleme dürtüsüne direnerek adamın kamaradan çıkmadan önce yavaş yavaş yatağından kalkmasını izledi.

Adam çıktıktan sonra derin bir nefes verip içinden en yaratıcı küfürlerini söyledi. Chris muhtemelen ona verdiği gözdağının başarılı olduğunu düşünüyordu ve bu yüzden onu taciz etmeye devam etmemişti ama ne yazık ki yanılıyordu..

Sarışın olan çok meraklı ve keşfetme arzusu ile yanıp kavrulan biriydi. Tabiki de böyle küçük pürüzler onu durdurmaya yetmezdi. O kafasına koyduğu her şeyi yapardı.

Aslında sarışın için verdiği sözün de bir önemi yoktu. O hiçbir zaman kendini herhangi bir dine adamamış bir ateistti, bu yüzden bu sözü vermek sadece ikiyüzlü bir jestti.

O gece tamamen uyanık kalan Felix, sessizce tüm teknenin sessizleşmesini bekledi, hatta gece görevlerinde bulunan denizcilerin uyuyakaldığından emin olduktan sonra planını yürürlüğe koydu.

Bir floresan çubuk ve küçük bir yankı dedektörü ve bir su altı cihazı gibi bazı küçük kullanışlı ekipmanı aldı. Bunları kullanarak birçok farklı organizma türüyle başarılı bir şekilde iletişim kurmuştu zamanında ve şimdi de bunların başarılı olabileceğini düşünüyordu.

Ancak elbette en önemli şey iletişim kurmak için biyolojik deneyimleri kullanan iletişimcinin kendisiydi. Her ne kadar bu malzemeler vazgeçilmez olsa da en önemli ilestişim aracı Felix'in mermana karşı olan tutumu ve yaklaşımı olacaktı.

Gece saat 2 sularına kadar sessizce bekledi. Bu zaman dilimi insanların en yorgun olduğu andı. Elindeki elektronik saati karanlıkta saklanan bir mirket gibi kontrol ettikten sonra gözlediği güvertenin görünen alanından başarıyla kaçındı. Hiç vakit kaybetmeden geminin alt bölmesine gizlice girdi.

Burası Mermanın bulunduğu yerdi.

Kalbindeki heyecanla yeraltı kulübesinin sonundaki kapıyı açtığında karanlıkta yeşil bir ışık belirdi ve çok geçmeden silindirik bir cam su tankı görüş alanına girdi sarışının.

Elinde tuttuğu floresan çubuğunu kaldırarak yapay su bitkilerinden oluşan bir kümede ince bir gölgenin bulanık, kavisli şeklini aradı ve deniz adamının silindirin tepesinde sessizce ve sakin bir şekilde süzüldüğünü gördü.

Deniz adamının dağınık, beline kadar gelen uzun saçlarının arasında, onun sarkık, keskin yüzünü görebiliyordu.

Cam silindirin etrafındaki sarmal merdivenden yukarı çıkmadan önce içinde yükselen adrenalini sakinleştirmeye çalışarak derin bir nefes aldı. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi.

Belkıde büyük bir hata yapıyordu ama bunun farkında bile değildi.

Kim bilir belkide bu hatası yıllardır saklı olan bazı gerçekleri gün yüzüne çıkaracak ve asıl olayların başlamasına neden olacaktı.

Farkında değildi ama o, karşısında sesszice suyun içinde yüzülen deniz adamının yıllardır beklediği kişiydi.

•••••

Merhaba, bölüm sonu nasıldı?

Beğendiğiniz yerler?

Beğenmediğiniz yerler?

Ramazan olduğu için bölümler biraz geç gelebilir ama elimden geldiğince düzenli bir şekilde bölüm göndereceğim

Gelecek pazartesiye kadar 30 oy 50 yorum beklerim

Kendinize iyi bakın, hayırlı ramazanlar, İmanla kalın 🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕

(11.03.2024)