sevın
Melilayza için kış demek = Meliz'in virüsleriyle baş etmek demekti. Yine günlerden, öyle bir gündü.
Meliz salonun ortasına peluş battaniyesiyle çömelmiş ağlarken İlayda ve Beyza da elindeki yelpazemsi nesnelerle evdeki virüsleri camdan dışarıya yollamak için canla başla cebelleşiyorlardı. Havalandırma önemliydi tabi.
"Ölüyorum!" Meliz hönkürmüştü. İlayda Beyza'ya virüs maskesini uzattığında Beyza ona teşekkür etmeye zaman bile bulamadan maskeyi taktı.
Meliz tekrar bağırdı; "Ölüyorum!"
İlayda ve Beyza kendilerini koltuğa bıraktılar.
"Ölüyoruğğm!"
"Lan tamam anladık ölüyorsun!" İlayda ayağıyla Meliz'n kafasına tekme atmıştı. Meliz bir müddet de düştüğü yerde ağladı.
"Sakin ol, yaşayacaksın." Beyza filmlerde esas oğlanı/kızı kurtaran kişinin hırsıyla mutfağa gidip nane limon kaynattı ve salona döndü. Hâlâ yerde ağlamakta olan Meliz'in elinden anne edasıyla tutup onu koltuğa uzandırdı. Yana, İlayda'ya dönüp aynı anaçlıkla söylendi. "Sen de gidip Ayfer Nine'den çorbayı al."
Kendileri asla hasta çorbası pişirecek kabiliyette olmadıkları için, hangisi hasta olursa üst komşuları Ayfer Nine'den çorba rica ediyorlardı. İlayda biraz oflayıp, biraz poflayıp, biraz sendeleyerek Ayfer Nine'den çorbayı kaptı ve geldi.
Meliz bir yandan nane limonu içmeye çalışırken bir yandan "Oksijen yok bu evde galiba!" diye söylendi. Beyza gözlerini belertti. "Hayır canım, az miktarda da olsa vardı. Ama artık onlar da senin virüslerin sayesinde kullanılmaz haldeler."
İlayda telefonuyla Meliz'in birkaç ifşasını çekerek onu storysinde paylaşıp dalga geçti. Beyza ona hiç elleşmedi.
İlayda; "Meliz tipini sikeyim kanka ha."
Beyza; "Bu nasıl içten bir isyandır?"
Meliz; "Şerefsizler."
İlayda ve Beyza birbirlerine bakıp şeytani planlarının vakti geldiğini onayladılar. Meliz için acılı anlar henüz başlıyordu.
İçeri gidip evdeki tüm battaniyelerden bir tepecik oluşturdular. Beyza daha fazla battaniye bulabilir mi diye evi biraz daha tararken İlayda tepecikte yuvarlanıyor, düşüyor, coşuyordu. Beyza gelip ona kızdı.
Battaniyeleri yüklenerek salona getirdiler ve Meliz'in üzerine attılar. İşlemi anlamışsınızdır. Terletme ve iyileştirme.
Meliz battaniye tepeciğinin altında son nefeslerini verirken Beyza ve İlayda dev operasyona başladı. Radyasyon karşıtı eldivenlerini ve çöp poşetlerini aldıkları gibi evin çeşitli noktalarında bulunan sümüklü peçeteleri toplamaya başladılar.
Günün sonunda, melilayza nefes nefeseydi. Meliz bitmiş, İlayda dağılmış, Beyza tükenmişti.
"Bir dakika lan. Daha iyiyim sanki."
Beyza ve İlayda'nın gözlerinde 'mission completed' yazısı belirdi.
İşte bomba o sırada patladı. Beyza ve İlayda aynı anda hapşurdu...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro