Melilayzaillegalişleryapıyor1080pizle

Evde sessiz bir ortam vardı. Meliz ve Beyza telefonlarına gömülmüşlerdi. Bu sükunet, eve ağlayarak giren İlayda'yla son buldu. "Ödevimi çaldılar ya!"

"Ne?"
"Ne?"

"Çaldılar işte. Önümü kesti or*sp*!"

Meliz koltuktan kıçını kaydırıp halının üstüne otururken poposunun acımasıyla acıyla inledi. Sonra toparlandı. Takan yoktu.

Meliz; "Sen de mal gibi verdin mi?"

İlayda; "Asıl vermeseydim mal olacaktım. Dört kişilerdi be, dört!"

Beyza; "Kendini onlara av olarak göstermek için ne yaşamış olman gerekiyor acaba?"

Meliz; "Bu salak kesin dersliğin ortasında ilk kez ödev yaptı diye profesöre bağırmıştır 'hocaam ben yaptım ne zaman vereyiim' diye."

Beyza; "Evet başka türlü seni av olarak seçmelerine imkan yok."

İlayda; "Ya ben burda ağlıyorum siz teselli edeceğinize gömüyorsunuz salaklar."

Meliz; "Biz mi salağız sen mi salaksın lan? Bunun için ağlanır mı? 'Üzülme kanka o kadar da salak değilsin aslında' diye mi teselli edicez biz seni?"

İlayda sümüklerini sümkürdü ve peçeteyi yere fırlattı. Meliz İlayda'nın fırlattığı sümüklü peçeteyi parmağının ucuyla yerden alırken Beyza da gözlüğünü alıp buğulanan camlarını kazağıyla sildi.

Beyza; "Tamam sakin ol. Bizde o iş."

İlayda; "N'apabilirsiniz ki?"

Meliz; "Profesör beyin odasına sızacağız."

--

Meliz kapıda gözcülük yaparken İlayda ve Beyza çekmeceleri, dolapları karıştırıp ödev dosyalarını arıyorlardı.

Meliz; "Çabuk olun lan!"

İlayda; "Arıyoruz işte be!"

Birkaç dakika daha apansızca dosyaları aradılar. Meliz koridorda birini görüp bağırdı. "Keltoş geliyor!"

Beyza ve İlayda panikle odadan çıkmak için kapıya koşturdular, Meliz onları durdurdu. "Ha okey o başka keltoşmuş aramaya devam edin."

Meliz'e sövüp işlerine devam ettiler. Onlar dosyaları bir türlü bulamayınca Meliz sonunda sinirlenip "Bir işi beceremediniz salaklar." diyerek yardıma koştu. Sonunda İlayda'ya bir şey düştü. "Anaa lan bu hoca yanına almıştı ödev dosyalarını ya la.."

Beyza ve Meliz İlayda'nın kafasına ikişer kez vurdular. Daha çok linç edecekleri sırada koridorda profesör beyin temizlikçiye "Kolay gelsin." dediği sesi yankılandı. Melilayza birbirlerine 'sıçtık' bakışı attılar.

Beyza hemen profesör beyin çalışma masası altına saklanıp eli ayağı birbirine dolanan Meliz'i de yanına çekti. İlayda da yanlarına sığışmaya çalışınca onu itip gönderdiler. -Best friend goals-

Ve o an. Profesör öğretmen bey ve İlayda karşı karşıya.

PÖB; "İlayda?"
İlayda; "Hocam?"
PÖB; "İlaydacım?
İlayda; "Hocam?"

İlayda aklına gelen ilk fikirle koşup hocaya sarılıp elindeki dosyaları düşürmesine yol açtı. Daha sonra da nezaket yaparmış görünümü verip özür dileyerek dosyaları yerden toplayıp çalışma masasının üzerine koydu. Şimdi tek yapması gereken Meliz ve Beyza dosyaların içinden İlayda'nınkini bulana kadar profesör beyi oyalamaktı. Ve o da nasıl oyalayacağını biliyordu. Profesör beyin tek zaafını. Beşiktaş.

İlayda; "Hocam çok mutluyum ben de ondan sarıldım umarım rahatsız olmamışsınızdır. Dün akşam Beşiktaş kazandı biliyorsunuz ki!" Neyseki İnstagram'dan yürüdüğü çocuk da bir Beşiktaşlı'ydı ve İlayda sohbet başlatabilmek için Beşiktaş maçlarını takip ediyordu...

Profesör bey anında yükselip sohbeti devam ettirirken Meliz ve Beyza masanın altında doğru dosyayı bulmak için seri hareketlerle can çekişiyorlardı. Sonunda Beyza'nın elini attığı dosya İlayda'nın çıkmıştı. Fakat üstünde o şerefsiz kızın ismi yazıyordu. Beyza dosyanın içinden İlayda'nın ödevini alıp dosyayı masanın üstüne geri koyacakken Meliz onu durdurup cebinden buruşuk bir kağıt çıkardı ve düzeltip dosyanın içine yerleştirdi. İşleri şimdi bitmişti.

İlayda; "Kesinlikle katılıyorum hocam. Beşiktaşk diyorum, başka bir şey demiyorum yani, ehe."

PÖB; "Neyse kızım ben bir lavaboya gidiyorum, bu güzel sohbet için teşekkür ederim. Hadi görüşürüz."

Profesör bey bulundukları ofis içerisindeki tuvalete gitti ve Meliz ve Beyza masanın altından çıktılar. Üçlü, profesör beyin duyma ihtimaline karşı sessiz bir şekilde birbirlerine bir müddet sövüştükten sonra ofisten İlayda'nın ödeviyle birlikte ayrıldılar. Koridorda birbirlerinin omuzlarına kollarını attılar ve başarılarını kutladılar.

Artık şimdi o şerefsiz kız düşünsündü.

Artık onun ödev dosyasında İlayda'nın elinin bir çıktı resmi vardı.

Ve eli hareket çekiyordu.