Yine Boğa-Yılan
Medya Linda'nın revirde gördüğü çocuk yani Will Solace.İyi okumalar...
Kampın sınırından gelen sesle Nico'ya döndüm.
"Bu seste ne?"
"Bilmiyorum.Gidip bakayım."
"Tamam.Hadi gidelim."
Durup bana baktı.
"Ne bakıyorsun?"
"Sen nereye?"
"Bende geleceğim.Belki önem-"
Kampın sınırından bir çığlık geldi.Nico koşarak kampın sınırına doğru gitmeye başladı.Bende peşinden koştum.Kampın sınırına vardığımızda bazı kampçıların da orada olduğunu gördüm.Ve kampa saldıran şeye baktım.Hey bu bize saldıran canavardı.
"Yine geldi bu ama." Bunu diyen Leo'ydu.
"Geldiyse savaşırız ."dedi Nico ve kılıcını çekti. Percy cebinden bir kalem çıkardı.Kalemi ne yapacak ki diye düşünürken kalem birden kılıca dönüştü.Vay bu çok havalı.Leo'nun verdiği bileklik kılıca dönüşüyordu.Onu kullanmalıydım.Bilekliği kolumdan çıkarıp ortasındak düğmeye bastım.Bileklik kılıca dönüştü.Herşey normaldi.Tabi bir canavarın karşımızda olması dışında.Piper canavarla birşeyler konuşuyordu.Yok artık! Canavarla mı konuşuyor?Bu kız ne yaptığını sanıyor.Bir canavarı konuşarak yeneceğimizi falan mı? Canavar birden kükremeye başladı ve Piper'ın üstüne atıldı.Piper kıvrak bir haraketle yana doğru atıldı.
"Kokusunu alıyorum.Buralardalar".dedi canavar.Kendi kendine konuşmuştu.
"Kimler burada"dedim.
Canavar bizim olduğumuz tarafa doğru döndü ve "Siz." dedi.Ne yapacağımı şaşırmış bir halde etrafıma baktım.Leo şaşkınca Percy'ye baktı.Percy Nico'ya , Nico da bana baktı.
"Ne oldu?"diye sordum.
Percy "Senin de kokunu almış."dedi.Ne kokusundan bahsediyorlar bunlar yaa?Canavar üstümüze doğru gelmeye başladı.
"Benim kardeşimi öldürdünüz demek.Hıııırrrr. Sizde öleceksiniz."
"Sorun buydu demek.Bu işi bana bırakın."dedi Leo.Canavara doğru iyice yaklaştı.Elinde ateş topları oluşturdu.NE ! ATEŞ TOPU MU?Bundan daha şaşırtıcı birşey vardı.Canavara ateş işlemiyordu! Leo şaşkınca diğerlerine baktı.
"Iıı,bu işi bana bırakmayın."dedi.Percy ve revirde gördüğüm çocuk canavara saldırmaya başladı.Revirde gördüğüm çocuk canavara ok fırlattı .Canavar bunu bekliyormuş gibi oku havada tutup kırdı.Canavar hala bize gelmeye çalışıyordu.Birşey yapmam gerektiğini düşünürken canavar yanımıza geldi.Birkaç kampçı yaralanmıştı.Canavar direk bana doğru gelmeye başladı.Geri geri giderken sırtımı ağaca çarptım.Heyy! Ama bu filmlerdeki romantik sahnelerde olurdu.Görünüşe göre hiçte romantik bir ortamda değiliz ! Beni kurtarmaya gelenleri kuyruğuyla düşürüyordu.Aklıma bir fikir geldi.
Elimdeki kılıcı tekrar eski haline çevirdim.Bilekliği elide tuttum.Canavar çok yaklaşmıştı.Beni yakalamaya çalışıyordu.Elini bana doğru savurdu.
"Ahhh" Pençesi yüzüme değdi.Yüzümün kanadığını hissettim.Kılıcımı açtım ve canavarın göğsüne soktum.Canavar toza dönüştü.Dizlerim titriyordu.Herkes bana şaşkınca baktı.Tam düşeceğim sırada Leo koşarak yanıma geldi ve beni tuttu.
"İyi misin?Ahh , tamam çok saçma oldu.Gel şuraya otur." diyerek beni ağacın yanına oturtturdu.Ayağıma darbe almamıştım ama korkumda ve heyecanımda dizlerim titriyordu.
"Vay be. Bu çok havalıydı."dedi Leo .
Annabeth elinde ambrosiayla geldi.Diğer elinde pansuman malzemeleri vardı.Ambrosiaları ağzıma soktu.Elindeki malzemelerle yüzümdeki kanı temizledi ve yara bandı yapıştırdı.
"Gerçektende iyiydin.Güzel bir plan.İlk önce kendini bır yerde sıkışmış gibi gösterdin ve dikkatini çektin."
"Bir plan yaptığımı hatırlamıyorum."
"Neyse,gel bakalım."dedi ve ondan destek alarak ayağa kaltım.Etrafta hiç kampçı kalmamıştı.Demek ki hepsi kampa dönmüştü.Hep birlikte kampa girdik.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro