İnsancıl Bir Tokat(!)
Selam. Evet biraz kısa oldu. Bunu yazarken ELEKTRİKLER GİTTİ! Ne kadar gıcık bir durum olduğunu anlatamam. Neyse, iyi okumalar.
Medya Leo :)
Kampa doğru giderken karşıma Leo çıktı.
Ona sinirli sinirli baktım.
"Nee?" dedi.
"Niye beni öyle bırakıyorsun sen?" dedim.
Sırıttı.
"Ne oldu? Yoksa Nico'dan mı korktun?"
"Ben. Nico'dan. Korkacağım. Ondan neden korkayım ki?" dedim.
"Herkes korkar." dedi.
"Herkesin yaptığını yapmam." dedim. "Ayrıca korkulacak bir tarafı da yok."
"Onu birde kılıç kullanırken gör." diye cevap verdi. Kahkaha atmaya başladım.
"O kadar da övülecek bir yanı yok aslında." dedim
"Demek onu kılıç kullanırken gördün."
"Görmek ne kelime, hatta onu yendim." Leo birden kahkaha atınca korkup bir adım geriş çekildim.
"Noldu ya?" Hala kahkaha atmaya devam ediyordu. "Leo , iyi misin? Bak iyi değilsen Annabeth'i çağırıyım."
"Sen... Nico'yu... yendin....." Nefes nefese bunları söyleyip gülmeye devam etti.
"Ne yani ben onu yenemez miyim ?"
Başını hayır anlamıda salladı. Bende onun kafasına bir tane çaktım. Çakınca sustu.
"Ahh, acıdı ama." diyerek başını ovdu.
"Özür dilerim ama hak ettin. Beni küçük göremezsin."
"Ama bu pek inandırıcı değil. Yani, Nico'yu şimdiye kadar hiç kimse yenemedi."
"Yalan söylediğimi mi düşünüyorsun? Peki , neye inanmak istiyorsan ona inan." dedim. Beni kırmıştı. Yeni tanışmış olabilirim ama yine de sorgulamadan yalan söylediğimi ima etmesine üzülmüştüm. Arkamı dönüp gideceğim sırada başıma aniden bir ağrı girdi. Revirdeki gibi . 3 yıl önceki evimizdeydim. Birden tuhaf canavarlar görmeye başladım. Tuhaf ve korkunç. Simsiyah renkli olanı bana doğru yaklaşıyordu. Yüzüne baktım.Ve çığlığı bastım.Sağ gözü yoktu ve ordan kanlar akıyordu. Bu benim yaşadığım bir anımdı. Başımı tutup yere oturdum. Başımı dizime yasladım. Ellerimi yumruk yapıp sıktım. Bunun ağrımı ve gördüğüm görüntüleri geçireceğini düşündüm. Birisi başımdan tutup kaldırmaya çalıştı ama kaldıramadı .Sonra yumruk yaptığım ellerimi açmaya çalıştı. Çok sıktığım için elimi açamadı. Görüntüler devam etti. Tek gözü olmayan yaratığın yanından bir yaratık daha çıktı. Elindeki uzun sipsivri kılıçla bana pek yaklaşmadan olduğu yerden sağ koluma derin bir çizik attı. Öyle bir çığlık attım ki evdeki bütün su boruları patladı ve evimizi su bastı. Beni bu korkunç anıdan uyandıran ise birden birisinin kafamı yukarı kaldırıp sert bir tokat atması oldu. Ne olduğunu anlamadan yana devridim ve bir çığlık attım. Sağ kaşımın biraz üstünda bir acı hissetim. Elimi oraya götürdüm. Kan. Ellerimden destek alarak oturur hale geldim.
Etrafıma baktım. Revirdeki sarı saçlı çocuk, Nico ,Leo ve Annabeth başımda oturmuş bana bakıyorlardı. Onlar dışında tanımadığım başka melezler de vardı. Sarı saçlı olan Nico'ya "İyi iş çıkardın." dedi. Sonra bana baktı.
"Kusura bakma, bunu yapmak zorundaydık." dedi.
" Ne oldu bana?" diye sordum Annabeth'e.
"Bende tam bilmiyorum Will anlatsın."dedi. Böylece sarı kafanın adının Will olduğunu anladım.
"Şoka girmişsin." dedi. "Kendini çok kastın. Bu yüzden kendine getiremedim. Tabii başka yollardan kendine geldin" Bir yandan da anlımdaki yarayı temizliyordu.
"Keşke biraz daha insancıl yollar bulsaydınız. Yanağımı hissetmiyorum da!" dedim
"Özür diledik ya. Ayrıca gayet insancıl bir tokat" dedi Nico.
Nico'ya ters ters baktım.
"Özür dilediğini hatırlamıyorum. Ve senin insancıl tokat dediğin buysa insancıl olmayan tokat nasıl merak ediyorum."
"Bunu senin iyiliğin için yaptım zaten. Birde özür mü dileyim? "
Cevap vermedim. Will bu sırada işini bitirdi ve yaranın üzerine bir yara bandı yapıştırdı. Sonra ayağa kalktı. Diğerleri de. Leo kalmam için elini uzattı. Onun elini tutmayıp kendin ayağa kalktım.
"Neden böyle olduğunu biraz daha araştıracağım. Sana da sonra haber veririm." dedi Will. Kafamı tamam anlamında salladım ne ona teşekkür ettim.
Sonra bir boru sesi duydum. Ne olduğunu anlamadım.
Annabeth " Hadi yemek zamanı!" deyince anladım. Hep birlikte yemek yenilen yere doğru ilerledik.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro