《BÖLÜM 42》
42. Bölüm
Daisy sabah uyandığında aklına ilk gelen dün gecenin taze anılarıydı. Adrian'la sevişmiş olduklarına hala inanamıyordu. Gerçekten bu kadar iradesiz bir insan mıydı? Daha dün sabaha kadar kesinlikle böyle bir şey yapmayacağını düşünürdü oysa ki. Gerçi kötü bir şey yoktu ortada. Pişman değildi. Aksine gece yaşananlardan dolayı kendini inanılmaz iyi hissediyordu. Bendeninin sevişirken verdiği tepkiler inanılmazdı. Güzel olacağını tahmin etmişti ama bu kadar güzel ve keyifli olacağını bilemezdi elbette. Adrian'ın bedenine yaptıklarını ve verdiği zevki düşünmeden edemiyordu.
Diğer yandan önemli olan sözler vardı. Adrian ondan özür dilemişti ve kendisini önemsediğini söylemişti. Kendisinden başka kimsenin olmayacağına söz vermişti. Bu bir aşk sözü değil, sadece yatakta tek eşli olacağına dair bir sözdü ama yine de Daisy için yeterli görünüyordu. Zaten aşk beklemeye hakkı yoktu Adrian'dan ama araları böyle olduğu ve Adrian'ın hayatına bir başka kadın girmediği müddetçe kalbinin kırılacağından dolayı korkmasına gerek yoktu. Neden dün gece yaşadığı zevkten hem kendini hem de Adrian'ı mahrum bırakacaktı ki?
Gerinme ihtiyacı hissettiğinde bacaklarının arasındaki o tatlı sızıyı fark etti ve her nedense yüzünü ekşitmek yerine aptal aptal sırıtırken buldu kendini. Ardından yanında uzanan Adrian'ı fark etti. Uyanıktı ve düşünceli bir halde tavanı izliyordu. Yüzündeki ifade her nedense hiç hoşuna gitmedi Daisy'nin. Ayrıca Adrian'ın geceyi yine koltukta geçirdiğini ve sabaha karşı uyanıp tekrar yanına geldiğini de bilmiyordu.
"Yukarıda ilgi çekici bir şey göremiyorum." Dedi sol kolunu kırıp başına destek yaparak Adrian'a doğru döndükten sonra.
Adrian bir süre tepki vermedi. Geçen yarım dakikadan sonra tam Daisy tekrar konuşacakken "Neden bana bakire olduğunu söylemedin?" Diye sordu sonunda. Daisy ilk önce ne diyeceğini bilemedi çünkü böyle bir soru beklememişti.
"Hiç sormadın ki." Dedi en sonunda basitçe.
"Yine de dün gece söylemeliydin." Adrian neden kendini suçlarcasına konuşuyordu şimdi?
"Bunun için kabahatli olduğumu düşünmüyorum." Dedi kendini savunmaya geçerek. "Ayrıca neden bakire olmadığı mı düşünmüştün ki?" Başka bir zaman olsa bu konu Daisy'nin böyle rahatça konuşabileceği bir konu kesinlikle değildi ancak dün gece Adrian'la bir şeyleri aşmış olmanın rahatlığı vardı üzerinde.
"Bilmiyorum." Dedi Adrian. "Sanırım tüm gelişen olaylar bende böyle bir izlenim uyandırdı."
"Hangi olaylar?" Diye sordu Daisy. İçten içe sinirlenmeye başlamıştı ancak belli etmemeye, sakin kalmaya çalıştı. Böyle güzel bir gecenin sabahı tartışma olmamalıydı.
"En başta Francis'le ilgili olanlar. Onun kalbini çaldığını söylemiştin."
"Evet ama konuşulanların büyük çoğunluğunun dedikodu olduğunu da söylemiştim." Diye hatırlattı Daisy sabırla.
"Bunlar iki yıl önceydi. Bu süre zarfında başka aşığın olup olmadığıyla ilgili hiçbir şey söylemedin. Hatta geçen sabah çalışma odasındayken aşk hakkında benden daha tecrübeli olduğunu iddia ettin. Sanırım tüm bunlardan dolayı bakire olmanı beklemiyordum." Dedi Adrian. Aslında Daisy'den çok kendine kızıyordu. Dün gece kendini o kadar kaptırmasaydı karşısında tecrübesiz bir kadın olduğunu mutlaka anlar, ona göre davranırdı.
"Şey, sonuç olarak bakireyim ama. Yani bakireydim..." Diye omuz silkti Daisy. Bunun neden mesele olduğunu anlayamıyordu.
"Bana söylemeliydin." Dedi Adrian tekrar. Bunun üzerine Daisy örtüyü göğüslerine çekip yatakta oturur pozisyona geçti ve Adrian'a daha dikkatle bakmaya başladı. İşte o an anladı; Adrian'ın gözlerinde pişmanlık vardı! Bakire, tecrübesiz bir kadınla sevişmek hoşuna gitmemişti. Bunun farkına varmak Daisy'nin nefesinin kesilmiş gibi hissetmesine neden oldu. Sanki görünmez bir el boğazını sıkmaya başlamıştı.
"Bakire biriyle yatmak hoşuna gitmediyse yapabileceğim bir şey yok. Bir daha yapamayız olur biter!" Dedi sinirle ve örtüyü vücuduna sararak yataktan çıkma çabasına girişti. Maalesef ki elleri kendi kontrolünden çıkarak tir tır titremeye başlamıştı. Gözleri yaşlardan dolayı yanıyor ama kırpıştırarak göz yaşlarını geri gönderiyordu. Adrian'ın yanında aglayamazdı, ağlamamalıydı!
Adrian onu kolundan çekerek sırt üstü yatağa düşürdü ve Daisy ne olduğunu anlayamadan adamı kendi üzerine çıkmış halde buldu. Adrian'ın dudakları ise bir şey söyleyebilmesine imkan tanımamıştı.
Öpücük dün geceki gibi tutkulu değil, yatıştırıcı cinstendi. Daisy'nin tepki vermemesine karşılık Adrian yavaş ve nazikçe küçük küçük öpücükler bırakıyordu dudağına.
"Hoşuma gitti." Dedi en sonunda öpücüklerin sonuna geldiğinde. "Hemde hiç olmadığı kadar hoşuma gitti!" Ardından Daisy'nin al al olan yanağını okşamaya başladı baş parmağıyla.
"O zaman sorun ne?" Daisy konuşurken çenesi titremişti ve her an duygu yoğunluğundan dolayı kendini bırakıp ağlamaya başlayabilirdi.
"Dün gece senden çok kendimi düşünmüş olabilirim" diye itiraf etti sonunda Adrian. "Eğer bakire olduğunu bilseydim daha nazik, daha özenli olurdum."
Daisy kendisine bakan gözlerdeki samimiyeti görünce rahatladı ve bunun üzerine uzanıp kendisi Adrian'ı öpmeye başladı. En sonunda nefesleri tükendiğinde geri çekilip alınlarını birbirlerine yaslayarak soluklandılar.
"Dün gece yeterince naziktin. Benim için herşey çok güzeldi." Dedi nefes nefese kalmış fısıldayan sesiyle.
Adrian Daisy'nin üzerinden kalkıp yatağın kendi tarafına geçti ve ardından Daisy'i kendine çekip göğsüne yasladı. Vücutlarını saklayan örtü karma karışık bir halde üzerlerine dolanmış haldeydi ve artık görevini yeterince yapamıyordu.
"Biraz fazla sert davrandım." Dedi Adrian parmaklarını Daisy'nin göğüslerinin üzerinde gezdirirken. "Bunlar için üzgünüm."
Daisy göğüsleri üzerine yer yer dağılan morlukları o zaman fark etti. Bunların nasıl olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Kendini biraz daha incelediğinde sağ kolunda da ufak bir morluğun olduğunu gördü. Yavaşça eliyle yokladı, ağrı falan hissetmiyordu.
"Adrian, sorun değil" dedi tüm samimiyetiyle. "Nasıl olduğunu bende anlamadım. Gerçekten canım yanmıyor."
"Dün gece sana fazla gelen bir şey oldu mu? Aşırı olduğunu düşündüğün bir şey?" Diye sordu Adrian. Daisy'nin dün geceye kadar neyi ne kadar bildiğiyle ilgili hiçbir fikri yoktu. Onu korkutmuş olabileceği ihtimali aklını kurcalayıp duruyordu.
"Adrian, dün geceyle ilgili her şey çok güzeldi ve şu an gerçekten iyi hissediyorum." Diye ikna etmeye çalıştı Daisy. "Gerçi orada biraz sızı var ama bu olağan bir şey olsa gerek." Az önceki kırgın halinden eser kalmamış, aslında Adrian'ın kendisini önemsiyor olduğunu görmek karnında kelebekler uçuşmasına neden olmuştu.
Adrian'ın kendisini saran kollarının daha da sıkılaştığını hissedince başını tekrar omzuna yasladı ve oda Adrian'a sarıldı.
"Ya bakire olmasaydım?" Diye sordu Daisy. Normal şartlar altında yeni evlenen bir kadının bakire olması gerekirdi. Bu tüm genç leydilere öğretilen ve uymaları gereken en önemli kurallardan biriydi.
"Bir şey değişmezdi." Dedi Adrian. "Kimseden böyle bir şey beklemeye hakkım yok. Ama itiraf etmeliyim ki bekaretini alan kişi olmaktan dolayı garip bir haz duyuyorum. Sanırım bencil adamın tekiyim." Ardından Daisy'nin alnına ufak bir öpücük kondurdu. Daisy istemsizce kıkırdadı.
"Bencil adamın teki olmanla ilgili bir sorunum yok."
"Bu lafını sana sonra hatırlatırım." Diye tatlı bir şekilde tehdit etti Adrian. Ardından pek de nazik sayılmayacak bir şekilde öptü karısını.
***
Güne farklı bir enerjiyle başlamıştı Adrian. Hiçbir zaman sorumluluklarından kaçan biri olmamıştı ama uzun zamandan beri ilk kez işler gözünde büyümüyordu. Sürekli koşturup duruyor, dinlenme ihtiyacı bile hissetmiyordu ve onun bu halini gören köylüler de daha fazla calışıyor, kimse şikayet etmiyordu. Değirmenin tadilatı neredeyse bugün yarın bitecek hale gelmişti. Adrian ise kafasını oyalamak için kendini daha fazla işe veriyor, zamanın bir an önce geçmesini ve akşam karısını tekrar kollarına almayı istiyordu. Aslında bir kont olarak burada olmak zorunda değildi ancak işlerin çabuk bitmesini istiyorsa buna mecburdu. Nasıl olsa gün sonunda ödülünü alacaktı.
Dün gece yaşananlar planladığından daha kısa sürede olmuştu. Daisy'i bu kadar kolay ikna edebileceğini tahmin etmemişti ama durumdan hiç şikayetçi değildi. Daha önce hiçbir kadınla bu denli tatmin edici bir birliktelik yaşadığını hatırlamıyordu Adrian. Hemde Daisy tecrübesiz olmasına rağmen.
Verdiği sözü hatırlıyordu ve bu söz için kesinlikle pişman değildi çünkü Daisy'den başka bir kadına ihtiyaç duymayacağından kesinlikle emin olmuştu. Tabii eğer Daisy bir başkasını istemezse... Midesinde rahatsız edici bir hise neden olan bu düşünceyi şimdilik göz ardı etmesi gerekiyordu. Gerekirse ileride bunu tartışabilirlerdi. Çok ileride... Mümkünse hiç... Düşünceleri rahatsız edici şeylere yöneldiğinde kendini tekrar işe odakladı Adrian. Bunları düşünmesine gerek yoktu. Gün sonunda Daisy yine onun olacaktı.
***
Sevgili Daisy,
Siz buradan ayrılalı bir haftayı geçti ve hala günün her saati aklımdasınız. Nasıl olduğunuzu merak ediyorum. Sağlığın nasıl? Oğlum sana iyi davranıyor mu? Umarım aksilik yapmıyordur. Bana en kısa sürede yaz canım. İyi dileklerim sizinle. Sevgiler.
Leydi Marianne Ramsey.
Daisy bir süre bu notu nasıl cevaplaması gerektiğini düşünüp durdu. Olanlardan bahsedemezdi elbette ama biraz olsun Marianne'nin merakını giderebilirdi.
Sevgili Marianne,
Biz gayet iyiyiz. Adrian sorun çıkarmıyor. Aksine gayet iyi anlaşıyoruz. Hemde tahmin edebileceğinden daha iyi. Adrian Olivia ve Vivian'ı evden gönderdi. Tahmin edersin ki bu sayede çok daha huzurluyuz. Burada işler Adrian'ı biraz meşgul ediyor ancak merak etme her şey yoluna girecek. En kısa sürede görüşmeyi umuyorum. Sevgiler.
Leydi Daisy Ramsey.
Daisy notu göndermesi için uşak yardımcısına verdikten sonra vakit geçirmek amaçlı kış bahçesine gitti. Bahcivanları Benji'ye dinlenmesi için izin verdi ve keyifle işi devraldı. Çiçeklerini özenle suladı, solan yaprak ve çiçeklerini temizledi. Saksı değişim zamanı gelen birkaç tanesini kenara ayırdı. Tüm bunlarla uğraşmaya o kadar dalmıştı ki gelip beline sarılana kadar kendisini izleyen Adrian'ı fark etmemişti.
"Nasıl gidiyor?" Diye sordu Adrian sağ omuzunu üstünden. Daisy kırmızı sardunyanın yapraklarına su püskürtyordu.
"Aslında bitti bile." Dedi arkasında hissettiği sert bedene yaslanıp kendini bırakma isteğini bastırmaya çalışarak.
"Öyleyse bir an önce yemek yiyelim. Bir kurttan daha fazla açım." Diyen Adrian onu çoktan bahçeden çıkarmıştı bile.
"Üzerimi değiştirmem gerek" diye itiraz etti Daisy. Elbisesinin etekleri kirlenmişti.
"Hiçte gerek değil." Adrian bir an önce yemek yiyip odalarında baş başa kalmak istiyordu ve azıcık tozlanmış elbisenin bunu geciktirmesine izin vermeyecekti.
"Ama-" Bu kez Daisy'nin itirazı bir öpücükle geri püskürtüldü. Mutfak hizmetçilerinden genç bir kızın yanlarından geçerken kırkırdadığını duyunca utançtan yanaklarına ateş bastı.
"Beni hizmetçilerin yanında öpmen görgüsüzlük!" Diye dirsegiyle dürtükledi.
"Karımı istediğim yerde öperim." Diyen Adrian'dan bir öpücük daha geldi. Anlaşılan Daisy bu konularda Adrian'la başa çıkamayacaktı.
"Bugün annenden mektup geldi" dedi yemeğin ortasına geldiklerinde.
"Ne diyor?"
"Nasıl olduğunuzu ve senin bana aksilik yapıp yapmadığını soruyor."
"Nasıl tahmin edemedim ki." diye mırıldandı Adrian. Annesi tabi ki Daisy'nin tarafindaydı. "Peki sen ne dedin?"
"Aslında tahmin ettiğimden daha iyi anlaştığımızı söyledim." Bunun üzerine Adrian'ın yüzünde muzipçe bir gülümseme belirdi.
"Yerinde olsam yemegimi çabuk bitirdim çünkü çok daha iyi anlaşmak için sabırsızlanıyorum." Dedi Daisy'nin gözlerinin içine bakarak. Daisy vaat dolu bakışların etkisiyle midesinde kanat çırpmaya başlayan kelebekleri görmezden gelmeye çalıştı.
"Aksi gibi bugün çok acıkmışım. Sanırım bir tabak daha yiyeceğim." Aslında gram yiyecek yeri yoktu ve Adrian'da bunun farkındaydı.
"Nedense benimle uğraştığını düşünüyorum." Dedi Adrian.
"Çünkü uğraşıyorum." Diye sırıttı Daisy uyuşuk hareketlerle şarabından bir yudum alırken.
"Daisy, eğer şimdi yukarı çıkmazsak seninle bu masanın üzerinde sevişirim!" Dedi ciddiyetle. Adrian gerçekten daha fazla beklemek istemiyordu. Daisy'de Adrian'ın kararlılığı karşısında daha fazla uzatmadı çünkü dediğini yapacağını biliyordu.
"Öyleyse," dedi boğazını temizleyerek, "Yemeği burada bitirsek iyi olacak."
Bölüm sonu.
Herkese merhabalar. Bu bölüm aslında daha önce gelecekti ancak bir haftadır hastanedeydik ve eve birkaç gün önce döndük. Bende bölümü anca bugün tamamlayabildim 😔
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro