Bölüm 3
- Sevgiiiiiii !
- noldu ?
- söylemeden önce çok düşündüm aslında
- neyi ?
- B-ben ş-şey
- sevinç işsizmisin ya söylesene
- geçenlerde doktora gittim ben .
- Eee?
- ben çok hastayım sevgi
- ne hastasısın nerden çıktı şimdi bu asu !
- kızma, bende yeni öğrendim, ne kadar yaşayacağım belli değil, belki bi gün belki de bi yıl
- Asu ciddimisin sen
- Evet sevgi, doktor tedavi olmanın bi anlamı yok, evine git sevdiklerinle zaman geçir dedi.
Sözlerimden sonra sevginin gözleri dolmaya başlamıştı, muhtemelen ağlayacağı için hiçbişey demeden yukarıya çıkmıştı.Acaba fazlamı abarttım derken tolgayla oynadıkları oyunu düşününce, az bile yaptım diye geçirdim içimden.Ben kendi kendime düşüncelerimle boğuşurken, telefondan bildirim sesi geldi, elime aldığımda Tolga olduğunu gördüm.
Kimden: Tolga
- yarın okul çıkışına ikinizde kimseye söz vermeyin , benimsiniz ona göre :)
hah! kimseye söz vermeymiş , sanane ya . gelirmisiniz diyede sormuyo kömüş. Sevgi ye haber vermek için üst kata çıkarken koridora gelen ağlama seslerini fark ettim .Bu sefer cidden çok ileri gitmiştim galiba. söylemelimiydim ki ? daha fazla düşünmeyerek odaya daldım.
- Sevgi
- efendim?
- çok mu üzüldün ?
- üzülmek ne demek asu ? sen hastasın ve benim elimden hiçbişey gelmiyo. nasıl hissettiğimi anlayamazsın bile. sen benim arkadaşım fln değilsin. kardeşimsin asu ! o yüzden üzülemem kahrolurum ben.
Sevgi böyle konuşunca bende kendimi iyice suçlu hissediyodum. En sonunda daha fazla dayanamadım , ve söylemeye karar verdim .
- Sevgi
- Bu gün bana çok fazla adımla seslendin, bu seferde kötü bişeyse kaldıramam.
- yoo aksine, ama kızma
- tamam
- Ş-şey ben aslında hasta değilim, Sen tolgayla öyle konuşunca gaza geldim galiba, niyetim seni üzmek değildi gerçekten.
- ciddimisin? , Asu sana inanamıyorum ya valla, üzüleceğimi düşünemedinmi? Sana bişey olucak diye korktum ben.
Sevgi bu seferde sinirden oturup ağlarken bende yanına oturdum ve sıkı sıkı sarıldım.İntikam için, en yakın arkadaşımı üzmüştüm , hemde saçma sapan bişeye kızarak.
- Tolga mesaj attı, yarın okul çıkışı bizi bi yere götürmek istiyo. Ne dersin?
- Aaa çok güzel olurr.
Tavrı karşısında şaşkına dönerken bi an ağzım açık kaldımı diye kontrol ettim.Sanki bir az önce hüngür hüngür ağlayan o değildi.
- ne giyicez biz ya
- okuldan sonra gidiceğimiz için bence kıyafetlerimizi değiştirmesekte olabilir aslında .
- Saçmalamazmısın lütfen, okul kıyafetleriyle mi gidiceksin yani
- Ne giyebiliriz o zaman sen söyle, hiç düşünücek mecalim kalmadı benim.
- Of sanki benim çok kaldı , aklım gitti resmen.
Ayaklarımı sürüye sürüye odamın içindeki banyo ya girerken sevgi de çoktan dolabımın içine girercesine karıştırmaya başlamıştı.
- Bizim eve de bi bakalım, bende de bişeyler olması lazım.
- sen bak ne giyceksen karar ver, sonra bana fotoğrafını atarsın eve gittiğinde.
- sahi ben ne zamandır eve gitmiyorum evin şeklini unutcam biraz daha gitmezsem .Yarın okul çıkışı Tolgayla buluştuktan sonra geçerim ben eve.
- Tamam bebeğim sen kafana göre takıl, ama tek başıma sıkılıyorum, çok oyalanma.
Saatin giderek ilerlemesine rağmen hala uykum gelmemişti ,yatağın üstünde manikür yapan Sevgi ' yi izliyordum. Güzel kızdı aslında, özellikle fiziği bana göre mükemmeldi. Bakımlıydı da . Aklına bişey gelmiş gibi aniden yerinden kalkıp dolaba ilerledi , içini baya karıştırdıktan sonra buz mavisi bir tulum ve içine de beyaz dar bir tişört çıkardı.
- Bulduuum !
- Evet , güzelmiş bence bunları giyebilirsin
- Benim için değil senin için yalnız
- Ben bulurum bişeyler sen giy onları
- Of saçmalama , allah aşkına insanın içinde bi gıdım heves olur ya , yarın bunları giyiyosun saçına da sabah karar veririz.
- Tamam , pes ediyorum
- Bencede.
Sonunda pes edip yatağa uzandım, yorganımıda üstüme çekerken, alarm kurmadığımı fark edip telefonuma uzandım , alarm kurduktan sonra telefonu komidinin üstüne fırlattım da diyebileceğim bi şekilde koydum. Ve kendimi yatağımın derinliklerine bıraktım.
******************************************************
Sabah olduğunda ise , akşam kurduğum alarmla değil , Sevginin hazırlanırken çıkardığı seslerle uyandım.
- Hele şükür uyandın
- Sana da günaydın
- hadi çabuk hazırlanmaya başla, fazla vaktimiz yok.
Benim aksime Sevgi daha neşeliydi bugün. Sabah erkenden hazırlanmaya başlamış, hatta makyajı hariç herşeyi bitirmişti. Banyoda işlerimi bitirdikten sonra gardıropa doğru ilerledim. Sevginin akşam benim için bulduğu kıyafetleri aldım, fazla vakit kaybetmeden giyindim . At kuyruğu yaptığım saçlarımı açıp serbest bıraktım. İlk önce sadece tarayıp bırakmayı düşündüm , ama sonra vazgeçerek düzleştirici yi fişe taktım. ısınmasını beklerken makyaj masasının karşısına geçtim. Önce hafif bi kapatıcıyla yüzümdeki birkaç sivilceyi kapatıp, gözlerime eyeliner çektim. Dudaklarıma da ten rengime yakın bi ruj sürdükten sonra , hafif şeftali tonuna yakın bi allıkla işimi bitirdim. Saate baktığımda 8:40 olduğunu gördüm. Tolgayla okuldan sonra buluşacaktık. Ama eve uğramayacağımız için sabahtan hazırlanıp gidecektik. Okuldaki hocalarda makyaja falan pek takılmadıkları için sorun olmazdı. Herşeyimi bitirdikten sonra bu seferde çantama karar vermeye çalışıyordum.
- Sevgiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
- Bişey mi oldu
Yanıma geldiğinde bütün işlerimi bitirdiğimi gördüğünde , bunu beklemiyordu heraldeki , önce biraz afalladı.
- Oha tulum çok yakışmış, ben mi giyseydim acaba ki ?
- Valla giydim artık . Ama çanta bulamıyorummmm
- krem rengi sırt çantasını alsana olur bence o.
- olabilir aslında
Çantaların olduğu dolaba doğru ilerledim ve krem rengi çantayı aramaya başladım. Bulduğumda geriye bi tek içine lazım olanları koymak kalmıştı. Onları da halledince artık çıkmak için hazırdık.
- Hadi çıkalım , geç kalıcaz
- kalıcaz değil kaldık zaten, bari ilk derse girmeyelimde kahvaltı edelim. Açım yani.
- Evde bişey yok yalnız.
- Okulun orda bişeyler yeriz, sonrada okula geçeriz.
- Yemek önemli sonuçta.
Evden çıkıp , durağa ilerledik , otobüse bindik. Okula geldiğimizde , kantine giderek önce yemek için bişeyler aldık. zaten geç kaldığımız için ilk derse girmedik. İkinci ders farklı olduğu için hoca sorun çıkarmazdı.Tostunu bitirdiğinde, yeni tost almak için ayağa kalkan Sevgi ye baktım. Doymuyodu mübarek.
- Doymadın mı hala alla sen ?
- Lokmalarımı mı sayıyorsun ?
- Hayır, ama yakında sayıcam galiba o ne yemek ya.
- Sırf israf olmasın diye yani.
- İnan bana cidden hiç inandırıcı değil.
Zilin çalma sesiyle bi an irkildim. Sesi bu kadar açmasalardı nolur'du sanki. Yavaş yavaş ilerlemeye başladık. Sınıfa geldiğimizde Tolga'nın daha gelmediğini gördüm. Gerçi banane,
Dimi ?
Yani .
Telefondan saate baktığımda dersin başlamasına 12- 13 dakika olduğunu gördüm.Daha ilk ders bitmiş olmasına rağmen sınıftaki herkes bıkmış ve bitmiş durumdaydı. Sevgi ise kafasını sıraya gömmüştü, muhtemelen uyuyordu, ya da uyumaya çalışıyordu.
- Sevgi
- Sevgi
- Sevgi
- Sevgiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii !!!!!!
- Ne lanet olası ya neeee ?
- Uyuma, canım sıkılıyo.
- Of asu ya,
- Ama napiiiiiiimmmm ( göz kırpan melek emojisi)
Tam bu sırada, sınıfın kapısı açıldı. Ben daha kim olduğuna bakamadan ve anlayamadan, daha demin o kadar yalvarmama rağmen kafasını bile kaldırmayan Sevgi , hemen bi önümüzdeki sıraya fırladı. Yanıma tekrar birinin oturduğunu fark edince bu sefer kafamı kaldırıp baktım. Tolga olduğunu söylemem gerek yok zaten. Tam ağzımı açıp itiraz edecektim ki, sınıfa hocanın girmesiyle susmak zorunda kaldım. Her zamanki gibi geçen bir dersten sonra , hiçbişey demeden Sevgi'ye işaret edip sınıftan çıktım.
- Noldu ?
- Hiç.
- Eminmisin ?
- Sanırım.
- Valla normal değilsin sen.
- Her neyse işte.
Bahçeye çıkıp banklardan birine oturduk. Meğersem şu an için en ihtiyacım olan şey aslında sadece temiz hava almakmış. Oturup havayı bol bol içime çektim. Bakalım bugün neler olacak?
*****************************
-
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro