bölüm 1
Gerizekalığğğğğ uyan hadi yaa, valla sürahiyi getircem şimdi.
İki saattir beni uyandırmaya çalışıyordu, garibim
Uyuyo numarası yapıp kalkmıyordum ama cidden uykum vardı.
11.sınıftım ve sınavlara hayvan gibi calışmak zorunda kalıyordum. Ve çoğu sabah kalkamıyordum.
Beni uyandırma görevide bu durumda kardeşim diyebileceğim
kadar yakın olduğum arkadaşım Sevgi ye düşüyordu
Babası öldüğünden beri annemle annesi çok yakınlardı
Aynı okuldaydik ve coğu zaman evde yalnız kalmak istemediğinden bizim evde beraber kaliyorduk.
Bu da o günlerden biriydi daha fazla yalvartmamaya karar verip yattığım yerden hafifçe doğruldum.
Ne var ya zaten uyuyabildiğim sayılı günlerden birindeyiz. Ne istiyon benden ya alla sen
Uyumak ne demek gerizekalı matematik sınavı var bugün. Neden çalışıyoz biz dönem başından beri amele gibi .
komik değil sevgi derken çoktan dolabın karşısına geçip giyeceklerimi hazırlamaya çalışıyordum . yaklaşık 20 dakika kadar düşündükten sonra beyaz kot şort, dar bir badi ve uzun hırkam da karar kıldım ayağıma da beyaz conakers lerimi geçirip, makyaj masasının karşısına geçtim. Rimel, eyeliner ve pembe lip balmımla makyajımı bitirdim.
Sevgi ye baktığımda çoktan hazırlandığını gördüm bu büyük bir ilerlemeydi Heralde beni uyandırmaya çalışma çabalarından yeterince geç kaldığımız içindi.
Sonunda evden çıkabildik. Durağa doğru yürüdük. Ah şu öğrencilik. hayatım duraklarda geçiyordu resmen. okula geldiğimizde sınıfa doğru ilerlemeye başladık.
Sınıfa girdiğimizde her gün olduğundan apayrı bir manzarayla karşılaştık.
Sınıf arkadaşlarımızdan hiçbiri sınıfta değildi.Onun yerine yine bizim okulda ama farklı sınıfta olduğunu tahmin ettiğim, apayrı insanlar vardı.
Sevgiyle birbirimize bakarken arkadan seslenen edebiyat hocasının sesini duyduk.
Kadın, herkes yeni sınıflarınaaaa ! diye kendini yırtıyordu.
ne demek yeni sınıf yaa, diyen Sevginin elinden tutup, doğru müdür yardımcısının odasına sürükledim. Müdüre gitmedik çünkü yemiyordu.
Kapıyı çalıp içeri girdiğimizde yeni sınıflarını öğrenmeye çalışan bir sürü öğrenciyle karşılaştık. Onların arasından müdür yardımcısının masasına ulaştığımızda elindeki listeden yeni sınıfımızın yerini öğrenip odadan çıktık.
Bir üst koridora çıktığımızda, 11/E yazan sınıfa ilerledik. İçeri girdiğimizde, eski sınıfımızdan hemen hemen 2-3 kişinin olduğunu gördüm ve büyük bir çöküntü yaşadım. Sınıfımı seviyordum. iyisiyle kötüsüyle kocaman bir 3 sene geçirmiştik sonuçta.
En arka sıralardan birine doğru ilerlerken çantasını sıranın yanına koyan bir öğrencinin çantasına takıldım.İçimden çocuğa baya saydırıyordum. ama onun umrunda bile değildi . Önüne baksana kör müsün , deyip önündeki deftere geri döndü kafasını kaldırmadığı için yüzünü görememiştim.
bi arka sıraya oturduktan sonra matematik kitaplarımı çıkarıp tekrar yapmaya başladım.Sınıfa giren hocayla, öğretmenlerimizinde değiştiğini anladım işte buna sevinebilirdim belki. klişe olabilir ama , bir çoğunu sevmiyordum.
kendini kimyacı olarak tanıtan güler yüzlü öğretmene gülümseyip tekrar önüme döndüm.Hoca yoklama almaya başladığında birçok öğrencinin eskiden aynı sınıfta olduğunu ve bir tek arada tek tük yani bizim gibi öğrencilerin sınıflarının farklı olduğunu gördüm.
- Deniz SAĞLAM
- Burdaa
- Yonca YILMAZ
- Burda
ve sonunda hoca benim ismimi seslendi,
- Asu ÖZKAYA
- Burdaaaaa,
dediğimde biraz abarttığımı farkettim. bütün sınıf bana dönmüştü.O çocuk hariç.
Az sonra, sınıf kapısının açılmasıya eski beden hocasını sınıfa girdi.
Tolga, Mert, Hakan, Emre, Furkan, Deniz haftasonu antrenmanınız cuma gününe alındı haberiniz olsun. deyip hocaya selam verip gitti.
Önümüzdeki ve çantasına takılıp düştüğüm çocukta kafasını defterden kaldırarak dinlediğini farkedince onunda onlardan biri olduğunu farkettim. Çünkü derste zorunlu olmadıkça defterinden kafasını kaldırmamıştı.
Ne yazdığını merak etmiştim doğrusu.
Normal geçen bir kimya dersinden sonra sınıftan çıkıp kantine gittik ve eski matematik hocamızı gördüm .Tabii ya bizim bugün matematik sınavımız vardı. Hocanın yanına gidip matematik sınavını sordum ve hocanın verdiği cevap karşısında havalar uçtum resmen çünkü sınav iptal edilmişti.
Sevginin yanına gidip haberi ona verdim
yavrum ya nasıl sevindi anlatamam.
matematiği o kadar kötü olmasada sınavın her türlüsünü sevmiyordu. benim gibi.
Sonunda sıra bize geldiğinde tostlarımızı alıp rastgele bi masaya oturduk.
Bitirince sınıfımıza doğru ilerlemeye başladık. Sınıfa girdik.Yerimize doğru bu sefer daha dikkatli bi şekilde gitmeye çalışırken yerdeki çantalardan sıraya ulaştığımda, arkamdan bir ses duydum
Ne oldu bu sefer düşmedin? sesin geldiği tarafa doğru bakarken o çocuğun olduğunu gördüm ve minik çaplı bir şok geçirdim çünkü yüzüne baktığımda kumral saçları, yemyeşil gözleri, sert yüz hatlarıyla karşımda sanki bir tanrıça duruyordu.
Omen yorappim! bu taş çocuğun önünde bu kadar rezil mi olmuştum şimdi. kendime inanamıyorum cidden.
Normalde umursamadan yerime geçerdim ama, şu durumda bu yapacağım son şeydi sanırım. Onun yerine biraz daha yaklaşıp, ne oldu sen kafanı defterden mi kaldırdın, bak bu büyük gelişme bravo sana , deyip öyle yerime oturdum.
Sanırım az önce çocuğa çok fena kapak yapmıştım.
Üzüldüm mü ? tabiki hayır.
Hem olsundu oda benimle dalga geçmişti.
Bi bakıma ödeşmiş sayılırdık.
Kendimi herşeyden soyutlamış bir şekilde müzik dinlerken
Kafama çarpan bişey hissettim. Kafamı kaldırdığımda
Onu gördüm.
Cidden yeter ama artık. Ne istiyodu bu benden.
Ben , noldu , derken sırıtıyordu.
" Söylediğin lafın cezasız kalacağınımı sanıyosun"?
'' Of ne yani dövcekmisin beni "
" Saçmalama bebeğim daha farklı planlarım var."
Bb-bebeğimmi oha bana bebegim demisti.
Niye böyle bisey demistiki ?
Ya da kalbimin hızlanması normalmi?
Allahım çıldıvcam şimdi.neler düşünüyorum ben öyle.
Hem daha adını bile bilmiyordum
" Tolga "
- Hı ?
" Tolga ,diyorum ismim Tolga.
- İçimi falanmı okudun sen ?
" Hayır güzellik , ama ismimi öğrenmeyi bu kadar cok istediğini bilmiyodum.
- Ya sabır !
Diyip sevginin yanına doğru uzaklaşırken olanları düşünüyordum.
Ne yani kim olsa düşünürdü dimi.
Sevginin yanına gidip olanları anlattım.
" Vay puşt "
Allahım bu kız beni delirtecek tamam benim arkadaşım diye
Biraz benimde huylarımı almış olabilir ama ben küfür sevmezdim.
- tamam sevgi sakin ol azcık
"ne yani çocuk sana sen sormadan ismini falan söylüyo, ve sen bu kadar sakinmisin hala"
"sakin ol evlenme teklifi etmedi adını söyledi abartma"
" ya farkında mısın bilmiyorum ama çocuk bildiğin bayaa iyi yani "
" bağırma sevgi biri duycak ."
Tam o sırada zil çaldı, zil çaldığı için belkide uzun zamandır ilk defa sevinmiştim.
Normal insanlar gibi sınıfa çıktığımızda, gözlerim tolgayı aradı.yoktu. olmasındı zaten. bananeydi ki. allah allah. Kafayı yiğiyorum resmen ya. Sevgide farketmiş olacakki dönüp bana "oh canıma deysin" bakışlarını yolladı. geçip yerime oturdum. Hocada geldi ama tolga hala yoktu. Çok mu kırmıştım acaba ki. yada beni görmek istemiyomuydu. Ben istemsizce tolgayı düşünürken kapı açıldı
" Özür dilerim hocam, bi işim vardıda"
" yerine geçebilirsin "
Biz sevgiyle bakışırken tolganın bana baktığını farkettim . Hiç bozuntuya vermedim. Anlasındı kıymetimi.
************************
İçim geçmiş bi şekilde sırada uyurken zilin sesiye irkildim. Ne ara son derse girmiştikde o derste bitmişti. Ya da ben iki derstir uyuyomuydum ? Öyleyse hala niye uykumu alamıyorumki.ciddili ciddili bir of çektim, ve Sevgi nin peşine takıldım
" Size mi , bize mi?"
" bize gidelim , annemler evde değildi."
" yine ne şeytanlıklar peşindesin sevinç ?"
" uf saçmalama sadece uyumak istiyorum."
"anladım"
"tamam"
Yol boyunca hiç konuşmadık. eve gittiğimizde ise uykum çoktan açılmıştı. Anca okulda gelir zaten uykum.
" bu akşam sizde kalacağım bizimkilerde evde yokmuş"
Bu iyi bir haberdi , Sevgi ne zaman bizde kalsa , çok eğlenirdik.
" dolaptan giyecek bişeyler alabilirsin demem gerek yok zaten biliyosun."
Artık ne kimin kıyafeti bizde tamamen karışmıştı . Aylardır aradığım tişört sevgi den çıkabiliyordu. ya da gizlice dolaplarımızı karıştırıp kıyafet aşırabiliyorduk. Ve ya dolabımda hiç görmediğim bi ton tişört bulabiliyordum.sevgi ye baktığımda çoktan bişeyler giymiş olduğunu gördüm.
" Ben bi duş alıcam sen rahatın bak." deyip banyoya yöneldim.küveti doldurup içine girdiğimde günün stresinin neredeyse hepsini üzerimden attığımı hissettim tabii bunda çikolatalı duş jeliminde payı büyüktü. her banyoya girdiğimde kendimi yiyesim falan geliyodu. uzun ve rahatlatıcı bi duşun ardından pembe peluş bornozuma sarınarak banyodan çıktım. dolabımdan gri tayt , siyah uzun bol bir tişört çıkarıp giydikten sonra saçlarımı kurutmamaya karar verdim. tarayarak arkaya attım. kremlerimi vs. sürdükten sonra sevginin yanına indim.
" ya asu sen ciddimisin "
"niye noldu ki bebeğim "
" yiyecek olarak evde sadece çikolata ve mısır gevreği var nasıl doyuruyorsun bunlarla karnını ?"
" sakin ol tatlım bende alışverişe çıkacaktım zaten , hatta hadi gel çıkalım şimdi marketler kapanmadan."
Hırkalarımızı giyip kapıya doğru yöneldik. Anahtarıda alıp kapıyı açtığımda gördüğüm şey karşısında kısa süreli bi kriz geçirirken , Sevgininse anlamayan gözlerle bana baktığını hissedebiliyordum.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro