Yılbaşı Partisi
İki gün gecikmeli oldu ama olsun.
Takvimler 31 Aralık'ı , saatler 22.00'ı gösteriyordu.
Yurttaki çoğu kişi yılbaşı tatilini aileleriyle geçirmek için evlerine gitmişti. Kalan herkes odalarına çekilmiş, Müdür Fury'den izin almış olanlar ise arkadaşlarının odalarında birlikte yeni yılı bekliyorlardı.
Bizimkiler işi abartmıştı tabii. Çeşitli yılbaşı kıyafetleri giymiş on kişi yurdun koridorlarında sessiz bir şekilde Tony'nin odasına gitmeye çalışıyorlardı. Çünkü T'challa'dan sonraki en büyük oda onunkiydi. T'challa da geceyi ailesiyle birlikte geçireceği için o gün yoktu, bu yüzden bu sene onun odasında toplanamayacaklardı. Bruce ve Stephen de ailelerinin yanına gitmişlerdi. Geri kalanlar da Tony'nin odasında toplanacaklardı işte.
Bu biraz sıkıntılı bir durumdu çünkü kızlar ve erkekler büyük binanın iki ters ucunda kalıyorlardı ve birbirlerinin taraflarına geçmelerine izin yoktu. Ama bugün Fury'nin yokluğunu fırsat bilen grup, erkekler kanadındaydı bile.
"Bir susun ya!" diye fısıldadı grubun başındaki Steve. Herkesten ayrı bir ses çıkıyordu çünkü. "Geldik sayılır. Koridorun sonundaki oda."
Herkes sus pus olduktan sonra dar koridorda tek sıra halinde ilerlemeye devam ettiler. Sonunda kapının önüne gelmişlerdi. Steve kapıya hafifçe vurdu.
"Kapı açık, gelebilirsiniz." diye seslendi içeriden Tony.
İçeri giren gruptaki kızlardan şaşkınlık nidaları yükseldi, erkekler zaten çokça kez bu odaya gelmişlerdi. Oda hem geniş hem de güzeldi. Etraf yılbaşına özel ışıklarla süslenmişti, ışıl ışıl bir pavyon gibiydi.
Kaşlarını kaldırıp odayı inceleyen Harmonia "Vayyy vayy vay, odaya bak sen." dedi.
"Oha yerde halı bile var. Paran var diye neden odana istediğin eşyaları getirebiliyorsun, hani eşitlik nerede adalet nerede?" diye söylendi Eliesha.
"E paran varsa sen de izin al getir, onu da mı ben söyleyeyim." dedi Tony yattığı yerden. Odama arkadaşlarım gelmiş, karşılamak için ayağa kalkayım dediği yoktu hiç.
Zengin olmadığını hatırlayan Eliesha sustu.
Sam iki saattir sıkı sıkı sarıldığı çantasını bırakıp yere oturdu. "Bakın bakın neler getirdim." dedi çantadan birkaç şişe çıkartırken.
Herkes dikkatini çantadan çıkan şişelere vermişti. "Bunlar ne lan?" diye sordu Bucky şişelerden birini eline alırken.
"Umarım sadece meyve suyudur. Ya da süt?" dedi Steve bir umut.
"Yok sıcak çikolata Steve. Salak salak konuşma." dedi Tony. Sonunda yattığı yerden kalkma nezaketinde bulunmuştu. "Ver bakayım şunu. Hımmm." dedi düşünceli düşünceli." İdare eder." dedi sonunda bilmiş bir tavırla.
"Fury onu bulursa ağzınıza sıçar, farkındasınız değil mi?" dedi Eliesha.
"Sen de Fury'nin burada olmadığının farkındasın değil mi?" diye cevap verdi Pietro. "Biraz eğleneceğiz işte, a aaaa."
"Aman ne yaparsanız yapın be. Beni bulaştırmayın da." diye çıkıştı Eliesha.
"Yok öyle bir şey. Hep birlikte eğleneceğiz."
"Zorla mı kardeşim, istemiyoruz." diye lafa girdi Harmonia. Sam onu geçiştirircesine bir hareket yaptı.
"Onu bunu bırakın da haydi film izlemeye başlayalım. Saat 11'e geliyor." diye konuyu değiştirdi Wanda. Geçtikleri 3 ay içinde Wanda, Pietro, Natasha ve Clint de gruba dahil olmuştu.
"Ne izleyeceğimizi seçtiniz mi ki?" dedi Clint.
"Bu da soru mu? Tabii ki de korku filmi." dedi Bucky. Herkes bir yere kurulmaya başladı. Tony, Natasha, Wanda, Sam yatağa, yatar pozisyonda oturmuşlardı. Bucky ve Clint yere, yatağın önündeki mindere yayılmışlardı. Harmonia geniş tek kişilik koltuğa oturmuş, Pietro ise yere yatmıştı. Odada halı olması çok iyi olmuştu yoksa asla sığmazlardı.
"Yılbaşı temalı film izlemek varken korku filmi izlemek mi? Tabii neden olmasın." dedi Arwen. "Neyseee herkes oturdu kim açacak filmi?". Kendisi de ayaktaydı ama hiç umurunda olmadan gitti bir köşeye oturdu.
"Ben açarım ya, zahmet etmeyin." dedi Eliesha bir eli belinde gözlerini devirirken. Yatağın karşısında laptop ve küçük bir projeksiyon makinesi vardı. Kalabalık oldukları için küçücük ekranı uzaktan göremeyeceklerini düşünüp filmi duvara yansıtma kararı almışlardı. "Bu nasıl yapılıyor ki ya, Tony yardım etsene! Ne biçim oda sahibisin sen?"
Tony oflayarak yayıldığı yerden kalktı ve söylene söylene filmi duvara yansıtmak için gerekenleri yapmaya başladı. O sırada Eliesha da arkasına dönmüş kalabalık grup arasında kendine oturacak bir yer arıyordu. "Güzel yerleri kapmışşınız ama çok ayıp!" dedi şakadan bir sinirle.
Bucky yana kayıp biraz yer açarken "Gel buraya," dedi. Clint'i biraz kenara iterken "Kaysana lan." diye kibarca söylendi. Sonunda Eliesha'nın oturacağı kadar yer açılınca oraya oturdu kız. Bu sırada Tony de işini bitirmiş yerine geçmişti. Sam'in getirdiği abur cuburlar elden ele paylaşıldı ve sonunda lambayı kapatıp filmi başlattılar.
Filmin sakin geçen ilk yarısı karşısında karanlığın da etkisiyle birkaç kişi uykuya yenik düşecekti ki gerilim ve korku dozu artınca herkes pür dikkat filme odaklanmıştı.
"Geri zekalı adam gitme işte gitme!"
"Bari yanına kendini korumak için bir şey al be adam."
"Ben senin oraya tek başına giden beynini seveyim."
Herkes, filmdeki başrole pek hoş olmayan sözlerde bulunuyordu ki aniden çıkan aşırı korkunç bir sahne yüzünden grup dehşet içinde bağırmaya başladı. Clint elindeki yastığı refleksle duvara fırlatmış, Wanda ve Natasha yerinden sıçramıştı. Harmonia koltuğa gömülmüş vücudundaki adrenalinin etkisiyle derin nefesler alırken Tony de kendisinin korkmadığına söyleyip duruyordu. Sam Tony'nin koluna sarılmıştı. Pietro ve Arwen sahnenin korkutucu değil komik olduğunu söylüyorlardı az önce çığlık atan onlar değilmiş gibi. Eliesha gözlerini eliyle kapatmıştı ama parmaklarının arasından hala izlemeye devam ediyordu. En az korkan Steve gibi görünüyordu.
Henüz sahnenin etkisi tam geçmemişken gerilim müziği eşliğinde kapı öyle bir sert vuruldu grupça yeniden yerinden sıçradı.
"AY GELDİLER!" diye bağırdı Eliesha yanındaki Bucky'nin koluna sarılırken.
"KİM GELDİ LAN!" diye karşılık verdi Harmonia.
"NE BİLEYİM BEN İMDAT!" dedi Eliesha.
"BAĞIRMASANIZA!" diyerek bu saçma konuşmaya bir dur dedi Clint.
"Cidden bağırmasanıza kızlar," dedi Steve. Aklına gelen bir fikirle donakaldı. "Ya Fury gelmişse?Sizi odada görürse bittik biz. Hemen saklanın!" O sırada kapı tekrar tıklanınca hep birlikte ayağa kalktılar. Ortalık birden karıştı.
"Nereye saklanacağız ki küçücük odada?" dedi Wanda telaşla.
"Gel biz dolaba girelim, sığarız herhalde." dedi Natasha. Dolabı açar açmaz üstüne dökülen kıyafet yığınıyla karşı karşıya kaldı. Derin bir nefes aldıktan sonra "Çok acelemiz olmasa bu kıyafetleri tek tek toplatırdım sana Stark." dedi sakince dolaba girdi. Karşısına da Wanda oturmuştu. Tony ve Steve yerdeki kıyafetleri kızların üstüne tıkıştırdıktan sonra dolabı kapattılar.
"Nefes alamıyorum!" diye bağırdı Wanda.
"İkisi gitti, ikisi kaldı." dedi Clint.
Eliesha'nın gözü yere kadar uzanan perdelere takıldı. "Harmonia hemen perdenin arkasına geç, zaten kısasın belli olmaz." dedi. Harmonia'nın gözleri sinirle parladı. "Seni döverim." dedi ama aynı zamanda da gidip perdenin arkasına geçti. Arkasından Eliesha'nın he kesin döversin dediğini duymadı.
"Ben yatağın altında girerim," dedi Eliesha sadece kendisi kalınca. Girer girmez de pişman oldu. "Bu ne toz böyle! Alerjim var benim." dedi öksürürken.
Her şey bir dakika içinde hallolmuştu.
"Tamam tamam susun. Kapıyı açıyorum." dedi Tony. Boğazını temizledikten sonra yüzüne bir gülümseme yerleştirip kapıyı açtı. Gelen kişiyi görünce gülüşü yüzünden silindi.
"Sen miydin ya," dedi rahatlamış bir şekilde. Gelen kişi içeri girince kapıyı kapattı. "Fury zannettik biz de."
"Evet benim." dedi Loki sırıtarak. "Duydum ki bensiz parti yapılıyormuş, çok alındım ama."
"Zaten sen de davetliydin ama gelmeyeceğini söylemiştin?" dedi Tony.
Harmonia Loki'nin sesini duyunca olduğu yerden asla çıkmak istemedi. Son birkaç aydır tuhaf bir ilişkileri olmuştu ve bazı duygularına söz geçiremiyordu.
Wanda ve Natasha Loki'nin sesini duyunca oksijensiz kaldıkları dolaptan çıktılar. Eliasha da kir pas içindeki yerden çıkıp öksürükler eşliğinde üzerine yapışmış tozları temizlemeye kalkıştı.
Oradan buradan çıkan kızları gören Loki şaşkınlık içinde "Ne yapıyorsunuz siz burada lan?" diye sordu. Etraftan başkası çıkar mı diye bakmaya başladı. Perdenin arkasındaki kabarıklığı göründe güldü. "Harmonia da hiç gözükmüyormuş. Çok güzel saklanmış."
Harmonia bir hışımla perdeyi çekip saklandığı yerden çıktı. "Sana ne be."
"Neden geciktiniz? Thor nerede? " diye sordu Arwen.
"Uyudu." diye kısaca cevapladı Loki.
"Kesin gizlice uyku ilacı verdin, değil mi? Thor böyle ortamı kaçıracak biri değil." dedi Harmonia. Loki yine güldü. Niye gülüp duruyordu bu çocuk? "Bilmem." dedi Loki.
"Aman neyse ne, geç otur."
Herkes yine eski yerlerine oturdu. Loki de kendine yer arıyordu. Harmonia'nın tek başına oturduğunu ve yanında biraz boş yer olduğunu görünce hop diye oraya oturuverdi.
"Tek kişilik koltuk burası, löp diye oturulur mu öyle saygısız herif." dedi söylenerek ama bir yandan da yer açmak için kenara doğru çekildi.
"Ben otururum."
"Başka yer mi yok? Git yere otur."
"Popom üşür."
"Bu muhabbeti daha fazla devam ettirmeyeceğim." dedi Harmonia gözlerini devirirken.
Bu sırada Tony durdurdukları filmi açmıştı, kalan kısmı da bittiğinde Sam saate baktı, 23.30'a geliyordu.
Sam ayağa kalktı. "Eveeet, saat yaklaşıyor. En sevdiğim kısma geldik." dedi çantasından içkileri çıkarırken.
Eliesha kaşlarını çatıp Bucky'ye döndü. "Bu ne zamandan beri böyle alkolik ya?"
"Hiçbir fikrim yok." diye cevap verdi Bucky.
Daire şekli oluşturup yere otudular. Sam bardaklara içkiyi doldururken Harmonia yanına oturan Loki'ye garip garip baktı.
"Hani popon üşürdü yere oturursan?" demeden edemedi.
"Bakıyorum da çok ilgilisin popoma." diye cevapladı Loki.
"Neden böyle bir konu konuşuluyor be?" dedi Natasha.
"O kadar haklısın ki Nat." dedi Harmonia.
"Dün gece öyle demiyordun ama." dedi Loki
"Ne dün gecesi lan?" dedi Eliesha. Harmonia'ya odaya gidince görüşeceğiz bakışı attı.
"Susun." dedi Tony.
"Sen sus dedin diye susacak değiliz." dedi Harmonia karşılık olarak.
"Çok doğru." dedi Eliesha.
Sam herkesin önüne bardaklarını koymuştu. "Hadi yarış!" dedi birden. Herkes aceleyle bardaktan bir yudum aldı. Bardakta içki olduğunu tamamen unutan bazıları -ki bunlar Eliesha, Harmonia ve Clint oluyordu- yudumları boğazından geçmeden geri çıkardılar. Clint hemen yanındaki peçeteyi almıştı neyse ki. Eliesha o kadar şanslı değildi. Ağzındakini olduğu gibi üstüne püskürtmüştü. Daha da şanssız olan Harmonia ise içkiyi Loki'nin yüzüne fışkırtmıştı resmen.
Bir an sessizlik oldu.
Loki oldukça sakin duruyordu. Ya da Harmonia'yı öldürme planları da yapıyor olabilirdi. Yüzünden hiçbir şey anlaşılmıyordu.
Harmonia telaşla Loki'nin yüzünü silmeye kalkıştı. "Ay çok özür dilerim," dedi gergince.
"Karşında bile olmamama rağmen yüzüme tükürmeyi nasıl başardın, sadece bunu merak ediyorum," dedi. Hala sakindi. "Bunu başkası yapsaydı şu an ölü olurdu."
"Abartma be," dedi Sam.
"LAN SALAK ADAM BİZE NEDEN VERDİN BUNU?" dedi Eliesha. Bir eliyle de kirlenmiş tişörtüne bakıyordu.
"Ne bileyim böyle yapacağınızı ya, hadi sizi geçtim" dedi Clint'e dönerek. "Sen neden sevmedin?"
"Sevmek zorunda mıyım ya ben kahve severim, turşu suyu severim. Bu ne böyle öğk." dedi kusma taklidi yaparken.
Tony ikinci bardağına geçmişti bile. Pietro da hızlı çıkmıştı. Galeyana gelmeyen Natasha ve Wanda yavaş yavaş içiyorlardı. Arwen ise bir yudumdan sonra içmemişti.
"Üstüm kirlendi. Gidip değiştireyim en iyisi." dedi ayağa kalkarken.
"Ben sana kazak veririm, odana gitme birisi görürse başımız belaya girer." dedi Tony. Dağınık dolabından bir kazak çıkartıp verirken "Bu arada gözümden kaçmadı sürekli birilerinden giysi alıyorsun. Önceden de Steve'den almıştın. Doğru söyle bir çeşit hırsız mısın yoksa?" dedi. Çıkarttığı kazağı kıza attı.
"He giysi hırsızıyım manyak adam, kendimi zor duruma sokup milletten giysi araklıyorum." dedi Eliesha Tony'nin attığı kazağı tutarken. "Zorla mı aldık be, durumlar öyle gerektirdi." diye ekledi. Sonra havayı kokladı. Güzel kokunun kazaktan geldiğini anlayınca kazağı burnuna götürdü. "Zengin parfümü de bir başka oluyormuş."
"Tabii ne sandın?" dedi Tony yan yan bakarak. Herkes arkasını döndü ve Eliesha hemencecik üstünü değiştirdi. İşi bitince diğerlerinin yanına geri döndü.
Clint başını tutmuştu. "Ay sarhoş oldum galiba." dedi kendini geriye bırakıp yere yatarken.
"He aynen midene bile gitmeyen bir yudumla sarhoş oldun seni salak." dedi Natasha.
"Haa doğru," dedi Clint geri kalkarken. "Sarhoş olurum ve benden faydalanırsanız diye çok korktum."
"Sana kalmadık neyse ki." dedi Bucky.
"Kalbim kırıldııı kalbim kırıldııı..." diye saçmalamaya başladı Clint. İçkinin kokusundan kafayı bulmuştu herhalde.
Gece yarısı olmasına 15 dakika kalmıştı. "Hadi hediyeleri verelim artık!" dedi Pietro.
Yılbaşının olmazsa olmazı hediye çekilişini onlar da yapmıştı tabii ki.
Herkes getirdiği hediyeleri oradan buradan çıkardı. Hediyesi büyük olanlar daha önceden getirip odaya koymuştu.
Tony ilk hediye veren kişi olmak için gönüllüydü. Steve'in yanına gidip elindeki küçük paketi uzattı. Steve hediyeyi paketten çıkartınca gördükleriyle birlikte yanakları kızardı. Çünkü Tony Amerika bayraklı bir baksır almıştı. Tüm grup kahkahaya boğuldu.
Steve aceleyle paketi kaldırırken Tony sahte olduğu belli olan bir şaşkınlığa büründü. "Yılbaşında çamaşır alınmaz mı ya, neden utandın bu kadar?" diye sordu. "Hem bak en pahalısından aldım." Bir yandan da sırıtıyordu.
"Senden daha azı beklenmezdi. Çok kötüsün Tony." dedi Steve.
Pietro kucakladığı büyük kutuyu Clint'e götürdü. Clint vahşice kutuyu açtıktan sonra gözlerinden resmen kalp çıktı. Bir kucak dolusu donmuş pizza, çeşitli kahveler ve birkaç kavanoz turşu vardı. Pietro'ya bir düzine övgü yağdırdı.
Ardından Natasha Wanda'ya süslü bir paket uzattı. İçinde cadılıkla ilgili bir kitap ve pahalı bir far paketi vardı. Tam Wanda'ya göre bir hediyeydi.
Sonra Loki cebinden küçük bir kutu çıkardı ve Harmonia'ya doğru ilerledi. Harmonia "Yok artık, bana mı aldın? Ben de sana almıştım." dedi.
"Benim sana çıktığımı anlayınca Eliesha ile birbirimize çıkanları değiştirdik." dedi Loki.
"E neden ki?" diyo sordu Harmonia.
"Canım öyle istedi."
"Sen neden kabul ettin kızım?" diye sordu Harmonia, Eliesha'ya.
"Çünkü istediğin bir şeyi yaparım dedi. Bu fırsatı kaçıramazdım." dedi Eliesha.
"Tamam mantıklıymış." dedi Harmonia. Bu sırada Loki elindeki kutuyu uzatmıştı. Harmonia kutuyu açınca içindekine resmen aşık oldu. Asla Loki'nin düşünemeyeceği kadar zarif bir hediyeydi bu. Küçük bir dalga şeklinde altın renkli, zarif zincirli bir kolyeydi.
"Beğendin mi?" diye sordu Loki. Beğendiğini görüyordu ancak bir de duymak istiyordu.
"Beğenmek ne kelime, bayıldım!" dedi Harmonia. Loki onu bu sıralar cidden şaşırtıyordu. Kızın biraz utandığını gören Loki hemen konuyu değiştirdi. "Eee, benim hediyem nerde bakalım?"
Harmonia kolyeyi kutusuna koydu, sonra da cebine. O da küçük bir pakette Loki'nin hediyesini verdi.
Loki heyecanını belli etmeden paketi açtı. İçinden çıkan şeyi görünce önce ne tepki vereceğini bilemedi, sonra kahkahayı bastı. İçten içe biraz da üzülmüş olabilirdi ama belli etmedi.
Onun bu kadar güldüğünü gören grup Loki'nin elindeki şeye bakmak için onlara yanaştı.
"Yalnız çok manidar bir hediye." dedi Eliasha gülerek.
"Bir hediye sahibine ancak bu kadar yakışabilir." dedi Tony.
Harmonia daha fazla dayanamadı. "Ay şaka yaptım ya. Bu hediyeyi alacak kadar da zalim değilim." dedi ve diğer hediyesini verdi. "Hem de bunu ben yaptım." diye ekledi.
Loki bu sefer gülümsedi. Hem de çok içtendi. Harmonia'nın içi ısındı. "Teşekkür ederim" dedi ve bileklikleri koluna taktı.
"Ben hiç böyle romantik şeyler almadım yalnız." dedi Eliesha. Büyük bir paketi alıp Pietro'ya verdi. Paketi açan Pietro önce ne olduğunu anlamadı. Anlayınca gözleri büyüdü. "A BU DA NE BE ÇOK GÜZEL." dedi hediyeyi çıkarırken. Büyükler için tavşan desenli peluş tulum bir pijamaydı. "Dönün arkanızı ben yeni yıla bununla gireceğim." dedi. Herkes arkasını dönünce bir çırpıda üstünü değiştirdi. Kafasına da tavşan kulakları olan kapüşonunu geçirmişti.
"Artık her zaman bunlarla dolaşacağım." dedi Pietro.
"Okulda koca bir tavşan olarak dolaşamazsın manyak kardeşim." dedi Wanda.
"Görürsün canım dolaşır mıyım dolaşamaz mıyım." dedi Pietro sırıtarak.
"Çok yakışmadı mı yaaa..." dedi Eliesha.
"Yo." dedi Bucky.
"Kıskanma." dedi Pietro.
"Ne kıskanacak ya, çok seveceği bir hediye aldım ben ona." dedi Clint biraz önce aldığı kutudaki kavanozdan çıkarttığı turşuyu yerken. Hediyesini verdiğinde Bucky gerçekten de çok sevindi çünkü kaç gündür istediği pahalı bilgisayar oyunlarından üç tanesini almıştı Clint.
Steve Arwen'e bir çizgi roman seti almıştı. Arwen o kadar beğenmişti ki hemen gidip bir köşede ilk cildi okumaya başladı.
Bucky ne büyük ne küçük bir paketle Eliesha'ya gelince kız, kaşlarını kaldırdı. "Eğer beğenmediğim bir şey olursa seni döverim." diye tehdit ettikten sonra paketi eline aldı. Biraz ağır olduğu için yere koyup açtı. Ve onun da gözlerinden resmen kalpler çıktı. Çok çok sevdiği beş kitaplık bir serinin özel baskılarını almıştı. "Oha! Çok istiyordum bunları ya! En sevdiğim arkadaşım olarak ilan ediyorum seni artık, duyduk duymadık demeyin." dedi ve sarılıp yanağından öptü. Ardından Tony'nin boş yatağına oturup hediyelerini incelemeye başladı. Bucky, Eliesha'nın öpmesiyle bir saniye duraksadı. Arkasından başını iki yana sallayıp güldü.
Natasha ve Sam da hediyeleşmişti. Tony ise kendisine hediye alınmasını baştan istememişti çünkü ona bir şey almaya paralarının yetmeyeceğini söylemişti. Şakaydı bu tabii ama kendisi zaten istediği her şeyi alabilirdi.
Saatin 00.00 olmasına dakikalar vardı. Arwen okuduğu çizgi romana dalmış bir köşede hala oturuyordu. Tony, Steve, Bucky, Sam ve Clint bir köşede başka bir şeyler yapıyordu. Pietro ise Nat ve Wanda'ya yeni kıyafetiyle şirinlik yapmaya çalışıyordu. Eliesha da yataktan sarkacak biçimde ters yatmıştı ve milleti gözlüyordu.
Sonra gözü cam kenarında birbirlerine çok yakın duran Harmonia ve Loki'ye takıldı.
"Ne oluyor lan orada?" diye mırıldandı.
Loki Harmonia'nın elinden biraz önce verdiği hediyeyi alıp kızın boynuna usulca taktı.
"Yeni yıla bir dakika kaldı." dedi Steve. Herkes bir araya gelmek için ayağa kalkıyordu. Harmonia ve Loki ise buraya gelmek bir yana birbirlerine daha da yakınlaşıyorlardı.
"Hey!" diye bağırdı Eliesha. "Hey, çocuklar!"
Onları duymayan Loki ve Harmonia'nın dudakları birleşti.
Eliesha o kadar şaşırmıştı ki dehşetle gözleri açıldı ve kendini tutamayarak bağırdı. Ne olduğunu anlamayan grup ters bir şekilde yatan ve garip garip hareketler yapan kıza baktı. Kimse onları görmüyor muydu cidden!? Eliyle öpüşen çifti işaret etti. "LOKİ? HARMONİA?"
Herkes onlara baktı.
Eliesha onları gösterirken ve bağırıp çırpınırken fazla hareket etmişti. İyice yere yaklaşan bedeni daha fazla dengesini sağlayamadı ve Eliesha kafa üstü yere yapıştı.
Havai fişekler patladı.
Yeni yıla girmişlerdi.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro