Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Başlangıç

"Clint yeter!" diye sessizce bağırdı kızıl saçlı kız. "Dur artık,insanları rahatsız ediyorsun."

Clint bir saniyeliğine durdu.Sonra devam etti.

Clint'in attığı dal parçası çocuğa isabet edince Clint hiç oralı olmayıp etrafına baktı.Çocuk ise dal parçanın nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu.Sonunda bulamayınca yaptığı işe geri döndü.Uzun sarı saçları vardı ve neyle uğraşıyordu o?Bir çekiç? Natasha yanlış gördüğünü düşündü.

Clint durmadı ve devam etti. "Clint o şeyi atmayı kesmez isen,"dedi Natasha sakin bir ses tonuyla" ben seni keseceğim." Clint ise tabii ki onu dinlemedi. Sarı saçlı çocuk aniden arkasını dönünce Clint' in eli atacağı şeyle birilikte havada kaldı.Çocuk ayağa kalkıp onlara doğru ilerleyince Clint'in gözüne çocuğun kasları çarptı ve yavaşça Natasha'ya döndü."Koş Nat koş!"

Natasha ise oralı bile olmadı."Ben uyarmıştım." dedi ve gülümsedi. Sarı saçlı çocuk yaklaşmaktaydı ve Clint endişeleniyordu. "Hadi ama Nat!"diye isyan etti Clint ve tam o sırada çocuk oturdukları masanın önüne geldi.
"Bir sorun mu vardı?"diye sordu karizmatik sesiyle."Ne diye beni rahatsız edip duruyorsun?"

Clint yutkundu."Eee-şey ..." Natasha'ya baktı.Natasha daha fazla dayanamadı ve ayağa kalkarak çocuğa elini uzattı."Selam,ben Natasha bu da arkadaşım Clint.Kendisinin yaptıklarını mazur görürsün umarım,biraz laftan anlamaz bir kişiliği var da."diyip gülümsedi Natasha. "Ben de Thor,"dedi sarışın çocuk Natasha'nın uzattığı eli sıkarken.Sonra Clint'e baktı."Dua et bu güzel bayan senin yerine özür diledi.Yoksa neler olurdu kim bilir."dedi ve yerine gitti.

Natasha Clint' e baktı.
"Ben sürekli senin arkanı toplamak zorunda değilim ."
Clint tekrar Natasha'nın yanına otururken cevap verdi.
"Toplama o zaman."
Natasha bir süre baktıktan sonra başını iki yana salladı."Sen yüzsüzsün."

»»

Steve neredeyse delirecekti.
"Dostum,pota tam karşında.Neden iki metre uzağa sapıtıyorsun şu topu!" Başta sakin çıkan sesi sonlara doğru yükselmişti.
Bucky potanın kenarındaki havlulardan birini alıp boyundaki teri sildi.
"Bu oyunun bana göre olmadığını söylemiştim sana." Kafasını kaldırıp arkadaşlarına  baktı."Oğlum biz manyak mıyız,neden okulun ilk gününden antrenmanlara başladık?"

Steve etraftaki topları alıp top sepetine koydu."Başarıya ulaşmak için gerekli ."

Sam onlara doğru yaklaşırken elindeki basketbol topunu potadan içeri attı.Top deliksiz girince yaptığı yumruğu karnına doğru çekerek kendince sevindi.

"Oradan kör de atar,fazla sevinme." dedi Bucky bu sefer de yüzünü kurularken.
Sam omuz silkti ."Diyene bakın."

Steve kontrolu tekrar ele geçirmek adına elini üç kez birbirine vurdu.
"Çocuklar,biraz ciddiyet lütfen.Madem öyle bundan sonra antrenmanları sıklaştırıyoruz.Bugünlük bu kadar."

Bucky 'nin yüzü düşerken Sam sevinçle güldü.
"Bana işkence etmek hoşuna mı gidiyor Steve?" diye sordu çıkışa doğru yürürlerken.
Sam Steve'in yerine konuştu. "Evet."
"Sana mı sordum kardeşim?" Bucky elindeki havluyu Sam'in suratına fırlatıp kaçınca Sam bağırarak arkasından koştu. Steve ise onlara bakıp gülüyordu.

»»

Thor bahçedeki işini bitirip tiyatro salonuna doğru yola koyuldu.Oynanacak mitolojik bir oyun için başrol oydu-her sene o olurdu- ve elindeki çekiç oyun için gerekli bir mitolojik unsurdu .Kardeşi Loki onu kırınca o da kartonlardan bir yenisini yapmak zorunda kalmıştı.

Koridorda yeşil deri ceketi ve siyah pantolonuyla racon kesmeye çalışan Loki'yi gördü. Dişlerini göstererek sırıttı ve kardeşinin yanına gitti.Bir kolunu Loki'nin omzuna attı."Kardeşim!"

Loki iki saniye gözünü kapatıp yavaşça derin bir nefes aldı. Gözlerini açarken dişlerini gıcırdatarak konuştu.
"Elini çek."Gözü Thor'un elindeki şeye takıldı. "Ayrıca ben onu parçalamamış mıydım?"

Thor"un sırıtması genişledi."Yeniden yaptım.O kadar iyi yapmışım ki gerçeğinden ayırt edemedin ,değil mi!"
Loki daha fazla rezil olmamak için sıkıştırdığı ,kendinden yaşca küçük iki çocuğa bağırdı. "Bu gördüklerimizden kimseye bahsetmeyeceksiniz!" Yani Thor ve saçma konuşmalarından bahsediyordu.

Sonra eliyle işaret verdi."Hadi ikileyin ." Çocuklar koşarak uzaklaştılar.
Loki hala kolunu omzundan çekmemiş Thor'a sert bir bakış attı.Thor ise onun ne kadar sevimli olduğunu düşünüyordu.

»»

Tony Stark-sanki cezaya kalan kendisi değilmiş gibi-depodaki eski koltuğa oturmuş,etrafa emirler yağdırıyordu.

"Hayır Bruce,kitapların tozlarını aldıktan sonra yerleştir. Stephen!Dikkat etsene deney tüplerini kıracaksın,yavaş."

Stephen sinirle ona döndü. "Bana baksana sen,sen neden oturuyorsun?En çok sen suçlusun.Kalk yardım et."

"Ediyorum ya,ne yapmanız gerektiğini söylüyorum işte."Tony kapalı alanda neden taktığını anlamadığı güneş gözlüğünü çıkardı
"Ayrıca ben mi dedim size laboratuarda kimsenin haberi yokken hidrojen peroksitle sülfirik asiti karıştırın diye?" dedi sitemle.

Bruce başını sallarken cevapladı."Aslında tam olarak öyle oldu." Tony kem küm etti.
"Siz benim her dediğimi yapacak mısınız böyle?" Stephen araya girecekti ki Bruce lafını kesti.
"Laboratuvarın yarısını patlattık,hem de ilk günden.Bence okuldan atılmadığımıza şükretmeliyiz."

Tony koltuğa tekrar yaslanacakken Stephen'ın attığı kirli bez kafasına geldi.
"Ya tamam be,bir şeyi de bensiz başarın." diye söylenerek onlara yardım etmek için kalktı.

»»

Maximoff ikizleri okula giriş yaptıklarından beri gözler onların üzerindeydi.Kızlar Pietro'nun saçlarına hayran hayran bakarken erkekler de Wanda'yı süzüyordu. Pietro bu ilgiden memnundu elbette ancak Wanda için  aynı şey söylenemezdi.

Pietro okula gelir gelmez koşu takımına seçilmişti,keyfi yerindeydi ve Wanda'ya bulaşıp duruyordu.

Wanda bahçede çocukluk arkadaşı Natasha'yı görünce onun yanına gitmeye karar verdi.Pietro da onu takip etti.

Pietro, Natasha'nın yanındaki Clint'i görünce koşarak sırtına atladı.Bunu beklemeyen Clint sırtındaki ağırlığı taşıyamadı ve ikisi de yere düştü.Clint acıyan dizini ovuştururken Pietro gülümsedi.
"Geldiğimi görmedin mi,canım?"
Pietro ayağa kalktıktan sonra kalkması için elini Clint'e uzattı . Pietro'dan destek alarak ayağa kalktı Clint.
"Yavaş be oğlum!" Üzerindeki tozları silkeledi.O sırada Wanda yanlarına geldi. Natasha ile sarılıp hasret giderdiler. Sonra dördü birlikte masaya oturup konuşmaya başladılar.

»»

T'challa kardeşi Shuri ile  babalarının sahibi olduğu okula girerken kendini kral gibi hissediyordu.
Her zaman öyle hissederdi zaten,okul onlarındı sonuçta.

Shuri arkadaşlarını görmek için uzaklaşırken T'challa da kapalı spor salonundan çıkan Steve,Bucky ve Sam'i görünce onların yanına doğru gitti.Hepsi yumruklarını tokuşturarak selamlaştılar.
"Majesteleri"diyip dalga geçercesine önünde eğildi Bucky . Geçen seneki okul balosunda balo kralı seçilmişti.Bunda anormal bir şey yoktu,tabii baloya tek başına geldiği gerçeğini görmezden gelirsek.
"Ya dalga geçme,unutmadın mı sen o olayı hâlâ ?" dedi T'challa .

Sam araya girdi."Kim unutabilir ki?Koskoca okul sahibi baloya tek başına geliyor.E tabii millet dalga geçmek için seni balo kralı seçer." Sonra kahkaha attı.Diğerlerinin gülmediğini görünce sustu.

"Onu bunu bırakın da okula ne kadar çok yeni kişi gelmiş öyle.Nereye baksam tanımadığım bir yüz."dedi Steve yürümeye başladıklarında.

"Biz de anlamadık.Babam müdür Fury ile konuştu.Okulun spor,bilim gibi sosyal etkinliklere verdiği önem velilerin hoşuna gidiyormuş sanırım." dedi T'challa ve devam etti. "Bence okulun disiplinli olması daha çok ilgilerini çekti.Yatılı okul idare etmesi zordur ama Fury işinin ehli."
Diğerleri onu dinlerken bahçeye varmışlardı bile.

»»

Eliesha Destiny Walker koşarak okulun bahçesine girdiğinde nefes nefese kalmıştı. Geç kalacağını düşünüyordu,saatine baktı ama erken gelmiş bile sayılabilirdi.Başını iki yana salladı ve üç dakika soluklandı .İki yanından yüzünü kapatan siyah buklelerini geriye doğru atıp etrafına baktı.Arkadaşı Arwen'i büyük çınar ağacının yanında gördü ve ona doğru ilerledi.

Arwen Red ağacın dibine oturmuş ,elindeki dalla toprağa bir şeyler çiziyordu.Görüş alanına bir çift spor ayakkabı girince kafasını kaldırıp ayakkabıların sahibine baktı.
"Nerede kaldın sen?Bir saattir seni bekliyorum burada." diye sordu ayağa kalkarken arkadaşı Eliesha'ya.
"Ben de seni özledim canım arkadaşım ya!" diye dalga geçti Elisha.

Gülerek Eliesha'ya cevap verdi Arwen."Daha bir hafta önce görüştük,abartma sen de."
"Tamam tamam,erken gelmişiz zaten.Hadi Harmonia'yı bulalım."
Yürümeye başladılar.

Harmonia Tia Syemon yuvarlak oval bordo gözlüklerini burnunun üzerine itip kucağındaki dosyaları sıkıca tuttu.On dakikadır arkadaşlarını bekliyordu ve sıkılmaya başlamıştı.Yanındaki banka oturup dosyalardan birini açtı.Okuldaki bütün öğrencilerin listesini almıştı.Genelde okulla ilgili düzenlemelerden o sorumlu olurdu.Arkadaşları gelene kadar kütüphane görevlileri listesini ayarlamaya karar verdi.İşi bittiğinde arkadaşları yanına gelmişti bile.

Yarım saat içinde bütün öğrencilerle okul bahçesinde toplandılar.Üçü de bu senenin eğlenceli geçmesini umuyordu.

Ufak tefek mantık hataları olursa mazur görün,7492921 tane karekter olunca yazmak zor oluyor.
Bir de bu bölüm tanıtım niteliğinde oldu biraz,sonradan eklenecek karakterler de var daha.
Bir de oylarsanız GERÇEKTEN ÇOK SEVİNİRİM.

Not:Eliesha Destiny Walker,Arwen Red ve Harmonia Tia Syemon kendi uydurduğum karakterlerdir anlamış olduğunuz üzere.Onlar bizi temsil ediyorlar hriwjdoqodj
Eliesha Destiny Walker »Ben
Arwen Red » cvildan32
Harmonia Tia Syemon» lviniaruby

İyi okumalar!

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro