Bu gün buraya çok mühim bir konuyu konuşmaya geldim. Biliyorsunuzdur, Marvel'ın filmleri yanı sıra bir de dizileri var. Son zamanlarda çıkmaya başladılar. Avengers'ın ilk filminden sonra Agents of Shield başladı, Netflix dizileri ise 2015'de başladı ama ne başlama! Neyse, bakalım neden dizileri daha çok seviyorum.

Bunu bir liste olarak düşünmeyin, birazcık konuşacağım. 

Şöyle açıklamaya başlamak istiyorum. Dizi dediğimiz şeylerin bütçesi küçük olur ve çok büyük bir çevreyi içine almaz. Geniş bir alana yayılamaz, açılamaz. Açıkçası ben bunu daha çok seviyorum. Mesela İnfinity War'da olacak olan sonsuzluğun savaşından ziyade, Hell's Kitchen'ın başının belaya girmesi beni daha çok eğlendiriyor. 

Filmlerde üst konu sonsuzluk taşları ve her filmde o üst konuya bir yatırım oluyor. Dizilerde bu yok, kendi hallerinde ufak bir çevreyi tanıtıyorlar bize. Filmlerde gördüğümüz o Dünya'yı çok daha iyi tanıma şansı veriyor bize.

Daredevil'dan örnek vereyim. Dizi, Avengers'ın iki filmi arasında çıktı ve insanların New York savaşı sonrasında yaşadıkları konutsal sıkıntıları konu aldı. Savaş yüzünden ucuzlayan/pahalılaşan ev fiyatları, evsiz kalanlar, doğan fırsatları kovalayan emlakçılar, bütün bunları dizide görüyoruz. Filmde gördüğümüz şeylerin arka planını bize sunup daha da detaylandırıyor ve bu bence harika. 

Zevkimin bu şekilde olmasının da bir nedeni var tabi ki. Onu da şöyle açıklayabilirim. Ben Marvel'ı çok küçük yaşta izlemeye, okumaya, oynamaya başladım. Ancak o zamanlarda Marvel ile olan bağlantım içerisindeki hiçbir şey evrensel bir olayı konu almıyordu. Mesela İntikamcılar'ın Red Skull ile savaşı, Spider-Man'in Yeşil Cin ile olan kavgası gibi şeyler.

MCU öncesi filmlere bakarsanız, X-Men ve Spider-Man'lerin hiç biri evrensel bir şeyi içinde barındırmıyor. Ben onlarla girdim ve bağlandım Marvel'a, o yüzden de o konu tarzını daha çok seviyorum. 

Mesela Spider-Man filmlerinde konu New York'da geçiyor ve o filmin evreninde İngiltere de oturan biri bu olaylardan pek de haberdar olmuyor. Ancak MCU'nun filmlerinde böyle değil. Bütün Dünya işin içinde oluyor filmlerde.

Bir çok kişi için böyle konular daha güzel geliyor olabilir. Ben ise daha düşük seviyeli kahramanların işlerini daha çok beğeniyorum. O yüzden Spider-Man: Home Coming'den beklentiliyim. Ancak Captain Marvel'ı hiç beklemiyorum. 

Dizilere tekrardan geri dönersek, bir de filmler kadar efektli olamıyorlar. Fazla efekt olmadığı içinde ben izlediğim şeyin içine daha çok giriyorum. Şöyle örneklendirmem gerekirse, Age of Ultron'da İron Man ve Ultron kapışırken, aslında kapışan iki animasyon izliyoruz. Ancak Daredevil veya Agent Carter gibi dizilerde kavga sahnelerinde gerçek oyuncuların kavgası söz konusu.

Bu tabi ki filmlerdeki her kavgada efekt var demek değil. Winter Soldier vs Captain America sahnelerini hala harika bulurum. 

Ancak Hulk vs Abomination gibi dövüşler pek etkileyici olamıyor. 

Efektsiz olmalarının sebebi bütçelerinin kısıtlı olması, doğal olarak. Bütçelerinin kısıtlı olması demek seviyeyi çok fazla üste çıkartamayacakları anlamına geliyor.

Hepimiz yıllardır dizi/film izliyoruz ve bir çoğumuz şu farkı biliyoruzdur. Filmlerde, çekilen görüntülere efekt uygulanıyor ve çekildiğinden çok daha harika görünmesi sağlanıyor -aynı instagramda olduğu gibi- bu daha çok DC filmlerinde belli oluyor, ancak Marvel'da da mevcut. Dizilerin kamera bütçesi fazla olmadığı için çektikleri görüntüye efekt koyamıyorlar, bu da sanki oradaymışız da olanları hemen diplerinde izliyormuşuz hissini arttırıyor.

Bunların dışında sevmemin nedeni, karakterlerin bir çoğunun kostümü olmaması. Daredevil dışında dizilerde kostümü olan çizgi roman kahramanı görmedik henüz. Punisher, Elektra ve İron Fist ama onlarda filmlerdeki kadar kostüm değil, temelleri hala kıyafet. 

Mesela Punisher'ın ki çelik yelek ve pardesü, pantolon. Kuru kafa sembolü olmasa sokakta o kılıkla dolaşılabilir. Daredevil'da birinci sezonda giydiği siyah kıyafet aynı şekilde ahım şahım bir şey değil. Jessica ve Luke zaten sivil takılıyor.

Nedenini bilmiyorum ama kostümü basit olan kahramanlar daha hoşuma gidiyor. Punisher'ı sevmemin sebeplerinden biri budur, tişört, pantolon, bot, pardesü, daha fazlası yok. Daredevil yine kostümlü ancak diğer sokak seviyesi kahramanlar pek de şaşalı bir görüntüye sahip değil.

Spider-Man'in de kıyafeti spandex türü bir kostüm ancak, benim de favori Spider-Man'im Spider Man Noir ve oradaki kostüm yine ceket, pantolondan oluşuyor. 

Şuraya kadar hep Daredevil'dan örnek verdik, biraz Agents of Shield'dan gitmek gerekirse. Bu dediklerimin hepsi Agents of Shield için de geçerli. Orada kostümü olan karakterler pek fazla yok, dördüncü sezonda gelen Ghost Rider bile aşırı güçlü ve uhrevi bir karakter olsa bile yine sokak seviyesinde takılıyor ve sürekli de sürücü formunda değil.

Kostümlerin çok abartı olmadığını geçersek, daha fazla konuyu daha uzun işleme şansı buluyorlar, karakterleri daha iyi anlama şansına erişiyorsunuz. Karakter gelişimini en iyi yapan dizi Agents of Shield, diğer dizilerde çok başarılı ancak Agents of Shield, en uzun soluklu Marvel dizisi olduğu için, karakterlerini en çok geliştirme imkanı bulmuş dizi de o. 

Coulson'ın ilk sezon, ilk bölümdeki hali ile şu son izlediğimiz bölüm arasındaki farkları anlatamam. Aynı şekilde Daisy, Fitz ve Simmons. Bölümler boyunca o kadar şeyler atlattılar ki, üstelik hepsini biz de gördük. Bu da karakterlere daha çok ısınmamıza sebep oldu. 

Netflix dizilerin de de hepsi uzun olan on üç bölüm boyunca karakterlerin hepsini yeterli seviyede görme şansına erişiyoruz. En son Luke Cage'de bütün mahalle halkının ne durumda olduğunu yeterince işleyebilmişti dizi. Ancak filme çekseler mahallenin derdini pek de anlayamacaktık. 

Karakterleri daha çok görmek, onları daha çok tanıyabilmek bana daha ilgi çekici geliyor. Daredevil'ın ikinci sezonu Civil War'dan daha çok beğenmemin baş nedenlerinden biridir. Frank Castle'ı, Matt Murdock'ı uzun uzun görüyoruz ve gelişimlerine şahit oluyoruz.

Filmlerde de gelişim söz konusu, ancak bir film içinde bir karakter çok da gelişemiyor ne yazık ki, bir diziye nazaran.

Bir de son olarak, daha şiddetli ve kanlı olması, hiçbir sahneyi göstermekten kaçınmaması da bir artı olabilir dizilere. Mesela Jessica Jones, bu kan, şiddet, cinsellik üçlüsünün tavan yaptığı diziydi. Şu dizide gördüğümüz kadar sevişme sahnesini Marvel filmlerinin toplamında görmedim çünkü Marvel filmleri PG-13

Sevişme sahnesi diyince filmlerdeki sahneler aklınıza gelmesin. Yatak kırdıkları bir diziden bahsediyoruz. Daredevil'da da boks ringi sallanıyordu falan. Agents of Shield'da filmler gibi ancak o da şu son sezon ile daha kanlı ve daha çekinmez bir kılığa büründü.

Konu olarak da daha karanlık yerlerde takılıyorlar. Jessica Jones'da zihinsel olarak bir tecavüz söz konusuydu, Luke Cage'de ise siyahilerin toplum içerisindeki durumu gibi filmlerin girişmeye cesaret edemeyeceği konular, senaryolar. 

Kahramanları o yerlerde görmek bence müthiş. Bunu uzun uzun izlemek, kendimi izlediğim şeyin içinde daha çok bulabilmem, filmlere yapılan göndermeler. Bunlar dizileri harika yapan bazı şeylerden sadece bir kaçı.

Size derdimi açıklayabildiğimi düşünüyorum. New York'un bir mahallesindeki bir adamın İntikam hikayesi, bütün evreni ilgilendiren bir savaştan çok daha ilgi çekici benim için. 

Bu diyalogları bu seneki Marvel filmlerini sıralarken bir kere daha duyacaksınız. Muhtemelen bu sene ki Marvel filmim, bir çoğunuzun seçtiği film değil, neyse. O başka bir bölümün konusu.

---------------------------------

Siz Marvel dizilerini izlediniz mi? Dizi mi Film mi diye sorsak ne cevap verirsiniz? Cevaplarınızı ve yorumlarınız bekliyorum.

Bu arada, filmlerin diziye benzemesi gerektiğini savunduğumu sanmayın. Filmler şu an ki çizgisini korursa, dizilerin kendine haslığı korunmuş olur. 

Yılda beşten fazla Marvel dizisi çıksa filmlerini izlemem ancak öyle bir Dünya yok ve filmlere mahkumum.

Şimdilik kendinize iyi bakın, hoşça kalın. Sonraki bölümlerde görüşmek üzere.