Adultery | Kurgu Yorumlama
İsim: Adultery
Yazar: x__Marvel__x
Tür: Yeşilçam
Selamlar, wattpad'in elli klasik kurgusu diye liste yapsam, içine sokabileceğim bir kurgu olan Adultery, bir çok kişi tarafından sevilmiş, saygı görülmüş bir kurgudur. İçerisinde herkesin tren yaptığı, kimin kime neye ne için ne yaptığı belli olmayan kurgumuzda, baş rolümüz liseli Steve ve onun dramatik romantik aşk hikayesi.
Hikayeyi tamamen okudum, demem lazım ki,
Stony sevmiyorum ama çok güzel hikaye lan. Stony'i sevmediğim halde bir çok yerinde duygulandırdı, mutlu etti, güldürdü. Sevmediğim çiftin dramatik anlarını okurken onların duygularını hissetmek, karakterleri anlamak, bunları okuyucuya hissettirmek kolay değil.
Fakat Stony uzmanımız, bu hikayede, okuyucularıyla ayrı bir devlet kurabileceğin shipi, dibine kadar çözmüş olduğunu kanıtlar nitelikte bir hikaye yazmak istemiş ve kalkındığı niyetini, başladığı gibi bitiren, sonuna kadar getirip başarılı bir şekilde noktayı koymuş olması, final geldiği zaman alkışlamamı sağladı.
Konu, konsept, tema, oldukça değişik, nasıl mı değişik, hadi hep beraber bakalım.
Hikaye, Steve'in ev hapsine gelmesiyle başlıyor. İlginç olan şey, Steve'in liseli olması ve bütün İntikamcılar'ın bir aile olması. Aile tablosunu tam olarak çözemedim ama Nat, Bucky, Steve kardeş, Peter Üvey kardeş falan galiba. Ben öyle anladım. Bunlar bir aile, Pepper, Tony ile evleniyor ama Steve Tony'den nefret ediyor şeklinde bir konusu var.
Sonra olaylar gelişiyor, filizleniyor, ama çiçek açıyor mu, orasını söylemeyeceğim. Kendiniz okursanız eğer, öğrenebilirsiniz. Söyleyebileceğim tek şey, tohumun filizlenme sürecinin hiç de sıkıcı olmadığı.
Bölümler, acayip kısa, çoğu bin kelimeden daha az olan bölümler olduğu için, tek oturuşta bitirebilirsiniz. Şahsen ben iki defa oturdum başına kurgunun ve bitti. Sürükleyici olduğu içinde başından kalkmak istemedim ve zevkle okudum. Tekrar diyorum, ben hiç bir Ship'i shiplemeyen, hepsine aynı gözle bakan biriyim, ama okurken öyle hissetmedim.
Bunu demem, shiplediğim anlamına gelmiyor ama, örnek olarak Tony, Steve ile sevişemeyince hallerine üzülmedim değil. Acıdığım kısımları falan da vardı hikayenin içinde.
Burada bahsetmek istediğim iki şey var. Önce kurgunun garibime giden ve değişik bulduğum bir kaç şeyden bahsedeceğim. Birincisi, kurgudaki eşcinsel olmayan çift sayısı azlığı. Bucky, Natasha ve Pepper hemcins bir eşe sahip değil. Yazar, Stony hikayesi yazmasına rağmen, her shipi bulundurmak amaçlı karakterlerin bir çoğuna hemcinslerinden sevgili vermiş.
Spoiler sayılacağını düşünmüyorum, o yüzden Thorki ve Spideypool bulunduğunu söyleyebilirim. Spideypool'u görünce şaşırmıştım, çünkü ben Wade'in gelmesini beklemiyordum, o noktaya kadar kurgu MCU karakterleri üstünden yürüyordu ama Wade'de girince, olayların seyri birazcık olsa da değişti benim için. MCU dışından da birilerini görmek güzel oldu.
Diğer garip bir şey, yazarın sebepsizce Maximoff ikizleri hikayeden dışlamış olması. Bari herkesin hemcins olduğu bir kurguda, kardeşleri sevgili olarak görseydik, bence bu kurguda garip kaçmazdı. Steve, Wanda ve Pietro'yu iş üstünde yakalasa ben şaşırmazdım, en azından Wade'e şaşırdığım kadar.
Hikaye boyunca, Wanda bekledim, ama Wanda'yı buldum mu, bulmadım mı? Orasını siz okuyunca bakın, yazar dışlamış ama çember dışına itmiş mi, onu söylemedim. Hala no spoiler şeklinde gidiyorum.
Eğer kardeş ilişkisi garibinize gidiyorsa, burada baba-oğul söz konusu. Okuyucular baba- oğul olmasını sorun etmediği için bence kardeş ilişkisi de olurdu. Ya da ScarletWidow falan da olabilirdi. Sonuçta Wanda'yı gençleştirmeye gerek kalmadan kurguya liseli olarak sokulabilirdi. Bruce'dan daha iyi yakışacağını düşünüyorum Natalia'ya, en azından bu kurgunun çerçevesi içerisinde.
Garip bulduğum yönlerden bir diğeri ise, kurgunun yazım tarzı. Kötü değil, sadece farklı, görmediğim bir şekil. Bütün kurgu boyunca, hikaye şu şekilde ilerliyor.
"Diyalog" Anlatım, betimleme vesaire
Buna karşı değilim ama hiç bir yazarın kalemini de kağıda bu şekilde kullanarak yazdığını görmedim. Kötü olmayan bir farklılıkla bize değişik bir bakış açısı kazandırdı burada yazar, en azından bana. Kurguyu bitirdikten sonra farkında olmadan bende paragraf başı sadece bir diyalog ve o diyaloğu da ilk cümle olarak yazmaya başladım. İlginç bir tarz.
Bütün shiplere oynamasını kötüye yorumladığını sanmayın, aksine daha iyi, farklı shipler okuyucu sıkıcılık ve tekdüze yüzünden kurguyu terk etmesinden kurtarır. Ben olsam ben belki daha fazla shipi kullanırdım. Hatta Steve kardeşine aşık oluyor falan oradan Romanogers çıkıyor.
Kardeşlik ilişkisine kafayı takmadım yanlış anlamayın. Sadece kurguda kardeşler ama adlarına ship var diye öyle dedim.
Neredeyse her karakteri gördüğümüz, yine de gözlerimin bir Wanda aradığı sevgili kurgu -bulup bulmadığını siz çözersiniz artık- daha fazla film evreni dışı karakter görmek güzel olabilirdi. Tek bölümlük bile olsa, selam verip gitmesi açısından güzel olurdu. Örnek olarak Steve T'Challa'yı, çocuğunu arabasına bindirirken görse falan, gerçi o da film karakteri.
Bir yandan da film dışı karakterlerin shipleri ön planda değil çünkü hakkında trash edilecek materyal bulunmadığı için, o shipler, filmlerdeki kadar ön planda olmuyor. Örnek olarak... Örnek bulamadım.
Neyse, yine de shiplenmesi açısından olmasa da, selam verip gitmesi için bir kaç karakterin eklenmesini isterdim. Belki konu odağını kaybederdi diyenleriniz çıkarsa diye söyleyeyim, bir selam verecek yani "Bende Steve'e aşığım kalkanlı süvarim benim" diye evi bassın istemiyorum, sadece "hey kanka" deyip gitmesi uygun olabilirdi.
Bunların dışında, bir de yazarın Smut sahnelerindeki performansını konuşalım. Bence yazar smut sahnelerinde oldukça başarılı bir iş çıkarmış. Sonuçta aynı anda gelen iki kişiden bahsediyoruz, aynı anda, senkronlu. Bu gerçekte olamayacak kadar sürreal. Yine de bu insanların özünde süper kahraman olduklarını unutmayalım. Bu kurgudan ne öğrendik, iki erkek kahraman sevişirse, aynı anda geliyorlar. Eğer gelmek derken ne demek istediğimi anlamadıysanız, kurguda anlarsınız.
Bunu olumsuz olarak dediğimi düşünmeyin, smut sahnelerinde, aralarındaki şehveti, ateşi ben bile hissettim. Sadece Steve'in veya Tony'nin daha erken geldiği için diğerinin nazlandığı bir sahne okumadım -yada ben hatırlamıyorum, var mıydı, okuyanlar yazarsa güzel olur-
Bir de, yazarın Smut sahnelerini ayrı bir bölüm yapması, her bölüm başına uyarı koyması, bana uyarı gibi gelmedi. Daha çok smut yazısını görünce coşan okuyucuları fark edebilmemiz için yazılmış tek kelime gibi.
Sanırım kurgu hakkında diyebileceklerimin hepsi bu kadar. Konsepti harika, konsepti işleyişi ondan da harika, karakterleri dolu dolu, diyalogları güzel, betimlemesi yerinde, bölümleri kısa, sonu çok vurucu olan.
Stony olmasa sonunda ağlardım. Yani bu Tony'e değil de başka bir kıza aşık olsa ve son öyle olsa, bir göz yaşı akabilirdi, ama akmadı çünkü bu Tony.
Kime aşık olsa mı? Mesela Sharon?
*yazar burada kitabın yazarı tarafından taşlandı*
----------------------------------
Selam, ben Wade Wilson, Ahmet Pozan az önce otoparkta dövülerek taşlandı ve orada can verdi. Bu saniyeden sonra bu boktan yorumlamayı ben devam ettireceğim. Kendisi Peter gibi bir afet dururken Sharon gibi f*hişenin tekinden bahsediyordu, sonra kafasına ani gelen bir taşla yere yığıldı ve bir grup kız tarafından dövüldü.
Açıkçası ben büyük bir zevkle izledim dövülmesini. Gerçi adam ölürken bile yaptığı son şey cebinden çıkardığı gofreti yemek oldu. Ağzından kan geliyordu, yine de o gofret yeme peşindeydi. Yemek aşkı bu olsa gerek.
Bende bu s*kik yorumlamayı daha fazla devam ettirmek istemiyorum. O yüzden burada bitireceğim. Kendinize iyi bakın, ama Peter'a bakmayın, Peter sadece benim. Ona bakan olursa Katanama geçirdiğim chimichangaları götünüzde hissedersiniz.
Eğer bu yorumlamaya yorum yazmazsanız, gece yatağınızın altından ben çıkabilirim. Şimdiden söyleyeyim dedim.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro