Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

#13🛒







Uyandığımda başımda felaket derecede bir ağrı vardı. Buna ek olarak elim ve boğazımda acıyordu.

Zorlukla yutkunup birbirine yapışmış ve ağrıyan gözlerimi aralamış ardından yavaşça doğrulmuştum. Hava kararmaya başladığına göre biraz fazla uyumuş olmalıydım. En son öfke krizi geçirdiğimi hatırlıyordum.

Boğazımı ovuşturmak için elimi kaldırdığımda gördüğüm bandajla Taehyung'un ben uyurken pansuman yaptığını anlamam dudağımın kenarının hafifçe kıvrılmasına neden olmuştu.

Babamla olan konuşmamızı düşünmemeyi seçerek yataktan ayaklandığımda ilk başta gözlerim kararsa da yalpalayan adımlarla kapıya ulaşmış ardından tek elimle duvardan destek alarak ışığı açık salona girmiştim.

Beni gören Taehyung hızlıca ayaklanıp yanıma geldiğinde kollarımı hemen beline dolayıp ona sıkı bir sarılma vermiştim. Darmadağındım ve o buna rağmen şikayet etmeden benimle ilgileniyordu. Hiç olmazsa onun için toparlayacaktım kendimi.

"Bebeğim iyi misin? İstersen geç uzan hım?"

"Yok hayır daha fazla uyumak istemiyorum. Uyuşmuş gibi hissediyorum. Ve boğazım acıyor galiba biraz su içsem iyi olacak."

"Otur sen ben getireyim."

Yanımdan geçmek için hareketlendiğinde onu durdurup gülümseyerek güzel esmer yüzüne bakmış. Önüne düşen kahverengi tutamları nazikçe kulağının arkasına itekleyip dudaklarından ufak bir öpücük çalmıştım.

"İyiyim ben. Sadece ufak bir öfke krizi geçirdim. Hem sende biraz dinlen çünkü sürekli dengesiz bir Jungkook'la uğraşmak kolay değil."

"Öyle deme Jungkook. Yaşadığın şey cidden zor tamam mı?"

Gülümseyerek sağlam elimde duran sıcak elini sıkıp mutfağa su içmeye gidip gelmiştim.

"Arkadaşların gittiler mi?"

"Evet bebeğim. Seni yatırdım pansumanını yaptım ardından onlardan bize biraz zaman vermelerini istedim. Ve baban seni rahatsız mı ediyor yine?"

"Beni tehdit ediyor buraya gel diye. Ve psikoloğa götürmekle. Ve senden uzaklaştırmakla! Bir de bu akşam bana sürprizi olduğunu söyledi ve bu beni endişelendiriyor."

"İyi de sen onu engellememiş miydin?"

"Kuzenimden aradı."

"Niye böyle davranıyor anlamıyorum. Hayır ablamı kabullendi diyorsun. Bunun içinde sanki başka şeyler de var?"

"Bu konuda sana katılıyorum çünkü bana çok sert çıkıştı. Üstelik dünkü konuşmamızda pek iç açıcı değil."

"Ablan yarın geliyor mu?"

"Birazdan arar sorarım. Ona göre yarın babamlarla konuşmaya gideriz beraber. Sonra da belki sana eşlik ederim partide?"

"Ailenle yaptığın konuşmadan sonra parti için emin misin bebeğim?"

"Çok eminim. Kendi kendime bir takım kararlar aldım. Ve şunu fark ettim ilk başta çok canımı acıtsada zamanla buna alışıyorsun. Mesela bugünkü ufak sinir krizim hariç babamın bana karşı davranışları dünkü kadar acıtmıyor. Galiba ailecek güzel bir konuşma yapıp duruma göre herkes kendi yoluna bakacak."

Evet bunu cidden düşünmüştüm çünkü sürekli bunu kafama takıp güzel şeyleri yok edemezdim. Mesela şu an Taehyung ile baş başa kalıyoruz ama ben sürekli üzgün olup babamı düşünürsem birlikte olmamızın ne önemi olurdu ki? Tamam üzüntümü elbette yaşayacaktım ama abartmadan.

"Ben yanında olacağım Jungkook bunu unutma tamam mı? Ben, ailem, arkadaşlarım hepsi inan ki yanında olacaklar. Sadece senin istemen yeterli bebeğim."

"Seni çok seviyorum Taehyung. Ve cidden seninle olduğum için çok mutluyum. Bir de şu olayı açıklığa kavuşturursak işte o zaman daha iyi olucam ve sana vaktimi ayıracağım söz."

"Canım benim. Jungkook biliyorsun ben de seni çok ama çok seviyorum. Ama beraber olduğumuz her zaman mutlu olmak zorunda değilsin bebeğim. Ben seni kötü zamanında da sevip destek olacağım. İstersen tüm gün ağla ben yanında olurum bebeğim. Sadece istiyorsan ağla ve rahatla. Mutluluklar kadar üzüntüler de var hayatımızda."

"Taehyung çok güzel konuşuyorsun aşkım ama biraz daha devam edersen ağlarım."

Gülümseyerek yüzüme bakıp dediğim yerden başka bir konuya çekmişti bizi.

"Sen biraz önce bana aşkım mı dedin?"

Biraz önce kurduğum cümleyi içimden tekrarlarken dudaklarımdan bu kadar rahatlıkla çıkan hitapla utanmıştım ama doğruydu. Aşıktım. Aşkımdı.

"Şey öyle oldu biraz. Aşkım?"

Beni bir anda koltuğa sırt üstü uzandırıp her tarafımı hızlı hızlı öpmeye başlamış bu beni huylandırırken kahkaha atmaya başlamıştım.

"Senin o aşkım diyen ağzını yerim!"

Soluk soluğa kahkahalarımın arasından zorlukla Taehyung'u durdurmaya çalışmıştım ama o hâlâ beni öpmeye devam ediyordu.

"T-tae! Dur nolur! Çok yoruldum!"

Sonunda kırmızı olmuş yüzüyle üstümde doğrulduğumda kıkırdamadan edememiştim bu haline.

Soluklarımı düzene koyup sakinleştiğimde hâlâ üstümde duran Taehyung'un ensesinden kavrayıp dudaklarımızı birleştirmiştim. Sadece tadını alarak sakince öpüşmek istiyordum.

Dudaklarımı yavaşça dolgun dudaklarının üzerinde hareket ettirdiğimde bana uyum sağlamış yavaşça alt dudağımı dişleyip çekiştirmişti. Dudaklarını sakince kavrıyor emiyor yalıyordum. Elleri üzerimdeki sweati yukarı sıyırmış ardından açıkta kalan belimde fütursuzca dolanmaya başlamıştı. Onu biraz daha kendime çekerek sargılı elimi ensesindeki saçlara daldırmış boşta kalan diğer elimi de sırtına doğru uzandırmıştım.

Soluklanmak için dudaklarımdan çok uzaklaşmadan durduğunda nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Anın getirdiği sessizlikle onu bozmak istemezcesine fısıldamıştı. "Üstünü çıkarabilir miyim bebeğim?"

Yutkunup başımı onaylar anlamda salladığımda vakit kaybetmeden beni hafifçe olduğum yerde doğrultarak üstümdeki kazaktan kurtulmuş beni geri koltuğa yatırmıştı.

"Seni güzelce seveceğim bebeğim. Sadece kendini bana bırak."

Sessizliğimi korumak istercesine onu yine başımla onayladığımda ufak bir tebessümle dudaklarıma kısa ama ıslak bir öpücük bırakmış ardından yavaşça boynuma kaymıştı. Sıcak dudaklarını boyun girintimde hissetmemle bedenimi ufak bir titreme sarmış heyecandan dizlerim titremeye başlamıştı. Benim aksime o gayet sakin bir şekilde tenimi kokluyor öpüyor ve dişleriyle azıcık çekiştiriyordu. Daha önce hiç tatmadığım bu hisler yüzünden başımı yana atarak ona daha çok alan tanımış rastgele seçtiği yerlere ufak kızarıklıklar bırakmasına izin vermiştim.

Elleri yavaşça üst bedenimi okşarken bu sefer boynumda hissettiğim saçlarıyla onun daha aşağıya indiğini anlayıp biraz sonra hissedeceğim dokunuşu beklemeye başlamıştım. Çok geçmeden köprücük kemiğimin üstüne bırakılan sıcak öpücükle dudağımı ısırarak gülümsemiş ama onun da köprücük kemiğimi dişleri arasına almasıyla ellerimi saçlarına çıkarmıştım. Göğüslerim ve köprücük kemiklerim biraz hassastı galiba. Isırdığı yeri şimdi vakumlamak istercesine çektiğinde sızlanarak onu oradan uzaklaştırmaya çalışmıştım ama Taehyung tek eliyle sıkıca bileklerimi kavrayıp başımın üstüne yerleştirip bir süre daha beni kıvrandırmıştı.

Köprücük kemiklerimden çekilip bana alttan bir bakış atmış ardından uyarırcasına "Ellerini bırakacağım ama uslu duracaksın bebeğim." demiş usulca başımı sallamama neden olmuştu. O da bundan memnun bir şekilde gülümseyip dudaklarıma kısa bir öpücük verip göğüsümle ilgilenmeye başladığında ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde ağzımdan ufak bir inleme kaçmıştı.

Ah tanrım öpmesinde bir sorun yoktu ama ısırması ve çekiştirmesi benim sonum olacaktı galiba.

"Buralar fazla hassas demek?" Dudakları tekrardan göğsümü bulurken bu sorusunu yanıtlar nitelikte bir mırıltı bırakmıştım odaya. Ellerinden biri boşta kalan göğüs ucuma ulaştığında nefeslerim aşırı hızlanmış titreyen bacaklarımı kasmıştım. Ah galiba ölümüm bu kadar güzel olacaktı?

Son kez göğüs ucumu ısırıp diğerine geçtiğinde ona verdiğim ufak sözü tutamadan ellerimi tekrar saçlarına atıp onu uzaklaştırmaya çalışmam ile başını kaldırıp bana bakmıştı. Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyordum ama Taehyung'un gözleri kararmış kalın sesiyle inelememe neden olacak şekilde fısıldamıştı. "Sadece bu yaptıklarımla bu kadar dağılman! Bebeğim çok güzelsin. Dağılmış halinle o kadar güzelsin ki seni altımda inletmek istiyorum ama sana kıyamıyorum."

Yanlış mı anlamıştım yoksa Taehyung eğer bana kıyamasaydı o bel altı şeye mi geçiş yapardık? Evet evet gözlerime bu kadar derin bakıp bunları söylemesi beni utandırmıştı. Yanaklarımın ısındığını hissederken gözlerimi ondan kaçırmıştım.

Gülerek yanaklarımdan öpüp üstümden kalktığında ellerimden tutup beni de doğrultmuş köşeye attığı sweati üstüme geçirmişti. Ardından sessizliğimizi korurken onun kolları arasına girmiş kanepeye uzanmıştık beraber. Ben onun bacakları arasına girerek sırtımı göğsüne yaslamıştım. O da bana arkadan sarılmış aşağıda kalan kafama çenesini yaslamıştı.

İki yanımdan sarkan kollarına başımı yaslamış benimle biraz da böyle ilgilenmesinin tadını çıkarmıştım. Daha doğrusu babam bu anımızı bozmaya çalışırken onun kollarında huzura dalmıştım.

"Taehyung."

"Efendim canım?"

"Ben ne kadar güçlü durmaya çabalasam da çok karmaşık hissediyorum ve bu ablam gelip de ailemle konuşma yapana kadar geçmeyecek sanırım. Belirsizlik beni korkutuyor. En azından kötü de olsa sonucu bilmeye ihtiyacım var."

"Belirsizlik değil mi zaten bizim huzursuz olmamızı sağlayan? Az daha dayan bebeğim o zaman her şeyi belirleyeceğiz."

Taehyung'un sözlerine güvenerek kafamı çevirebildiğim kadar ona çevirdim bu uğraşımı fark edince gülümseyip dudaklarını yanağıma bastırdı.

"İstersen güzel bir sıcak çikolata yapıp film izleyebiliriz ya da kitap okuyabiliriz?"

"Hmm bu kulağa hoş geliyor ama tercihim filmden yana."

"O zaman sen filmimizi seç ben de bize sıcak çikolata yapıp yanına yiyecek bir şeyler çıkartayım."

Doğrulmamı sağlayıp ayaklanmış ardından saçlarımı öpüp biraz dağıttıktan sonra o mutfağa geçmiş ben ise filmimizi ayarlamıştım.

Babamın sürpriz yapmasını beklerken Rosie sayesinde planlarının bozulduğundan da bihaberdim.



********


Berbat yazdığımın farkındayım açıkçası🥲

Diğer bölüm görüşürüz ✌️

•Leo

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro