#11 Ne Olursa Olsun Yanındayım🛒
Taehyung'ların çiftliğinde kaldığım günler son bulmuş kendi evime geçmiştim. Bay Kim'in verdiği ilaç işe yaramış olacak ki Taehyung da ben de gayet iyiydik.
Şimdi ise bir kaç dakika önce evime gelmiş olan anne ve babamla oturuyorduk. Açıkçası onlara Taehyung'dan bahsetmek istiyordum.
Annemle babamın önüne kahve kupalarını koyup karşılarına oturduğumda sabırsız hareketlerimi fark eden annem gülümseyerek konuşmuştu.
"Ne anlatacaksın oğluşum?"
"Evet geldiğimizden beri yetinde duramıyorsun."
"Şimdi şöyleki galiba artık hoşlandığım biri var. Gerçi o da benden hoşlanıyor ve birbirimize açıldık. Ve sizinle tanıştırmak istiyorum."
Babamla annem şaşkınca bana bakarken babam merakla atılmıştı.
"Kim bu kız?"
Ah evet bir de şöyle bir durum vardı ki babamlara ablamın olayından sonra eşcinsellikten hiç bahsetmemiştim ama ablamı kabul ettilerse artık söyleyebilirdim bence.
"Şey kız değil erkek."
Annemin yüzü şokla ve gerilirken babam inanamazmış gibi yüzüme bakmış ardından bağırmaya başlamıştı.
"Ne demek erkek! Hayır hadi Lisa evlatlıktı da onun kanında böyle bir şey olabilir ama sen! İnanamıyorum sana! Bunu bize basıl yapabilirsin! Senin acil doktora gitmen lazım. Evet evet. Bizim kanımız bozuk değil bu imkansız!"
Ciddi manada dilim tutulmuştu. Babamın böyle bir tepki vermesini kesinlikle ama kesinlikle beklemiyordum.
"Baba sen şaka mısın? Ne doktoru ne hastası ya!"
"Asıl sen şaka mısın? Bizi millete rezil edeceksin."
Sinirle gülüp kalktığım koltuktan direkt babamın karşısına geçmiştim. Sinirden gözüm seğiriyordu. Ona böyle davranmamı beğenmemiş olacak ki o da ayaklanıp tam karşımda tekrar bağırmaya başlamıştı.
"O çocukla görüşmeyi keseceksin! Ve yarın sabah erkenden seni de alıp Busan'a dönüyoruz. Bir süre evden dışarı adım atamazsın! Duydun mu beni!"
"Hayır o çocukla sevgili de olucam! Busan'a da gelmeyeceğim!"
Yüzüme bir anda inen sert tokatla başım sağ omzuma düşmüş yanağım sızım sızım sızlarken irice açtığım gözlerimle bunun gerçekliğini sorguluyordum.
Elim tereddütle sızlayan yanağımı bulduğunda dolmaya başlayan gözlerimi önce babama sonra anneme çevirmiştim. Annem de en az benim kadar şok olmuş bir şekilde hem bana hem babama bakarken babam ise gayet sinirli ve gururlu bakıyordu. Gururlu?
"Şimdi ara o çocuğu ayrıldığınızı söyle. Bizim yanımızda ama. Sonra çık yukarı valizini hazırla. Hadi daha ne bakıyorsun be çocuk!"
Evet kesinlikle ablamın ülkeden kaçmasına hak veriyordum. Koşarak odama çıkıp üstüme dolabımdan bulduğum bir sweati geçirmiş telefonumu, şarj aletimi ve ders kitaplarımı hızlıca toparlamaya başlamıştım. Aşağıdan anne ve babamın kavga sesleri yükseliyordu ama hiç umrumda değildi. Etrafı buğulu görmeme neden olan göz yaşlarımı umursamadan silmiş gerekli birkaç eşyayı da çantama attıktan sonra ev anahtarlarımı da alıp hızlıca dış kapıya yürümüş annemle babamın dikkatini çekmeden yavaşça açıp ses çıkarmamaya özen göstererek ardımdan kapıyı geri kapattığım gibi hızlıca boylarımı giyip koşarak inmeye başlamıştım.
*********
Taehyung'un evinin önünde kararsızlıkla dikilirken daha fazla dayanamamış zilini çalmıştım. Tepkisi ne olurdu bilmiyordum ama şu an tek istediğim beni kolları arasına alması ve sakinleştirmesiydi. Yoksa üstümden bu ağırlığı başka şekilde atamayacaktım.
Çok geçmeden açılan kapıyla Taehyung'a fırsat vermeden başımı boynuna gömerek ona sıkıca sarılmış daha fazla dayanamadan seslice ağlamaya başlamıştım.
"Jungkook noldu güzelim? Neden ağlıyorsun? Bir bak bakayım yüzüme lütfen hım?"
Başımı gömdüğüm boynunda iki yana sallarken beni zorlamamış beni içeri çektiği gibi ayağıyla kapıyı kapatmış ve bizi oturma odasına yönlendirmişti.
Ağlamam biraz daha sakinleşene kadar sırtımı sıvazlamış saçlarımı öpmüştü. Yavaşça başımı boynundan kaldırıp kızarık ve şiş gözlerimle gözlerine bakmış onun da üzgün ve ne yapacağını bilemez ifadesiyle karşılaşmıştım ki bir anda gözlerinin odağı yanağım olurken kaşları iyice çatılmış elini yavaşça hâlâ sızlayan yanağıma dokunmuştu. Sonra sanki bir şeyleri anlamış gibi bakışları panikle yüzümü bulmuştu.
"Bebeğim sakın bana yanağındaki bu izin düşündüğüm şeyden dolayı olduğunu söyleme."
"Düşündüğün şey babamın eş cinsel olmama karşı olup bana dayak atmasıysa tama söylemem."
Yüzü sinirle gerilirken derin birkaç nefes alıp yüzünü sıvazlamış ardından beni tekrar kollarının arasına çekmişti.
"Babanı bulup dövmemek için zor duruyorum haberin olsun. Ama ablan eş cinsel değil mi niye böyle bir şey yaşandı?"
"Ablam evlatlık olduğu için onun kanı bozukmuş ama benimki bozuk olamazmış."
"Sikerler. Tamam sen sakin ol güzelim tamam mı?"
"Taehyung ben çok üzgün hissediyorum."
"Şşht tamam güzelim geçecek. Daha olay taze. Gel biraz uzanalım ben de seni seveyim."
Üstümdeki montu çıkarıp koltuğun köşesine koymuş ardından kanepeye uzanan Taehyung'un kolları arasına girip başımı göğsüne yaslamıştım.
"Bir de sende kalabilir miyim? Annemler benim evdeler de. Biraz apar topar kaçtım."
"İstediğin kadar kalabilirsin bebeğim. Bir şeye ihtiyacın olursa bana söyle tamam mı?"
"Seni seviyorum Taehyung cidden."
"Ben de seni seviyorum güzelim. Baban eminim ki sonradan bu yaptığına pişman olacak. Ama sen şimdilik bunları düşünme."
***********
Taehyung'un kolları arasında uyuya kalmıştım ve o da beni uyandırmadan yanımdan kalkmış üstüme bir battaniye örtmüştü. Uyandığımdan beri kendimi daha iyi hissediyordum. Lisayla kesinlikle konuşmam lazımdı üstelik.
Yattığım koltuktan kalkıp vücudumu esnetmiş ardından saate bakıp Taehyung'u bulmak için yavaş adımlarla odadan çıkıp koridora bakınmış ışığı yanan tek odaya girmiştim.
Taehyung arkası dönük bir şekilde yemek hazırlarken bir süre giydiği sıfır kolludan belli olan kol kaslarını izlemiş ardından sessizce arkasından sarılıp anlık irkilmesine neden olmuştum.
"Oh güzelim gelmiş. İyi uyudun mu?"
Benim kafamı dağıtmak için özellikle böyle sevimli konuşması üzgün ve karmaşık olmama rağmen beni mutlu ediyordu.
"Hı hı. Şimdi ablamla konuşacağım. Sonra geri geleceğim."
"Tamam güzelim. Bende o sırada masayı hazırlarım beraber yemek yeriz."
"Tamam o zaman hemen konuşup geliyorum."
Sırtına ufak bir öpücük bırakıp mutfaktan çıktığım gibi ablamın numarasını arayıp salondaki koltuğa oturmuş açmasını beklemeye başlamıştım.
Kook?
Merhaba noona rahatsız mı ettim?
Ne rahatsız etmesi! Sesin biraz kötü mü geliyor yoksa bana mı öyle geldi?
Şey noona babamlarla kavga ettik. Benim eşcinsel olmamı kabul etmediler.
Ne! Şaka mı bu? Ama en son beni kabullendiklerini söylemişlerdi.
Noona sen evlatlık olduğun için kanın bozukmuş sende kendilerini öyle avutmuşlar. Ben itiraf edince babam beni dövdü.
Ciddi misin sen?! Jungkook iyi misin? Nerdesin şu an?
Taehyung'da kalıyorum. Bu arada hoşlandığım kişi o. Seni tanıştırmayı çok isterim onunla.
Merak etme beneğim iki güne planımı boşaltıp Jennie'yi de aldığım gibi yanına geleceğim. Sen o zamana kadar annemlerle konuşma. Biliyorum şu an çok kırgın hissediyorsun ama onlarla konuşmak seni daha da kötü yapar.
"Peki noona. Ve üzgünüm. İşlerini benim yüzümden geciktireceksin.
Hayır senden önemli değil ki Kook'um. Hem Taehyung'la tanışırım ben sen de Jennie ile. Böylece ailemizden beklediğimiz güzel karşılamayı biz birbirimize yaparız. Ama lütfen kendini üzme tamam mı?
Tamam noona üzmem. Senle konuşmak iyi hissettirdi.
Canım benim. Seni seviyorum ve geldiğimde annemlerle güzelce bir konuşacağız. Ama den şimdi erkek arkadaşınla güzel vakit geçirmeye bak. Seni seviyorum görüşürüz!
Görüşürüz noona.
Kapanan hat sesiyle derin bir nefesi ciğerlerime doldurup biraz daha rahatlamış bir şekilde geri vermiştim. Galiba bu süreçte Taehyung'un yanımda olması şu an bana güç veriyordu. Yoksa aynen buraya gelirken olduğu gibi ağlamaya devam ederdim.
Bir anda telefonumda hissettiğim titreşmeyle bildirimlere baktığımda anne ve babamdan bir sürü mesaj ve arama olduğunu görmüştüm ama inanın ki hiç bakasım yoktu. O yüzden telefonumu kenara fırlatarak doğruca masayı kurmuş olan Taehyung'un yanına gitmiştim.
"Gel güzelim. Sevdiğin şeylerden hazırladım umarım iştahın vardır?"
"Taehyung. Ben seni ne yapsam acaba? Kötü hissetmemem için yaptığın şeyler. En basitinden ne olduğunu anlatmam için bile baskı yapmıyorsun. Cidden ihtiyacım olan şeyleri bilmen beni aşırı mutlu ediyor ve şu an senin sayende bu olayı az da olsa sineye çekebiliyorum."
"Jungkook'um, güzelim. Hiç önemli değil. Seni mutlu görmek beni de mutlu yapar. Seni üzgün görmek de beni üzer. Seni zorlamam güzelim çünkü şu an olayı sindirmeye ihtiyacın var. Ki gelir gelemez konuşmadan ağladığın için bugün bu konuşmayı yapmak istemeyeceğini tahmin ediyordum. Ve merak etme her şey yarın daha iyi olacak tamam mı? En azından şu karmaşıklığın ve üzgün hissetmen."
Tekrar gözlerim dolarken bunu fark eden Taehyung ensemden yakalayıp başımı boynuna yaslamamı sağlamış ve ben sessizce göz yaşı dökerken bana sıkıca sarılmıştı.
Bugün yaşananları düşünmeyi geri plana atıyordum ama ne olacağını bilmemek beni korkutuyor aklıma gelen en kötü senaryolarda kalbimde derin bir sızıya yol açıyordu.
"Tamam güzelim sakinleş. Gel bir su iç. Ağlamaktan boğazın acıyacak hadi yavrum."
Yutkunup göz yaşlarımı silmiş bana uzattığı sudan birkaç yudum almış ardından onun yönlendirmesiyle masaya geçmiştim.
"Ah bu arada ablam iki güne izin alıp buraya gelecekmiş."
"Sonrada annenlerle mi konuşacaksınız?"
"Evet ama ne olucak bilmiyorum."
İçimde bir kara delik oluşmuştu sanki şu an. İyi hislerimi içine çekmişti hep. Ben bunu söylerken Taehyung'un sıcak eli elimi sıkıca sarmış kara deliğimin yutamayacağı o evreni kurmuştu. Kara delikler evrenleri içine çekemezdi değil mi?
"Ne olursa olsun yanındayım bunu bil tamam mı?"
**********
Diğer bölüm görüşürüz ✌️
•Leo
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro