†s†
final part 1
Steve özür dilerim.
Gelmeyeceğim.
Daha doğrusu gelemeyeceğim.
Üzgünüm ama gelemem.
Neler oluyor?
Pepper bir kaza geçirmiş ve yanında olmam gerek.
O çok kötü durumda.
Doktorlar bir şey demiyor.
Tony lütfen sakin ol.
Pepper halleder ve eminim ki sen onu em iyi doktorlara emanet etmişsindir.
O güçlü bir kadın.
Steve bu sefer çok kötü.
Doktorlar olasılık vermiyor.
Steve onsuz ben ne yaparım?
Öncelikle sakin ol tamam mı?
Biz yanındayız, o iyi olacak.
Sen onun yanındasın.
Güçlü kalman gerek.
Steve onun ölmesini istemiyorum.
Bana bağırmasını, kendimi öldürdüğümü söylemesini, bana duygularım hakkında bilmişlik taslamasını istiyorum.
Steve yüzü o kadar beyaz ve o kadar kanlı ki...
Bu ikinci gece ve hala ameliyatta.
Şimdi eve gidiyorum.
Çünkü gitmem gerek, Pepper'ın birkaç eşyasını alıp geri döneceğim.
Çünkü uyandığında ihtiyacı olacaktır.
Tony...
Tony?
Tony orada mısın?
***
Tony Stark'ın gözleri kaçıncı olduğunu hatırlamadığı içki şişesi yüzünden kapanırken rüzgar hafifçe yüzünü yalıyordu. Dirseklerini masaya koyup kafasını yasladığında gözlerinden akan yaşlara engel olamamıştı. Pepper öylesine ilişki yaşadığı kızlardan değildi, o hayatını düzene sokan, onu hayata geri bağlayan kadındı. En karanlık zamanında bile onu yalnız bırakmayan, ona kızsa da küsse de yanında duran kadındı. Ve Rhodey'i o masada gördükten sonra onu da aynı masada yarı cansız bedeniyle görünce tüm ipler aynı anda kopmuştu. Belki de son kalanlarla Steve'e bir şeyler yazmıştı ama ne dediğine dair en ufak bir fikri yoktu.
Tony almaya geldiği eşyaları hatırlayınca derince bir nefes almıştı ki eline kapanan ellerle ne olduğunu şaştı. Omurgasından inen titreme şok içinde gözlerini kırpıştırmasına neden olurken etrafını kaplayan kokuyla sarhoşluğunun daha da arttığını hissetmeye başladı. Tony başını kaldırdığında çarptığı bu bedeni tanıyordu. Görmese de sadece kokusundan ve dokunuşundan tanıyabileceği tek bir beden vardı. Ancak durumun getirdiği karmaşa yüzünden hıçkırdığında duyduğu ses onu daha da kötü hale getirmişti.
"Şşşşşş yanındayım."
Tony'nin hıçkırıkları artarken omzundan tutan eller onun kalkmasına yardımcı olmuştu. Tony kendini özlediği kollara attığında derin derin kokusunu içine çekti. Steve gözünden süzülen yaşı silmek yerine elini Tony'nin saçlarının arasına atıp hayallerini kurduğu bu ana sıkı sıkı sarıldı.
"Bana ihtiyacın olduğunda orada olacağımı söylemiştim."
Tony hıçkırarak ve kızarmış gözleriyle başını kaldırdığında Steve'in gözyaşlarının arasındaki gülümseme onun sakinleşmesine neden oldu.
"Evet evet buradasın."
Steve sanki kendini zor tutmuş gibi tekrar onu kollarının arasına çektiğinde Tony gözyaşlarını sildi ve derin bir nefes aldı.
"Seni düşündüğümden daha çok özlemişim."
Steve ellerini Tony'nin saçları arasında gezdirirken Tony bir anda kendini çekti ve Steve'in mavi gözlerine dikti bakışlarını.
"Gerçekten burada mısın?"
Steve gülerek bir adım çekildi ve vücudunu elleriyle gösterdi.
"Etten ve kemikten."
Tony tam mutlulukla ağzını açmıştı ki bir anda yüzü düştü ve tüm iplerin tekrar koptuğunu hissetti.
"Steve gitmem gerek."
Tony endişeyle elini kolunu sallayıp ileri geri adımlarken Steve onu omzundan sertçe sarsarak kendine bakmasını sağladı.
"Pepper oldukça iyi. Ameliyatı başarılı geçmiş."
Steve'in bakışları masanın üzerindeki içki şişelerinde gezdikten sonra tekrar Tony'nin çevrede gezinen gözlerine döndü.
"Uyanır ve beni göremezse? Ya yanında kimse olmazsa? Ya tekrar ameliyata girmesi gerekirse? Gitmem gerekli."
Steve başını anlayışla salladıktan sonra hızla Tony'e bir adım atıp dizlerinden tutup kucağına aldı. Tony şaşkınlıkla haykırdığında Steve bir kahkaha attı ve terasın çıkışına ilerledi.
"Gözlerin yarı yarıya kapalı Tony. Uyuman gerekiyor."
Tony yeniden Pepper ve ameliyatla ilgili iyice karmaşıklaşan cümlelerine devam ettiğinde Steve çoktan onu yatağına bırakmıştı.
"Tony eğer bir şey olursa sana haber vereceğim, tamam mı?"
Tony esnerken başını salladı ve gözlerini lambayı kapatan Steve'e dikti.
"Hala sana ihtiyacım var."
Steve bileğine dolanan ele bir süre baktıktan sonra yüzüne yayılan gülümseme ile kendini yavaşça Tony'nin hemen yanına bıraktı.
"Çok sarhoşsun değil mi?"
Tony duygu karmaşası, ardından bolca içki ve ağlama krizinden sonra gerçekten kendinden geçmiş durumdaydı ve son noktaya gelmişti. İşaret parmağını Steve'in gözlerinin önünde sallarken kıkırdamaya başlamıştı.
"İçki içmedim ki..."
Steve gözlerini kapatıp başını salladı ve yüzündeki gülümseme ile Tony'nin salladığı parmağı indirdi ve çenesinden tutarak onu kendine çekti. Dudaklarını buluşturduğunda bir süre öylece durdu ve düşündü, Tony'nin açlık içinde onu öpmesine karşılık vermek için derin bir istek duysa da kendini geriye çekti ve Tony'i kolunun altına çekti. Tony itiraz etmeden sessizce yattıktan birkaç saniye sonra uykuya dalmıştı.
Steve saatlerce orada durup Tony'i izledikten sonra kendinden emin olmuştu çoktan. Bu yüzden de onu öylece bıraktığına pişman bir şekilde yataktan çıkıp alması gerekeni alıp geldiği gibi evden çıkmıştı ve Tony'i baş ağrısı ve kendinin silik kokusuyla yalnız bırakmıştı.
***
[final part 2'de bir çok şeyi karıştırmak isteyen koca yürekli yazarınızdan selamlar. finalde ki görüşürüz yazısında görüşürüz.]
küçük şaheserimi de bırakayım buraya.
spidey is out ✌
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro