27. Bölüm; Ne çektin bee Ceyhun!
Size ultra komik, ultra eğlenceli, ultra manyak bir bölüm.. Bu bölüm bol bol Ceyhun ve Mira arasında geçiyor. Umarım beğenirsiniz ;)
Bu bölümü cancağzıma, bidaneme, tatlı belama, nutellama, embesilime ithaf ediyorum;
@zynp2000 <3 <3
KEYİFLİ OKUMALAR :D
-KIVANÇ'IN AĞZINDAN-
"Ya cidden çok özür dilerim. Yani öyle olsun istemedim. Nereden bileyim abisi olduğunuzu. Yani ben sandım ki-" hemen lafını böldüm. Daha fazla konuşursa kendimi pencereden aşağı atacaktım çünkü.
"Tamam anladım, sakin ol." dedim. Mira yüzüme pansuman yapıyordu. Elide ağırmış piçin. Tam 'Manken çocuk ne güzel erkek adammış. Bak bana Mira için vurdu.' dedim. İçeri bi girdik neredeyse karı gibi ağlamadığı kaldı. Papağan gibi 'özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim' bıktım ulan! Gelip benden af dileneceğine gidip Allah'tan dileseydi, ölünce cennete giderdi.
"Mira sende bırak artık beni otur oturduğun yerde." dedim. Sözümü dinleyip yanıma oturdu. Sonra birden kapı çaldı. Gizem koşup kapıyı açtı.
"Bizz geldikkkk." diye bağırarak bir kız içeri girdi. Yanında da bizim manken kadar olmasada yakışıklı bir çocuk girdi içeriye. El eleydiler. Ceyhun birden öksürdü.
"Elin sağlam demi Çağlar." dedi. Demek ki çocuğun adı Çağlardı. Ama niye bizim manken onları el ele görünce bu kadar sinirlendi ki ?
"Abla kim bu adam ?" dedi Mira'nın yaşlarında ki kız.
"Mira'nın abisi Kıvanç canım." dedi Gizem sonra bana doğru döndü. "Bu küçük kızda, kız kardeşim Ezgi." dedi. Hah şimdi tüm taşlar yerine oturdu.
"Tanıştığıma memnun oldum Kıvanç abi." dedi küçük kız. Gülümsedim.
"Bende memnun oldum." dedim. Sonra birden yanında ki çocuk lafa girdi.
"Merhaba bende Ezgi'nin erkek arkadaşıyım. Adım Çağlar." dedi. Demek Ceyhun'un kıskançlığı bu yüzdendi.
"Tanıştığıma memnun oldum delikanlı." dedim.
"Bende." dedi. Bu nedir bee çok sıkıcı abi yaa. Tanışma faslından hep nefret ederim zaten.
***
"Saçmalama Kıvanç sonuçta eski dostuz. Burada kalacaksın." dedi Gizem. Karnımı dahi burada doyurdum, birde burada kalacağım ha ? Yok ebenin ki.
"Yok ben Berk'te kalacağım." dedim. Birden Ceyhun araya girdi.
"Mira öyle elin oğluyla aynı evde kalamaz. İzin vermem. Sen gideceksen git ama Mira gidemez." dedi. İnsan kal der bee! Ama olsun şu kılıbık halini bırakması hoşuma gitti.
"Yok ben Berk'e söz verdim. O şimdi hazırlık yapmıştır. Biz Mira ile gidelim." dedim. Gizem kaşlarını çattı.
"O zaman biraz daha durun." dedi. Sanırım buna hayır diyemem.
"Pekâlâ." dedim. Hafifçe gülümsedi. Birden Ezgi araya girdi.
"Ee abi bu gece Mira'sız uyuyacaksın anlaşıla-" daha kız kelimesini tamamlamadan Ceyhun kafasına birtane geçirdi. Hösttt noluyo lan! BERABER UYUMAK MI?!?!
"Şey abicim.. Benim kardeşim konuşma özürlüdürde.. O ablam diyecektide abim dedi. Yani Mira geceleri yanlız yatamıyor. O yüzden ablamla yatıyor." dedi. Bende yedim. Berk'e pek güven olmaz ama ona göre sevişmişler.
"Ortam fazlasıyla gerildi. Bence Ceyhun sen Kıvanç'ı ve Çağlar'ı al bara gidin." dedi Gizem. Tekrar Ezgi denen ufaklık araya girdi.
"Hah sonra abim sarhoş olup yine sapıtsın. O günkü doğum günü partisinde ki gibi Mira'yı yatırsın yere deliler gibi öpüşs-" OHAAAAAAA!! Yeminle dalacam şimdi şunlara!! Ceyhun kızın sözünü anırarak böldü.
"EZGİĞĞ S*KECEM ÇENENİİİ!" dedi. Birden sakinliğimi bozup kükredim.
"Ben yokken ne bok yediğiniz belli oldu! Yürü Mira gidiyoruz. Ve size ceza bundan sonra görüşmeyeceksiniz!" dedim. Ceyhun'un gözleri alev saçıyordu. Birden ayaklarıma yapıştı.
"Etme abi.. Sevenleri ayırma.. Kıyma bize!" dedi. Ayaklarımı sardığı kollarından kurtuldum.
"Çabuk eşyalarını topla Mira. Belli kudurmuşsun sen!!" dedim. Ne manyaklar bunlar yaa!!
-CEYHUN'UN AĞZINDAN-
"GİTTİ AĞAĞAĞAĞAĞ!!" diye evde anırıyorken aynı zamanda ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Resmen görüşmemize izin vermeyecekti. Okul dışında hiçbir şekilde görüşmeyecekmişiz. Hah yoh yiaa! Senin anan güzel mi koçum.
'Tabi ki güzel olmalı ki hem böyle taş oğlan hemde böyle güzel ve aşırı seksi kız doğurmuş' dedi iç sesim. Evet gayet haklıydı. Ama bende Ceyhun'sam gerekirse o Berk denen herifin evine girerim!!
***
"ABLAĞĞ!! VUR DEDİK ÖLDÜR DEMEDİK YAA!" diye anırdım. Evet farkındayım bu aralar çok anırıyorum. Ama şuan resmen bacaklarıma ağda yapıyolar. EVET YANLIŞ DUYMADINIZ AĞDAAA!
"Sen istedin Ceyhun katlanacaksın. Hem bak çok az kaldı." dedi ablam. Hay başka plan mı yoktu ? Gittim bula bula bu planı buldum. Ama ne yapayım adam çok inatçıymış bende Mira'ya yakın olabilmek için kadın kılığına girip, sınıf arkadaşı taklidi yapacağım. EVET BUNU YAPACAĞIM.
'Ah şu aşkın yüzünden bi travesti olmadığın kalmıştı.' dedi iç ses. Evet doğru. Olsun onu görmek için değer ama.
"AHHHHHH! YAVAŞ BEE YAVAŞ! KIL MIL KALMADI YAKINDA DERİMİ SÖKÜP ALACAKSIN ABLA!!" dedim. Gülü seven dikenine, Mira'yı seven ağda'sına katlanır!
***
"Abla bari ruj sürme bee!" dedim. Ama beni dinleyen mi var ohoooo. Birde kırmızı yaa!
"Çok güzel oldun Ceyhun. Yemin ederim kadına benzedin. Oha! Gerçekten çok çekicisin şuan." dedi. Tövbest. Noluyo lan!
"Tamam abla Yavşamana gerek yok. Lez değilsin unutma. Sen gay'sın." dedim. Kahkaha atıp beni ayağa kaldırdı. Popoma şaplak attı. Azdı galiba bu karı. Tabi kadın halimle bile fazlasıyla seksiyim. Haklı tabi bu cazibeye kim dayanır ki.
"Artık hazırsın. Hadi git!" dedi. Evet üzerimde annemden kalma, üzerime tam oturan kırmızı elbise vardı. Ayağımda ise 43 numaraya topuklu ayakkabı olmadığı için siyah spor ayakkabı ve başımda siyah maşa yapılmış peruk vardı.
"Gidiyom abla.." dedim ve siyah çantamı alıp odadan çıktım.
'Ne çektin be Ceyhun!' dedi iç sesim. Valla çekmediğim şey kalmadı. FESATLAŞMAYIN LAN.
***
"Kim o ?" dedi abisi olacak vicdansız. Sesimi olabildiğince inceltip konuştum.
"Ben Mira'nın sınıf arkadaşıyım." dedim. Haftasonu burada ne işim var demi ama ? Saçmalığa bakın ya! Kapı birden açıldı. Karşımda yarı çıplak bir halde Kıvanç abi duruyordu. Kadınsı bir şekilde gülümsedim.
"Selam şekerim. Mira bana buranın adresini verdide ona sormam gereken sorular var. İçeri geçebilir miyim ?" dedim. Sesim amma ince çıktı bee!
"Tabi buyrun geçin şöyle." deyip eliyle salonu gösterdi. İçimde ki zafer çığlıklarını ufak bir tebessümle bastırıp içeri geçtim.
"Mira nerede tatlım." dedim. Beni baştan aşağı süzdükten sonra konuştu. Resmen röntgenimi çektin bee!
"Ben çağırayım Mira'yı!" dedi ve yanımdan ayrılıp koridorda ilerledi. Mira'nın kız kılığında olduğumdan haberi yoktu. Acaba beni görünce ne tepki verecekti.
Hemen koltuğa geçip bacak bacak üstüne attım. Birden salona yarı çıplak halde birisi girdi. Tövbest. Önüme gelen soyunuyor bee!
Birden adam uykulu uykulu salonda gidip geldi. Etrafa bakındı ve gözleri beni bulduğunda gülümseyip "Günaydın." dedi. Hemen başını etrafta gezdirdi. Sonra yeni dank etmiş gibi gözleri tekrar beni buldu. Gözlerini kocaman açıp bana baktı. Bir röntgenci daha!
"Pardon kimsiniz.. Yani sizi daha önce hiç gördüğümü hatırlamıyorum." dedi. Off bu manda yoksa Berk mi ? Hiçte yakışıklı değilmiş bee! Tamam biraz yakışıklı olabilir.
"Ben Mira'nın sınıf arkadaşıyım. Tanımamanız çok normal." dedim. Gülümsedi.
"Bu arada ben Berk güzelim." dedi. Güzelmiş. Yürü lan baboş ne güzeli benden ancak ya karizmatik, ya seksi ya da yakışıklı olur!! Biranda Mira ile Kıvanç abi salona girdi. Mira gözlerini ovuşturdu. Yavaş yavaş yanıma doğru yaklaştı. Uykulu gözlerle dibime kadar geldi. Biranda gözlerini yüzüme sabitledi. Ağzı 'O' şeklini aldı.
"Cey-" sözünü tamamlamadan ağzını elimle kapattım.
"Ceyda!" dedim. Kendini toparlayınca elimi ağzından çektim. Dikleşip yüzümü incelemeye koyuldu.
"Ceyda geleceğini tamamen unuttum ben." dedi. Sesimi dahada incelttim.
"Neyse ders çalışmamız lazım. Hadi odana gidelim." dedim. Kendini tutamayıp kahkaha attı. İki çıplakta bize bakıyordu.
"Şey tatlım sana birşey soracaktım. Senin kolların niye bu kadar kıllı ?" dedi. Hasiktir! Doğruya elbisenin kollarını kıvırmıştım ve salak gibi kollarımı almamıştım.
"Şekerim. O bizde genetik birşey. Benim babam ilk insan gibi birşeydi. Annem desen bülent ersoy. O yüzden bu kadar erkeksi ve kıllıyım." dedim. Mira gülmemek için kendini zor tutuyordu. Berk denen çocuk araya girdi.
"Ama bence erkeksi cazibeniz sizi daha çekici kılıyor." dedi. Yeminle şu kolumda ki kılları kopartıp teker teker sana yedirtirim!
"Neyse biz gidelim artık anlamadığım birsürü konu var." dedim. Mira kolumu tutup beni bir odaya soktu. Kapıyı ardından kilitleyip katıla katıla gülmeye başladı.
"Bu ne hal -hahaha- ay sırf beni görmek için -hahaha- şu tipe bak yaa -hahaha- alemsin Ceyda!" deyip gülmesine devam etti. Evet gülünce fazlasıyla tatlı oluyordu. Fakat artık sinir bozucu olmaya başlamıştı. Sesimin volumünü kısıp gerçek ses tonumla konuştum.
"Ben seni görmek için neler yapayım sen neler yapıyorsun!" dedim. Dudağını ısırıp gülmesini kesti.
"Ama aşkım ne yapayım. Çok komik durumdasın." dedi. Kaşlarımı çattım. Birden yanıma geldi. Kucağıma oturup dudaklarıma yapıştı. Şuan kendimi lezbiyen gibi hissediyordum. Ama hiç umursamadan dudaklarını büyük bir açlıkla sömürdüm.
***
"Ceyhun kalk!" dedi Mira. Şuan hiç uyanmak istemiyordum.
"Hı.. Ne oldu ?" dedim gözlerimi açıp.
"Çabuk peruğunu tak ve makyajını tazele abim yemek hazırlamış. Bizi yemeğe çağırıyor." dedi. Off bee! Ne güzel uyuyordum sevgilimle yaa!
"Ben aç değilim.Sonra yeriz biz falan de. Hadi gel uyuyalım." dedim. Kolundan çekip yanıma yatmasını sağlayacaktım ki geri çekildi.
"Ceyhun!! Kalk!! Açım ben yaa!!" zıkkımın dibini ye Mira!
"Off tamam!" dedim ve yataktan kalkıp aynanın önüne geçtim. Makyajımı tazeledim, eteğimi düzelttim ve peruğumu taktım. Alt tarafı uyuyacaktık bee! Artık sevişsek bunlar sülalesini toplar bize yemeğe gelirlerdi!!
"Hazırım. Çıkalım. Abinin o muhteşem (!) yemeklerinden yiyelim." gerekirse bahçedeki otları kemiririmde Mira'nın abisinin elinden yemek yemem. Kim bilir belki Ceyhun olduğumu anlamıştır ve fare zehri koymuştur. Ya da daha kötüsü ŞAP.. Tövbest. İyi düşün Ceyhun! Relaks.
Kapıyı açıp çıktı. Arkasındanda ben ilerledim. Salonda harbiden muhteşem bir masa bizi bekliyordu. Yesem mi ? Yemesem mi ?
'Yeme Ceyhun! Bir düşünsene ya şap koyduysa. O zaman Mira yanında çıplak otursa dahi birşey yapamazsın!' dedi iç sesim. Allah korusun. Tövbe yarabbi!!
"Ayol ne zahmet ettiniz bu kadar!" dedim ve saçlarımı geriye attım. Gözlerimi kırpıştırıp dudaklarımı büzdüm. "Ben aç değilim. Abim aradı eve gitmem lazım." deyince sipidi gonzales (Berk) yanımda bitti.
"Aa olur mu öyle şey Ceyda hanım bakın salatayı ben yaptım. Birşeyler atıştırında öyle gidin bari!" dedi. Salatayı bu gereksiz yaptıysa, tamam kesinlikle gidiyorum.
"Yok ben otçul değilim, etçilim." dedim. Hemen masada ki bifteğin olduğu tabağı alıp yanıma geldi.
"Buna hayır diyemezsin ama demi ?" dedi. Aah s*kecem ama şimdi!!
"Hayır. Bak diyebiliyormuşum tatlım. Hadi ben gideyim artık. Siz ham yapın tüm yemekleri. Ben kaçar tatlımlarım. Ders için teşekkürler kankiştom." dedim. Ne oluyo lan bana ? Kız olmaya meyilli gibiyim. Tövbest.
"Yine gel prenses." dedi Berk. Hay ben senin prensesine! Ne de prenses ama penisli prenses. Tövbe tövbe yaa!
"Geleceğim tabi şekerim. Neyse beni lafa tuttun ayol. Gidiyorum ben!" dedim ve kapıya doğru gittim. Arkamdanda Mira geldi. Dudaklarını kımıldatıp hayali öpücük attı bende aynısını yapıp kapıdan çıktım.
***
"Ya gülmesene bee! Çarparım bak ağzına Ezgi!" dedim. Hâlâ gülüyordu yaa!
"Tamam -hahaha- Mira seni bu halde görünce -hahaha- Ayrılmadı mı senden ? -hahaha- Ben olsam arkama dahi bakmaz -hahaha- kaçardım." ya yeminle çarpaçağım şimdi ağzına bitane!!
"Asıl daha çok bağlanmıştır bana.. Sırf onu görebilmek için bu hale geldim. O senin gibi at gözlüğüyle bakmıyor gerizekalı! Sanki Çağlar senin için böyle bir fedakârlık yapardı da. Birde gelmiş dalga geçiyorsun!" dedim. Biranda gülmesi kesildi.
"Şey kusura bakma abi." dedi. Hiçbir şey demeden odama gittim. Tamamen soyunup duşa girdim. Su, bugünkü stresimi atmak için fazlasıyla yeterli olacaktır bence.
***
"Ceyhun ben seni kimseyle paylaşmam tamam mı ?" ne diyo lan bu kız.
"Aşkım zaten paylaşman gereken bir durum yok ki!" dedim. Sesi kötü geliyordu. Bir şeye çok kızmış olmalı.
"Şimdi Ceyda olmalısın." dedi. Ha? Ne alaka lan?
"Niye ki ? Çok mu sevdin kadın halimi ?" dedim. Ofladı.
"Ya ya ne demezsin. Neyse şimdi sen Ceyda'sın tamam mı ?" dedi. Bişey anladıysam Ceyda olayım.
"Tamam şekerim." dedim sesimi incelterek.
"Bak Ceydacığım sana kimi veriyorum." dedi. Kim kime veriyor ? Bir dakika konuyu baştan kaçırdım ben!
"Alo, Ceyda hanım." ana sipidi gonzales değil mi bu ? Yeminle o salatayı bana yedirtmeden rahatlamayacak!
"Efendim tatlım." dedim. Nede tatlı ama..
"Şey diyecektim ben.. Yarın sizinle bir yemek yiyebilir miyiz ? Yani sorun olmazsa." dedi. Ben demedim mi o salatayı yedirtecek bana!
"Yarın benim grevim var." dedim. Hay daha mantıklı bir yalan bulamadın mı Ceyhun! Pardon Ceyda.
"Grev mi ? Neyse o zaman sahilde gezeriz bizde." dedi. Ne desem ki..
"Yok valla olmaz. Benim abim sahil güvenlik." dedim. Ne olur başka birşey çıkartma be oğlum.
"Ee o zaman arabamla etrafta turlarız." dedi. Yuh bee! Küçük çocuk muyum ben.
"Olmaz araba tutuyor beni." dedim. Abi bu nedir bee!
"O zaman bize gel!" dedi. Ya şimdi ben senin!!
"Sen illâ ki benimle görüşeceksin yani ?" dedim. Kurtuluş yok mu abi yaa!
"Evet." dedi. Neyse artık görüşeyimde kurtulayım.
"Tamam yarın sabah beraber kahvaltı yapalım sizin evde" dedim. Hem Mira'yı da görmüş olurum. Ehehehe!
"Süper olur, iyi akşamlar Ceydacığım." dedi. Ne piç buda yaa!
"Sanada iyi akşamlar, Yavşakcığım." dedim ve telefonu kapattım. Sonunda da yersin lafı.
***
"Abla ben Mira'nın yanına gidiyorum. Ondan böyle giyindim. Kahvaltıya çağırdılar beni." dedim. Ee tabi kadın beni yine Ceyda kılığında görünce şok oldu. Belkide kadınlığa özendiğimi sanmıştır garibim. Öyle bir baktı ki. Hortlak görmüş gibi.
"İyi, git." dedi. Sanki git demese gitmiycem. Allah'ım yaa!
"İyi hadi gidiyom ben bay bay." dedim ve evden çıktım. Üzerimde dünkü kıyafetin aynısı vardı. Ne olacak ki sanki aynı giyinsem.
Taksi çağırıp taksiyle evin önüne geldim. Parayı ödeyip taksiden indim ve kapının önünde durup zile bastım. Kapıyı Mira açtı. Etrafa baktım. Kimse yoktu. Gizlice dudağına minik bir öpücük kondurdum. Hemen geri çekildiğimde yüzü hâlâ asıktı.
"Neler oluyor ?" dedim. Dudak büzdü. Ahh o dudakları.. Sakin ol Ceyhun! Şuan Ceydasın unutma!
"Geç içeriye anlarsın.. Sofrada seni bekliyorlar." dedi. Yoksa Ceyhun olduğumu anladılarda bana testere şov mu yapacaklar ? YOK ARTIK!
***
Zeytinden, peynirden ve ekmekten zehirlenme ihtimalim az olduğu için tabağıma onlardan alabildiğince doldurdum. Yavaş yavaş yemeye başladım.
'İnsan olmalısın Ceyhun. Sonuçta bir bayan rolü yapıyorsun. Yavaş ve edepli zıkkımlan şu yemekleri. Unutma sen Ceyda'sın!' dedi iç sesim. Onu dinleyip insan gibi zıkkımlanmaya başladım.
"Evet Ceydacığım asıl konumuza gelelim." dedi Berk. 'Senin çükünü gördüm ve Ceyhun olduğunu anladım.' falan demesin. Mira'yla birdaha görüşemem!
'Hâlâ Mira diyon oğlum. Dua et o çükü kesmesinler.' dedi iç sesim. Biranda "Sus bee!" diye bağırdım. Evet malesef dışımdan ve erkeksi olan, gerçek sesimle bağırdım. Biranda tüm gözler beni buldu.
"O ses senden mi çıktı Ceyda ?" dedi Berk.
"Nerenden çıkarttın o sesi ?" dedi Kıvanç abi. Hay şimdi ne b*k yiyeceğim ben ?!
Birden Mira araya girdi. Işte benim kadınım!
"O küçükken bir kaza geçirdi. Ondan ses telleri biraz zedelenmiş sanırım. O yüzden sesi normal kadınlardan daha kalın. Bende dedim ki ona erkek gibi konuşsana. O yüzden öyle konuştu." dedi. Zeki sevgilim benim.
"Ay geçmiş olsun güzelim." dedi Berk. Yeminle bu adama ben bir ara dalacağım ya!
"Sağol. Neyse sen bana birşey diyordun en son." dedim. Gülümsedi. Ben ağzıma zeytin atarken Berk ise konuştu.
"Ya aslında biraz çekinsemde soracağım yaa. Şeyy.. Ben seni ilk gördüğüm andan beri çok hoşlandım Ceyda. Yani flört etmeye ne dersin ?" dedi. Geçte olsa dank etti. Zeytin çekirdeğinin boğazıma kaçmasıyla deli gibi öksürmeye başladım.
HANK, HÖNK, ZANK, ZÖNK!
NOLUYO LANN!!
Nasıldı ama ? :D Yorum atın YORUMMMM :D Vote vermekte bu kadar zor olmamalı heralde. Bir tık yakınınızda :D
OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.
ÖPTÜM SİZİ MANYAKLARIMM :* <3
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro