Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

4

"Yavrum geç kalacağız, acele etmen lazım."

Heyecanla çantasını omzuna ittirdi. Hızlı adımlarla yanıma gelerek sıcak ve küçük elini avucuma bıraktı. Gülümseyerek elini sıkıca ama canını acıtmayacak bir şekilde kavradım. Beraber kaldığımız evden çıkıp arabaya bindik. Kısa sürede vardığımız konser alanında zar zor park yeri bulmuştum. Arabayı kilitleyerek arkama döndüm ve beni bekleyen Melodi'nin elini avucumun içine aldım.

Tatlı heyecanına, asla bir yere sabit kalmadan her yeri inceleyen gözlerinde gezdirdim bakışlarımı. Her hareketini izleyemek, hiçbir tepkisini kaçırmamak istiyordum. Heyecanlıydı çünkü bu grup onun için çok özeldi, çok seviyordu. Adı gibi ezbere bildiği şarkıları şimdi canlı dinkeyebilecek olmasının kalbini nasıl hızlandırdığını tahmin edebiliyordum. Gülümseyerek kolumu omzuna sardım ve onu kendime çektim. Tek elini belime sardığında bana yaslanmıştı. Derin bir nefes aldım, şu bana yaslanıp kendini bana bırakmaları yok muydu, canımdan can kopartıyordu fark etmeden.

"Biraz sakinleşmeyi denemezsen şarkıları dinleyemeden kalpten gideceksin."

Alayın hakim olduğu cümlemle karnıma elinin tersiyle vurdu. Kısık bir gülüşü dudaklarımın arasından bırakarak güzel yüzünü bana çevirmesini bekledim. Çatılmış kaşlarını işaret parmağımla düzelterek alnına öpücük kondurdum.

Her an sevesim geliyordu.

"Şaka bile olsa böyle şeylerden hoşlanmadığımı biliyorsun Rüzgâr, söyleme lütfen öyle şeyler."

Aklıma kaybettiği abisi geldiğinde derin bir nefes aldım. Hassas biriydi, herkese belli etmediği çok derin bir hassaslığı vardı. Her an kırılacak olması beni yormuyordu, aksine bu halini böylesine şeffaf bir şekilde bana gösterdiği için mutluydum. Ondan gelen her şey beni mutlu ediyordu zaten. İçimden taşan şefkatle saçlarını okşayarak geriye ittirdim.

"Sahneye çıkıyorlar sanırım güzelim."

Eski heyecanını tekrardan kazanıp başını hemen önüne çevirdi. Etraftan kopan ıslık ve çığlık seslerine yüzümü buruşturdum. Diğerlerinin aksine çığlık atmak veya alkış tutmak gibi tepkiler göstermeden sadece sahneyi izledi. Gözlerinde gördüğüm ışıltılarla başına bir öpücük kondurdum. Kısa bir konuşma yapan Kaan Tangöze'nin verdiği işaretle beraber şarkıya giriş yaptılar. Tanıdık melodi kulaklarıma dolduğunda gülümsedim. Bedenini heyecanı yüzünden benden ayırmış olan Melodi tekrardan kendini bana bıraktığında onu seve seve sardım kollarımla.

"Şarkılar,
O şarkılar,
Övünmek zor, ölüm çok zor.
O an gelir sancılar,
Dayanmak zor, durulmaz."

Sesin gümbür gümbür yankılandığı konser alanında Melodi'ye sarıldım. Ona sevgimi göstermek için yaptığım birçok şey vardı ama sarılmak ve saçlarını okşamak sanırım en büyüğüydü. İnsanlara sarılmayı sevmezdim, hatta zorunda kalsam bile hiç kimseye sarılmazdım. Kalbimin içerisinden taşan sonsuz şefkati kollarımla beraber Melodi'nin bedenine geçirmeye çalışırdım. Kulağa biraz garip geliyordu ama, öyleydi işte. İçimden akan şefkati gözlerimden anlasın isterdim, saçlarını okşarken titreyen ellerimden veya ona bakarken dolan gözlerimden anlasın isterdim. Anlardı da, biz birbirimizi hep anlardık.

"Ellerimde kan, dilimden akar.
Kime ne, bana ne
Bu aşk beni yorar.

Elimde kan, dilimden akar.
Kime ne, bana ne
Bu aşk beni yorar."

Yorar mı sahiden? Ya hiç toparlanamayacak bir hale gelirsek, ne olacaktı o zaman? Endişelerim bir zehir gibi zihnimin içerisine doluşmaya başladığında göğsüme bir ağrı oturdu, her ne kadar işe yaramayacağını bilsem de geçirebilmek adına derin bir nefes aldım. Başını sanki oradaki ağrıyı hissetmişçesine göğsüme yaslayan, kollarını belimin etrafına sıkıca dolayan minik kadına çevirdim düşüncelerimi ve gözlerimi. Bana yaslanarak yerinde hafifçe sallanmaya başladığında gülümsedim, en içteninden bir gülümseme.

"Sayfalar
O sayfalar
Kapanmazlar, silinmezler
Her an içimi parçalar
Okunmazlar, yakışmazlar."

Şarkıya kısık ama benim duyabildiğim bir sesle eşlik eden Melodi'ye baktım. İçim gidiyordu, gözümün önünde olmadığında çıkacakmışçasına atan kalbimin yanına ona sarılma ihtiyacıyla yanıp tutuşan ellerim eşlik ediyordu. Bu düşünceyle tekini beline doladığım elimi sıkılaştırarak Melodi'yi sanki benden çok uzaktaymış gibi kendime çektim. Diğer elim ise omzunun üzerindeydi.

"Ellerimde kan, dilimden akar
Kime ne, bana ne
Bu aşk beni yorar

Elimde kan, dilimden akar
Kime ne, bana ne
Bu aşk beni yorar."

Şarkı bittikten sonra tekrardan kopan alkış tufanı bu sefer kısa sürmüştü. Hemen arkasından gelen yeni bir şarkıyla ben de bu sefer Melodi'ye odaklanmak gibi herkes gibi sahneye odaklandım.

Güzel bir geceydi, yanımda Melodi'nin olduğu her gece güzel bir geceydi.

--

Bu aşk, bizi yormuştu. Ama en çok da arkada kalan kişi olarak beni mahvetmişti.

Hiçbir zaman keşke tanışmasaydık dememiştim, Melodi benim anlamsız hayatımın anlamı olmuş ve bana 27 yaşıma kadar öğrenemediğim bir sürü şey öğretmişti.

Mutluluğu gerçekten hissetmek neymiş, birisine canından daha çok değer vermek, onu sürekli kollarının arasında istemek neymiş bana öğretmişti. Şimdi ise hep kollarımın arasında istediğim kadım yoktu.

--

Konser boyunca böyleydiler bu arada 🥲

Biraz ağlamaya gidiyorum,

Kesinlikle biraz ağlicam.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro