passion|morality
Pearl Black
Üçüncü sınıflardan, yüzme takımının kaptanını ilk gördüğümde kulağımda çalan şarkı Wildest Dreams'dı. Onunla göz göze geldiğimde vücudumun gerçekleştirdiği eylemle minimuma düşmüştü; göz kırpmak, yutkunmak ve nefes alabilmek için dudaklarımı aralamak dışında hiçbir şey yapamamıştım. Bonesini çıkarmış, gözlüğünü geriye itmiş ve bana bakmıştı. Gözleri çok güzeldi. O an neredeyse çıplak olan ıslak vücuduna bakmamıştım, ya da yakışıklı yüzüne odaklanmamıştım; gözlerine bakmıştım. Kahverengi ve yeşilin böyle bir birleşimi olduğunu bilmiyordum. Bana birkaç adım yaklaştığında yüzünün kalanını ve vücudunu süzmüştüm ve gördüklerim gerçekten iyiydi.
"Bu sanırım benim için değildir."
Göğsüme bastırdığım havluyu işaret ederken gülümsediğinde kalbim teklemişti. Havlu aslında onun içindi. Yakın arkadaşım Elham da normalde bir yüzücüydü ve abisi bir arkadaşından geçenlerde onun için havlu ödünç almıştı ve Elham tiyatro seçmesine yetişmek için benden havluyu sahibine vermemi rica etmişti.
"Teşekkürler Şirine," Göz kırpıp soyunma odasına giderken sadece sırtına bakmıştım. Asla poposunu kesmemiştim.
İki saat sonra Elham bana onun Vince Malik olduğunu söylemişti. Büyük çapkın ve parti çocuğu.
"Babasıyla yaşadığı dışında hiçbir şey bilmiyorum. Omar ile anasınıfından beri yakın arkadaşlar ama aynı mahallede oturduğumuz için sadece büyükannesi ve büyükbabasını tanıyorum. Babası polis gibi bir şeydi."
Böylece Vince Malik'den hoşlanmaya başlamıştım. Onu ne zaman görsem beynimde Wildest Dream çalıyordu ve bir şekilde göz göze geliyorduk. Sonunda Vince bana onunla bir randevuya çıkmak ister miyim diye sorduğunda onu Elhamlar'ın evinde on dokuz kere görmüş, altı kere beraber oturmuştuk.
Bunlar üç buçuk ay önceydi.
Üç buçuk ay boyunca onun yarışlarına gelmiştim, istediği an sevişmiştik ve birkaç kere randevuya çıkmıştık. Vince genelde beni alışverişe çıkmayı seviyordu. Beni baştan aşağı zevkine göre giydiriyordu. Bu yüzden arabaya bindiğimde biraz heyecanlıydım çünkü onun arkadaşlarıyla takılmaya beni pek götürmezdi.
"Kahretsin!" dedim mahalleden çıkmışken. "Bebeğim telefonumu unuttum. Geri dönebilir misin?"
"Ciddi misin? Tanrım kaç yaşındasın?" Vince birden sinirlenip bağırırken dudağımı ısırdım ve başımı öne eğdim. "Evden çıkarken sürekli sana annenmiş gibi eşyalarını kontrol etmeni mi söylemem lazım?"
"Özür dilerim."
"Özrünü-" Kendini dizginleyip derin bir nefes alırken U dönüşü yapıp eve ilerledi. "Sürekli bir şeyleri unutuyorsun ya da hiç olmayan şeyleri olmuş gibi hatırlıyorsun."
"Üzgünüm!" dedim hızla. "Özür dilerim! O kadın gelince ve dün gece olanlardan sonra babanın yanında gerildim."
"O kadın? Adının Tammy olduğunu biliyorsun."
"Evet-"
"Cinselliğini doyuramıyor diye senin ahlaki ilkilerine uymuyor mu?" dedi Vince öfkeli bir alayla bana bakarken. "Tanrım, çok iki yüzlüsün."
Gözlerim dolarken ona döndüm. "Neden böyle yapıyorsun? Sadece telefonumu unuttum!"
"Sürekli beni ve çevremdekileri yargılıyorsun, sence patlamam normal değil mi?"
"Yargılamıyorum. Eğer bahsettiğin Daryl olayıysa sadece ot içtiğinden korkup o yüzden-"
Evinin önünde durduğumuzda o kadar ani fren yapmıştı ki öne doğru savrulmuştum. Şakağımı vurduğumda hafifçe sızlanırken Vince beni omzundan tutup geri çekti ve üzerime eğildi.
"Bu konuda kendini becer Pearl çünkü götünü bile silemeyecek bir keşin ve eskiden orospu olan bir alkoliğin kızıyken kimseyi, hiç kimseyi, yargılayamazsın." Göz yaşlarım istemsizce yüzümden akarken bütün vücudum hayal kırıklığından ve öfkeden titriyordu. Vince üzerimden çekilip cama dönerken kucağıma anahtarını attı. "Bekliyorum."
On saniye biraz önce olanlar yüzünden kıpırdayamadan yerimde oturdum. Tanıdığım Vince, bu Vince olamazdı. Aklımdan şu ana kadar olan tüm güzel anılarımız geçerken yavaşça kapıyı açıp arabadan indim ve büyük güzel eve ilerledim.
Ebeveynlerim hakkında dedikleri doğruydu. İkisi de işe yaramazdı. Ben büyürken Noah çoğu zaman hem onlara hem abimiz Churchill'e hem de bana bakmak zorunda kalmıştı. Ve beş yıl önce Noah gittiğinde yapayalnız kalmıştım. Vince'in dedikleri doğruydu ama yine da canımı yakmıştı.
"Bazen sinirlenip insanları yüzüyorum," diye fısıldamıştı dün gece bana sarılıp. Babasına çırılçıplak yakalanmamın verdiği utanç yüzünden ağlamamla bir saat dalga geçip beni sinirlendirmişti. "Özür dilerim Pearl, seni seviyorum."
Kapıyı açmak üzereyken erkek arkadaşımın böyle biri olmadığını, muhtemelen sürekli başımıza iş açan unutkanlığım ve dün gece bahsettiği gibi sinirlendiğinden birden bana yükseldiğini fark ettim. Ayrıca babası onunla gitmem için biraz ısrar etmişti; Vince beni Daryl'in etrafına sokmayı sevmiyordu. Bu yüzden de gerildiğine emindim.
Bay Malik ve Tammy'nin seviştiğini düşünerek sessizce kapıyı açtığımda donup kaldım. Ağzım kurudu, ellerim terledi ve bacakaram uyuştu. Bay Malik'in tişörtü üzerinde değildi, vücudunda birkaç solmuş iş ve bol miktarda dövme vardı. Başını biraz geriye atmış, gözleri kapalı ve eli sıkıca Tammy'nin saçlarını kavramıştı. Bay Malik dudaklarını aralayıp inlediğinde elimi ağzıma bastırdım.
Seksiydi. Çok. Seksiydi.
Sikeyim, nasıl otuz sekiz olabilirdi?
Vince'in inlemesi kulağıma asla bu kadar seksi gelmiyordu.
Kendini Tammy'nin ağzına daha çok ittiğinde penisini görmüştüm. Yanaklarım yanıyor, nefesim boğazıma tıkanıyordu. Bir elim kapı kolunda, içeri yarım girmiş donup kalmıştım.
"En çok neyini seviyorum biliyor musun Tam," Zayn Malik'in hırıltılı ve zevkte kaybolmuş sesini duymak tüylerimi diken diken etti. Kendimi fark ettirmem gerektiğinin farkındaydım ama onu izlemeyi isteyen bir parçam vardı. "Her zaman ıslak olman. Seninle uğraşmam gerekmiyor. Her deliğin beni kolayca ve tamamen alıyor."
Ah siktir, sevgilimin babasının kirli konuşmalarını dinlemem hiç ahlaki değildi. Girdiğim gibi sessizce çıkmayı düşünürken elimi kapı kolundan çektiğimde bir ses çıktı. Zayn Malik ile göz göze geldiğimde Tammy de ağzından meni ve salya akıtarak, biraz şaşkın ama sırıtarak bana baktı. Daha sonra ikiside kendini kanepeye attığında telaşlandım.
"Telefonum-Ben-"
Hızlıca arkamı dönüp çıkarken kapıyı çarptım ve arabaya resmen koştum. Utanmıştım ve daha kötüsü... kadınlığımdaki hassasiyet tanıdıktı. Çantamı göğüslerime bastırarak Vince'in yanına oturduğumda bana bakmadı bile.
"Beni Elhamlar da indirebilir misin? Yol üstü zaten."
Sesimin normal çıkması için on beş dakika beklemem, sakinleşmem gerekmişti.
"Sana bağırdığım için üzgünüm aşkım. Babam yüzündendi."
"Hı, hı." Başımı salladım ve Zayn Malik'i düşünmemeye çalıştım. "Sorun değil, anladım zaten."
Bana gülümsedi ve elini bacağıma koyup sürmeye devam etti. Elhamlar'ın evini geçtiğimizde ona baktım ama sadece bacağımı sıktı.
"Vince, Daryl'e gelmek istemiyorum." Dedim yüzüne bakarken.
"Elhamlar da ne yapacaksın ki? Ders mi çalışacaksınız yine?"
"Daryl ve arkadaşlarından hoşlanmıyorum. Benimle sürekli dalga geçiyor."
Sessizlik arabaya çökerken Vince parmaklarıyla direksiyonda ritim tuttu. Gerginliği geride bıraktık sanıyordum ama Vince'in öfkesinin kolay dinmediğini unutmuştum. Sebebi zihnimin babasının erotik anlarıyla meşgul olması da olabilirdi.
"O zaman dalga geçilecek biri olma. Fazla alıngansın."
"Pardon?" dedim şokla ona bakarken. "Ben mi alınganım? Onu mu koruyorsun? Bana neler dediğini duymuyor gibi davranma lütfen!"
"Onların yanında beni öpmek istemediğin için Bakire Meryem dedi ve birkaç bel altı şaka. Alınıyorsun işte."
Ona cevap verecekken uzanıp radyoyu açtığında susup camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Telefonum olsa Elham'a mesaj atardım. Bunu yapamayacağıma göre hayal kurabilirdim. Elham ve voleybol takımından bazı kızlar bazen olgun erkekler hakkında konuşurdu. Deneyimin ve bir babacığın güzel olup olmayacağıyla ilgili şaka yaparlardı.
Her konuda ilkim Vince'di ve öyle olmaya devam edecek gibiydi ama bugün Bay Malik'i öyle görmek kızların neden babacık olayından bahsettiğini anlamamı sağlamıştı.
Bir an seks bağımlısı Tammy yerine ben olsam nasıl olurdu diye düşündüm. Vince oralimin bok gibi olduğunu söylemişti ama daha iyi yapmam için hiçbir şey söylemiyordu. Muhtemelen Bay Malik daha sabırlı olur ve bana nasıl yapacağımı uygulamalı şekilde gösterirdi.
"Tanrım." Diye mırıldandım elimi yelpaze gibi suratıma sallarken.
Dün gece bu düşünceler yüzünden yeterince zorlanmıştım. Beni çıplak yakaladığında şoku atlattıktan sonra bana nasıl baktığını loş ışığa rağmen görmüştüm. Vince beni tekrar becerirken, bana ve utancıma gülerken sadece bir an için babasını düşündüğümü bilse ne hissederdi acaba.
Kendimi ahlaksız ve günahkar hissediyordum. Tırnak etlerimle oynarken Vince bana baktı.
"Bir daha evime gelme."
Vince'in dediği şey yüzünden bakışlarımı ellerimden çekmeden durdum. Tırnaklar etlerimi yolduğum yerler kanamaya başlamıştı ve yanıyordu. Bir daha evime gelme.
"Arabayı durdur."
"Pearl-"
"Arabayı durdur."
"Babam yüzünden dedim!"
"Siktiğimin arabasını durdur!" Diye bağırdığımda sağa çekti.
Çantamı alıp kapıyı çarptım ve hızlıca yürümeye başladım. Arabadan inmedi, arkamdan gelmedi sadece bir kez kapıyı ya da pencereyi açıp 'Pearl!' diye bağırdı.
Vince denemiyordu.
Vince beni seviyor muydu?
Ama kalbimi kıran ve beni ağlatan onun beni sevmeme ihtimali değildi.
Benim onu, ne yaparsa yapsın sevecek olduğumu bilmemdi.
***
ah be pearl'üm... hafiften azıp kaldı öyle
her oy vince'i bir yumruk iki tekme ✌🏻
hikayeye olan ilginiz için çok teşekkür ederim cidden bu kadarını beklemiyordum sevindim djfjfjrjrkr
lütfen yorumlara dewamkeeee ❤️
Pearl Black
Zayn Malik
Vince Malik
Tammy Hilber
sizi seviyoreeee
-bezzy 🚒
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro