Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

×17×

Bölüm medyası: Seçkin Deniz

×××

"Tamam, o iş bende."

Defne, Ekin ve Berkan'ın oturduğu masaya doğru giderken ben, verdiğim kararı sorguluyordum.

Tam o sırada Berkan'ın oturduğu yerin yanında duran garsonun koluna tutundu, ayağını taktırmış gibi yaparak. Garson da Defne sayesinde dengesini kaybetti ve elindeki tepsideki iki adet bardak Berkan'ın üzerine döküldü. Yere düşen iki bardak parçalara ayrıldı. Ağzım açık, şaşkınlıkla onu izlerken ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Berkan hızla ayağa kalkarken sinirle soludu. "Dondum!"

Garson kız endişeyle soludu. "Kusura bakmayın efendim. Benim hatam."

"Düşecek gibi olunca kolunuza tutundum, benim yüzümden dengenizi kaybettiniz. Asıl siz iyi misiniz?" dedi Defne, garson kıza bakarak.

Berkan sinirle Defne'ye döndü. "Benim üstüm mahvoldu farkındaysan!" Üstünü kokladı. "Ne bu, gazoz mu? Yapış yapış oldum!"

Oklar Defne'ye dönünce hızlıca yerimden kalktım ve Defne'yi yanıma çektim. Defne sinirli bir şekilde konuşmaya başladı. "Ne yapsaydım, düşse miydim? Alt tarafı refleksle tutundum kıza. Üstüne de kezzap dökülmedi, abartma istersen!"

"Düşseydin! Hem madem şu çivilerin üstünde yürümeyi bilmiyorsun, giymeyeceksin!"

Hızla Defne'ye döndüm. Topuklu ayakkabılarına laf eden insanları laflarıyla dövme gibi bir özelliği vardı. Hem de çivi demişti...

Defne'nin kolunu tutup geri çektim. "Sakin ol."

Ekin de, Berkan'ın kolunu tutarak onu geri çekti. "Tamam Berkan, sakin ol."

Bir yandan Defne'yi tutmaya çalışırken bir yandan da alev almış gözlerimle Ekin'in Berkan'ın kolunu tuttuğu yere bakıyordum.

"Topuklu ayakkabıma laf mı ettin sen?"

"Topuklu ayakkabılarına laf etmedim, çivilerine laf ettim!" diye inat etti puşt. Salacağım kızı üstüne o olacak!

Defne, Berkan'a doğru atılınca kolundan tutarak durdurmak mümkün olmadığı için belinden tuttum.

"Ne oluyor burada?" diyen takım elbiseli adama döndük hepimiz.  Yanımızda olanları şaşkın gözlerle izleyen garson kız sessizce mırıldandı. "Müdür!"

"Yine mi bardak kırdın, bu kaçıncı!" dedi müdür kıza bakarak.

"Özür dilerim, müdürüm." dedi kız alçak bir sesle.

"Onun suçu yok." dedi Defne. "Benim suçum, ben çarptım yanlışlıkla tepsiye."

"Evet, onun suçu yok." dedi Berkan. Defne'yi gösterdi. "Bunun suçu. Daha ayakta duramadığı şeylerle yürümeye kalkıyor."

"Bana bak! Sen çok oldun ama!" diye bağıran Defne'yi kolundan tuttum.

"Hadi ya!"

Ekin, Berkan'ın göğsüne ellerini koyup onu geri ittirdi. "Tamam Berkan, boş ver gidelim. Üstünü değiştirelim."

"Değiştirelim mi?" diye sordum aniden. Birlikte mi? İkisi mi?

"Ne?" dedi Ekin kaşlarını çatarak.

Defne, koluyla dürttü. "Ne diyorsun Seçkin?"

"Değiştirelim diyor, çoğul konuşuyor. Deli olacağım!" diye soludum sessiz olmaya çalışarak. Ne kadar başarılı olduğum muamma.

"Sus! Duyuyor!" diye mırıldandı dişlerinin arasından.

"Tamam efendim. Madem bir yanlışlık oldu, düzeltelim lütfen. Herkes buraya bakıyor." dedi müdür tüm dikkatleri üzerine çekerek.

"Kameralara bakabiliriz isterseniz, garsonunuzun bir suçu yok." Cebimden çıkardığım parayı müdüre uzattım. "Bizim masamızın ve kırılan bardakların ücretini buradan alın lütfen." dedim. Ben kendi kafemde asla yapmasam da çoğu yerde kırılan bardakların ücretleri bardağı düşüren garsonun maaşından kesiliyordu. Boşu boşuna masum kızın başını yakmaya gerek yoktu.

Müdür parayı aldıktan sonra Defne'yi bileğinden tutup masamıza görürdüm. Çantasını eline tutuşturduktan sonra çıkışa doğru ilerledik.

Arkaya bakmaya çalışan Defne'ye döndüm. "Ne yapıyorsun?"

"Ben bu kadar olayı Ekin çocuktan ayrılsın diye yapmadım mı? Her şey yine bize patladı, bunlar yine ayrılmadı!"

Ofladım. "Biliyorum. Sinirliyim."

"Arkamızdan geliyorlar." deyip önüne döndü. Koluma girdi. Birden gülmeye başladı. "Ne gülüyorsun?" dedim.

"Su gibi oldu Berkan."

"Şu çocuğun adını kullanma!"

"Aman, ben adını kullanmayınca seninkinin elini tuttuğu gerçeği değişiyor sanki!"

"Ne?"

Hızla onlara döndüm. Bizim gibi onlar da kafeden çıkmıştı. Berkan, Ekin'in elini tutmuş bir yöne çekmeye çalışıyordu. Ekin itiraz ediyordu.

"Ne yapıyor lan bu gevşek?"

"Bilmem."

"Ulan..."

"Bir şey yapayım mı?"

"Ne?"

"Böyle durumlarda hep ben bir şey yapıyorum. Yine yapayım mı?"

"Az önceki gibi bir şeyse kalsın."

"Yok, daha güzeli."

"İstemiyorum." diye söylendim.

"Ama ben yapmak istiyorum. Şu çocukla biraz daha vakit geçirmek fena olmaz. Yakından bakınca nasıl bir parça olduğu daha iyi anlaşılıyor."

"Defne!"

"Hadi gel." dedi kolumdan tutarak. Yanlarına çekiştirdi.

"Yine niye geldin? Bu sefer üstüme ne dökeceksin?" dedi hâlâ Ekin'in elini bırakmayan puşt.

Ekin, elini bu sefer geri çekmek istediğinde itiraz etmedi. Ellerini göğsünde bağlayıp çatık kaşlarıyla Defne'nin kolumdaki eline baktı. Daha sonra başını çevirip Berkan'a döndü.

"Araban var mı?" dedi Defne, benden kolunu çekerek.

"Var?" dedi Berkan beklemediği soru karşısında.

Gülümsedi. "Harika. Markası ne?"

Kaşlarını çattı Berkan. "Ne alaka?"

Defne, elini 'boş ver' dercesine havada salladı. "Neyse, bu durumla alakası olmayan kişisel olarak merak ettiğim bir soruydu. Araban nerede?"

"Ne yapacaksın?"

"Atla. Sana yeni bir tişört almaya gidelim. O kadar mahvettim üstünü."

"Gerek yok." dedikten sonra Ekin'e döndü. "Bizim Ekin ile işimiz var."

"Ne işi?" dedim lafa atlayarak. Ekin, sorar bakışlarla baktığında gözlerimi kaçırıp omuz silktim. Öylesine.

Defne, Berkan'ın elindeki araba anahtarını bir hamleyle aldı elinden. Düğmesine bastıktan sonra birkaç metre ötemizde açıldığı için öten arabaya baktı. "Vay, Audi! Süper. Daha önce hiç kullanmamıştım."

Berkan, elinden anahtarı almaya çalıştı. "Versene şunu kızım! Ne yapıyorsun!"

"Sensin kızım! Ayrıca sana olan hatamı telafi etmek istiyorum, köstek olma! Sonra okulda adımı çıkaracaksın, 'Defne tişörtümü mahvetti ama bana yeni tişört almadı' diye!"

Berkan, Defne'nin üstüne doğru eğilmişken sordu. "İsmin Defne mi?"

"Evet."

"Defne." diye tekrar etti. "Harika." dedi gülümser bir şekilde. Defne de ona gülümsediğinde kaşlarımı çatarak baktım. Ne oluyordu lan burada?

"Soy adın ne?"

"Sana tişört almam izin verirsen söylerim." dedi omuz silkerek.

Berkan, başını salladı. "Tamam."

"Ben kullanayım mı?"

"Hayır!" dedi net bir şekilde.

"Ama hiç Audi kullanmadım!"

"Ayağındakilerle yürüyemiyorsun bile, arabamı asla vermem."

Defne arabaya doğru koştuğunda Berkan da arkasından gitti. Defne'yi yakalayıp elinden anahtarı aldı. Berkan, sürücü koltuğuna oturduktan sonra Defne de yanına oturdu ve ardından uzaklaştılar.

"Ne oldu şimdi?" diye mırıldandı Ekin.

"Anlamadım ben de." dedim hâlâ üzerimden atamadığım bir şaşkınlıkla. Cidden Defne'den beklemediğim şeyler yapıyordu.

Ekin'e baktım. Yüzüne düşen kısa saçını kulağının arkasına sıkıştırdı. "Şey... o zaman. Ben gideyim." dedi. Bir şey söylememi beklemeden arkasını döndü.

"Ne işiniz vardı?" dedim dilimi tutamayarak. Duraksayarak başını döndürdü. "Anlamadım?"

"O pu- yani Berkan'la. Ne işiniz vardı?"

En başta küfür söyleyeceğimi anlayınca kaşlarını çatsa da sonra düzeldi. Bir adım attı bana doğru. "Neden soruyorsun?"

Bakışlarımı kaçırmamak için kendimi zor tutarken ben de ona doğru bir adım gittim. "O piçe güvenmiyorum." dedim her kelimesini bastırarak.

"Küfür etme!" dedi bana kızarak. Eski anılarımıza gittim aniden. Küfür eden biri olmasam da sinirlenince sinirimi ancak bu şekilde atabiliyordum. Ekin de sürekli kızıyordu.

Derin bir nefes alıp arkamı döndüm. Soluklandıktan sonra tekrar ona döndüm. "Eve gideceksen bırakayım. O piç seni bırakıp gitti."

"Ben zaten kendim gidecektim. Ayrıca Berkan hakkında düzgün konuş!" diye bağırdıktan sonra arkasını dönüp uzaklaştı.

Gözden kaybolduktan sonra sinirle ofladım. "Deli olacağım, deli!"

×××

@defne_ersoz= Harcadığım paraları düşünmekten filmi izleyemediğim bir gün. 📸: @berkan.celebi

428 kişi beğendi.
Yorumlar kapalı.

@berkan.celebi: Kombinimi bedavaya getirdiğim için bu gülümseme.

815 kişi beğendi.
Yorumlar kapalı.

×××

Bölüm nasıldı??

Ekin ve Seçkin'in kıskançlıkları?

Berkan ve Defne?

Yıldızı parlatmayı unutmayın!💛

Seviliyorsunuz!💜

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro