Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

FİNAL



60 .

Aklımda olan tek şey Korayın gitmemiş olma ihtimaliydi.

Kurtulmak falan umrumda değildi..  Eğer Koray benim için döndüyse bu an için bile ölebilirdim.

"ERKUT!"

Bir anda duyduğumuz bağırtı sesiyle beni kaçıran adamla bakıştık. İsmini duymayı beklemiyormuş gibi bir hali vardı. Gözlerinde ki korkuyu çok net görebiliyordum.

"Benden kaçabileceğini mi sandın lan?"

Bu ses oldukça tanıdıktı. Bağırtı sesleri hemen içinde bulunduğum odanın pencere önünden geliyordu. Adım sesleri kapı tarafına doğru yaklaştığında erkut denilen adam hızlıca beni önüne alarak silahını başıma doğrulttu ve eliyle ağzımı kapattı.

"Ses çıkarırsan kafana sıkarım" diye fısıldadı kulağıma.

Ya şimdi ya hiç diye geçirdim içimden! KORAY BURADAYDI ve ben SESSİZ KALAMAZDIM. Koray neredeyse hemen yanı başımdaydı ve bir birimizi görmemizi bir duvar engelliyordu.

"Imm"

"Imm"

Belki beni duyar diye biraz sesler çıkarmaya çalıştım ama faydasızdı adam eliyle ağzımı daha sıkı sardı.

Korayın anlatımından;
Amcamın verdiği adrese geldiğimde karşımda duran sıralı evlerle bakıştım. Allah bilir benim sevdiğim kız hangi evde tutuluyordu!

"Asrın hemen şu evlere bakın Etris onlardan birinde!" diye herkese komut verdim.

Adamlar evleri aramaya başladığında sıkıntılı bir nefes vererek ellerimi başıma götürdüm.

Etrise belkide bir adım kadar uzaktım ama onun tam olarak nerede tutulduğunu bilmemek beni delirtiyordu.

"Erkut! Her neredeysen seni bulacağım lan benden kaçamazsın!"

Yumruk yaptığım elimi hemen önünde olduğum evin duvarına geçirdim. Ellerimi duvara yasladığımda gazetelerle kaplanmış pencere dikkatimi çekti.

İçerisinde kimse yaşamıyor gibi görünüyordu. Ta ki duyduğum sese kadar!

"Asrın!" Diyerek seslendim ama meydanda yoktu. Muhtemelen arayış içindeydi. Bu durumda iş bana düşmüştü.

Belime koyduğum silahı çıkartarak arkama sakladım ve evin kapısının önünde durdum.

Etris eğer buradaysa hayatını riske atmamalıydım bu riski göze alamazdım. Usulca kapıyı çaldım.

İçeriden birkaç mırıltı sesini duyunca sinirlerim gerildi. İçerideki eğer o Erkut pisliğiyse benimle oyun oynuyordu ve eğer o mırıltı sesi sevgiliminse işte o zaman o pisliği kimse elimden alamazdı!!

Kapıyı tekrar tekrar çaldım.

Hiç bir ses seda gelmedi.

Sinirlerime hakim olamayarak kapıya sertçe tekme attım. İlk tekme atışımda açılmadı ama ikinci atışımda kapı önüme düştü ve hemen odanın içerisine baktım.

Oysa çok emindim Etrisin burada olduğuna çok emindim!

Yoktu.

Oda bomboştu.

Aklıma gelen düşünceyle hızlıca bu evden çıkıp yan evin önünde durdum. Evler o kadar yakındı ki belkide o mırıltı sesleri bu evden gelmişti! Tabi ya nasıl düşünemedim! Tabiki bu evdi.

Bu sefer hiç zaman kaybetmeden kapıya en sertinden tekmemi geçirdim. Kapı sanki dokunsam açılacakmış gibi önüme düşünce karşımda ki manzarayla gözlerim irice açıldı.

"Yaklaşma Erinçoğlu yoksa bu kelebek son anını yaşamış olur"

Erkut pisliği Etrisi önünde tutarak başına silah dayamıştı! Şerefsiz birde beni tehdit ediyordu!

"Etrisin tek bir kılına zarar gelirse seni yaşatmam Erkut!" Diye sinirle bağırdım.

Sinsice sırıtarak "sevgilini istiyorsan sana vereceğim belgeleri doldur!" Dedi.

"Onun yerine ben sana Amcamın selamını söylesem?" Dememin hemen ardından zafer sırıtışı yaptım.

Amcam patronuydu. Ve erkutda bunu çok iyi biliyordu.

Erkut sırıtmaya devam ederek "İkinizden de korkmuyorum" dediğinde silahımı ona doğrulttum.

Etrisi daha da önüne alarak onu bir kalkan gibi önünde tutunca dişlerimi sıkarak silahı indirdim.

Sevdiğim kıza asla zarar vermeyi göze alamazdım.

Etrisin gözlerine bakarak "ben burdayım sakın korkma" diyerek teselli vermek istedim ama gözünden süzülen yaşlar korktuğunun en büyük kanıtıydı.

Onu koruyamadığım için kendime çok kızgındım!

"Ee erinçoğlu sevdiğin kız mı yoksa şirketlerin mi?"

Bir süre düşündükten sonra elimle işaret yaptım. "Ver şu belgeleri"

Adam elini Etrisin ağzından çekerek bana hayret edercesine baktı. "Gerçekten mi? Şu kıza gerçekten bu kadar çok mu değer veriyorsun?"

Sessiz kaldım.

"Söylesene lan! Her şeyinden vazgeçecek kadar çok mu değer veriyorsun?!"

"VERİYORUM LAN!" diye bağırdım ondan daha yüksek bir sesle.

Bakışlarım Etrise kaydığında ağlaması durmuştu. Aklında sanki bir plan var gibi bakıyordu. Ve ben nedense bu bakışlarına hastaydım!!!

Karşılıklı gülüşünce Erkut bunu fark etmiş olacak ki silahını sertçe Etrisin kafasına dayadı.

"Ne gülüyorsunuz lan siz?!"

Etris "Sana acıyorum Erkut" der demez dirseğini erkutun yüzüne sertçe yerleştirdi. Erkut geriye doğru sedelediğinde hızlıca üstüne atladım.

"Etris sen çık git buradan!"

"Olmaz seni bırakmıyorum!"

Adamın üzerine oturmuş yumruk atarken"Çıkk bu pisliği ben hallederim" dedim.

"K-Korayy silah !!!!!"

Etrisin bir panikle bağırmasıyla bir anlık şok yaşadıktan sonra Erkutun alnıma dayadığı silahla duraksadım.

İşte şimdi sıçmıştık!

"Etris çık hemen!" Diye bağırdım can havliyle.

Çıkmadı!

"Seni bırakmıyorum!"

"Kızım canına mı susadın fırsatın varken çık git!" Diyerek son kez şansımı denedim.

Odanın içinde birkaç saniyelik sessizliğin ardından silah sesi duyuldu.

Etrisin anlatımından;

Koray sürekli kaçmamı, gitmemi söylüyordu ama asla , asla onu bırakıp gitmeyecektim. Bunu bir kez yaptım ve sonuçlarını gördük.

Erkut pisliği Korayın başına silah dayamış bir vaziyette dururken elim kolum bağlanmış gibi hissediyordum.

Ta kii silah sesi duyulana kadar.

"Kimin canına susadığı belli yeğenim"

Silah sesinin hemen ardından konuşan kişiye baktık. Tanıdığım biri değildi ..
Adam az önce Erkutu kolundan vurarak silahı düşürmesini sağlamıştı ve bunun hemen ardından Koray silahı eline alarak ayağa kalktı.

"Amca, teşekkür ederim"

"Ne demek yeğenim , yinede bu pisliği senin temizlemeni beklerdim hayal kırıklığına uğradım"

"Olmadı be amca yapamadım" diyerek Koray mahcup bir şekilde adama bakınca yanına giderek elini tuttum.

Koray iyiki de bir şey yapmamıştı. Birini öldürmek veya birine zarar vermek öyle kolay değildi. Asla peşini bırakmayan bir vicdan azabı çekmesi vardı bu işin sonunda..

Koray elimi sıkıca tuttuğunda gözlerine baktım.
"Artık çıkalım şuradan daha gönlünü almam gereken bir sevgilim var" diyerek gülümsedi.

Evet daha gönlümü alması gerekiyordu! Pislik resmen beni bırakıp az daha gidiyordu ya.

Korayla o ortamdan uzaklaşıp arabasının önüne geldiğimizden içimden ona sıkıca sarılıp hiç bırakmamak geldi.

"Koray beni bir daha bırakma olur mu?"

Beni hemen arabanın kapısına yaslayarak yüzümü avcunun içine aldı ve gözlerime derince baktı.

"Seni bir daha asla bırakmayacağım hemde asla"

"Söz mü?"

"Söz"

Ve beni öpücük yağmuruna tutarak sım sıkı sarıldı.

O an tüm dünyanın benim olduğunu hissettim.

Ve ben Aşk'ın her engeli aştığını ve aşkımıza sahip çıkmamız gerektiğini öğrendim.

Koray beni bırakmadı , istese bırakırdı ama onun sevgisi herşeyinden vazgeçmeyi göze alacak kadar fazlaydı.

SON

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro