Bilinmeyen / 59
Finalden önceki son bölüm 🙈
Sizce final mutlu son mu mutsuz son mu? 😏
59 .
Omzuma koyduğu elini indirerek "Kimsin sen?" Diye sordum.
Karşımda ki kişi korkutucu derecede mavi gözleriyle bana bakarken aklımda sürekli Koray vardı. Umarım o iyidir diye geçirdim içimden.
"Öncelikle üzgünüm kelebek, Korayı kullanarak seni buraya getirtmek istememiştim ama başka yolu yoktu"
Mavi gözleri acımasızca bakıyordu. Bu adama güvenemiyordum.
"Sadete gel istersen, beni neden buraya çağırdın?"
Bakışlarını yüzümden çekip karşıya, denize baktı. Bir cevap bekliyordum. Tam ağzımı açıp konuşmak üzereydim ki ağzıma bastırılan bez ses çıkarmamı engelledi!!
Tepinebildiğim kadar tepindim, kurtulmak için uğraştım ama olmadı. Yapamadım, kurtulamadım. Bilincimi yavaşça kaybettim.
Korayın Anlatımından;
Telefon sinyalinden Etrisin son bulunduğu yere Oris Beach'e geldim her tarafa baktım, onu her yerde aradım ama yoktu! Korktuğum başıma gelmişti.
Başından beri ondan uzak durma sebebim buydu. Bir gün böyle bir şey olacağını biliyordum ama asla inanmak istemedim, belki olmaz diye düşündüm.
Yanıldım.
Korkularının üzerine ne kadar yürürsen yürü, bazen korkuların üzerlerine yürümek yetmez. Depar atarsın fayda etmez. Sonra korktuğun başına gelir, bu acı hiç bir şekilde tarif edilmezz..
"Etris!!" Diye bağırdım son kez.
Ses çıkmadı.
Asrın nefes nefese yanıma geldi. "Oris Beachin resturantına sordum soruşturdum kardeşim siyah bir mercedes'e bindirildiğini görmüşler"
"Plaka?"
"Yok kimse görmemiş"
Sinirle inledim. "Etrise bir şey olmadan bulalım Asrın yoksa ben yaşayamam"
"Bulacağız. Adamlarım her yerde onu arıyor, mutlaka birileri haber alacaktır"
"Umarım. Bizde az ilerdeki petrolcünün kamera kayıtlarına bakalım muhakkak oradan geçmişlerdir şu plaka neyse belki buluruz"
"Aynen iyi düşündün hadi gidelim"
Hızlı hareketlerle petrolcüye girip kamera kayıtlarının bulunduğu odaya girdik. Asrınla dikkatlice kayıtları incelerken sonunda kameraya yakalandıkları kısma geldi. Videoyu yakınlaştırarak plakayı alıp oradan çıktık.
"Asrın bu plakayı tüm adamlara dağıt en ufak bir ipucu bile yeter"
"Hemen hallediyorum kardeşim"
Belki bir iz bir ipucu bulma umuduyla saatlerdir arabayla dolanıyorduk.
Etris şimdi ne haldedir kim bilir! Pislik Berkten sonra zaten zor toparlamıştı şimdi birde daha onu kimin kaçırdığını bilmediğim bir psikopatla birlikte!
Arabayı sürmeye devam ederek Asrına baktım.
"Bir haber var mı?"
Telefonuna sürekli gelen mesajlar dikkatimi çekiyordu. Eğer bir şey bilipte susuyorsa bunu ona çok pis ödetirdim.
"Varr ! Arabayı bulmuşlar"
-
Terk edilmiş bir şekilde , berbat bir ara sokakta arabayı bulmuştuk. İçerisine baktığımızda hiç bir iz , ipucu yoktu.
Arka koltuklara baktığımda yerde parlayan bir şey dikkatimi çekti.
Daha da yakınlaştığımda Etris'in kolyesi olduğunu fark etmemle hızlıca elime aldım.
"Buralarda bir yerde olmalılar" diye mırıldanarak etrafta ki binalara bakmaya başladım.
"Koray bizde buralarda dağılıyoruz bir şey bulursan bana ulaşırsın"
Asrını başımla onayladıktan sonra ayrılıp etrafa bakınmaya başladık.
Duvarları harabeden farksız bir binaya girdiğimde ceketimin cebine ne olur ne olmaz diye koyduğum silahı çıkarttım. Sessiz ve dikkatli adımlar atarken gözlerimi dört açmış etrafa bakınıyordum.
Girdiğim binanın odalarından birinden sesler geliyordu. Dikkatimi o yöne vererek yine dikkatlice odanın kapısında durdum.
Dinlemeye başladım.
"Abi , Erkut birine bulaştı güçlü birine ve her yerde onu arıyorlar"
Erkut.. ismi tanıdık geliyordu.
Tanıdık kaba erkeksi bir ses "Kimmiş?" Diye sorduğunda ensemde hissettiğim sızıyla hemen arkama döndüm.
Hareket etmekte zorlandığım için bir şey yapamadan yere serildim. Adam beni kolumdan sürükleyerek az önce kapısını dinlediğim odaya soktu.
"Abi bu işte! Koray erinçoğlu"
Beni eliyle işaret eden adama baktım Ve sonra yanında duran iri cüsseli adama.
"Koray?! Gerçekten sen misin?"
"Amca??"
"Koçum benim uzun zaman olmuştu özlettin kendini"
Hala olayın şokundaydım. Amcamı görmeyi hiç beklemiyordum. Üstelik onun adamının sevgilimi kaçırdığı düşüncesi de ayrı bir olay!
"Amca Erkut pisliği benim için çok değerli olan birini kaçırdı! Zamanım yok onu bulmalıyım"
"Demek sana bulaştı. Yoksa şu 'Ay' holdingin başında ki sen misin?"
Yıllar önce holdingin adı soyadımızdı ama ben bunu istemedim, insanların beni soyadımla tanımalarını istemeyince bunu değiştirdim.
"Amca şu an bundan daha önemli bir konu var"
"Erkut kızı seni batırmak için kaçırdı be oğlum anlasana"
"Umrumda değil. Tek istediğim o kıza bir şey olmadan bulmak"
"Tamam sana yardım edeceğim" dedikten sonra elime bir kağıt tutuşturdu.
"Bu adresteler, ona benim adımı ver eğer hala dinlemiyorsa.." masanın üzerinden silahımı alıp bana uzattı ve sözlerine devam etti."İşini bitir"
Etrisin anlatımından;
"Koray gitti! Anlamıyor musun? Beynin algılamıyor mu? Daha ne istiyorsun benden?"
Artık dayanamıyordum. Sevdiğim adamın gidişine bile üzülemiyordum çünkü belalı işleri hala devam ediyordu.
Beni güvenliğim için terk etmişti değil mi? Ah sağolsun be çok güvendeyim gerçekten.
Başımda dayalı bir silah ve gözü dönmüş bir adamla aynı yerde olmak oldukça güvenliymiş gerçekten.
"Erinçoğlu buraya gelecek kelebek ve bu kez onunla işimiz sonsuza dek bitecek"
"Hastamısın sen? O şu an uçakta ve hangi cehenneme gittiğini bile bilmiyorum!"
"Yanılıyorsun, o her yerde didik didik seni arıyor"
"Hayal kuruyorsun"
"Adamlarının sesini duymuyor musun? Hadi ama kelebek aklını çalıştır. Sence erinçoğlu seni kaçırdığımı bilipte gelmeyecek mi? Yoksa sen onun için bu kadar mı değersizsin?"
Bir süre adamın söylediklerini algılamaya çalıştım. Doğru mu söylüyordu bilmiyordum.
Gözümden bir damla yaş süzüldü."Ne yani Koray gitmedi mi?"
"Bence gitmemiştir hı ne dersin?"
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro