Bilinmeyen / 57
"Etris her şey hazır, asrınları arayalım mı?"
Derinin sorusu üzerine gözlerimi etrafta gezdirdim belki bir eksik falan varsa gibisinden ama her şey tamamdı.
"Olur tabi sen Asrını ara bende Korayı"
Cebimden telefonu çıkartarak korayı aradım.
"Sevgilimm, her şey hazır sizi bekliyoruz"
"Tamam prenses geliyoruz"
Korayla telefonu kapattıktan sonra Derinle bakıştık.
Bayağı heyecanlı görünüyordu. "Nasıl gözüküyorum saçım falan nasıl ?" Diye sordu panikle.
"Tamamsın gayet güzelsin"
"Emin misin? Acaba üzerimi değişsem mi?"
"Kızım tamamsın işte ayrıca seni beğenen her halinle beğenmeli"
"Doğru diyorsun aslında"
Bir süre Derinle oturup sohbet ettikten sonra telefonuma yine mesaj sesi geldi. Bu kez Koraydan olmadığına emindim.
Gizem; "son 10 dakika .. gelecek misin?"
Etris; "gelmeyeceğim."
Gizem; "eline böyle bir şans gelmişken bunu geri mi tepiyorsun?"
Etris; "bu şans falan değil Gizem, ben böyle bir insan değilim."
Gizem; "sana inanamıyorum Etris, Damla arkandan o kadar iş çevirdi ve sen bunu karşılıksız mı bırakacaksın?"
Etris; "evet ! Yeter bu kadar konuştuğumuz. gelmeyeceğim işte konuyu kapat"
Gizem; "sen bilirsin ama umarım pişman olmazsın"
Gizemin bu davranışları gerçekten beni deli ediyordu. Nasıl bir dosttu bu? Damladan pekte farkı yoktu. Umarım Korayla buralardan kaçar giderdik. Sadece ikimiz.
Kapının çalmasıyla Derin hızlıca yerinden kalktı.
"Geldileerr !!!" diye kısa çaplı bir sevinç çığlığı attı.
"Hadi kapıya bakalım" diyerek bende oturduğum yerden bir mutlulukla kalktım.
Derin kapıyı yavaşça açtığında karşımda sadece Asrını görmemle tuhaf hissettim. Koray yine neredeydi acaba.
Asrın içeriye girmek için adım attığında hala arkasından Koray gelecek mi diye bakıyordum ama yoktu.
"Asrın Koray nerede?" Diye sordum yüzüm asık bir şekilde.
"Bilmiyorum o önceden gelecekti , gelmedi mi?"
Ve bu soru sonrası başımdan aşağıya kaynar sular aktı. Ne demek önce gelecekti ve gelmedi???!!!!
Hemen telefonuma yapıştım.
"Alo Koray neredesin ?"
"Geldim geldim meraklı sevgilim benim"
"Oh tamam bir an gelmeyeceksin sandım"
"Ufak bir işim vardı, evin garajındayım oraya gelsene"
"Tamam geliyorum"
Telefonu kapattıktan sonra Derinle Asrına seslenip evden çıktım.
Korayların evinin garajına tam adım atmıştım ki karşımda gördüğüm ponçik bir ayıyla şaşkınca ve mutlu bir ifadeyle duraksadım.
Koray elinde boyu kadar bir ayıyla duruyordu.
"Yaaa sen birtanesinn!!!" Diyerek koşar adımlarla gidip ayıyla Koraya kocaman sarıldım.
Ayı korayın hemen önünde olduğu için daha çok ayıya sarılmıştım ama neyse .
"Kıskanıyorum ama" diyerek ayıyı çekmeye çalıştığında bu haline sırıttım. Çok tatlı görünüyordu.
Ayıyı kenara koyunca kollarımı boynuna sararak bedenlerimiz bir birine yapışacak şekilde ona sarıldım.
Dudaklarını saçlarımda gezdirip "Özledim" diye mırıldandığında geri çekilip dudaklarına masumca bir öpücük kondurarak "ben daha çok özledim" dedim.
Yüzünde ki gülümseme silinmeye başladığında şüpheyle baktım yüzüne.
Biraz kaşlarımı çatıp sorgularcasına bakınca dudaklarını araladı.
"Etris sana söylemem gereken bir şey var"
"Söyle sevgilim?"
"Bir süre buradan ayrılıyorum"
Kollarımı korayın boynundan çekerek "ayrılıyorum derken? Yalnız mı?" Diye sordum şaşkınca.
Ben birlikte gideceğiz sanıyordum!
"Öyle olması gerekiyor"
"Ne yani beni bırakıp gidecek misin?!!"
"Etris bebeğim seni korumam lazım ve inan bana bensiz güvende olursun"
"Koray saçmalıyorsun gerçekten sana inanamıyorum"
"Etris bir düşün ya bir düşün! Hayatına girdiğimden beri başına gelmeyen bela kalmadı"
"Ben bundan şikayetçi değilim ama koray"
"Ama bir gün olacaksın bu da bir gerçek"
"Ben sadece seninle olmak istiyorum, başıma ne gelirse gelsin yanımda sen ol istiyorum"
"Üzgünüm ama hayatını daha fazla riske atamam"
"Tek söyleyeceğin bu mu?"
"evet"
Evet.. beni bırakıp gidiyordu. Korayın karşısında ağlamamak için hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya çalıştığımda beni tutup kendine çekti.
"Ağlama dayanamam" diye fıısldadı kulağıma.
Pürüzlü çıkan sesimle "bunu ağlatan kişiye söyle" dedim.
"Etris anla beni lütfen, seni deliler gibi seviyorum tamam mı? Ve sevdiğim için korumak zorundayım"
Sarıldığımız pozisyonu bozarak gözlerine baktım.
"Bu sevgi değil ! Sevseydin benden ayrılamazdın beni yapayalnız bırakmazdın"
Tüm sözlerimi duymazdan gelerek kırılgan gözlerle baktı yüzüme.
"Son gecemiz .. birlikte geçirelim"
Burnumu çekerek dolmuş gözlerimle yere baktım. Son gecemiz.. kulağa kamera şakası gibi geliyordu.
Ben birlikte gideriz diye düşünürken Koray yalnız gitmeyi planlıyordu. Birde salak gibi bana süpriz yapar diye düşünüyordum! Tam bir salaktım.
Elimi tutarak "İçeriye girelim mi?" Diye sorduğunda Koraya sıkıca yeniden sarıldım. Ondan kopmak istemiyordum.
Kokusunu içime derince çekip gözlerine baktım.
"Girelim"
Salona geçip ikili koltuğa oturduk. Asrınla Derin filmi çoktan başlatmıştı ama benim için sorun değildi. Şu an tek umursadığım Koray ve birlikte geçirdiğimiz dakikalardı.
Başımı omzuna koyduğumda bir koluyla belimi sararak diğer eliyle de elimi tuttu.
Keşke dedim içimden keşke bu anda kilitlenip kalsaydık.
Keşke Koray asla gitmeseydi , beni bırakmasaydı.
Filmin sonuna geldiğimizde Derin yerinden kalkıp tv yi kapattı.
"Ee hadi doğruluk mu cesaretlik mi oynayalım, herkesin kirli donları ortaya çıksın" diye bir teklif önerdi.
"Dört kişiyle tadı çıkmaz ki" dedim.
"Çıkar çıkar hadi Etris Koray hakkında belki bilmediğin şeyleri öğrenirsin"
Hım işte bu ilgimi çekmişti.
Koraya bakarak sinsice sırıttım. "Tamam oynayalım hadi"
Asrın oturduğu yerde söylenerek "ya ne gerek var çocukca oyunlar bunlar" dediğinde Derin koltuğun üzerinde ki yastıklardan birini asrına fırlattı ama asrın ani bir refleksle yastığı tuttu.
Derin "Söylenme ya oynayalım işte" diye karşılık verdi.
"Oynamıyorum ben"
"Of asrın ne mızıkçısın" diyerek Derin diğer yasığı da Asrına fırlattı. Bu kez tam yüzüne gelmişti.
Asrın sinsice oturduğu yerden kalkıp yastıklardan birini derine attıktan sonra diğerini alıp saldırı moduna geçince Derin de saldırı moduna geçti.
"Heyy sen Derini yalnız mı sandın?" Diyerek bende elime aldığım yastıkla doğruca asrının üzerine uçtum.
"Ohoo ikiye tek ha" diyerek Asrın ikimize birden vurmaya başladığında Derinle birlik olup daha fazla vurmaya başladık.
"Kızlarr siz kaşındınız ben kardeşimi size yem etmem" diyerek Korayda bize katıldı.
Bir kaşımı kaldırarak "bizde seni yem yaparız" dedim ve sırıttım.
"Göreceğiz" deyip yastıkla bana vurmaya başladığında bende gardımı alıp vurmaya başladım.
Hem gülüyor hem vuruyordum ve artık çok yorulmuştum.
Korayın vuruşları canı acıtmayacak derecede yumuşaktı, dikkatlice vuruyordu bense öyle havaya vururmuş gibiydim.
"Of yoruldumm" diye söylenmemin hemen ardından sırtımı koltukta buldum.
"Yaa koray oyunda koltuğa atmak diye bir şey yoktu"
Beyfendi resmen üstüme uçarak beni koltuğa atmıştı.
"Yoruldum demedin mi? Yorgunluğunu alıyorum işte"
"Sen üzerimdeyken nefes almakta zorlanıyorum ama"
Dudaklarını boynuma yaklaştırdığında bu kez cidden nefes alamadım. Nefsim tutuldu.
Koray boynuma bir öpücük kondurduğunda gözlerimi yumdum. O an sanki sadece ikimizmiş varmışız gibi düşündüm.
Korayın öpüşleri sertleştiğinde gözlerimi hızlıca açtım.
"K-koray şimdi sırası değil"
"Sadece ikimiziz"
"Derinle Asrın nerede?"
Koray boynumu öpmeyi bırakıp gözlerime baktığında kendimi derin bir yere atılmış ve orada gördüğüm tek ışık korayın gözleriymiş gibi hissettim.
"Odaya çıktılar"
Oda mı? Ne alakaaa neden?? Ahhh umarım aklıma gelen şey değildii.. ya da olsa da bananee ama bir dakika , koray ve ben ? İkimiz? Şu an? Ne yapıyorduk?
"Bende eve gitsem iyi olacak" diyerek kalkmaya çalıştığımda başarısız oldum. Üzerimde hayvan gibi biri vardı. Koray.
"Gitme bu gece burada kal" dedi masumca bakarak.
Bu bakışa nasıl hayır denirdi ki?
"O zaman ben uyumaya gidiyorum" deyip yalandan da bir esneme yaptım.
"Neden? Daha erken"
"Aa ama benim çok uykum geldi" hala numara yapıyordum.
Koray dilini dudaklarında gezdirdikten sonra boynuma yeniden yaklaşınca ellerimi boynuna koydum.
Boynumu her öptüğünde hoşuma gidiyordu. Mutlu hissediyordum.
Ellerimi saçlarına daldırıp gezdirmeye başladım.
"Seni istiyorum" diye mırıldandığında aklıma gelen şeyle korktum. Onun olmamı istiyordu. Ama olamazdı. Beni zaten bırakıp gidecek olan biriyle birlikte olamazdım.
Öpüşleri boynumdan göğüslerime doğru inmeye başladığında buna engel oldum.
"Koray yapma"
"İstemiyor musun?"
"Yarın beni bırakıp gideceksin benim açımdan düşün, sence bunu ister miyim?"
Gözlerimiz bir birine istek ve arzuyla baksa da mantık her zaman önde gelirdi benim için.
"Haklısın" deyip üzerimden kalktığında bende doğruldum ve yan yana öylece oturduk.
Saniyeler geçti, dakikalar geçti, Saatler geçti.. ve sonunda uykumun ağırlaşmasıyla oturduğum yerden kalktım.
"Ben odana çıkıyorum uyuyacağım" dedim.
Koray bir şey demeden sadece başıyla onayladı. Canı sıkkındı bu her halinden belliydi ama ne yapabilirim? Kendimi kullandırtamazdım.
Hemde beni bırakıp gidecek biri için!
Koraydan;
Etrisin yanımdan bana küs ayrılmasına dayanamıyordum.
Söylediklerinde sonuna kadar haklıydı ve bu yüzden ona olan hayranlığım kat kat artmıştı.
O çok özel bir kızdı..
Onu bırakıp gitmek kendimi cehenneme mahkum etmek gibi olacaktı benim için ama buna mecburdum!
Onu korumamın tek yolu hayatına olmamadı.
Yarın buralardan gidecektim.
Son anlarımı etrisle geçirmek istiyordum bu yüzden sessiz adımlarla odama çıktım.
Etris benim yatağımda masum bir melek gibi uyuyordu. Yanına uzanıp yüzünü incelemeye başladım.
Gittiğimde dağılacaktı.
Bu masum , melek yüz belkide ağlamaktan ve mutsuzluktan şişecekti. Onu bu hale getirmek istemiyordum hemde hiç ama anlaması lazımdı. Hayatından onun için çıkıyordum. Bensiz mutlu olamazdı belki ama en azından güvende olurdu .
Saçlarını okşayıp yüzüne iyice baktıktan sonra odadan çıktım.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro