Bilinmeyen / 56
56 .
İçimden Koray diye haykırırken arabadan adımımı dahi atamadım.
Korayın karşısındaki adamlar hiç hemde hiç tekin kişilere benzemiyordu. 4 kişiye tek koray karşımdayken bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim.
Hızlıca çantamdan telefonu çıkartarak ilk aklıma gelen kişiyi aradım.
Asrını.
"A-alo asrın sanırım Korayın başı dertte"
- "etris? neredesiniz siz ne oldu anlat?"
"Anlatacak zaman varmı bilemiyorum Asrın biz şu an şehirden uzaktayız tam olarak adres veremiyorum"
- "Tamam sakin ol ve telefonu Koraya ver"
"Veremiyorum o şu an birileriyle konuşuyor bana araba da kalmamı söyledi"
- "sen korayı dinle ve araba da kal etris, o ne yapacağını biliyordur"
" umarım öyledir onun için çok endişeleniyorum"
- "yanına geldiğinde beni aramasını söylersin"
"Peki"
İçim hiç rahat değildi. Dakikalardır konuşuyorlardı ve ne konuştuklarına dair en ufak bir fikrim yoktu.
Adamların bakışları bir anlığına bana kaydığında oturduğum yerde daha da tedirgin oldum. Bakışlarımı anında koraya çevirdim. Sinirli gözüküyordu. Adamlarsa pişmiş kelle gibi gülmekten başka bir şey yapmıyordu.
"Korayı dinle etris korayı dinle ve arabadan inme" diye mırıldandım ama nafile.
Kararlı bir şekilde arabadan inerek yanlarına gittim.
Koray'ın bana attığı öldürücü bakışlara rağmen dimdik bir şekilde durdum.
"Neler oluyor burada?"
Adamlar sinsice bakarken Koray beni kendine çekip "sen arabaya git etris" diye tısladı.
Korayı duymazdan gelerek bakışlarımı adamların üzerinde gezdirdim. "Kim bu adamlar?"
Adamlardan biri " koray beye biz söyleyeceğimizi söyledik kararını verdiğinde, belki bizi tanırsınız belki tanımazsınız Etris hanım bu koray beye bağlı" dedi vurgulayarak.
Koray sanki kapana kısılmış gibi bakıyordu. Bu adamlar koraya her ne seçenek sunduysa ikisi de kaybetmek istemeyeceği seçeneklerdi bunu çok net anlamıştım. Seçeneklerden biri bendim.. peki ya diğeri?
Koraya tüm yol sormuştum. O adamlar ondan ne istemişti? Ama bir türlü cevabını alamadım. Bizim evin önünde durduğumuzda arabadan inmeden önce son kez şansımı denemek istedim.
"Koray o adamlar senden ne istiyor? Lütfen anlat bana"
"Etris sen bunları düşünme ben halledeceğim tamam mı?"
"Of koray benden ne saklıyorsun bilmiyorum ama umarım bu işin sonunda kimse üzülmez!"
"Üzülmeyecek etris güven bana"
Her ne haltlar dönsede Koraya güveniyordum. O bunu hallederdi. Yani en azından bence halledebilirdi.
Arabadan inmeden koraya sıkıca sarılıp "sana güveniyorum" diye mırıldandım.
Eve gelip üzerimi değiştirdikten hemen sonra kendimi yatağa atıp bu olanları düşünmeden uykuya daldım.
-
"Of abla ya biraz daha uyumak istiyorum" diyerek odama giren ışıklara aldırmadan başımı iyice yastığa gömdüm.
"Etrisss hadi ama uyan bugün okulu ekiyoruzz"
"Gizem?" Diye mırıldandım.
"Hadi kızım kalk artık daha yapacak bir sürü işimiz var"
Başımı yastıktan zorlanarak kaldırarak "Of ne işi sabah sabah?" Diye sitem ettim.
" bu gece damlaya süprizz doğum günü yapacağız"
Damla! Adını duyduğum anda tüm bedenim kas katı kesildi. Beni bunca zamandır ayakta uyutan birine mi süpriz yapacaktım?! Ahah asla .
"Gizem ben damlaya süpriz falan yapmam"
Gizem bir an kaşlarını çatarak yatağın köşesine oturdu.
"Neden ki? O bizim en yakın arkadaşımız Etris"
"Yakın arkadaş mı? Onun bana yaptıklarını biliyor musun sen?"
"Ne demek istiyorsun anlamıyorum ne yapmış ki damla?"
"Öncelikle sana bir şey sormak istiyorum.. Geçen sene ben burakla çıkarken aynı zamanda damlayla da çıktıklarını biliyor muydun?"
Gizemin yüzünde ki ifade bu sorumunun cevabını çok güzel vermişti.
"Biliyordun ve bana söylemedin öyle mi?!"
"Etris dinle bir dakika. Ben çok sonradan öğrendim artık iş işten geçmişti hatta sana söylemeyi o kadar istedim ki ama inan bana üzülmemen için sustum"
"Gizem çık git!"
"Etris lütfen biz seninle kaç yıldır arkadaşız dostuz Damlanın bu ihaneti yüzünden beni de cezalandırma"
"Ama sustun Gizem. Bilmene rağmen sustun"
"Kendini benim yerime koysana! Sen ne yapardın? Damlayla Burak ayrıldığında öğrendiğim bir şeyi gelip sana söyleyip neden seni üzeyimdi ki?"
Bir süre sessiz kaldım. Aslında Gizeme hak veriyordum. Gizem beni kandırmamıştı. Yalan söylememişti. Sadece susmuştu ama Damla bana ihanet etmesine rağmen yüzsüz gibi yüzüme gülmüştü.
"Gizem bilinmeyen vardı ya.. "
"Ee?"
"O aslında Giraymış yani gerçek adı Koray"
"Nee?! Damlanın sevgilisi olan giray mı?"
"İşte tüm olayda bu ya.. Koray benim için damladan intikam almış Gizem. eğer koray olmasaydı ben bu gerçeği asla öğrenemeyecektim"
"O zaman şöyle yapalım.. bu gece Damlanın partisine Korayla gel"
"Ne saçmalama"
"Son kez bunu yap Etris. Damla Girayı deliler gibi seviyordu sana yaptığını sende ona yap ve ödeşin"
-
Saatlerdir kendimi odaya kapatmış Gizemin söylediğini düşünüyordum.
"Ödeşmek"
Bunu yapabileceğimden emin değildim hemde hiç. Tamam damla bana acımadan beni kandırmış olabilirdi ama ben onun gibi değildim. Onun bana yaptığını ona yapacak kadar acımasız ve gaddar bir insan olamazdım!
Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.
Mesaj kısmına girerek Koraya mesaj attım.
Etris; "buluşalım mı?"
Koray; "ufak bir işim var.. bir saate Asrının mekanda buluşalım uygun mu?"
Etris; "olur , görüşürüz 😘"
Koray; "😘😘😘"
Kendimi önce doğruca duşa atıp güzelce yıkandıktan sonra üzerimi değişip evden çıktım .
Ocakta doğmanın en güzel yanı yaşıtlarımdan önce ehliyet almış olmaktı. İşte bu durum için sevinebilirdim.
Arabamı çalıştırarak Asrının mekana sürdüm. Korayla bir saat diye anlaşmıştık ama ben yarım saat önceden gelmiştim.
Asrına sormam gereken bir şey vardı.
'Cheers Bar'
Mekana ilk girdiğimde yine burnuma o iğrenç hava geldi. Alkol- sigara vs vs..
Adımımı atar atmaz ilk gördüğüm kişiyle dona kaldım. "Oo kimler varmış burada" dediğinde korkarak baktım gözlerine.
Bu geçen sefer geldiğimde sırf onunla takılmak istemiyorum diye üzerime yürüyen adamdı. Asrın'ın beni, elinden kurtardığı adam. O an yeniden hafızamda canlanınca son duyduğum ses silah'ın dondurucu sesiydi ve kendime gelerek sözlerine cevap verdim.
"Bana bulaşmak istemezsin" dedim imalı bakarak.
Geçen sefer beni Asrın kurtarmıştı ama bu kez buralarda mı ondan bile emin değilim. Beni kurtaracak biri varmıydı bilemiyorum.
"Neden yoksa sen kralın kızımısın?" Dedi dalga geçerek.
"Ucuz şakalarınla vaktimi çalıyorsun"
"Bence ucuz olan kim belli güzelim"
"Ne diyorsun sen be?!" Diyerek tüm öfkemle adamın üzerine yürüdüğümde o da benim üzerime yürüdü.
İki boğa gibi bakıyorduk bir birimize.
"Küçük kız sinirlenmiş millet görüyor musunuz?" Herkes ilgilendiği şeyi bırakıp bizi izlemeye başladı.
"Bu bedene bu beyin fazla küçük kalmış git bir değiş bence"
"Sen çok konuşuyorsun ama be olmaz böyle biz çok konuşanları sevmeyiz"
-
Etris ve o adam tartışırken Asrın odasından çıkıp demirlerden bakınır.
Öncesinde kimler tartışıyor anlayamaz ama görüş açısına Etris girdiğinde şaşa kalır.
Bir süre müdahale etmeden hayranca tartışmalarını izler ve etrisin bu hallerine sırıtır..
Şu ana kadar.
-
Adam gittikçe üzerime yürüdüğünde bu kez sesimi kestim. Beni kurtaracak kimse yoktu! Yapa yalnızdım.
"Seninle bir hesaplaşmamız var" diyerek adam cebinden çakıyı çıkarttığında gözlerim irice açıldı.
"Sakın bana bir şey yapmaya kalkışma" dedim uyarıcı bir sesle. Bu cesaretim nereden geliyordu hala anlamış değildim.
"Ya yaparsam?" Dedi adam kendinden emince.
Hiç bir şey diyemedim.
"Yapmana fırsat kalacağını da nereden çıkarttın?"
Benim yerime Asrın konuştu.
Ve çatttt.. asrının adama attığı yumruk sonrası çıkan sesle herkes ürkerek kendi işine döndü.
O an kurtulmuş olmanın verdiği sevinçle kollarımı Asrının boynuna doladım.
"Kaçıncıdır hayatımı kurtarıyorsun sana borcum çoğaldı" dedim geri çekilerek.
"Borcun falan yok etris sen benim yengem sayılırsın, kardeşimin sevgilisisin sonuçta" oldukça ifadesizdi.
Asrınla Koray öz kardeş değillerdi ama kardeş gibiydiler..
"Teşekkür ederim Asrın" dememin hemen ardından "ee seni hangi rüzgar attı buraya?" Diye sordu.
"Korayla buluşacaktık da ama ben biraz erken geldim sana sormam gereken bir şey var"
"Sor tabi?"
"Öncesinde bana bir şeyler ısmarlarsın diye umuyorum dilim damağım kurudu" dedim gülerek.
O da aynı samimiyetle gülerek "tabiki o tartışmadan sonra keskin bir içeceği hak ettin" dedi.
Bar kısmına oturup Asrının benim için söylediği içeceği yudumladıktan sonra konuya girdim.
"Dün seni aradığımda birkaç adamdan bahsetmiştim ya hani, eminim korayla konuşmussunuzdur o adamlar kimdi Asrın?"
Asrın biraz sessiz kalıp düşünüyor gibi yaptı.
"Korayın başından beri karşına çıkmama sebebi buydu Etris, o adamlar tekin değil ve artık seni biliyorlar bu durumu koray için kullanacaklar"
"Of ne diyorsun Asrın ya açık konuş? Neden beni kullansınlar ki?"
"Koray dünyaca en iyi şirketlerin başında olan tek varis ve birçok ihaleyi kazanıp diğer şirketlerin çoğunu batırdı. Bunu bilen iş adamları tehdit arıyorlar ve sonunda buldular .. koraya istediklerini yaptırabilmelerinin en iyi yolu sensin etris"
Duyduklarımın etkisiyle sessiz kaldım. Sessizliğin hakimiyetinden sonraysa ilk aklıma geleni söyledim.
"O zaman kaçalım"
Nereden geldiğini anlamadığım bir kararlılıkla kaçmayı öne atmıştım. Ablamı ve onun ne düşüneceğini umursamayarak Korayla kaçmak istiyordum.
"Bizde bunu planlıyoruz"
"Ne zaman?"
"Korayla bugün konuşup kesinleştireceğiz"
"Sence buradan kaçıp izimizi kaybettirmeyi başarabilecek miyiz?"
"Yanında Koray Erinçoğlu olduğu sürece imkansızı bile halledersiniz etris için rahat olsun"
"Umarım"
Mekanda yayılan cırtlak bir kız sesi sonrası gözlerimi devirerek gelen kişiye baktım.
Korayın bir tanecik yeğeni Derin. Aman ne güzel.
E o buradaysa Koray nerede?
"Koray gelmedimi?" Diye sordum.
Derin öncesinde Asrına sıkıca sarılıp öptükten sonra bana döndü.
"Arabayı park ediyor yengoş"
Yengoş mu? Tek cevabım gülümsemek olmuştu ama bu yengoş lafı bana çok uzaktı. Bu güne kadar kimse bana böyle hitap etmemişti.
Gözlerim kapıya mıhlanmış gibi Korayın gelmesini beklerken sonundaa geldiii!!
Bir anda yüzümde oluşan gülümsemeyle oturduğum yerden kalktım.
Koray yanımıza gelerek tabiki önce beni öptü.
"Erkencisin" dedi bir kaşını kaldırarak.
"Evden erken çıktım" dedim gülümseyerek.
"Hmm" diye mırıldanıp Asrınla selamlaştı.
Asrın karşımda Derinle , Korayda yanımda ki bar sandalyesine oturmuştu. Asrın "son durum ne kardeşim?" Diye sordu Koraya.
"Aynı bildiğin gibi" diye geçiştirdi koray.
Bu gitme işini çok sormak istiyordum ama Koray kesinleştirince bana söylerdi bence. Hatta belkide bana süpriz bile yapardı. O yüzden bu konuyu hiç açmamaya karar verdim.
Derin "ya baylar siz acaba Etrisle bizi bir yemeğe mi çıkartsanız?" Diye bir soru sordu bakışlarını korayda ve asrında gezdirerek.
Koray "hiç sırası değil kuzen" deyip kestirip attı.
Derin pes etmeyerek "tamam asrınla etris bize gelsin bir film gecesi yapalım ne dersiniz?" diye sordu.
Yani bence olabilirdi. Başımı korayın omzuna koyup film bahanesiyle bütün gece kokusunu içime çekebilirdim.
"Bence olurr" diyerek atıldım.
Koray pek istekli olmayınca ona masum bakışlar attım.
"Tamam o zaman organizasyon sizde bayanlar"
Derinle 32 diş gülümsedik.
"O halde biz çıkalım market alışverişi falan lazım" diyerek Derin ayaklanınca bende ayaklandım.
Mekandan ayrılmadan , korayın yanağına masum bir öpücük kondurarak "Akşama görüşürüz, sevgilim" diye fısıldadım.
Park yerine gittiğimizde "benim arabayla gideriz" dedim. Derin başıyla onaylayınca benim arabaya geçtik.
"Sen lise değilmisin ehliyetin falan var mı ki?" Diye bir soru sordu şaşkınca.
"Ocakta doğmanın verdiği avantaj" diyerek sırıttım.
"Vayy şansa bak" diyerek derinde sırıttı.
Gülümsedim.
"Korayın yaşını biliyor musun peki?" Diye sorusu üzerine duraksadım. Hiç aklıma gelmemişti.
"A hayır" dedim.
Şaşkınca bana bakışlarının ardından "endişelenme senden sadece beş yaş büyük" diyerek sırıttı.
"Beş ha iyiymiş"
-
Marketten alacaklarımızı alıp Korayın evine geçtik. Akşam için meze falan hazırlayacaktık. Ve gecemizin içeceğiyse 'viski' ydi.
Güzelce her şeyi hazırladığımızda bugün aldığımız filmlerden birini seçtik.
' Romantik-Korku '
Sonuçta Derin Asrından hoşlandığını söylemişti biraz korkma bahanesiyle ona yanaşabilirdi ve filmin romantik kısmıysa Asrın için ilham olurdu, belki.
Saat 8e yaklaştığında telefonuma gelen mesaj sesiyle cebimden çıkarttım.
Koraydan gelmiştir diye düşünürken Gizemden geldiğini görmemle yüzümü ekşittim.
Gizem; "doğum günü bir saate başlıyor, fırsatın varken Korayla gelin.."
Cevap yazmayarak telefonu cebime koydum.
Ben intikam insanı değildim.
Evet bunu yapsam eminim Damlayla çok iyi ödeşmiş olurduk ama aynı zamanda kendi seviyemi de düşürmüş olurdum.
Karşımda ki kaç yıllık dostumdu ..
Bu kötülüğü ona yapacak kadar alçak seviyeli olamazdım!
-----
Siz ne düşünüyorsunuz sevgili okurlar ? Etris Damladan intikam alsın mı almasın mı? 😜
Yorumlarınızı bekliyorum..
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro