Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Bilinmeyen / 55



55 .

Korayla bol gülüşmeli , bol dürtmeli ve bolca aşk dolu bir Deniz günü geçirmenin ardından akşam yemeğe gideceğimiz için hazırlanmak üzere beni eve bırakmıştı.

Ondan ayrılmak zor olsa da nasılsa 1 saat sonra görüşeceğiz düşüncesiyle teselli olmuştum.

Hazırlanırken telefonuma gelen mesaj sesiyle sırıttım. Kesin Koraydandı.

Koray; "kapıdayım"

Etris; "hemen geliyorum 😘"

Ve son hazırlıklarımı da yapıp evden çıktım. Çıkar çıkmaz görüş alanıma Koray girdi. Onu süzmeden edemedim. Üzerine giydiği beyaz gömlek öyle yapışmıştı ki tüm vücudu ortadaydı. Gömleğin açık kalmış yakası ve birkaç düğmesiyle havasına hava katıyordu. Siyah dar paça pantalonuysa öyle yakıştı ki gözlerimi Koraydan alamadım. Ona hayran kalmıştım.

Gözlerim Korayın gözleriyle buluştuğunda onunda beni hayranlıkla süzdüğünü fark ettim.

Bir kaşını kaldırıp etkileyici bir gülüşle "her geçen gün daha da mı güzelleşiyorsun yoksa bana mı öyle geliyor?" Diye sordu.

Gülümseyerek "ne yalan söyleyeyim hayatıma sen girdikten sonra oldu ne olduysa" dedim.

"Hım seni etkiliyorum yani?" Diye sordu. Yüzü şımarık bir çocuk gibi hal alınca bu haline gülmeden edemedim.

"Bence cevabı biliyorsun" deyip bir gözümü kırparak arabaya oturmak için hareketlendim.

Koray da hareketlenince kapımı açacak ümidiyle baktım yüzüne ama tek yaptığı başını iki yana sallayıp 'ne oldu?' ifadesi vermekti.

Gözlerimi devirip arabanın ön koltuğuna geçtim.

Odun Koray.

Alt tarafı kapı ya kapı!

Açmak bu kadar mı zordu? Romantiklik 0 dan -10 da düştü.

-

Neredeyse bir saati yolda geçirince usanarak nefesimi verdim.

"Daha yolumuz var mı?"

Koray gözlerini yoldan ayırmayarak konuştu.

"Az kaldı bebeğim ne o yoksa benimle araba yolculuğu yapmaktan sıkıldın mı?" Diye sordu şakalaşarak.

Koraya takılmaya karar vererek "evet koray çok sıkıcısın" dedim.

"Öyle mi hanfendi? İzle o zaman" demesinin hemen ardından konuşmama fırsat kalmadan gaza basınca dudaklarımdan ufak bir çığlık kaçtı.

"Vaoovv" diye bağırdım.

Hızı seviyordum. Hemde çok.

"Süpersiinnnnn" diye bağırdım yine.

"Sıkıntı durumun ne geçmiştir herhalde?" Diye sordu gülerek.

Hız hoşuma gitmişti o yüzden biraz yalandan zarar gelmezdi bence.

"Hayırr geçmedii"

Penceremi de açarak arabanın içinde uçuşan saçlarımla daha da eğlenir bir hal aldım.

"Geçti bence baksana şu haline" diyerek gözüme düşen saçlarımı geriye doğru atmaya çalışsa da faydasızz. Rüzgar arabayı kontrol altına almış gibiydi.

"Hadi etris yeter bu kadar" deyip yavaşladığında huysuzca yüzümü düşürdüm.

"Bence yetmezz koray ya ne güzel gidiyorduk" dedim sitem ederek.

"Başka sefere söz yine yaparız" deyince ona iddialı bir bakış yolladım.

"Söz mü?"

Dişlerini göstererek sırıttığında "koray söz mü dedimm?" Diye sordum.

"Söz bebeğim söz sen iste yeter" deyince gülümsedim.

Hızını gittikçe düşürdüğünde çekinerek elini tuttum. O da yumuşakça elimi kavradı. Parmaklarını parmaklarımda hissetmek tattığım en güzel duyguydu.

Bir süre sonra önümüzde hafif bir ışık görünmeye başladığında içimde heyecan dalgaları oluştu. Korayla baş başa bir yemek yiyecektik ve bana söyleceği şeyler vardı.

Arabayı park edip bana döndü.

Gözlerindeki parıltı eşliğinde "Geldik" dedi.

"İnelim öyleyse" dedim umutlu bakışlarla.

"Etris" deyince gülümsemem hafif silindi. Bu gecenin mahvolmasından çok korkuyordum , en çokta korayla aramızda her hangi bir kesik elektrik akımının olmasından..

Elimi iki avcunun arasına alıp gözlerime derince baktı. "Beni hayatına kabul edip bu gece yanımda olduğun için teşekkür ederim"

"Ben her zaman senin yanındayım Koray sadece bu gece değil bundan sonra her zaman. Şimdi insek mi artık? Acıktım"

Kıkırdayarak başıyla onaylayıp arabadan indiğinde bende inip korayın koluna girdim.

Mekana girdiğimizde bomboştu.
"Koray burası kapalı sanırım?" diye fısıldadım. Güldü.

Yanımıza garson geldiğinde içimden 'kesin kapalı olduklarını ve çıkmamız gerektiğini söyleycekler' diye geçirdim.

"Hoşgeldiniz koray bey, yeriniz hazır efendim"

Garson kelimeleri tane tane ve özenle söylerken kulaklarıma inanamadım. Mekan kapalı falan değildi. Bize özeldi.

Koraya 'sen ciddimisin?' Bakışı attım. Cidden bizim için sadece bize özel mi ayarlamıştı mekanı?

Denize doğru uzanan bir köprünün üzerinde loş ışıklarla tek bir masaya yönlendirildiğimizde dudaklarım aralandı. Müthiş bir görüntüydü.

"Koray sana inanamıyorum bu bu harika" dedim hala şaşkınca bakarak.

"Beğendiysen sorun yok prenses" diyerek yine bir odunluk daha sergiledi. Yaa İnsan daha romantik bir cümle kurardı ..

"Beğenmek ne kelime bayıldımm" hala sırıtıyordum.

-

Yemeklerimizi yerken aynı zamanda her fırsat bulduğumda korayın gözlerine odaklanıyordum. Gözleri elaydı ama her baktığımda kendimi mavi bir gökyüzünde özgürce uçan bir kuş gibi hissediyordum.

Yeterince vakit geçince gecenin anlam ve önemine giriş yaptım.

"Ee Koray anlat artık beni ne zamandan beri nereden tanıyorsun?"

"Bir an hiç sormayacaksın sandım"

"Aa sence bu soruyu hiç kaçırır mıyım? Çok merak ediyorum"

"Küçük hanımın merakını giderelim o zaman" diyerek gülümsediğinde içimde kelebekler uçuştu. Sonunda beni nereden tanıdığını öğrenecektim.

"Her şey orta okul zamanı seni O gece tatil evinizin karşısında ki denizde görmemle başladı. Üstünü çıkarıp sıcaktan yakınmanı gördüğümde içimde bir şeyler kıpırdadı.Seni izledim. Tüm gece izledim."

Sözünü keserek "sapık falan mısın sen koray ya beni nasıl izlersin?" diye sordum. Cidden çok manyakçaydı.

"Of etris sapık falan değilim, izin verirsen sözüme devam edeyim" deyince ikna olmuştum.

"Dinliyorum" diyerek söz hakkını koraya verdim.

"Yani işte Gözlerini bekledim belki beni bulur diye ve en son umudum tükenmeye başladığında belki vazgeçebilirdim eğer bana bakmasaydın, ama baktın.. ay ışığında parlayan kahverengi gözlerini gözlerime diktin , baktın ve"

Biraz sessiz kaldıktan sonra " ... gittin"

"Nasıl yani? Biz bakıştık mı? Hayır olamaz öyle olsa hatırlardım" diyerek yeniden sözünü kestim.

"Pek umursuyora benzemiyordun ondan hatırlamıyorsundur" deyince içimden olabilir diye geçirdim. Cidden ergenliğim cok ağır geçmişti.

"2 sene önceyse ablanla kavga ederek evden çıktıktan sonra Deniz kenarına gittiğinde Uzaktan seni izlerken Denize girdin"

"Yok artık" diyerek müdahele ettim. Çok şaşkındım. Resmen takip ediliyordum. Ne kadarda çılgınca.

Gözlerini devirip devam etti."Bir yarım saat yüzdükten sonra hızlı hareket etmen dikkatimi çekti. Başta ne olduğunu anlamamıştım ama ardından imdat yardım edin diye bağırışların yankılandı. "

"Hey dur bir dakika. Bunu hatılıyorum! O gün eğer biri beni kurtarmasaydı az daha ölecektim"

Koray sessiz kalınca şüphelenmeye başladım.
Şüpheli bakışlarla koraya baktım" Yoksa beni kurtaran sen miydin?"

Bakışları kararsızlık arasında gidip gelirken tekrar sordum. "Koray o gün beni denizden çıkarıp hayatımı kurtaran sen miydin?"

Yine sessiz kaldı.

"Sendin değil mi? Tabi ya tabiki sendin ben o olaydan sonra beni kimin kurtardığını çok aradım ama bulamadım kimse görmemişti sanki o kişi bir anda yok olmuştu"

"Bendim prenses. Hızlıca denize atlayıp seni çıkardım . Sahile yatırdığımda bilincin kapalı, yarı baygındın. Bir süre kalp masajının ardından kendine gelmeye başladığında iyi olduğundan emin olup oradan gittim"

Koray sadece hayatıma anlam katmamıştı o benim hayatımı kurtarmıştı.

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum çok teşekkür ederim Koray sana bir can borcum var"

Gülünce kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Komik bir şey söylememiştim.

"Sen hayatıma girip bana bir şans verdiğinde o borcu ödemiş oldun etris" ve eli yeniden elimi buldu.

Kemancıları gelmesiyle başımı o yöne çevirdim. Koray şaşkınlığıma şaşkınlık katıyordu.

"O zaman dans" diyerek ayağa kalktığında bende kalktım.

Harika bir müzik eşliğinde ellerim korayın boynundayken gözlerimse ela gözlerinin yarattığı mavi huzurunda dalıp gitmiştim. Başımı kalbinin üzerine koyup gözlerimi yumdum.

Korayın belimde ki elleri sırtıma çıktığında dokunduğu her yer alev alırcasına yanıyordu. Kalbim ve ruhum heyecan - mutluluk ilişkisi içindeyken fark ediyordum da ilk kez böyle hissetmiştim.

Bence buna 'Koray Etkisi' lakabını takmak gerekiyor.

Güzel bir gecenin ardından eve gitmek için yola çıktık. Yüksek seste ingilizce bir müzik açmıştım. Neşeme neşe katıyordu. Dümdüz yolda öylece giderken önümüzde ki arabanın yavaşlamasıyla Koray ani bir fren yaptı.

"Neler oluyor?" Diye sordum tedirgince.

"Dur şimdi öğreniriz, sen arabada kal" Koray çok ciddi ve sinirli bir halde arabadan indiğinde karşımda ki arabaya baktım.

Onunda içinden birileri iniyordu.

Neler olduğunu anlamaya çalışıyordum ama bir türlü anlayamadım. Kimdi bu adamlar? Koraydan ne istiyorlardı? aklımda deli sorularla çaresizce arabada oturmaya devam ettim..

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro