Bilinmeyen / 54
54 .
Sabah kalktığımda bir an nerede olduğumu şaşırdım.
Odada gözlerimi gezdirince dün olanlar aklıma geldi.
Dün Koraylaa uyumuştuk!!
Hızlıca yanıma baktığımda bom boş yatağı görmemle yüzümü ekşittim. Sabah sabah nereye gitmişti ki bu?
Yataktan kalkıp aşağıya indim.
Burnuma gelen sucuklu yumurta kokularıyla hemen mutfagın yolunu tuttum.
Anlaşıldı beyfendinin nereye gittiği.
Karşımda ocağın başında tavayı tutan bir taş duruyordu. O erkeksi vücudu ve yeni uyandığını belli eden dağınık saçları ... inanılmaz bir manzaraydı.
Korayı incelemeyi bırakıp "Oo birileri benim için kahvaltı hazırlıyor sanırım" diyerek sırıttım.
"Hiç heveslenme prenses bu benim için" deyince içimden öküz diye geçirdim.
Romantiklik sıfır.
"Hıh bende meraklı değildim zaten" diyerek mutfaktan çıkıp yürümeye başlayacağım sırada ellerini arkamdan belime sarınca durdum.
"Bırakır mısın?" Biraz nazdan zarar gelmezdi.
"Bırakmam" deyip beni daha sıkı sardı.
"Sen bana kahvaltı yapma ama sarılmaya gelince hiçte eksik kalma oldu canım" diyerek ellerini belimden çekip yürümeye başladım.
Arkamdan sırıttığını hissediyordum.
Salonda oturmuş öylece telefonumu karıştırırken evde ayak sesleri duyulmaya başladı.
"Koray?" Diye seslendim.
Merdivenleri biri iniyordu.
"Kim var orada?" Diye seslenmemin hemen ardından bir kız iç çekişi duydum.
Merdivenleri bir kız iniyordu!
Gözlerimi büyüterek şaşkınca kıza baktım.
Kız "Koray!!!" Diye bağırdı bir anda. Sanırsın adam öldürüyorum o derece.
Koray koşarak bir anda salonda bulundu.
Gayet rahat bir şekilde "Ne oldu Derin?" Diye sordu.
Koraya öldürücü bakışlar atıyordum. Derin mi? Bu ne samimiyet ? Üstelik kim bu kız ?!!
Kız "Evde yabancı biri var" dedi beni işaret ederek.
"Asıl yabancı sensin be" diye atarlandım.
Kız alaycı bir kahkaha attı. Koraya baktım artık devreye girip bize bir açıklama yapmak zorundaydı!
"Kızlar ilgilenmem gereken bir kahvaltı var siz kendi aranızda konuşun" diyerek salondan ayrıldı pislik!
Bu adamı biceez saat yolacaktım cidden.
Derin denen kız beni sallamayarak mutfağa korayın olduğu yere doğru yürüyünce kalkıp arkasından gittim.
Mutfağa gitmeden önünü kestim.
"Bana bak kızım nereye gidiyorsun sen?!" Diyerek kolunu tuttum.
"Sanane be bırak kolumu" diyerek çekince daha da sinirlendim.
"Erkek arkadaşımın evinde ne işin var senin?!" bu kez bağırdım.
"Erkek arkadaş mı?" Diye sordu şaşkınca.
Tam da o sırada Korayın mutfağın girişinde durup bizi izlediğini fark ettim. Yüzünde bir gülümseme vardı. Ahh az önce ben onun için erkek arkadaşım mı demiştim? tanrım bu çocuk dengelerimi bozmuştu.
Kız bir anda sırıtarak "Koray ? yeğen sen sevgilimi yaptın vayy be hiç söyleme" diyerek şakalaştı.
Koray göğsünde birleştirdiği kollarını çözerek yanımıza gelip bir kolunu omzuma attı. "Sağol yeğen" dedi.
Şirince sırıtarak koraya baktım. Boyu benden uzun olduğu için bakarken biraz zorlansam da onun o etkileyici yüzüne bakmak benim için bir sanat eserine bakmak gibiydi.
Koray omzumda ki kolunu çekerek " e hadi bakalım bayanlar kahvaltıya" dedi sevecen bir sesle.
Kahvaltı mı? Sadece kendi için yaptığını sanıyordum.
Öylece durup Korayın yüzüne baktığımda beni elimden tutup yürüttü.
"Sen yerken bizde bakacak mıyız?" diye mırıldandım
"Neden olmasın?" Dedi ukalaca. Yumruğumu karnına geçirdim. Biraz inledikten sonra güldü. Tam bir gıcık.
Evin arka bahçesinde havuz başına kurulmuş sofraya baktım şaşkınca. Tüm bunları koray mı hazırlamıştı?
"Vay beni şaşırtıyorsun" dedim memnuniyetle gülümseyerek.
"Bu iyi bir şey sanırım" diyerek yanağımdan bir makas alıp sandalyelerden birine yerleşti.
Bende sırıtmayı bırakıp yanına oturdum. Derinde hemen karşımıza oturmuştu.
Derinin "Ee yeğen bugünkü planınız ne?" diye sorması üzerine sessizce yutkunarak Koraya döndüm. Bir şeyler planlamışmıydı çok merak ediyordum.
"Süpriz" dedi Koray kendinden emin bir bakışla.
Çok tuhaf hissediyordum. Aylardır konuştuğum bilinmeyen şu an yanımdaydı. En önemlisi de erkek arkadaşımdı. Çok daha önemlisi de zaten tanıdığım biriydi. En yakın arkadaşımın sevgilisi. Ah tabi artık en yakın arkadaşım falan değil.
Damla ve Berk tamamen hayatımdan çıkmıştı.
Artık sadece Koray ve ben vardık.
Bundan sonra dış etkenlere yer yok..
-
Koray beni hazırlanmam için eve bıraktı ama nereye gideceğimizden bahsetmemişti, bir tek üzerime bikini-mayo giymemi söyledi. Muhtemelen ya Denize giderdik ya da Havuza..
Keşke bu onunla gideceğim ilk Deniz olsaydı. Ama maalesef kendisini bana Giray olarak tanıttığı zamanlar da deniz kenarında oturmuştuk hatta bira bile içmiştik. Şu an o adamın benim erkek arkadaşım olduğuna inanamıyordum.
Film gibi..
Koray odamın kapısını tıklattığında hızlıca üzerime yataktaki örtüyü çektim.
Üzerimde bikini vardı tamam çıplak değildim ama yinede utanmıştım.
"Gir" dedim kibarca.
Odaya girerek önce beni süzdü ardından alaycı bir sırıtış yaptı.
Ona kötü kötü baktım.
"Böyle mi gideceksin?" Diye sordu dalga geçercesine.
"Giyinmeme izin verirsen örtüyle gitmeme gerek kalmayacak koraycığım" diyerek sırıttım.
Koray bana doğru yürüdüğünde içimde bir ürperti hissettim. Ve tabi heyecan.
Gözleri gözlerimdeyken ne yapacağını bekliyordum ki beyfendi yanımdan geçip yatağa oturdu.
"Giyinebilirsin ben beklerim sıkıntı değil" dedi yine alayla sırıtarak.
Bu kendini çok mu akıllı zannediyordu? Karşısında giyinecek değildim herhalde. Gerçi bikinim üzerimdeydi alt tarafı şort ve tşört giyecektim.
"Of koray çıkar mısın?" Diye sordum bıkkınca.
"Neden ki?" Diye sordu sapık.
"Sen çıkmazsan ben çıkarım" deyip üzerimdeki örtüyü sıkıca kavrayıp odadan çıkmak için adımlar attım.
Tam kapıyı açıp çıkmak üzereydim ki bir eliyle kapıyı sertçe kapatıp kapıyla arasında kalmamı sağladı ve kollarını kapıya dayadı.
Nefesim kesilecek kadar heyecanlandığımı hissediyordum.
Şu an koray önümde resmen bedenimiz bir birine değer bir şekilde kapıyla arasında kalmıştım.
Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında bedenimdeki tüm kan yüzüme hücum etti.
Kalbim duracak sandım.
Konuşmak için dudaklarımı hafif aralayıp bakışlarımı gözlerine çıkardım.
Onun bakışları gözlerimden dudaklarıma kaydığında benimkilerde istemsizce onun dudaklarına kaydı.
Kapıya dayadığı kolundan birini indirerek eliyle çenemi kavradığında öpeceğini anlamıştım.
Bende istiyordum. Onu öpmek istiyordum. Başımı hafifçe koraya yaklaştırdığımda yüzünde bir sırıtış belirdi.
Daha fazla ilerlemeyerek Öpmesini bekliyordum.
Of öpsene artık diye isyan ettim içimden.
Koray bana biraz daha yaklaştığında bu kez öpeceğinden emindim ama pislik işte!
Kulağıma doğru eğilip "seni arabada bekliyor olacağım" diye fısıldadı.
İçimden çığlık atmak gelmişti!!! Ya öpse fena mı olurdu?
Öpmedi.
Koray odadan çıkınca hızlıca üzerime şort tşört geçirip çantamı da alıp çıktım.
Gri lamborghnisinin kapısına dayanmış kollarını göğsünde birleştirerek beni bekliyordu.
İçimden koşup boynuna atlamak geliyordu. Tam olarak hayatıma anlam katan bir insandı. Tek bir bakışıyla beni etkileyen, heyecandan elimi ayağımı kaybettiren bir adam.. Koray erinçoğlu.
Yanına yaklaştığımda dayandığı arabadan kalkarak önümde durdu.
Ne yapacak diye beklerken Yüzüme doğru eğilip yanağıma masumca bir öpücük bıraktı.
Gülümsedim.
Gülümsedi.
"E hadi küçük hanım gidelim istersen" dedi bir kaşını da kaldırıp sempatik bir ifadeyle.
"Gidelim koray bey" dedim.
Koray sürücü koltuğuna bende yanında ki koltuğa yerleştim.
Arabada giderken içimden şarkı dinlemek gelmişti.
"Koray radyoyu açsam sorun olur mu?" Diye sordum çekinerek.
"Sormana gerek yok prenses ne istiyorsan onu yapabilirsin" diyerek göz kırpınca içimden sevinç çığlığı atıyordum.
Radyoyu açıp ilk çıkan şarkı da bıraktım.
Piiz- itiraf
Şarkının 'haykırsam sevda mı..' dediği kısımda tenimde hissettiğim tenle ellerime baktım.
Koray elimi nazikçe kavrayarak öpmüştü.
Ve elimi tutmaya devam etti.
Beni mutlu ediyordu.
"Evet işte geldik" dediğinde karşımda duran plaja baktım.
Deniz, kum , güneş.. tüm güzelliğiyle karşımdaydı.
Çantamı da alıp arabadan indim. Korayda inerek yanıma geldi , bu kez elini önce ben tuttum.
Birleşen ellerimiz Korayın telefonunun çalmasıyla ayrıldı maalesef.
"Bebeğim Asrın arıyor bunu açmam lazım" diyerek yanımdan birkaç adım uzaklaştı.
Konuştuklarını dinlemeye çalıştım ama faydasızdı. Kısık sesle konuştuklarından dolayı duyamadım.
Koray telefon görüşmesini sonlandırıp yanıma geldiğinde merakıma yenik düşerek sordum.
"Hayırdır ne diyor ? Kötü bir durum yok umarım"
Koray gülümseyerek "yok canım işle ilgili konuştuk" dedi.
Bunun altında bir şeyler aramak yerine boşvererek gülümsedim ve denize doğru yol aldık.
Şezlonglardan birine ben birine de koray kurulunca içimden 'bu mudur yani?' Diye geçirdim. Yatmaya mı gelmiştik ?
"Koray ben denize girmek istiyorum" .
"Bekle gireriz biraz daha" diye geçiştirince biraz canım sıkıldı ama sözünü dinledim.
Üzerimde ki şort ve tşörtü dikkatlice çıkarırken bakışlarını üzerimde hissettiğim an biraz utandım.
"Aslında sana aldığım elbise yi giyersin diye umuyordum" dedi.
"Sadece sana özel giyeceğimi söylemiştim"
"Bu andan daha özel mi? Mesela ne kadar özel?" Dedi çapkınca bakarak. Bu adamda biraz da sapıklık mı vardı yoksa bana mı öyle geliyor?
"Belki bir gün görürsün" diyerek sırıttım.
"O gün hemen gelse iyi olur" dedi ve dilini kısa çaplı dudağında gezdirdi.
"Ya onu geçte sana bir şey sormak istiyorum"
"Tabi sor?"
"Beni nereden tanıyorsun?" direk konuya girmiştim. Gerçekten çok merak ediyordum. Beni ne zaman, nerede, nasıl görmüştü?
"Bu sorunun cevabını akşam yemekte versem ?" Diye sordu.
"Akşama kadar dayanabileceğimi sanmıyorum" dedim mızmızca.
"Annenin karnında 9 ay nasıl bekledin hala inanamıyorum çok sabırsızsın etrisciğim" dedi ve o etkileyici gülüşünü yaptı.
Her Koraya bakışımda hayranlığım daha da artıyordu. Ona sahip olmak sanki dünyaya sahip olmak gibiydi.
"Ah tamam söylemedim say akşam öğreneceğim nasılsa" dedim.
Elini makas yaparak burnumu sıkınca huysuzca homurdandım ve elini tutarak yattığı şezlongtan kaldırmaya çalıştım ama hayvan işte çok ağırdı.
"Biraz yardımcı olsana"
"Of denize girmekte kararlısın yani?"
"Evet koray hadii" dedim ısrarla.
Elimi sıkıca kavrayarak ayağa kalktığında biraz serdelesem de düşmedim.
"Hayvancık" diye mırıldandım.
"Aaa duydum seni" dedi şebek şey.
"Hadi yaa" dedim alayla bakarak.
"Bunu sen istedin" diyerek kendinden emin bir şekilde üzerime doğru yürüdüğünde yapacağı şeyi anlamıştım.
"Hayır hayır sakın" diyerek Koraydan uzaklaşmaya çalıştığımda sinsice sırıttı.
"Koray bak sakın bir sürü insan var burada rezil olu..." ve beni kucakladığında tüm sözlerim çoktan silinmişti.
"Yaa koray!!!" Diye huysuzca homurdandım.
"Az önce sen bana hayvancık mı demiştin?"
"Yok canım sana demedim ben onu" dedim kucağında usluca durarak.
"Kime demiştin o zaman?" Diye sordu kaşlarını çatarak.
Yapacağı şeyi anlamıştım kesin beni denize atacaktı. Ama ben denize yavaşça alışarak girmeyi seviyordum atılmak pek tercih edecegim bir sey değildi.
"Şeye dedim ben bak şurda ki adama dedim" diyerek ilk gördüğüm kişiyi gösterdim.
Ov.. şimdi bakınca fark ediyorum da bayağı yakışıklıymış. Koray ağzıma sıçsa yeri şu an.
"Demek ona dedin?" Dedi imayla bakarak. Sinirlenmiş gibi bir hali vardı. Çene kasları gerilmişti.
"Beni indirirmisin artık?" Dedim kucağında tepinerek.
"İndiririm tabi" diyerek sinsice sırıttığında gözlerimi büyüterek baktım koraya.
Umarım aklımda ki şeyi yapmazzz diye düşünmeme kalmadan denizi boyladım!!
"Yaa çok kötüsün!!" Diye inledim suyun içinde.
"Sen kaşındın güzelim" dediğinde sinirle koraya bakarak aniden aklıma gelen düşünceyle sırıttım.
"Aklından neler geçiyor bilmiyorum ama sakın deneme" dedi bir anda düz sesle.
"Too late canım" diyerek hızlıca denizden kum alarak koraya fırlattım. Bir çok kez fırlattıktan sonra Korayın yüz ifadesini görmemle içten bir kahkaha attım.
Sanırım gülmekten ölebilirdim.
"Ne oldu şekerim kum mu oldun?" dedim dalga geçerek.
"Yine kaşındın" diyerek denize daldığında hızlıca denizden çıkmaya çalıştım.
"Koray sakın bir delilik yapma" diyerek uyarıcı ama sempatik bir sesle konuştum.
"Too late?" der demez yeniden dalıp bu kez beni omuzlarına aldığında ağzımdan kısa çaplı bir inilti çıktı.
"Koray rezil oluyoruzz" dedim ama yinede sırıtıyordum. Koray beni mutlu ediyordu.
Beni bacaklarımdan geriye doğru ittiğinde yeniden suyu boyladım.
Beklemediğim bir ana denk geldiğinden boğazıma biraz su kaçmıştı.
Öksürerek yüzeye çıktım.
Koray hızlıca önümde belirdi. "Etris iyi misin?" Diye sordu endişeli bakışlarla. Çok tatlıydııı. Resmen benim için endişelenmişti.
Nefesimi düzene koyduktan sonra ellerimi korayın boynuna dolayarak "iyiyim" dedim.
Gülümsedi.
Ellerini belime getirdiğinde derince baktım gözlerine.
İyiki girmişti hayatıma.
Bir süre denizde yüzdükten sonra şezlonglara geçtik. Biramızı yudumlarken normal sıradan şeyler hakkında konuşuyorduk. Onu tanımak istiyordum.
Herkesden çok daha iyi tanımak ..
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro