Multii ; süpriz 🙈😜

30 .

Sabaha kadar olan bu parti saat 2 de benim için bitiyordu. Uykum gelmişti.

Bilinmeyene odaya geçeceğimi haber vermeliydim. Gerçi şu an muhtemelen beni izliyordu ama yinede haber vermek istiyordum.

Tam mesaj yazacağım sırada mesaj geldi.

Bilinmeyen; "sanırım yatmaya gideceksin"

Etris; "nereden anladın? :o "

Bilinmeyen; "son yarım saattir esniyorsun"

Etris; "beni uzaktan izlemek yerine yanımda olsaydın esnemezdim bence"

Bilinmeyen; "esnerken bile göz kamaştırıyorsun ama madem ki çok istiyorsun yanına geliyorum :)"

Şaşkınlıkla ağzım açıldı. Bilinmeyen bana yanına geliyorum mu dedi? Biri beni çimdiklesin bu bir rüya olmalı!!

Etrafıma usulca bakıyordum. Her hangi biri bilinmeyen olabilirdi.

Şu maske olayı olmasaydı gerçekten çok iyiydi ama yinede kim olduğunu bilmiyorum ya lanet gerçekten.

Bilinmeyenden;

Etris sürekli etrafına bakıyordu. Beni arıyordu.
Kim olduğumu bilmesini , öğrenmesini bende çok istiyordum ama gerçek kimliğimi öğrendiğinde beni sevebilecek mi bundan emin değilim.

Etrise yakın olabilmek için bu maskeli parti olayını ben ayarlatmıştım. Başka türlü yakınında olamazdım.

Gözleri mekanı tararken hemen arkasında ki bar masasına geçtim. İçkimi yudumlarken onunkinin bitmiş olduğunu fark ederek garsona seslendim.

"2 vodka" diye siparişimi verdikten sonra bakışlarımı tekrar Etrise çevirdim ama o da kim be? Lan kim bu?

Ulan var yaa...

Kız şimdi yanındaki lavuğun ben olduğumu zannedecek iyi mi ???

Sinirle tıslayıp izlemeye başladım.

Etris akıllı kızdır onun ben olmadığımı anlar diye ümit ediyordum.

Etris'ten;

Bakışlarım bilinmeyeni ararken yanıma biri geldi. Acaba bu o muydu?

Siyah saçlı neredeyse 1.90 boyunda olan bu kişi hiç tanıdığa benzemiyordu.

"Etris" dedi. Bilinmeyenin sesini daha önce duyduğumdan bunun o olmadığını anlamıştım ama yinede kimdi? Beni nereden tanıyordu merak etmiştim.

"Evet benimde, sen kimsin?"

"Sadece bu gecenin prensesiyle dans etmek isteyen biriyim, bana bu dansı lütfeder misin?"

Siyah saçlarının aksine mavi gözlerine baktım. Ateş gibi yanıyordu sanki.

"Üzgünüm ama zaten dans edeceğim biri var" diyerek reddettim.

"Hani nerede ben göremedim?"

"Birazdan gelir"

"Gelsin tanışalım öyleyse"

"Seni görmese iyi olur bence yanımdan hemen git" diyerek sertçe onu istemediğimi belirttim.

Bilinmeyen görse olay çıkarırdı kesin.

"Lütfen Etris sadece bir dans" deyince bıkkınca nefesimi verdim.

Tam yanından gitmek üzereydim ki bileğimi tuttu.

Bilinmeyenden;

Ne oluyor lan orda? Şu piç ne diyordu Etrise?

Etris oldukça huzursuz görünüyordu ve bu durumda bende huzursuzdum.

Etris gitmek için hareketlendiğinde o piç, kızı bileğinden tutarak durdurdu. Bu durumda iş bana düşüyordu. Kimse benim sevdiğim kıza dokunamazdı!
Kırarım lan o eli.

Sinirli bir şekilde yanlarına giderek çocuğun etrisi tutan elini sertçe kavrayıp geriye ittim.

"Ulan oğlum dua et yeri değil yoksa o elini kırar bir taraflarına sokardım!" Diye tısladım.

"Ahh be abi gerçekten yapar mısın? Öz ve öz kardeşine?"

Oğuz? Yok artık! Şaşkınlıktan göz bebeklerim titriyordu.

"Aa dur dur dur yoksa şu prensesin beklediği sen misin? Ha abi? " Alay eder gibi konuşuyordu ve bu beni daha da çileden çıkartıyordu.

"Senin ne işin var lan burada?" Bu kez kendime hakim olamayarak bağırdım.

Etristen;

Bilinmeyen şu an yanımdaydı. Hemde sırf benim için öz ve öz kardeşine kafa tutuyordu.

Neye şaşıracağımı şaşırmıştım.

Bilinmeyenin yanımda olmasına mı yoksa benim için kardeşine kafa tutmasına mı?

Maskelerden hala yüzünü göremiyordum.

"Abi lütfen bir sakin olsana alt tarafı senin düzenlediğin bu partiyi duydum ve katılmak istedim fena mı olmuş?"

A ne? bu partiyi düzenleyen bilinmeyen miydi? Gittikçe onun kim olduğuna dair merağım artıyordu.

"Oğuz bak defol git elimden bir kaza çıkacak" diye kükredi bilinmeyen

Oğuz bilinmeyene doğru bir adım attığında aralarında ki mesafe kapandı.

"Çıksın o zaman abi" diye tıslayarak resmen ona meydan okuyordu.

"lütfen ikinizde kesin şunu gecemi mahvediyorsunuz!" Diyerek aralarına daldım.

Bir elim Oğuzun göğsündeyken diğer elim Bilinmeyenin göğsündeydi ve işte o an içimde ki kelebek sayısını tahmin bile edemiyordum.

Sert göğsünü elimin altında hissederken kalbim çıkacak gibiydi.

İkisinin bakışları ortalarında duran bana kaydı. İkisinin ortasında durmak parfüm kokularını net alabilmemi sağlamıştı. Şu an her kimin kokusu burnuma geliyorsa oldukça etkileyiciydi. Buram buram erkeğim ben diyordu parfüm.

Oğuz'un bakışları alaycı bir ifade alarak "Ahh hala daha mı Koray? Ops pardon sanırım pot kırdım" Dedi.

"Oğuz kes ve defol !"

Bilinmeyen yani Gerçek adıyla koray Oğuza doğru vücudunu yaklaştırdığında , göğsünün üzerinde duran elim onun tenini daha da hissetmemi sağlamıştı.

3 düğmesi açık beyaz bir gömlek giymesi onun tenini hissetmemi daha da kolaylaştırıyordu.

Oğuz sinsice sırıtıp yanımızdan ayrıldığında bakışlarımı hemen bilinmeyene yani Koraya çevirdim.

"Gerçek adın Koray mı?" Diye sordum elimi göğsünden çekerek.

"Üzgünüm böyle olsun istememiştim. Hepsi o Oğuz belası yüzünden" diyerek sinirle tısladı.

Elimi kemikli çenesine koyarak yüzünü bana çevirdim.

Gözlerimiz buluştuğunda onun o elaya kaçan harika gözlerini sonunda görmüştüm.

Aramızda ki elektrik şu an hiç olmadığı kadar yüksekti.

"Özür dilerim" deyip hızlıca geri çekildiğine ona 'neler oluyor' bakışı attım.

Hiç bir şey söylemeden yanımdan uzaklaşmaya çalıştığında peşine takıldım. Kalabalığın arasına karıştıkça onu görmem zorlaşıyordu.

Sonunda bana izini kaybettirince üzgünce bir iç çektim. Ona bu kadar yaklaşmışken elimden kayıp gitmişti!

Odamın yolunu tutarken parti salonundaki an hafızamda canlanıyordu.

Maskesi komple saçlarını ve yüzünü kapladığından kim olduğunu ayırt edememiştim. Belki de daha önce gördüğüm biriydi. Tek ayırt edebildiğim ela'ya yakın gözleriydi.. beni bir girdap gibi içine çeken gözleri.

Şu an onun hayatına dair olarak Oğuz adında bir kardeşi olduğu ve kendi adınınsa koray olduğunu biliyor olmamdı.

Ve birde sanırım müzikle ilgileniyordu. Gitar çalışı ve bana şarkı söyleyişi asla aklımdan çıkmayacak güzellikteydi.