28. 

Sabah erkenden kalkıp kahvaltı yaparak kızlarla akşama takacak maske almaya gittik. Akaşama özel otelin yanında ki mağaza maskeler ve elbiseler getirtmişti.

Otelden çıkmadan önce gelen mesaja baktım.
Yine bilinmeyen.

Bilinmeyen; "küs müyüz?"

Cevap yazmak içimden hiç gelmiyordu. Cevapsız bıraktım.

Mağazaya girdiğimizde ilk gördüğüm maskeyi yüzüme taktım.  Simsiyah bir maske ve kenarlarında tüğleri vardı. Fazlasıyla seksiydi.

Maskeyi çıkarmaya çalışırken saçıma takılmasıyla derin bir of çektim. Tam da sırası!

Maskeyi saçımdan kurtarmaya çalışırken aynadan görüş açıma Giray girdi.

Sakin adımlarla yanıma gelerek saçımı maskeden kurtardı. Aynadan ona bakıyordum. Tam arkamdaydı. Nefesini hissedebileceğim kadar yakınımda.

"Teşekkürler" diyerek hızla elinden maskeyi alıp kasaya geçtim.

Kasadaki bayana maskenin parasını çıkarttığımda bayan "ödendi hanım efendi" dedi.

"Ben bunu şu an alıyorum ödenmiş olamaz" diyerek parayı ısrarla uzattım ama bayan almadı.

Sinirle soluyarak mağazadan çıkıp elime telefonu aldım.

Etris; "ne ara gelip maskeyi ödedin bilmiyorum ama bu durumdan çok rahatsızım haberin olsun!"

Bilinmeyen; "sadece teşekkür etsende olurdu ..  "

Etris; "canımı sıkıyorsun"

Bilinmeyen; "sana kendimi affetireceğim"

Etris; "ne yaparsan yap asla seni affetmeyeceğim! Furkanı geçtim ama Berke yaptığın kabullenemez. Sen resmen birini öldürmeye teşebbüs ettin"

Bilinmeyen; "tamam haklısın senin gözünün önünde yapmamam gerekiyordu"

Etris; "sen delisin gerçekten tımarhaneye falan kapanman gerekiyor. Ne demek istediğimi bile anlamıyorsun"

Bilinmeyen; "sende beni anlamıyorsun ! Yanında tek bir tane bile erkek olamaz bu kurala uy ki bende birilerine hesap sormak zorunda kalmayayım ;) "

Etris; "hastasın sen."

Bilinmeyenin beni sadece takıntı haline getirmeye başladığını düşünüyordum. Sevmek değildi bu. Resmen beni kafasına takmıştı.

Henüz karşıma çıkamıyordu ve ilk kez bu durum beni rahatlatmıştı.

Ondan korkmaya başlamıştım. Beni ürkütüyordu.

Tuhaf biriydi.

Sanırım onu görmeye hazır değildim.