Öp Beni
Ayağım yanmıştı. Ama ben o an yaşadığım duygular yüzünden hiçbir şey hissetmiyordum.
Egemen'in koşarak yanıma gelmesi , Tahirin bağırarak beni geri çekmesi bir an içinde gerçekleşmişti.
" Defne iyi misin ? " dedi Tahir aynı zamanda belimden kavradığı an kucağına alarak.
Yüksek çıkan sesindeki endişe bir anlık ona dönmeme neden olmuştu.
" Sevgilim-"
" Tahir " diye kestim lafını ağlayarak çıkan sesimle.
" Ben altıma -"
" Hayır birşey yok.Birşey yok sevgilim"
Çay fazla yakmamıştı ayağımı ama ufaktan acıyı hissetmeye başlamıştım.
" Yenge iyi misin ?"
Egemen'in sorusuna cevap vermek yerine Tahirin göğsüne gömdüm başımı.
Kocam olduğundan dolayı Tahirden daha fazla Egemenden utanmıştım.
Ama bu Tahire rezil olmadığım anlamına gelmiyordu.
" Egemen sen dolaptan buz getir ,bide çekmecede krem olmalı onları
al yukarı gel "
" Tamam"
O yanımızdan ayrılır ayrılmaz Tahir dudaklarını alnıma bastırarak" Birşey yok Defnem "
Başımı göğsüne gömdüğümden sıksık alıp verdiği nefesini hissediyordum.
Ne diyeceğimi bilemez şekilde sesszice beni yukarı çıkarmasını bekledim sadece.
Fakat sızlayan ayağımın yeni yeni verdiği acıyı hissetmemle buruşturdum yüzümü.
Odaya gelir gelmez Tahir beni kucağından indirmeden direk yatağa bıraktı.
Benim aklım ıslak donumda kalmıştı ama Tahir oralı bile değildi.
Az önce yaşanan o utanç verici an hiç umrunda değildi sanki.
Sadece yanan ayağıma vermişti ilgiyi.
" Egemen buz getirir şimdi" dedi çorabımı çıkarıp eli ile ayağımı okşayarak.
" Çok acıyor mu ?"
" Biraz "
" Tamam "
O kendince beni teselli ederken ben bacaklarımı birbirine yapıştırmış şekilde bekliyordum .
" Neden dikkat etmiyorsun?"
" O an yaşadığım şok -"
" Herkesin başına gelebilir" diye kesti lafımı elini yanağıma koyarak .
Kendimi kötü hissetmemem için yapıyordu bunları.
" 24 yaşında bir kadın altına
işemez Tahir!"
Galiba beklemiyordu bu cevabı. Bir süre sessiz kaldı o yüzden.
Ve tam yine birşeyler söylemek için ağzımı açacakken Egemen girdi içeri.
" Buz ve krem " dedi hızla yanımıza gelerek.
Gözleri sadece ayağımın üzerindeydi, yüzüme bakmıyordu hiç.
" Tamam Egemen sen çıkabilirsin"
" Başka şeye ihtiyaç var mı?"
" Hayır "
Tahrin onu neden gönderdiğini anlamıştım. Anlamıştık.
Benim utandığımı ve o yüzden rahatsız olduğumu biliyordu.
" Aşağıdayım "
Başka birşey söylemeden yanımızdan ayrıldığında sessiz bir nefes verdim .
" İstersen doktora gidelim Defnem"
" Gerek yok "
" Ya fazla kızarırsa ?"
" Birşey olmaz "
" Ne inat bir kadınsın sen "
O söylenirken ben sesszice ayağa kalkmaya çalıştım.
" Ne yapıyorsun?"
" Duş almak istiyorum "
" Söylesene bana "
" yalnız!"
" Olmaz " dedi daha fazla birşey söylememe izin vermeden. Cümlesini bitirir bitirmez kucağına almıştı bedenimi.
" Tahir ne yapıyorsun?'
" Ne yaptığımı biliyorsun?'
" İndir beni! İzin vermiyorum '
" İzin almıyorum "
" Ne arsız bir adamsın sen !
Bırak dedim sana "
Kendi kendime söyleniyordum çünkü o çoktan beni banyoya götürmüş kapıyı da kitlemişti.
Beni yaşça çamaşır makinesinin üzerine bıraktığında hala onu izliyordum.
Küveti dolduruyordu.
" Bir kere izin verdik diye iyice alıştın sen .Bu son ona göre"
Gömleğimin düğmelerini açarken suyu ayarlıyordu.
Sütyenle kaldığımda bir kaç saniye çıkarıp çıkarmamak arasında kaldım.
" Su hazır"
" Ben yıkanmak istiyordum sadece, küvet keyfi yapacak halde değilim"
" Su sinirlerini yatıştırır Defne"
" Sen burada olduğun sürece mi ?"
Derin bir nefes aldı sadece. Benimle laf yarışına girmekten kaçınıyordu .
" Çıkar üstündekileri gel "
" Arkana dön o zaman"
" Başladın mı yine ?"
" Arkana dön Tahir"
Utanmıyordum sadece önünde soyunmak garip hissetmemi sağlıyordu. Sonuçta onca yaşanan şeyden sonra ikimiz içinde tehlikeli bir adımdı.
O önümde kıyafetle ama benim hissettiğim şeyler öyle böyle değildi.
Gerizekalı kalbim ,aptal hislerim.
" Daha geçen gün önümde duş aldın . Şimdi utanıyor musun?'
" Sana ne ?"
" Bitti mi ?'
Sorduğu soruya karşılık ne diyeceğimi bilemedim öncelikle.
Hayır bitmemişti. Çünkü çıkarmamıştım.
" Ya sen çıksana ya ! Zeybek gibi dikildin başıma "
" Ne diyorsun Defne?"
" Çıkarmıyorum varmı bir diyeceğin ?'
" Neden ?' Dedi bu sefer yönünü bana çevirerek. Üzerimde sütyen, altımda pantalon vardı.
Bir kaç saniye onu baştan sona süzerek
" Önce sen çıkar"
" Defne hava soğuk yıkan ve uyu "
" Kendim yıkanırım"
" Az önce ayağını yaktın"
" Olsun " dememle gözlerini kapatarak bir nefes verdi.
" Delirteceksin beni Defne! Yemin ederim delirteceksin!"
Son kez sitem edip ardından beni kucağına alması ile bir çığlık kaçtı dudaklarımdan.
" Tah-"
" Kes sesini ! Bir daha konuşursan küssün falan demem bir öperim bir daha ağzını açamazsın!"
Oldukça ciddi şekilde söylediği cümleyle yutkundum öncelikle.
Ardından tam ağzımı açacakken dudağımı ısırarak durdurdum kendimi.
" Benden izinsiz öpmemezsin beni " dedim yavaş şekilde.
" Kanıtlamamı ister misin?"
" Tokat atarım"
" Yine öperim"
" Bir daha atarım!"
" Tekrar öperim"
Ellerim omzundayken kaçırdım gözlerimi. Neden bu kadar aşığım ki ?
" Polise veririm seni "
Dudağının kenarını kıvırdı hafifçe.
" Karımı öptüm diye mi ?"
" Eski karın!'
" Biz hala evliyiz Defne "
" Olsun ben kafamda boşadım seni !"
" Allah Allah" dedi gülerek.
Ben aklım sıra onunla tartışma yaşarken o beni tekrar çamaşır makinesinin üzerine oturttu.
Ardından yavaşça pantalonumun düğmesini açtı.
" İki yüz verdik diye iyice alıştın ama sende."
Pantalon bacaklarımdan aşağı süzüldükten bir kaç saniye sonra diğer parçalardanda kurtulmuştum.
" Seni böyle yola getirirler işte"
" Sümük gibi yapışıyorsun ne yapabilirim?'
Gülümsedi ve kuracağına alması ile hazırladığı küvetin içerisine koydu bedenimi.
" Üstümü çıkarma fikrin
geçerli mi hala?'
" Az önce çıkar dediğimde
çıkarmadın ama "
" Şimdi çıkarsam? "
" Hayır!" Diye kestim lafını hiç istemeyerek.
" Çık dışarı!"
" Defne-'
" Dışarı çık Tahir "
🐾
Banyodan çıktıktan sonra biraz daha iyi hissediyordum kendimi. Başta küvet firki hoşuma gitmesede uzun süre çıkmadım dışarı.
Tüm vücudumun rahatladığını hissediyordum.
Üstüme rahat şeyler giyip yavaşça salona indim.
Tahir ortağını toplamış salonda birşeyler yapıyordu.
" Tahir?'
" Efendim " dedi başını kaldırıp bana bakarak.
" Ne yapıyorsun?'
" Mert eski gitarımı getirmiş ona bakıyordum "
" Sen gitar mı çalıyordun ?' Dedim yanına giderek.
" Lise yıllarımda bir grupum bile vardı" demesi ile şaşkınca gülümsedim.
" Çalabiliyor musun şimdi?"
Bunu sormamla kısa bir süre donuksada cevap vermesi uzun sürmedi.
" Uzun zamandır hiç kullanmadım"
" Bence unutmazsın "
" Yok unutmadım" dedi derin bir nefes vererek.
" Çalsana o zaman"
" Küçük bir prova yapamam lazım"
" Daha hazır değilsin yani "
" Sana kötü bir gösteri sunmak istemem " demesi ile başımı salladım.
" İyi o zaman "
Yavaşça kanapeye oturup elimi karnıma koyarak kumandaya uzandım.
" Ne izliyorsun?"
" Önüme ne gelse "
" Acıkmadın mı sen ?" Dedi yanıma oturarak.
Ardından yavaşça karnıma koydu ellerini.
" Hayır aç değilim "
" Ben çok açım ama "
" Ye o zaman "
Ben kendimce cevaplarken açık kalan omzumu öpüyordu.
" Fazla yakın hissediyorsun galiba kendini "
" İstemiyor musun ?"
" İstekli gibi duruyor muyum " diye cevapladım karşıma çıkan ilk filimde elimi durdurarak.
Ateş ve Su. İki kez izlememe rağmen defalarca tekrar izleye bilirdim . Özcan Deniz'i pek sevmesemde adam bildiğin yaşıyordu tüm rollerini.
" Gel şöyle yapalım. Sen bana istediğin kadar vur . Ben seni bir kere öpeyim"
" Öpüyorsun ya "
" Dudağından"
Gülümseyerek başımı salladım. Onu affedip etmediğimi bende bilmiyordum. Lakin aramızda olan bu etkileşimime dur diyemiyordum. Her saat başı değişiyordu hislerim.
Bir öldürmek istiyordum ,bir öpmek.
" Olmaz" diye cevapladım dudağımı ısırarak.
" Acısana bu adama. Kapında köpek olur senin . Öl dersen ölür"
" Öl"
Hiç beklemediği bu cevabı duyması ile ben gülerken o bir kaç saniye sessiz kaldı.
" Defne ciddi olsana iki dakika "
" Ciddiyim zaten. Hadi öl "
" Çocuklarımız yetim kalsın yani "
Aldığım cevapla bu sefer benim bakışlarım değişti. Saniye farkı ile çatıldı kaşlarım.
" Allah korusun "
" Az önce sen -'
" Ben şaka yapıyordum Tahir"
" Bende şaka yapıyordum"
" Sen şaka yapma lütfen" dedim kendimi yavaşça yana çekerek. " Senin şakaların hiç komik değil"
" Tamam kızma. Gel buraya şaka yapıyorum"
" istemiyorum"
Ellerimi göğsümde birleştirerek biraz daha geri çekildim.
Zaten hormonlar yüzünden zarzor kendime geliyordum. Şimdi bu kocam olacak adam da daha fazla sinirlendiriyordu beni .
" Bir daha söylemem hadi ama "
" Söyleyemezsin zaten "
" Söylersem öleyim"
" Ben öldürürüm seni " dedim derin bir nefes alıp tekrar yanına giderek.
Anında gülümseyerek kolları arasına almıştı bedenimi.
" Hırçın karım benim"
" Ölüm konusunu bir daha açarsan boşarım seni "
" Beni neyle tehtit ediyorsun farkında mısın?"
" Ciddiyim "
" Tamam sustum " dedi iki kolunuda arkamdan sararak.
Ardından iyice kendine yaslayıp göğsüne uzanmamı sağladı.
" Sen uyuduğun zaman öpüyorum ben seni " dedi karnımı okşarken.
İkimizde gözleri ekranın üzerindeydi.
" Arsız adamsın işte"
" Karısına deli gibi aşık olan arsızın tekiyim"
Bunları söylerken saçlarımı kenara çekip boynumu öpüyordu uslu uslu.
Neden bu kadar uslu durduğumu kendim bile anlamıyordum. Ama ona dur demek istemiyordum.
Aptal değildim. Ve ya körde değildim.
Tahrin ne kadar pişman olduğunu,benim için ne kadar endişe ettiğini görüyordum.
Belkide bu haraketleri neden oluyordu yumuşamama. İsterse beni boşar , çocukları istediği zaman görürdü.
Genç, yakışıklı,zengin bir iş adamı neden sevmediği bir kadının peşinde sürünsün ki ? Neden önümde bu kadar alçaltsın kendini?
Sevememek lafı alakasız kalıyordu böyle düşününce.
Hayatı boyunca kibrinden kimsenin önünden konuşmasına izin vermeyen adam, bu gün bana köpeğin olayım diye yalvarıyordu.
Ne düşünmem gereğini bende bilmiyordum. Ama kötü düşünemiyordum.
Zaman geçtikçe daha fazla kinli kalamıyordum ona karşı.
Ben kendimce düşünürken elini yanağımda hissetmemle gözlerimi onun bademlerine çevirdim.
Üzerime eğilmiş şekilde gözleri ile izin alırken sesszice yutkundum.
Ardından o sorusunu sormadan başımı salladım yavaşça.
" Öpebilirsin"
Bölüm sonu...
Sizce artık tamamen barışsınlar mı?
Yoksa ayrılmaları mı lazım?
Finale çok az kaldı. O yüzden spoi veremem .
Not: Defnenin değişik halleri hamilelikten kaynaklanıyor. Normalde çok ciddi biri ( !)
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro