Mert'in isyanı
" Anlat " diyip yanına oturdum . Bakışlarını önündeki duvardan ayrımadan sesizce bekliyordu hala.
" Mert ?"
" O beni sevmiyor" dediğinde anlamsızca elimi omzuna koydum.
" Kim sevmiyor ?"
" Düz olduğunu söyledi" dedi yine konudan bağımsız olarak.
" Mert açık konuş!Kim düz olduğunu söyledi?"
Bakışlarını yerden çekip bana döndüğünde gözleri yaşlıydı ve bu benim canımı yakmıştı.
" Yenge gözümün içine bakarak benim inadıma o kadını öptü. Sırf benden hoşlanmadığını kanıtlamak için " diyip elinin tersiyle gözünü silip cebinden telefonu çıkardı.
" Al mesajları oku anlarsın "
Mesajlaşmayı açıp telefonu elime tutturduğunda, bir kaç saniye Merte bakıp ardından telefonu aldım.
SİKKO
MERT : aşık olduğumu anlaman için illa boynuma adınımı yazdırmalıyım
SİKKO : yemin ederim elimde kalacaksın bir gün
SİKKO : geçen yediğin dayağı çabuk unuttun herhalde
MERT : unutmadım
MERT : her sızladıkça aklıma sen geliyorsun
SİKKO : oğlum düzüm diyorum anlamıyor musun
MERT : makarnada suya atlamadan önce düz olur
SİKKO : Mert öldürürüm seni yeter lan yeter !
SİKKO : ne sikik ,gurursuz adamsın sen . Ne arsız çocuk oldun böyle
SİKKO : bide utanmadan üçlü takılalım diyor
Sikko : Gerizekalı velet . Birdaha bana bu şekilde yazarsan abine söylerim şakam yok
Engelli kaldırmak için dokunun
Mesajları okunduktan sonra devamı yoktu çünkü engellemişti. Son yazdığı mesajı tekrar okuyup aklıma gelen ilk düşünceyle Merte döndüm hemen .
" Egemen mi ?"
Bir kaç saniye yüzüme bakıp gözlerini silerek başını salladı.
" Anlamıştım"
" Yenge ben ne yapacağım ?' diyip ellerimi tuttuğunda kendimi geri çektim.
" Sen önce bir tedavi ol sonra ne yapacağına bakarız "
" Ne ?"
Sinirle gülerek ayağa kalktım" iki adamı sevmek ne Mert . Manyak mısın sen ?! "
" Ben sadece hissettiklerimi
söylüyorum " diyip ayağa kalkarak tam önüme geldi.
" İkisinide istiyorum. Biri olmadan diğerini istemiyorum "
Duyduklarımı beynim hazm etmiyordu.Hiç bir mantığa sığmıyordu bu söylediği.
" Kimse bunu kabul etmez "
" Bana ne " diyip elini duvara vurarak kendini sıktı.
İyice salağa bağlamıştı.Hem çok kızgındım hem destek olmak istiyordum.
Ama şöyle bakılınca destek olacak bir tarafı yokmuş olayın.
Hepsi Mert'in şımarıklığı sadece.
Bir erkeğin erkeğe ilgi duymasını garipsememiştim ama bir erkeğin iki erkeğe ilgi duymasını ilk defa duyuyordum.
Bu aşk falan değildi bu bildiğin hevesti ve ya yatak fantezisi.
Bir şey demden odadan çıktım sinirim bozulmuştu iyice . Sakin kafayla yine konuşacaktım.
Salona indiğimde Egemen ve Tahir karşı karşıya oturmuş sigara içerken ciddi ciddi birşeyler konuşuyordu.
Az önceki konuşma yapılmamış gibi yaparak Tahirin oturduğu koltuğun kenarına oturup elimle omzunu sıvazladım.
" Hoşgeldin Egemen"
" Hoş bulduk yenge nasılsın ?"
" İyiyim sen ?"
Başını salladı " iyiyim bende "
" Gidip araziye bakalım o zaman " dedi Tahir ayağa kalkarak. Egemen ve bende onunla birlikte kalmıştık.
Egemen Tahiri onaylarken ben sorumu sordum" ne arazisi? "
" Yeni işler yapacağım demiştim ya ,arazi bakmaya gidiyoruz " diyip elini saçıma koydu .
" Gelmek ister misin ?"
Aslında istiyordum ama şu n Mert'i yanlız bırakmakta istemiyordum .
" Daha sonra şimdi işlerim var "
Tahir üstüme gelmeden elimi öperek
"o zaman akşam görüşürüz " dedi göz kırparak.
" Görüşürüz "
Egemen gidinceye kadar Mert odadan çıkmadı. O gittikten sonra göründü merdivenlerde.
" Gitti mi ?"
" Gitti " dedim masadaki sürahiden kendime su alıp.
" Sende git elini yüzünü yıka
kendine gel. "
Hiç bir şey demeden omuz silkerek aşağı indi.
" Canım hiç birşey yapmak istemiyor yenge "
Ruh gibi koltuğa oturup bakışlarını tavana dikerken kenarda durmuş öylece Mert'i izliyordum.
Bir şey demek istiyordum ama cümle bulamıyordum. Kendisi demişti zaten beni ben bile anlamıyorum sen nasıl anlayacaksın.
Anlamak istiyordum ve ya kanıtlamak.
Ama ne yazık'ki ne ben pikoloğum ne de o hasta .
Düşünceler denizinde boğulurken kapının çalmasıyla kendime geldim.
" Ben bakarım " dedi Mert halsizce oturduğu koltuktan kalkarak.
" Peki " diyip önden onun gitmesine izin vererek mutfağa gittim.
Kapı durmadan çalıyordu.
" Geldim " diye bağırdı Mert iki adımla kilidi açarak.
" Hellooooooo "
" Kimsin "
" Ben mi kimim? beni tanımıyor musun?"
Duyduğum sesle yeni elime aldığım bıçağı kenara bırakıp hızla mutfakta çıktım. İnşallah yanılmıyorumdur.
"Yoo tanımıyorum kimsin ? "
" Ben -"
" Cansu " dedim lafını yarıda kesip olduğum yerde donarak.
Hiç beklemediğim anda kapının yanında bana bakan kız kardeşimin şuan gerçek olup olmadığı hazmetmeye çalışıyordum.
" Ablam "
" Sen -" diyip dolan gözlerimi elimin tersiyle silip " sen nasıl -"
" Seni özledim" diyerek küçük bavulunu Merte verip bana doğru geldi ve hiç beklemediğim anda sıkıca sarıldı.
" Seni çok özledim abla "
...
" Babam ve abimin haberi yok. Köye gittim dedim "
" Niye risk alıyorsun ?Öğrenirlerse ne olaca " dedim elimdeki suyu Cansuya uzatarak.
Bu sırada Mert önümüzdeki koltukta oturmuş bizi dinliyordu .
Cansu sudan büyük bir kaç yudum alıp derince oh çekerek devam etti.
" Ya abla öğrenseler ne yapacaklar sanki, kötü bir şey yapmışım gibi . Ayrıca sen o güzel kafanı yorma böyle şeylere " dediğinde her ne kadar içim rahat etmesede gülümsedim.
"Peki madem. Bu arada tanış Mert. Benim kaynım " diyip Mert'i işaret ederken Cansu gülümseyerek elini uzattı.
" Memnun oldum Mert .Bende Cansu Tahir abinin baldızı "
Cansunun yaptığı espriye hafifçe gülerken Mert oldukça umursamaz şekilde elini sıktı.
" Ne güzel"
" Bu arada seni tanıyorum .Yani Tahir abinin takip ettiği kişilerin arasında varsın. Abim izin vermediği için gizli instagam kullanıyorum .her nneyse seni ne ilgilendirir dimi ? Soyisimleriniz aynı olduğu için herkesi araştırdım." Dediğinde Mert sadece başını sallayıp ayağa kalktı.
" Yenge ben biraz uyumak istiyorum"
" Tamam canım iyi uykular "
Mert hafif gülümseyerek yukarı çıktığında bende Cansunun önüne oturdum.
" Aç mısın ?"
" Yemeğe ne var ?"
" Bir şey yok .Ama senin için birşeyler yapabilirim "
" Ha yok ya o kadar da aç değilim"
Şakayla söylediği cümleye karşı omzuna vurdum hafifçe.
" Nankör "
" Ama daha zehirlenmek için gencim daha . Sen mutfağı göster ben yaparım" diyip ayağa kalktığında şaşırmış şekilde bende kalktım.
" Sen yemek yapabiliyor musun ?"
" Evet birşeyler kaptım diyelim " diyip mutfağa doğru yürürken kıpkırmızı olmuş şekilde peşinden gittim.
Bu yemek işini çözmem lazımdı .
Mutfağa geldiğimizde sebzeleri çıkarıp Cansuya uzattım.
Bir yandan yemek yaparken bir yandan konuşmaya başlamıştı bile.
" Ya abla bu Mert ne kadar da suratsız çocukmuş ya . Fotolarda falan çok tatlı görünüyor oysa "
" Aslında tatlı ama bu aralar sıkıntısı var " dedim bıçağı ve tencereyi çıkarak.
Omuz silkti
" Gözüm tutmadı o çocuğu "
" Cansu kaç kere dedim tanımadan kimseyi yargılama "
Omuz silkti.
" Tamam abla ya "
" Hem tanıdıkça seversin sadece kızgın ve ya üzgün olunca çekilmiyor o kadar alışırsın " dediğimde biberleri musluğun altına koyup başını salladı.
"İnşallah "
Cansu_çakır
Cansu _Çakır " go go 🚘"
( Yorumlar kapalı)
Defne_Tozlu ve diğer 367 kişi beğendi
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro