Kalp ve Beden.
Tahirden...
Evin her köşesine sinen kokusu zehir gibi içime yayılırken ,her adım başı kulağımda çınlayan sesi bazen gecelerime bir kabus misali sinerek mahv ediyordu zihnimi . Koskocaman evimde boğulacak gibi oluyordum. Boğuluyordum.
Uyuyamıyordum onunla gecelerimi paylaştığım yatakta. Odama giremiyordum. Odasının önümden geçemiyordum.
Küçük bedenin kokusu evin her köşesine sinmişti. Midem bulanıyordu , kötü hissediyordum. Son üç aydır çok kötü hissediyordum.
Kalbim vicdan azabından yanıp tutuşsada yine ödün vermiyordum bencilliğimden.
Bir açıklama yapmama bile müsade etmeden beni terk edip giden bir kadın için ikinci kez aynı acıları yaşamak saçma geliyordu.
İlk sevgilimi kendi ellerimle toprağa verdiğim gün o mezarın önünde bir söz vermiştim kendime. Asla ama asla hiç bir kadına vermeyecektim kalbimi .
O gece Defneye söylediklerim doğruydu ona aşık değildim. Aşık oluyordum.
Yinede çok garip.
O benim asla ama asla standartlarımın üzerinde bir kadın olmadığı halde neyin nesiydi bu hissettiklerim.Aylar önce Defne mi vardı hayatımda?
Boş merdivenlerde oturmuş dakikalardır elimde tuttuğum kelebekli kupesini izliyordum. Tüm sorularım öncelikle kendimeydi cevapları ise kullanamadığım kalbimin bir köşesinde.
Daralıyordum düşündükçe.
Vicdanım nefesimi kesmek üzeri olduğundan bedenimi yan tarafda olan duvara yaslayıp gözlerimi kapattım bir süre.
*Benimle yattın Tahir!
*Yaşadıklarımız yalan mıydı ?
*O gece beni sevdiğini söyledin
*Sen beni kullandın.
* Allah seni kahretsin!
Herşey boş geliyordu gözüme. Sanki benim evim değildi burası. Yıllardır burada yaşayan ben değilmişim gibi hissediyordum.
Fazla sarhoş değildim ama nereye baksam onu görüyordum. Gözlerimi kapatsam bile .
Aylar önce içtiği son bardak tezgahın üzerinde öylece duruyordu , çarşafları değiştirmemiştim. Defne gitdikten sonra benden başka kimse girmemişti eve .
Ne bir kadın ,ne bir adam.
Bir nefes daha verdim.
Neredeydi şu an ? İyi olduğunu söyledi kardeşi ama nerede olduğunu onca ısrarıma rağmen söylemedi.
Hayatında istemiyormuş artık beni. Öyle demiş Cansuya.
İstememesini anlarım. Ben olsam bende istmem artık beni .
Lakin bizim yaşadıklarımız öylesine şeyler değildi.
Biz ciddi anlamda evliydik ve biz ciddi anlamda karıkoca olmuştuk.
Resmi nikahlı karımın beni terketmiş olması düşündükçe fazlasıyla gururumu okşuyordu.
Acı,öfke , özlem hepsini bir anda yaşıyordum.
Sorumlusu sen değilmişsin gibi...
Özlüyorum ve bunu asla inkar etmedim. Lakin beni istemeyişi ona karşı adım atmamı önlüyordu. Normal şekilde boşana bilirdik.Ona daha rahat bir hayat suna bilirdim.En azından bunu yapabilirdim.
Vicdanını bu şekilde mi rahatlatıyorsun ?
Vicdanımı rahatlatmaya çalışıyorum bunu kabul ediyorum. Defne benim için çok önemli başına bir şey gelsin istemem.
Yaptığım hatanın telafisi olmasa bile elimde olan herşey onun hakkı.
Telefonum çalması ile gözlerimi boşluktan çekip cebimde olan aleti çıkardım.
Annemden bir sürü cevapsız arama vardı , aynı zamanda Egemen ve Mert.
Defenin gidiş nedenini anlatmıştım aileme . Annem utanmasa dövecekti beni.Babam dersen aylardır konuşmuyordu benimle.
Kimse yüzüme bakmıyordu . Kimsenin yüzüne bakamıyordum.
Arayan yine Egemendi. İş yerinden ayrıldıktan sonra bir yerlere gidelim diye ısrar etmesine rağmen şiddetle redd etmiştim.
Canım hiç birşey yapmak istemiyordu. Başka bir kadın kesinlikle istemiyordu.
+ Alo
- Geliyorum .
+ Bir kaç saat önce konuştuk bunu .
- Yine konuşalım işte.
+İstemiyorum.
- Ne zamana kadar kendine kapanacaksın ?
İç çekerek kapattım gözlerimi. Aynı zamanda devam ettim konuşmaya.
+ Kendime kapandığım falan yok. Sadece yorgunum.
- Üç aydır aynı bahaneyi sunuyorsun Tahir. Hayır sevmiyorum diyorsun bari inandırıcı ol.
Son cümlesini duymamla gözlerimi açarak kaşlarımı çattım .
+ Anlamadım .
- Bence çok iyi anladın.
+ Ege-
+ Geliyorum hazırlan.
Cümlemi yarıda kesip telefonu yüzüme kapatması ile bir kaç saniye dona kaldım öylece.
...
" Ben sana yorgunum diyorum sen beni kulübe getiriyorsun" dedim yeterince sarhoş olduğum yetmezmiş gibi elimde tuttuğum viskiyi başıma çekerek.
" Bende seni bu yüzden getirdim ya , rahatlarsın biraz"
" Kalabalıktan nefret ettiğimi biliyorsun"
Limon diliminden birini ağzıma atarak isteksizce etrafa boylandım. Koskocaman şehirde başka mekan yokmuş gibi Defneyle ilk randevumuz olduğu bara getirmişti.
*Buraya ilk gelişim değil!
Kulaklarımdan çınlıyordu hırçın sesi. Sanki evren bilerek yapıyordu bunların hepsini.
Genç bir kızın ahı tuttu belki de seni .
Ona taciz yapmışım gibi konuşan iç sesim gitgide daha fazla zorluyordu işleri.
Bu ikimizin isteği gerçekleşen bir şeydi. O istemese elimi bile sürmezdim ben.
Yatağımda kaç kadın oldu bilmiyorum, ama hayatımda sadece bir kadın oldu benim.
İki.
Helini kaybettiğimde daha 17 yaşındaydım. Defne ile karşılaştığımda 27 .
Bunca yıl boyunca hiç bir kadınla kalbimle sevişmemiştim ben . Öpmemiştim kimseyi.
Benimki sadece kendimi avutmaktı. Hayatıma devam etmeye çalışıyordum o kadar.
Ama Defne için aynı şey söz konusu bile değildi elbette.
O farklıydı,o özeldi , masumdu.
Ben Helinden sonra ilk defa Defneyi öpmüştüm.
Ve onu öpmek bir ihtiyaç değildi benim için .Aynı şekilde sevişmek.
Defneyi gerçekten tüm ruhumla istediğim için birlikte oluyordum onunla ben.
Başta dokunmayacağım diye uyarmama rağmen kısa sürede kölesi yapmıştı beni.
Spor salonunda başlayan yaklaşmamızı ileri taşımak istemezken iki günün içinde tamamen benim isteğimle benim oldu.
Keşke başta açık olsaydım ama öğrendiği zaman geçti artık. Söylemek istemedim çünkü ondan ayrılmayacaktım. Üzmeyeceketim asla.
Yanımda olduğu sürece mutlu edecektim onu ve aşık olacaktım.
Değil misin ?
Bilmiyorum...
" Nereye daldın ?"
Egemen'in sesini duymamla gözlerimi boşluktan çekerek kendisine döndüm.
" Şarkıya" diye bir yalan atarak tek seferde başıma çektim elimde olan şişeyi.
Kimsenin gözünde çaresiz gibi gözükmek istemiyordum. Defneyi özlediğimi söylersem tüm gece akıl verecekti biliyorum. Ve buna kesinlikle ihtiyacım yok.
" Sadece şarkı dinlemek için mi geldin ?"
" Anlamadım"
" Neyi anlamadın ?" Dedi gözleri ile önümüzde dans edenleri göstererek. Bir kaç saniye pistte yarı çıplak şekilde dans eden insanlara kısa bir göz atıp
" Havamda değilim"
" Sana dans et demiyorum dostum "
Kaşlarımı çattım anlamaz şekilde.
" Ne diy-'
" Sadece kanıtlamanı istiyorum " diye kesti lafımı hiç kendini bozmadan .
" Defneyi sevmediğini kanıtla bana ."
Defenden...
" Karısını sevmediği için kendi çocuğunuda mı sevmiyor?" Diye sordum hayretle.
" Öyle kızım maalesef "
" Bu çok kötü "
Sessizce karnıma koydum ellerimi. Ferhunde ninenin anlattıkları kötü hissetmeme neden olmuştu.
Bir insan evladına nasıl kıyar?
" Ne diyim ki ? Anası sevilmeyenin danasıda sevilmiyormuş" diye cevapladı derin bir nefes alıp ayağa kalkarak.
Sabah için doğradığımız fasulyeleri dolaba kaldırırken saat gecenin kaçıydı bilmiyorum ve biz dedi kodu yapıyorduk. Ferhunde nine geceleri dizileri olduğundan geç uyuyordu. Azer desen tüm geceyi ülkücü arkadaşlarıyla birlikteydi. Bana gelirsek bende gece kuşu olmuştum buraya geldiğim günden.
Ama bu gün hafta sonu olduğunda şanslı hissediyordum kendimi. Televizyonda izleyecek birşey yoktu ve Ferhunde nine sohbet ediyordu benimle.
Ben oldum olası dizi sevmiyorum kaldı ki ,kanal7 dizileri. Çizgifilim izlediğimi söylersem benimle alay edeceklerinden çekindiğim için sesszice odama geçip günlüğümü yazmaktan başka birşey yapamıyordum akşamlar.
" Kızım birşey diyeceğim ama yalnış anlama sakın "
Çayı ocağa koyup bana dönmesi ile
" Efendim nine ?"
" Senin kocan -" diye başlayıp derin bir iç çekerek devam etti.
" Bebesi olacağını bilmiyor mu şimdi?"
Bu konuyu üç kez konuşmamıza rağmen hala kapanmamış olması her geçen gün artıyordu içimdeki endişeleri. Benim kendi doğrumun herkesin gözünde yalnış olması korktuğum sonuçları doğurabilirdi.
Öyle olacaktı.
" Bilmesine gerek yok "
" Kızım -"
" Lütfen nine " diye kestim lafını yavaş tonda. Uzatmak istemiyordum bu konuyu.
" Hem sen az önce ne dedin ? Anası sevilmeyenin danasıda sevilmiyormuş"
" Ben onu laf gelişi söylemiştim"
" Yinede doğruluk payı var işte"
Bunları söylerken gözlerim dolmuştu istemsizce. Bebeğimi kimseyle paylaşmak istemiyordum ben.
O sadece senin bebeğin değil.
Hayır benim bebeğim diye susturmaya çalıştım iç sesimi.
" Bak kızım ben senin kötülüğüne konuşmuyorum asla. Ben sadece büyüğün olarak akıl vermeye çalışıyorum sana. Onu artık istemediğini anlıyorum. Ama böyle kaçmakla olmaz bu işler "
Elinde olan bardağı tezgaha koyarak devam etti konuşmaya.
" Sen gel beni dinle. Kocanla konuş boşanmak istediğini söyle"
" Boşanmak mı ?"
" Elbette "
Yutkundum sesszice.
" İstemiyorsan boşan hayatına bak. Bırak çocuğunun masraflarını karşılasın o da. Ortada gurur yapılacak bir durum yok . Sen bu çocuğu yalnız başına yapmadın ,tüm sorumluluğun altına yalnız başına giremezsin "
Son sözünü söyleyip ellerini yavaşça omzuma koyarak yaşlı gözlerimin kendisine dönmesini sağladı tekrar. Ve aynı anlayışlı tonda bitirdi konuşmasını.
" Hatalarınızın bedelini çocuğunuza ödetmeyin kızım"
Bölüm sonu
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro