" Tahir lütfen dur artık öldüreceksin adamı" diyip arkasından çekmeye çalışıyordum ama nafileydi durmuyordu.

" Demek canını acıtmayacaktın ha ? " Diyip bir yumruk daha attı.

Adam Tahirin altında artık nefessiz kalmış durumdaydı. 

" Tahir ölecek lütfen"

" Evet ölecek" diyerek bu sefer boğazından tuttu.

" Tahir bırak lütfen bırak İMDAT BİRİ YARDIM ETSİN "

Elinden tutup bir şekilde çektiğimde adam inleyerek kapattı gözlerini.

" Bırak Defne "

"Tahir gidelim lütfen"

Hayır anlamında salladı başını.

" Dersini verdin işte daha ne istiyorsun yeter" dediğimde sinriden kıpkırmızı olmuş gözleri beni buldu.

" Sana dokundu " dedi nefesini burnundan soluyarak.

" Dokunmadı ama "

" Dokunabilirdi " diyip bir adım attığında iki  adım geri çekildim.

" sakin kalmamı nasıl bekleye bilirsin"

Sesi oldukça sakindi ama bu sakinlik  beni korkuyordu.

" Bir şey beklemiyorum sadece eve gitmek istiyorum. Seni bulmak istememin nedeni beni kurtarmandı ama sen beni şu an daha fazla korkutuyorsun" diyip yerde duran çantamı aldım

Sessizce beni izliyordu hala.

" Gidiyorum ben eğer kaybolmamı istemiyorsan gel " diyip onu beklemeden çıkışa doğru gittim .

...

Kapının kilidini açıp ışığı yakmadan odama giderken Tahir arkamdan aheste aheste geliyordu.

Odaya vardığım an kendimi banyoda buldum.
Bu iğrenç gecenin yorgunluğunu üzerimden çıkarıp sadece uyumak istiyordum.

Sıcak bir duşun ardından rahatlamanın verdiği huzurla odaya girdim.
Ve girdiğim an gözlerim yataka oturmuş beni izleyen Tahire kaydı.

" Tahir üstümü değişmek istiyorum" diyip bornozumun ipini sıktığımda başımı salladı .

" Tabi "

Dalgın görünüyordu ve bu benim canımı sıkıyordu.

" Sende duş al öyle uyu"

Tekrar başını salladı " tamam"

Banyoya girip kapıyı kaptığında derin bir nefes vererek dolaptan yeni pijama takımı çıkarıp saçımı kurulamadan yatağa girdim.

Gözümün önünden o lanet görüntüler gitmiyordu.
Benim için adamı suyu çıkana kadar dövdü.
Peki benim için mi yaptı gerçekten ?Yoksa karısına sataşmaları gururunumu incitmişti.
Düşünceler beynimi yerken banyonun kapısı açıldı.

" Defne havlu verir misin ?"

Yavaşça yüzümü banyonun kapısından bakan Tahire döndürüp başımı salladım.

" Tamam "

Hemen yataktan kalkarak  dolaptan beyaz havlu çıkarıp banyonun kapısına gittim.
Havluyu uzattığımda bakışlarımız kısa sürede birleşsede bu uzun sürmedi.
Hemen havluyu eline verip tekrar yatağıma döndüm.

" Uyumak istiyordum kesinlikle"

...

" Dün gece nasıl geçti " Mert'in sorduğu soruya karşı halsizce omuz silktim.

" Normal "

" Yüz ifaden öyle demiyor ama " dediğinde sadece peynirle oynamak için kullandığım çatalı yere bırakıp Merte döndüm.

" Dün fazla kaçırdım başım ağrıyor sadece "

" Uyu dinlen istersen "

Başımı salladım" öyle yapacağım "

Aklım hala Tahirde kalmıştı. Sabah ben uyanmadan gitmişti  ve bunu ilk defa yapıyordu.

Aramak istiyordum fakat ona kızgın olduğum için gururuma yediremiyordum.

Bunları düşünüp kafayı sıyracakken telefonuma gelen mesaj dağıttı dikkatimi.

Yavaşça yan tarafımda duran telefonun kilidini açtığımda üste gördüğüm mesaj kalbimi titretti.

Koca size bir mesaj gönderdi

Zaman kaybetmeden whatsappı açarak mesajlaşmaya girdim.

Koca : sabah erken çıktım uyandırmak istemedim.

Koca : her ne kadar umrunda bilmiyorum ama iyim işteyim merak etme.

Yazdığı mesajı okuyup az önce yaptığım haraketten dolayı utandım. Sikeyim gururumu.

Siz: iyi olmana sevindim

Siz: sabahtan seni merak ediyorum

Koca : ve dün için özür dilerim

Siz: sorun değil bende özür dilerim.

Koca : o an gözüm döndü. Sana söyledikleri hala beynimde bozuk plak gibi çalıp duruyor

Siz : beni bu kadar önemsediğini bilmiyordum Tahir

Koca : sen benim eşimsin 

Siz: sadece eşin olduğum için mi ?

Koca : senin yerine kim olsa aynı tepkiyi veririm. Gözümün önünde bir kadına taciz edilse buna tepkisiz kalamam

Siz: anladım

Koca : yanlış birşey mi dedim ?

Siz: hayır

Telefonu kapatıp önümde meyve suyunu yudumlayarak telefonla uğraşan Merte döndüm .

" Çok garip ya ikimizde aptalız ya da sadece ben aptalım"

" Ne ?" Dedi Mert başını telefondan kaldırmadan . Ciddi ciddi biriyle mesajlaşıyordu .

" Bir şey yok " diyerek telefonumu alıp bahçeye çıktım.

Arkamdan yenge noldu? dediğini duysam da cevap vermedim.

Hava bulutluydu bu yüzden ortalık alaca karanlık kuşağı modunu almıştı
Dışardaki beyaz kanapeye oturup kapattım gözlerimi.

Kim olsa aynı tepkiyi veririm .

Beynimde yankılanan bu cümle beni sebebsizce mutsuz ediyordu.
Bencilliğimden ödün vermediğimin farkındayım ama elimde değil sıradan olmayı sevmiyorum.

Durduk yere adama trip atıyorsun farkında mısın ? Altı yedi ay sonra evliliğiniz bitiyor zaten kendini bu kadar önemli görme

Bana düşmanım gibi davranan iç sesimden her ne kadar nefret etsemde haklıydı.
O gece biz aramızda yemin ettik . Bu evliliğin bir  yıllık ömrü olacağına ve sıradan evlilik olmayacağına. Zorla evlenmedik ama mecbur kaldığımız için evlendik. Daha açık konuşmak gerekirse Tahir beni ölümden kurtardı diyelim . O gün beni öylece burakıp gitseydi abim beni öldürecekti . Evet Tahir gitmedi benimle evlendi ama bu evliliğin sahte olacağını biz ilk gecemizde konuştuk . Üstelik düşmanca değil iki dost gibi .
O yüzden Tahirle bu kadar yakınım ondan çekinmiyorum hiçbir konuda.

Peki şimdi niye rahatsız oluyorum ? Bir yılı iple çeken ben değil miydim ?
Tahirle yolumuz ayrıldığında bu ülkeden gidecek olan da bendim .

Bağlanmak yok diye hergün kendime söz verende bendim .

Şimdi ne bu saçma haller ?

Telefonumu alıp rast gele bir Teoman  şarkısı açarak kapattım gözlerimi.
Rüzgarın esintisi yüzüme vururken hafif ürperti bedenimi sarsada iyi hissettiriyordu.

Düşüncelerle savaşıma son veren şarkının ansızın durup tekrar çalması oldu .

Başımı yavaşça kaldırıp şarkıyı kapatarak whatsappa girdim.

Gönderen Koca ..

Heyecanımın bana daha fazla işgence yapmasına izin vermeyip yazışmaya girdim .

Koca :  bana trip atıyorsun dimi ?

Siz : sana niye trip atayım Tahir?

Koca: öyle geldi

Siz : sana *

Koca : yani trip falan yok dimi herşey normal

Normal falan demek istemiyordum. Kendisi anlar diye umuyordum ama nerede onda o beyin.

Siz : trip falan yok Tahir

Koca : peki madem öyle olsun

Siz : öyle zaten

Koca : bu arada Mert yarın gidiyor odana tanışna bilirsin artık

Siz : sen çoktan meraklısın galiba odama taşınmama . Pardon rahatız ettik senide

Koca : senin için diyorum benimle uyumak istemeyen sensin

Siz : sen sanki bayılıyorsun benimle uyumaya dimi ??

Koca: Defne sen iyi misin?

Siz: aslında iyi değildim ama şuan çok iyim.

Siz : çünkü odama taşınıyorum senden kurtuluyorum.
Bir yıl sonra tamamen kurtulacağım

Koca : peki

Siz: sende kurtulursun ikimizde kendi yolumuza bakarız

Koca : öyle olacak zaten

Siz: kesinlikle hatta birdaha birbizimi asla görmek yok . Yolda karşılaşırsak bile Selam yok

Koca :  Düşman mıyız ?

Koca : senin için katlanmanın bu kadar zor olduğunu bilmiyordum

Siz: senin için sanki kolay

Koca : şikayet ettiğimi hatırlamıyorum

Siz : memnun olduğunuda söylemedin

Koca : konuyu nereden nereye getiriyosun Defne

Siz : sinirim bozuk (11 :20)

Koca : gelmemi ister misin ? ( 11:26)

Biraz sonra gelen cevaba baktığımda kaşlarımı çattım .
Yazdığı mesajı iki kez okuyup az önce sırılsıklam olan yanağımı sildim elimin tersiyle.

Nasıl bir adam bu böyle. Tek lafıyla ağlatıyor, tek lafıyla mutlu ediyor.

Titreyen parmaklarımı klavyeye koyup içimden gelen cevap yazmak için acele etmedim .
Dünden razı olduğumu bilmesine gerek yoktu.

Siz : istiyorsan gel

Koca : sen istiyor musun?

Siz : sen istiyor musun ?

Koca: ben sordum önce

Siz : keyfin bilir istiyorsan gel

Koca: bunu evet olarak sayıyorum.

Siz : sen bilirsin

Koca : sen insanı manyak edersin biliyorsun dimi

Siz : bilmem

Koca : sen neyi biliyorsun ki

Siz : bilmediğim ne var

Koca : boş ver . Evde görüşürüz

Siz : tamam