y ü z a l t m ı ş b i r ♕ o n e h u n d r e d a n d s i x t y o n e
Sevgili kendim;
Bugün beni güzelce oku lütfen.
Çünkü bu seni, sana son anlatışım.
Bilmiyorsun belki ama,
Ölüme açılan kapıda binlerce şey öğrendin sen.
En başta sevmeyi tattın.
Çok sevdin,
gerçekten.
Gözlerini, saçlarını, dudaklarını, gamzelerini, bakışını, duruşunu, yüreğini...
Her şeyini.
Zamanla kör oldun.
Fakat aşkın, onun derin gözlerinde ezildi.
Haykıramadığın gerçekler diline dolanıp onun avuçlarına uçtuğunda her şey için çok geçti.
Sevgin, onun ayakları altında param parça olurken sustun,
avaz avaz.
Söylediği her şeyi içine attın.
Ama bir sözü öyle bir dokundu ki...
Takıntın haline geldi, mimozalar bir bir açarken.
Yıkıntının etrafında yerden yere savrulurken hala sevdin.
Beni mahvettin, ailemi mahvettin, hayatımı heba ettin.
Ve sen yine de sevmeye devam ettin.
Hala da ediyorsun.
Fakat tüm bunlar olurken bir şeyi de çok iyi öğrendin.
Sen güzeldin.
Tüm kızlar güzeldi.
Her şeyimizle harika iken, neden takıntılar hayatımızın merkezi haline geldi?
En büyük örneği sen, yarın canı ile ödeyecek.
Biliyorsun.
Demem o ki...
Bir hata, binlerce can almadan evvel, kendimizle barışık olmayı bilmeliyiz.
Senden son kez özür diliyorum.
Ardımdan bir kuş uçur.
Ona, onu çok sevdiğimizi ve ölürken bile sevgimizden şüphe etmediğimizi anlat.
Bir de ağlamasın.
Beni bırakmayacağına dair söz vermişti ya hani,
tutamamıştı.
Affettiğimi söyle.
Çabuk unutsun beni.
Zor olmayacaktır,
eminim.
Hoşça kal kendim.
Sevgiler, Büşra.
instagram; meefadem
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro