/\9/\
Lony, Sam ile en son bir kaç saat önce konuşmuştu, onunla konuşmadan önce duşa gireceğini söylemişti. Fakat duşa girmeden önce biraz kitap okumuştu. Yatağında uzanarak okumuştu. Yaklaşık yüz sayfa civarı okuduktan sonra elindeki kitabı yatağın üstüne attı, camdan dışarıya baktı. Evleri bir daireydi. Lony'nin penceresi binanın arkadaki ortak bahçesine bakıyordu.
Yüksekte oturdukları için camdan bakınca gök yüzü görünüyordu sadece. Lony, kafasını yastığa koyup tavanı incelemeye başladı, fosforlu yıldız çıkartmaları tavandaki lambanın yanlarına yapıştırılmıştı. Gece yatarken sanki odada gerçekten yıldız varmış gibi parlıyordu. Bu da Lony'nin hoşuna gidiyordu.
Daha henüz duşa girmemiş olan Lony, yatağından çıkmak istemiyordu. Oldukça yumuşak olan yatağı sanki onu sarıp sarmalamış ve çıkmasını engelliyormuş gibi. Annesi salondan kızına seslendi, "Hadi daha fazla yatmadan duşa gir!" Lony, üfleyerek annesine cevap verdi, "Tamam anne, gireceğim!"
Böyle dese bile içinde, girmek için en ufak bir istek yoktu. Sam'e attığı iki elbiseden birini almak istiyordu. Hala bir seçim yapabilmiş değildi. Amacı ise aslında elbise giymek değildi. Sadece Sam'den herhangi bir konu hakkında fikir almak istemişti. Aklına fikir alabileceği tek konu bu gelmişti. Şimdi onu da sorduğu için aklında başka bir şey kalmamıştı. Mesaj atmak istedi ama annesinin baskı yapacağını bildiği için önce duşa girmeye karar verdi.
Lony duş alırken, Sam mesajlaşıyordu.
Kulenin, en üst katındaki büyük salonun ortasındaki koltuklardan birine oturmuş, karşısına perde koymuş projeksiyon ile yansıttığı programı izlerken bir yandan da mesajlaşıyordu.
Sam: Scott
Sam: Scott neredesin?
Scott: Buradayım, ne oldu adamım
Sam: Tanrı Aşkına, nasıl oluyor da on saniyede çevrim içi oluyorsun
Scott: Bunu üç saniye sonra dayanamayıp nerede olduğumu soran adam mı diyor. Bari hemen cevap verdiğim için memnun olsan
Sam: Tamam tamam lafı uzatma ufaklık. Sence şu iki elbise arasında bir fark var mı?
Wilson, Lony'nin attığı iki elbise fotoğrafını gönderdi
Scott: Adamım, benle dalga mı geçiyorsun? Bunlar aynı fotoğraf
Sam: Kızın dediğine göre ikisi de siyahın farklı bir tonuymuş
Scott: Cidden mi? Karıncalarımın arasındaki renk tonu farkına benziyor, olmayan renk tonuna.
Sam: Sen karıncalarının arasındaki renk tonuna mı dikkat ediyorsun
Scott: Etmiyorum çünkü hepsi aynı, ama bu kızın yaptığı. Bilmiyorum bana aynı renk gibi geldi, fakat yine de fikrimi soracak olursan sağdaki derim
Sam: Neyle karar verdin sağdakine
Scott: Salladım :D
Sam: Peki -,-
Onlar konuşurken, Lony duştan çıktı, üstündeki bornozu çıkartıp kıyafetlerini giymeden yatağa atladı ve Sam'e mesaj atmak için telefonunu eline aldı
Lony: Sam
Sam: Geldim ^^
Lony: Nasıl bu kadar hızlısın
Sam: Yoksa geldiğimi görmedin mi?
Lony: Bunu bir filmde izlemiştim sanırım
Sam: Görüyorum ki süper kahramanları şöhret meraklısı olarak gören biri süper kahraman filmi izlemiş :d
Lony: Ya, evet izlemiştim. Alexy süper kahramanlara bayılır -,-
Sam: Ne! Bu iyiymiş
Sam bunu telefonunun not kısmına not etti
Lony: Bütün kahraman filmlerine onun zoruyla gidiyorum, hepsinde de uykum geliyor
Sam: Neden ki, hepsinde fazla fazla aksiyon ve etkileyici oyuncular var
Sam: Özellikle şu Captain America: Winter Soldier'daki kanatlı adam, ona bayılıyorum.
Lony: Kendinden mi bahsediyorsun :/
Sam: Evet :) Oynayan oyuncu da yakışıklı bir adam, ayrıca rolünü iyi yapıyor.
Lony: Ama o filmde sanırım Bucky senin kanadını koparmıştı xbxbdbjsb
Sam: Ya, hatırlatmasaydın iyiydi -,-
-----------------------------------------------
Muhtemelen, mindfuck yaşadınız ama merak etmeyin, öyle olduysanız amacıma ulaşmışım demektir
Kendinize iyi bakın, hoşça kalın
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro