Son bölümde kitap önerisi istemiştim ancak kendi kitabınızı önermeyin dedim sonuçta burası tanıtım kitabı değil. Neyse güzel öneriler geldi hepsi kütüphaneme eklendi, teşekkür ediyorum ancak,

Bu gelen öneriler kadar kendi kitaplarını öneren mesajlar da geldi.

Hayır kıtmısınız anlamıyorum kendi kitabınızı önermeyin diyorum hala halkıp kendi kitabını okumamı isteyen mesajlar alıyorum. Ben zaten kendi kitaplarını öneren kişilerin kitabını okuyacak olsam gider tanıtım kitaplarına bakardım. Tarafsız bir şekilde cidden başkaları beğenerek önersin istedim çünkü birileri eğer bir kitabı öneriyorsa iyi olma ihtimali yüksektir diye düşündüm.

Kendi kitabının linkini atan kimsenin kitabını açmadım bile! Burdan söylemiş olayım.

(Şimdi bu sözlerimide yanlış anlayan olacak biliyorum. Normalde nazik bir şekilde kitabını okumamı isteyenlerin isteğini geri çevirmiyorum. Burda bahsettiğim olayı anlamayan varsa bir önceki bölüme tekrar bakabilir)

Her neyse gelelim günün konusuna.

Sırf can sıkıntısından arama kısmı yerine "kitap oldu" yazıp basılan kitapları arattım ve ilk çıkan kitaba tıkladım. Tıklamaz olaydım kendimi ergenliğin de öncesine gerilemiş hissediyorum.
Kitabın ismi 'Yan Evdeki Mafya'

Şimdi sizi biraz ss e boğayım.

S

Sanırım bu kadarı yeterli.

Yazar 22 yıllık hayatımda diye başlıyor kitaba ama şu yazdığı davranışlar 13 altı resmen. Öyle bir anlatıyor ki sanırsın büyük bir badgirl olmuş. Resmen boş boş şeyler abuk subuk davranışlar.

Soruyorum size siz en son bu tarz davranışları ne zaman sergilediniz? Ya da hiç böyle davranışlar sergilediniz mi?

Bir kitabın ilk sayfası olarak gerisini okuma isteği kalmadı içimde. Zaten mafya kitaplarına bir ön yargım var ama şu ilk sayfası beni çekse beğenir diğer sayfalara geçer okurdum. Vallahi okurdum.

Ama cümlelerin basitliği, davranışların basitliği, yazarın bunu anlatış tarzı beni benden aldı.

Bazen öyle güzel kitaplara rastlıyorum ki kıyıda köşede kalmış, öyle güzel kurgusu var, öyle akıcı ve kendini içine çeken bir üslubu var ama okuyucu bulamamış 3-5k ya bile ulaşamamış.

Sonra bu ve bunun gibi kitaplarla karşılaşıyorum. Yazılmasını geçtim yazar yazmış eyvallah ama bu kadar basitliği kim böyle bayıla bayıla okur? Neden yayınevleri basar?

Şu gercek ki bu kadar vasat kitaplar çok okunmasa elbette basılmazdı. Yani bunların basılma sebebi okuyucular.

Burada yazardan çok okuyucuları eleştiriyorum. Neden okuyorsunuz bu vasatlığı?

Yazar tarafsız gözle bakamayıp çok iyi yazdığını sanıyor olabilir ki öyle zaten, siz neden okuyorsunuz?

Ya hu bu kalitesizlik size ne katıyor Allah aşkına?

Beyninizi az daha yararlı şeylere neden harcamıyorsunuz?

Ya bu tür kitapları okuyacağına hiç kitap okuma inan daha iyi en azından vakit kaybetmezsin. Yazık gerçekten.

Onca güzel keşfedilmemiş kitap varken gidip bu kitaplar basılıyor. YAZIK!