[29]
♧
"Ben açarım!"
Alf,salonda oğluyla oyalanan eşine söylendiğinde mutfaktan çalan kapıya ilerledi.Gülümseyerek kapıyı açtı.Sabahtan beri içinde yer edinmiş heyecan pahabiçilmezdi.
"Hoşgeldiniz~"
Jimin,kucağında oğluyla hızla
geldiğinde kapıdaki kalabalığa parlak gözlerle bakarak şakıdı.
Eşinin ebeveynleri,kendi ebeyenleri,Taehyung'un ebeveynleri ve ailesi,Seokjin'in ailesi ve eşinin abisi-
Eşinin abisi mi?
"Hyung dönmüşsün!"
Jeongsan'ı en az onun kadar şaşkın ve mutlu olan eşinin kucağına verip abisi gibi gördüğü alfaya sarıldı Jimin.
Bu haline kapıda duran herkes gülmüştü.
Junghyun psikolojisinin ve boşanmasının verdiği mental çöküşle şehirden ayrılmış bir aydan fazla süredir kafa dinliyor kendini toparlıyordu.
Bir hafta önce dönmüştü ama bir kişi dışında kimse bilmiyordu.
Şimdi ise sürpriz bir şekilde kardeşinin evine misafir olmuştu.Ve ondan hiçbir haber almadan merakla dolmuş ikiliyi mutlu etmişti.
"Hoşgeldin hyung."
Bay Jaesung'un oğluna sarılıp torununu kucağına almasıyla Jungkook abisine sıkıca sarılmıştı.
"Hoşbuldum Kook."
Jimin,hevesle diğerlerine dönüp hepsine tek tek sarılarak içeri davet etmişti o sırada fark ettiği detayla neredeyse çığlık atmıştı.
"Anne!Çok güzel olmuşsun~Çok yakışmış."
Hayransı bir tınıyla konuşurken Bayan Misun'un elinden tutup çevresinde döndürmüştü.
Alışverişe çıktıklarında Bayan Jeon'un kurallardan dolayı alamadığı ama Jimin'in yeni evine gelirken giyeceğine emin olduğu elbiseydi,onu aşık ettiren detay.
Omega kadın,mütavazi bir şekilde gülümsedi.
"Teşekkür ederim tatlım,senin seçimin."
Jimin,gülümseyip bir kere daha sevinçle kayınvalidesine sarılırken onuda içeri davet etmiş kapıyı kapatmıştı.
"Çok mutlular."
Jungkook,yalnız kaldığı eşine arkadan sarılıp boynuna öpücük kondururken konuştu.
Omega ise konuşup karnında birleşmiş elleri çözüp bir tanesini tutarak içeri yönelmişti.
"Hakkediyorlar."
♧
"Tanrım,hiç gerek yoktu."
Omega oturma bölümündeki sephanın üzerindeki ev hediyesi paketlerini gördüğünde şaşkınlıkla konuştu.
"Ev hediyesinin gereği mi olur?Getirdik işte,kullan gitsin."
Yoongi,alayla karışık konuştuğunda Jimin kıkırdayıp başını salladı.
"Teşekkür ederiz."
Herkes tebessüm ederken Yoonha babasının yanından kalkıp dedesinin kucağında oturmuş ve ona dik dik bakan Jeongsan'a doğru ilerledi.
"Dede,bende."
Kollarını uzatıp ellerini açıp kapattığında Taehyung,kızının saçlarından öpüp Bay Jeon'un yanına oturtarak Jeongsan ile oynamasına izin verdi.
"Ben kahveleri getireyim."
Jimin,gülümseyerek konuşup sephanın üzerindeki paketlerin birkaçını alırken Seokjin ikiz çocuklarını eşinin yanına yerleştirerek ayaklandı.Ardından omegaya yardım edip ve geriye kalan paketleri almıştı.
"Sana yardım edeyim."
"Hyung olur mu öyle şey,otur lütfen sen misafirsin."
Seokjin,gülerek göz devirip onu önünden yönlendirerek mutfağa ilerletti.
"Pekte mütevazi bir ev sahibi,yürü be elime yapışmaz."
♧
"Eviniz çok güzel min,hem konum hemde mimari olarak.Güle güle oturun."
Tepsiye fincanları yerleştiren kısa beden,mutfağını inceleyerek konuşan omegaya içtenlikle gülümsedi.
"Teşekkür ederim hyung,Jungkook'un zevki."
Seokjin,tebessüm edip mutfak dolaplarında biraz daha gezdirdi iri çekik gözlerini.Ayrıca burnuna gelen güzel yemek kokuları dikkatinden kaçmamıştı,kaçamazdı.
"Bayıldım gerçekten,bizde çocuklardan dolayı taşınmayı düşünüyoruz.Jungkook yanımızda olursa iyi olur."
Jimin,kısaca gülüp başını sallayarak kahve sunumunun yanına koymak için birşeyler çıkarmaya başladı.
"Bahçeli olması daha güzel olur,sizin minikler için pahabiçilmez."
Seokjin başını sallayarak onun fikrine katıldı.Yedi yaşına gelen erkek ikizleri sitenin büyük dairesine sığamaz olmuştu.
Omega oğlu Namhyunk kendi halinde sessiz bir çocukken alfa ikizi Jinhyunk için aynı şey söylenemezdi ve bunun dezavantajı omega kardeşini çabuk kışkırtabilmesiydi böylece ortak odaları savaş odasına dönüyor,ev alt üst oluyordu.
"Böylece bizim odamıza kadar tartışıp çekmeceleri alt üst ederek prezervatifleri ortaya sermezler."
Jimin,duyduğu isyanla öyle bir kahkaha atmıştı ki tüm ev halkı duymuş,mutfağa giren Yoongi irkilmişti.
"Hyung,alemsin."
"Ne oldu,neye haykırıyorsun böyle?"
Yoongi'nin konuşmasıyla Jimin gülerek Seokjin'i gösterdiğinde,kendine dönen minyon bedenle konuşarak omuz silkti Seokjin.
"Benim ikizlerin yaramazlıkları işte."
Başını sallayan solgun bedene döndü Jimin.
"Yoon,iyi misin rengin solmuş?Ayrıca niye kalktın,geliyorduk biz."
Başını sağa sola sallayarak üstündeki yorgunlukla daha fazla ayakta duramamış mutfakta bulunan masanın sandalyesini çekerek oturdu Yoongi.
"Bitkinim bu aralar,midem bulanıyor papatya çayı yapabilir misin diye sormaya geldim.Kahve içersem net kusarım."
Jimin,endişeyle yanına ilerleyip alnına elinş koydu,ateşlenme ihtimaline karşı.
"Doktora gittin mi?"
Hemen papatya çayı için su ayarlarken sordu sorusunu.Yoongi başıyla onu reddetti.
"Hayır gerek yok,geçer."
"Ne demek geçer Yoon,ihmal ediyorsun kendini."
Başından beri sessiz kalıp kıstığı gözleriyle oturan bedeni süzen Seokjin dahil olmuştu konuya.
"Bir ihtimal hamile olabilir misin?"
Sakin bir sesle sorduğunda Jimin şaşkınla minyon bedene bakmış Yoongi ise bir müddet sessiz kalarak konuşup ikiliyi ve kendini heyecana sokmuştu.
"Olabilir,korunmuyoruz."
♧
Minik bir kedi mi geliyor acep?🐱
Sürpriz konuya niye gelemiyorum ben!?
Diğer bölüm,söz veriyorum✋🏻🤧
Bu arada yorum yapmıyorsunuz...diğer bölüm hiç yok..kalbim çıt..💔
Okuduğunuz için teşekkür ederim🌾🖤
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro