Hadi biraz etkileşim alayım,şuraya en itici bulduğunuz emojiyi koyarmısınız?👉🏻

Me:😭 [Aşırı itici ve saçma geliyor.]

♧

"Hadi geç içeri,gecenin bu saatinde kapıda ne işin var senin."

Bay Sunmin,oğluyla göz kontağını bozmayan damadına ithafen konuştuğunda sesinde bariz kıskançlık vardı.

Her ne kadar evli olsalarda oğlunun,şortlu haliyle gözlerinin önünde eşiyle bakışması alfa yüreğine kıskançlık tohumları serpiyordu.

Jungkook,kayınpederinin sesiyle ve tınısındaki imayla kendine gelerek yutkunup başını sallamıştı.

Jimin,babasına kaşlarını kaldırarak uyarırcasına bakarken Bay Park,kapıyı kapatmış ceketini çıkaran damadının görmeyeceği şekilde oğluna işaret parmağını sallamıştı.

"Torunumu bana ver,biraz ısırayım."

İçindeki tatlı kıskançlıkla oğlunu ısırmak istesede yapamayacağına göre torununu ısıracaktı.

Kollarını uzattığında Jeongsan duran gözyaşlarıyla küçük burun çekmeleriyle usluca onun kucağına gitmiş ağzındaki nesneyi çiğneyerek gün içinde hiç görmediği babasına tatlı bir beklentiyle bakmıştı.

Jungkook,tebessüm edip ederek önce oğlunun saçlarını sonra iki yandan avuçladığı nemli tombul yanaklarını yumuşak bir şekilde öptü.

Küçük alfanın memnun ve mutlu bir şekilde hareleri parlamıştı.Sık ve tatlı burun çekmeleri durmuştu.

Bay Sunmin,kucağında torunuyla merdivenlere yönelirken konuşmuş eşinden ciddi bir tehdit yemişti.

"Hadi yataklara,gece gece niye ayaktayız?Yoksa annenizin göz altı torbaları çıkar-"

"Sunmin seni merdivenlerden atarım."

♧

Jimin,Jeongsan'ın ebeveynlerinin yanında olmasıyla yalnız kaldığı eşiyle odaya geldiklerinde içindeki huzursuzlukla kapıyı kapatmış arkasına dönmüştü ve dibindeki eşiyle burun buruna gelmişti.

"Bu sefer beni dinleyeceksin."

Sesi bomboş bir tınıyla çıksada Jimin eşinin karakterinden dolayı o tınıdaki sertliği hissetmişti.

Sessiz kalarak başını salladığında karşı çıkacak veya karşılık verecek kadar dirayeti kendinde bulamıyordu.

Vücudundaki ve ruhundaki yorgunluk hat sahadaydı.

Uykusuzluğu ve güçsüzlüğü bayılmasına sebebiyet verecek kadar çoktu.Umuyordu ki bu konuşma veya tartışmanın sonunda yeri boylamazdı.

Düşüncelerinin gerçekleşme ihtimali,eşinin elinden yatağına doğru çekmesiyle sıfırlanmıştı.

Jungkook uykulu gözlere,çökmüş omuzlara ve yüze dayanamamış eşini yatağa yatırıp pikeyi üstüne örtmüştü.

Jimin,sessini bile çıkarmazken ayakkabılarını çıkarıp yanına yerleşen eşine sırtını dönüp beline sarılmasına izin verdi tıpkı mührüne bastırılan burunla vücuduna yayılan Karamel kokusuna izin verdiği gibi.

Bunlara muhtaçtı,eşinin dokunuşlarına,kokusuna,varlığına.

Dakikalar boyunca,sessizlikle beraber yumuşak Şeftali kokusu ve Karamel feromonlarının tatlı karışımı dağılmıştı odaya.

"Dört ay sonra o evden gidecektik,temelli..."

Alfa sonunda sessizliği bozduğunda Jimin uykuya dalmak üzereydi,beynine güçlükle karşı koyuyordu.

Eşinin her tarafını kaplayan kokusuyla ve oldukça yoğun olan uykusuyla direnç göstermişti yorgun vücuduna.

Uykulu gözleri şaşkınlıkla genişlerken başını çevirip eşine baktı.

"...dedemle anlaşma yapmıştım."

Jimin,şok olmuş şekilde eşine bakıyordu.Ne anlaşması?

"Ne diyorsun?"

Kısık sesiyle Jungkook derin nefes aldı.İnce beldeki kollarını sıklaştırdı.

"Jeongsan'ın doğduğu gün,DNA testi yapıldığını öğrendiğimde çok sinirlenmiştim.Dedeme ilk defa çok sert karşı çıkmıştım.Şirketi,evi,aileyi bırakıp Taehyung gibi terk edeceğimi söylemiştim..."

Omeganın şaşkınlıktan kulakları uğulduyordu,bunlar doğru muydu?

Jungkook,o gün dedesine karşı çıkmış mıydı?

"...çok kızdı,sana hakaretler etti."

Sesi aniden sertleşen eşiyle yutkunurken cümlenin ağırlığı altında eziliyordu.

Juwon'un dediği doğruydu,Bay Joohyun'un gözünde bir sürtük gibiydi.

Kendisinin bu kadar zoruna giderken eşinin,alfasının sinirini düşünemiyordu.

Mühürlü ve yavrulu bir omegaya alfasının gözlerine bakarak hakaret etmek ölüm sebebiydi.

Jungkook,deliriyordu.Eşi hakkında söylenen asılsız sözler ilkel kurdunun emirleriyle sadece pençesiyle dedesinin şah damarını kesmeyi hedef koyuyordu.

Ama yapamazdı,birde cinayet ekleyemezdi kuramadığı hayatına,eşi ve oğlu vardı.

Alfa,kokusu ekşiyen eşinin yanağını öpüp dolan gözlerinin kapanmasına sebep oldu,Jimin günler sonra gelen dokunuşla aciz hissetmişti.

"Gideceğimde kararlı oldumu anladığında tehdit etti,seninle ve Jeongsan'la.Yapabilirdi Jimin yemin ederim yapardı."

Başını çevirip eşini dinlerken göğsüne çöken ağırlıkla yutkundu kısa beden.O adam çok tehlikeliydi ve yaşlı olması engel bir etken değildi.

En tehlikeli silah,dildir.Bir kurşundan daha acı verici ve iyileşmesi zaman alan kelimelerin döküldüğü o et parçası insanların zayıf yanıydı.

Ve kendini bildi bileli dedesinin dilinden dökülen sözlerle yaşayan Jungkook,hep o silahtan çıkan kurşunlarla vuruluyordu,çok yaralıydu ruhu.

Jungkook,eşi gibi dolan gözlerini kapatıp burnunu sarı tutamlara gömerken boğuk sesiyle devam etti.

"Ben yinede gideceğim konusunda direttiğimde şart sundu,Jeongsan'ın birinci yaş gününe kadar evde kalırsak artık bize karışmayacağını söyledi nedenini bilmiyorum..."

Omeganın günlerdir olan uykusu yok olmuştu şaşkınlıktan,bu bilmedikleri neydi öyle?

"...kabul ettim Jimin,etmeliydim.Bir yıl içinde hakkım olanı olmam gerekiyordu yıllarımı,gecelerimi,uykumu o şirkete verdim.Tüm emeklerim orada ve öylece çöp edemezdim.Ailem için çalıştığım yılları,kendim için çalıştığım zamanı hiçe sayamazdım Jimin."

Eşine hak veren yanını susturup belindeki kolları çözerek doğruldu omega.

"Bunları neden bana söylemedin?"

Onunla beraber doğrulan eşi ıslanmış yanaklara karşı güçsüz hissetti.

"Jungkook,karşı çıkmazdım.Bu kadar dayandım yine dayanırdım,niye benden sakladın?"

Yalvarır gibi konuştu omega,sözün bittiği yerdeydi.Söyleyeceği,söyleyecekleri hiçbir şey yaşananları geri getiremez ve değiştiremezdi.

Eşinin yanaklarını silip sessiz kaldı Jungkook.Bu sözleri söylesede yapamazdı Jimin,daha ilk günden o evden gitmek istemişti.

Karakterine ters düşen bu sözleri yerine getiremezdi.Jungkook eşini bildiğinden söylememişti.Söylese bile omega yine dayanamaz karşı çıkardı.

"Sadece zamanını beklemek en iyisiydi Jimin.Hepimiz içinde."

Dedesi ve arasında olan bu anlaşma aile fertleri tarafından bilinseydi onu vazgeçirmek için çabalar başlardı.Elbette bu çabaların başı dedesinin emirleriydi.Yoksa o evden kurtulmasını tüm aile isterdi ama dedesine gelince hepsi suspus ve emirkâr oluyordu.

Jimin,yüzünü avuçlayan iri elleri bileklerinden tutup indirirken burnunu çekti.Jungkook,birkez daha geri itilmesiyle yanağına firar eden yaşı silip elini arka cebine atarak dörtte katladığı belgeyi çıkardı.

Jimin,kağıdı açan eşine anlamsızca bakarken alfanın kağıdı tamamıyla açıp ona uzatarak konuşmasıyla dünyası durmuş etrafı buz kesmişti.

"İstediğin gibi,boşanma belgesi."

♧

Kook ne yapıyorsun hacı🤨

Ben bunları memnun edemiyorum,alın beni buradan😣

Okuduğunuz için teşekkür ederim🌾🖤