Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

[12]

"Ah,az kalsın unutuyordum."

Elindeki pakete bakınca avucunun içini alnına vurup alışverişten aldıklarını yerleştirdiği giyinme odasından çıktı.

Yatakta huzurla uyuyan ve etrafına yastıklar dizdiği oğlunu kontrol edip saçlarından hafifçe öptü.

Ardından sessizce odadan çıkarak elindeki paketle kayınvalidesinin odasına ilerledi.

Yüzündeki tebessümle birkaç koridor sonra odanın kapısında durup çaldı.Girebileceğine dair duyduğu sesle kapıyı açıp içeri girdi.

"Tatlım,birşey mi oldu?"

Hala alışveriş yapmanın heyecanını yaşayan kadın,sorduğunda omega içeri girip kapıyı kapattı.

"Bu senin paketin anne,karışmış olmalı."

Bayan Misun,elindeki pakete bakarken omega onun yanına vardı.Paketi uzattığında kadın gülümseyerek alıp baktı.

İçinden alışverişte çok beğendiği ama ev ortamı için uygun olmayan elbiseyi görünce şaşırarak Jimin'e baktı.

Kendi tarzıydı ama bir Jeon olduğundan beri tarzını unutmuştu çünkü unutturmuşlardı.Omuz detaylı olan elbiseyi evde giyemezdi başka bir deyişle yakışık almazdı.

Çok beğenmesi Jimin'in gözünden kaçmamış kayınvalidesini Jeongsan'ın bebek arabasıyla mağazanın başka tarafına yönlendirip elbiseyi görevliye paketlemesi için vermişti.

"Ama oğlum ben bunu almadım ki?"

Elbiseye bakan parlak bakışlarına tezat üzüntüyle konuştuğunda Jimin gülümseyerek omuz silkti.

"Çok beğendiğini görünce aldım,itiraz edeceksen etme,hediyem olsun~"

Neşeyle konuştuğunda kadın kıkırdamıştı.Jimin'e gittikçe hayranlık duyuyordu.

"Peki,giyemesemde dolabımın en güzel yerine koyacağım."

Omega,dudak büzmemek zor dururken kadının elini tutmuştu.

"Merak etme anne,elbet bir gün giyeceksin."

Hevesle ve kararlılıkla konuştuğunda Bayan Misun elinde olmadan başını salladı.

Sarışın beden müsaade isteyip odadan çıktı.Jeongsan'a aldıklarını bebek odasına götürüp yerleştirmeyi akıl ederek odasına yönelmeden önce sırıtarak fısıldadı.

"O elbiseyi bizim evimize gelirken giyeceğinden eminim anne..."

Akşam yemeğinde yine masaya sessizlik hakimken omega son derece memnun bir şekilde yemeğini yiyordu.

Jungkook,dedesinin konuşmaması için tedirgin bir şekilde arada ağzına lokma atarken yanında kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyen eşine şaşkınlıkla bakmamak için karşısında dalgın dalgın yemek yiyen abisine bakıyordu.

Eve geldiğinde son derece mutlu eşiyle karşılaştığında bunu değerlendirip onu güzelce öpmüştü,Jimin sonda yine tribe bağlasada öpücüğünü aldığı için mutluydu.

Jimin mutluydu.

Dedesini ikna etmesi zor olsada annesinin eşiyle beraber alışverişe çıktığını öğrendiğinde tedirgin olmuştu.Omega ona bunu söylememişti,haliyle oda sadece eşi ve oğlu için dedesinden izin almıştı.

Dedesinin ayağa kalkmasıyla herkes ayaklanırken yaşlı adam oğluna -Jungkook'un babasına- konuştu

"Eşine sahip çık Jaesung."

Uyarısından sonra yemek odasından çıkan babasının sesindeki imayı anlayan orta yaşlı adam eşine bakarken Jimin kaşlarını çatmıştı.

Sahip mi?Ne demek sahip çık?Bu 'sahip' saçmalığı sinirini bozmuştu.

Kayınvalidesine baktığında başını eğdiğini görünce yumruğunu sıktı,asla başını eğmemeliydi.

Jungkook'un mırıldanıp oturmadan yemek odasının çıkışına ilerlemesiyle mırıldanıp burnundan soluyarak onu takip etti.

Merdivenlere yöneldiklerinde önden çıkan eşinin sesini duydu,onu üzmek yerine sinirlendirmişti.

"Annem ile birlikte gideceğini bana söylemeliydin."


"Hadi bebeğim uyu artık~"

Parmağıyla Jeongsan'ın burnunun ucuyla oynadığında küçük alfa ağzındaki tomurcuğa rağmen kıkırdayıp iki eliyle tuttuğu göğsü emmeye devam etmişti.Ayaklarını kaldırıp indirerek parlak gözleriyle omegaya bakıyordu.

Jimin,gittikçe enerji dolan oğluna kıkırdarken yemekten sonra uyanıp bir türlü ona fırsat vermeyen bebeğini uyutmaya çalışıyordu.

Jimin,Jeongsan'ı uyandıktan sonra emzirmiş,altını değiştirmişti.Uyumayacağını anlayınca eşiyle güzel bir duş aldırmıştı.

Jungkook küçük alfayı eğlenerek giydirmiş -o sırada omega üstünü değiştirmeye gitmişti- ama hala uyumayan bebek sonrasında göğsüne ellerini sürtünce tekrar emzirmişti,saatler alan bu eylemlere rağmen hala uyumamıştı küçük bebeği.

İkili yemekten sonra hiç konuşmamışlardı.Alfa sessizce yanında durmuş oğluyla ilgilenmişti şimdi ise rahat birşeyler giymiş sephanın üzerindeki bir yığın dosyalarla ilgileniyordu.

Jimin ise yatakta oğlunu uyutmaya çalışıyordu.Ama nafile,küçük alfa yeminli gibiydi.

"Anladım,sen uyumuyorsun o zaman~..."

Göğsünü alfadan uzaklaştırıp kapatırken küçük alfa ona şaşkınlıkla bakıyordu,ağzındaki süt tadıyla alt dudağını emerken onu tebessümle izleyen Jungkook'un kalbine zarardı.

Jimin komidine uzanıp ılık suyun içinde olduğu biberonu poposunun üzerine oturttuğu oğlunun iki eline tutuşturdu.

Biberonu iki yanındaki tutacaklarından tutup ağzına yaklaştırıp kocaman gözleriyle suyu içmeye başlayan Jeongsan'ın saçından öpüp,üstünün düğmelerini kapatarak ayaklandı omega.

"...o zaman biraz bekle bebeğim,hemen geleceğim."

Jungkook'un kaşları çatılırken kapıya ilerleyen eşine konuştu.

"Nereye gidiyorsun?"

Eşinin sert sesini duyduğunda ona dönüp düz bir şekilde baktı.

"Aşağıda bir işim var,hemen geleceğim."

Alfa burnundan soluyarak dişlerini sıktı,omega çenesi kasılan eşine anlamsızca baktı.

"Bu halde mi?"

Jungkook'un sinirli sesiyle beraber bir eliyle onu baştan aşağı gösteriyormuş gibi yapmasına karşılık üstüne baktı.

"Oh..."

Üzerindeki lacivert saten şortlu takımına baktı ardından eşine bakıp sevimlice gülümsedi.

"...unutmuşum."

Hızlıca yatağa adımlayıp onu izleyen Jeongsan'a öpücük atarak takımın uzun üstlüğünü giyip kemerini bağladı.

Tekrar kapıya ilerlediğinde sephadan uzaklaşıp yatağa adımlayan eşinin sesini duydu,göz devirdi.

"Umarım işin vardır."

İş,iştir kocacağım.

Önüne geldiği kapıyı çalmak için derin nefes alırken birden kapının açılmasıyla korkuyla geri çekildi onun geri çekilmesiyle elinde sürahiyle odadan çıkan kadın korkuyla geriye sıçradı.

"Tanrım,Jimin."

Elini kalbine koyup kıkırdarken Jimin,şaşkınlık içerisinde ona eşlik etmişti.

"Özür dilerim anne."

Bayan Misun başını sağa sola sallayıp kapıyı kapattı.Ardından omegaya döndü.

"Birşey mi oldu tatlım?"

Jimin,dudağını dişlerken başını salladı.

"Şey Jaesung babam sana kızmadı değil mi?"

Üzüntüyle sorduğunda kadın gevşeyen ifadesiyle tebessüm etti.Konuşmak için ağzını açtığında Jimin hemen atılmıştı.

"...gerçekten onunla konuşabilirim,ben istedim bunu,açıklarım.Sana kızmasın."

Sona doğru sesi kısıldığında Misun hafifçe kıkırdayıp Jimin'e yaklaştı.

"Jimin,endişelenme lütfen.Kızmadı bana aksine dışarı çıktığım ve mutlu olduğum için çok sevindi.Sana teşekkür etmeye hazırlanıyor."

Şaşkınlıkla dudakları aralanan omeganın yüz ifadesine güldü kadın.

"Ah,şey gerçekten mi kızmadı mı?Ben sandım ki Bay Joohyun öyle diyince sinirlenmiştir-"

"Hayır tatlım,öyle birşey imkansız ruh eşine kıyamaz o."

Hızlı hızlı konuşan omeganın sözünü kestiğinde Jimin,bir şok daha geçirmişti.

Ruh eşi mi?Yüzyılda bir görülen ruh eşi mi?

Bayan Misun,Jimin'in elini tuttu,gülümsedi.

"Merak etme oğlum,Jaesung baban öyle biri değil.Hadi şimdi git güzelce uyu yarın sana bizim tanışma hikayemizi anlatacağım."

Jimin,kendisi yüzünden kayınvalidesinin üzüldüğünü sandığı için üzülmüştü ama öyle birşey olmamıştı.

Başını sallayıp gülümsedi,ruh eşi konusunu merak etmişti.

"Pekala,iyi geceler anne~"

Kadın giden bedenin arkasından tebessüm edip karşılık verdi,ardından su almak için aşağı indi.

"İyi geceler Jiminie."

Jungkook'un ailesi iyi ya,ama aile olamadıklar 🥲

Dede sağolmasın😗

Jimin'in takımı👇🏻

Okuduğunuz için teşekkür ederim🌾🖤

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro