[10]
♧
Önden ilerlerken odaya girdiklerinde arkasından gelen eşine ne söyleyeceğini düşünüyordu Jungkook.
Bugün yaptığı doğru değildi ama yapmasaydı dedesi her şekilde öğrenir daha fazlasını yapardı.
Jimin'i o kadar sinirliyken -haklı olarak- ikna edemezdi,bu yüzden onu eve getirmek için Jeongsan'ı yani zayıf noktasını kullandı.
Acımasızcaydı.Bunu kabul ediyordu,eşinin sinirini ve sözlerini hakkediyordu.
İçeri girdiklerinde çalan telefonun melodisiyle Jimin yatakta uyuyan oğluna bakarken ellerini gözlerine götürdüğünü gördü,hızlıca sephanın üzerindeki telefonunu sessize aldı.
Yemeğe inen her aile ferdi,telefonunu yanına alamazdı.Yemeğe saygısızlıktı.
Eşinin uyanmaya hazırlanan oğlunun yanına geçtiğini gördüğünde sessize aldığı telefonunu açtı.
"Baba~"
Neşeyle konuştuğunda karşı taraf aynı şekilde ona cevap vermiş sevinçle kıkırdamasını sağlamıştı.
"Biz iyiyiz baba.Siz nasılsınız,benim güçlü kocaman alfa babam nasıl~"
Jeongsan'ın sesinden uyanamaması için balkon kapısını açıp ona imrenerek bakan kocasını arkasında bıraktı.
Jungkook,Jimin'in ailesine çok imreniyordu.Hayalindeki aile modeliydi.Samimi,sıcak,eğlenceli,güvenli.
Yüzündeki buruk gülümsemeyle mırıltılar çıkaran oğlunun yanağını okşadı.O an fark etmişti Jeongsan'ın yanaklarındaki küçük kısa kırmızı çizgileri.
Kendini iyice kötü hissederken eğilip iki tombul yanağa öpücük kondurdu.Bakışları balkona kayarken eşinin önünü göremeyecek şekilde güldüğünü gördü,elinde olmadan tebessüm etti.
'Keşke benimde kısa bir süre bile olsa iyi hissettirecek bir ailem olsa.'
Jimin,öyle güzel ve içten gülüyordu ki,sanki bugün yaşanan şeyleri o yaşamamış gibiydi.Saatlerce ağlamamış gibi gülüyordu.
Oda böyle olsun istiyordu,yaşadığı baskı ve şekillenme içerisinde mutlu olmak istiyordu.
Jimin onu mutlu edebilirdi ama o buna izin vermiyordu,hem yaptıklarıyla hem yapmadıklarıyla.
Balkon kapısının kapanma sesiyle düşüncelerinden sıyrılırken omega düz ifadesiyle yatağa oturup ayakkabılarını çıkardı ardından uzandı.Jeongsan'ı rahatsız etmeden kendine çekip sarıldı,gözlerini kapattıp bebeğinin hafiften hissedilen Vanilya kokusuyla huzurlu hissetti.
Jungkook,öylece kalakalırken kendini kötü hissetmişti,gözleri dolmak için yanmaya başlarken o 'alfalar ağlamaz' algısıyla büyüyen biri olarak Jimin'i tanıdığından beri her an ağlamaya hazır bir alfa olmuştu.
Jimin'i her an kaybedebileceği,üzdüğü,mutlu edemediği ve istediği hayatı ona veremediği için ağlamak istiyordu.
Bazen ona olan aşkının hakkını veremediğini düşünüyordu 'aşık biri böyle mi yapar?' diyordu.
Elinde olan birşey yoktu,şuanlık.
Yataktan kalkıp eşinin arkasına uzanmak için diğer tarafa adımladı.Yatağa oturup ayakkabılarını çıkardıktan sonra omeganın arkasına uzanıp iki kolunu beline sardı.
Jimin,omuzunu arkaya vurup onu istemediğini beden diliyle göstersede konuşmadı sessiz kaldı.
Alfa vazgeçmedi,ensesine yumuşak bir öpücük kondurup koku bezlerine burnunu bastırdı,biraz yatışmasını istiyordu.
"Özür dilerim..."fısıldadı çaresizce.Bu Jimin'in sinirini ve hayak kırıklığını asla geçiremezdi ama üzgün olduğunu bilmesini istiyordu.
Omega sessiz kaldı yine gözlerini açıp karşı duvara dikerken.Konuşursa tartışırlardı.Bunu istemiyordu,artık.
O yüzden başını eğip Jeongsan'ın saçını öptü.Belindeki kollar sıkılaşırken iç çekti.
"...yapmak istemezdim Jimin ama zorundaydım."
Burnundan soluyarak nefes aldı omega.Neydi zorunluluğu?
Eşini ve oğlunu bu malikane görünümlü zindan da yaşatmak mı?
Dedesi zorluyordu ama o bunu zorunluluk olarak görmeseydi bunlar olmazdı.Kendi kararlarını alabilecek iradeli biriydi gel gör ki yirmi sekiz yaşında bir hizmetli gibiydi,dedesinin hizmetkarı.
"Konuşmayalım Jungkook." uyarı dolu sesi kendini zor tuttuğunu gösterirken alfa dolmuş gözlerini kapatarak alnını sarı saçlara yasladı.
Sessiz ortamda sadece nefes sesleri duyuluyordu.Buda iyiydi,tartışma sesleri de yükselebilirdi.
♧
"İnelim mi?" yarım saat önce uyanan küçük bebeği kucağına alan omegaya sordu.
Jimin,birşey demeden kucağına aldığı oğluyla odadan çıktı.Alfa öylece kalırken dişlerini sıktı,sinirden değildi.Gözleri yanmaya başlamıştı yine.
Akşam yemeğinin üzerinde neredeyse iki saat geçmişti ve şuan haftada iki kez olan çay saatine iniyorlardı.
Jeon malikanesinde Pazar ve Çarşamba günleri tüm aile bir araya gelip çay içerdi.Kırk yıla aşkındır bu vardı.
Eşinin arkasından inen alfa merdivenleri sessizce inerken Jeongsan'ın omeganın kucağında arkaya dönmesiyle gülümsedi.
Küçük alfa kıkırdayıp ona el sallarken bu hareketine kıkırdayıp elini salladı.
Oturma salonuna geldiklerinde herkesin -Juwon yoktu,kimse bunu sorgulamıyordu,bu evde herşey gizli saklıydı- geldiğini görmüşlerdi.
Jimin,salona girmeden önce önüne geçen eşine -eşinden önce girmesi saygısızlık olurdu- Jeongsan'ı verip ikili koltuğa otururken Jungkook tekli koltukta oturan dedesine ilerleyip Jeongsan'ı yavaşça onun kucağına bıraktı.
Jeongsan kısa bir süre babasına dik dik bakarken birden bir kucağa bırakılmasıyla şaşkın bakışlarını yaşlı adama çevirdi,büyük gözleri şaşkınlıktan büyüdüğü için yavaşça eski haline gelirken büyükdedesine dik dik bakmaya başladı.
Jungkook,eşinin yanına oturduğunda hizmetliler çay servisine başlarken Jimin,özellikle eşinin servisinde oyalanan Vien'e sert bakışlar attı,bu diğer beta çalışanın olan Aeri'nin dikkatinden kaçmadı.
"Şunun bakışlarına bak baba."
Jungkook'un babası gülerek konuştuğunda yaşlı adam gülümsemişti.Jeongsan hala ona dik dik bakıyordu,bu omega onu kucağına almadan biteceğe benzemiyordu.
Jimin,tebessümle oğluna bakarken Jungkook babasına bakıyordu.Onun aksine o oğluyla ilgilendiği için mutluydu.
Yaşlı adam Jeongsan'ın saçlarını okşarken diğer eli küçük bebeğin belini destekliyordu.Jeongsan elleriyle kafasındaki eli itmeye çalışmasıyla herkes tebessüm etmişti.
Jungkook,abisinin durgun bakışlarını farketmişti.Asılan suratıyla bakışlarını zigonda duran çay sunumuna koydu.
Abisi çıkar için öyle bir insanla evlenmeyi hakketmiyordu,baba olmayı sonuna kadar hakkeden bir insandı ama bu olmamıştı.
Abisinden önce baba olmuştu,Junghyun bunları yaşamamalıydı.Tabi bu dedesi gibi bir etken varken imkansızdı.
Yaşlı adam,konuştuğunda herkes ona bakmıştı.
"Torunumun görünüşü Jungkook'a benzesede huyları Jimin'e benzeyecek gibi duruyor."
Jimin,bu cümledeki iğnelemeyi dibine kadar hissetmişti.
♧
Tabiki benzeyecek,sana mı benzesin dedelik🤨
17 MG'tım varken çarkı çevirdim 20 GB kazandım ksksksksksks son 4 yıldaki tek şansım🥳🤙🏻🎉
Okuduğunuz için teşekkür ederim🌾🖤
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro