Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

stalker

Evime giden yolun köşesini dönene kadar kendimi güvende hissetmemiştim ama küçük daireme girdiğim an mutfaktan burnuma güzel kokular gelmeye başladı. Albie her zamanki gibi favori fırınımıza uğramış olmalıydı.

"Alb─ Ah Ezekiel."

Yarı çıplak ve son derece iyi görünen Ezekiel Turner küçük mutfağımızda daha iri görünüyor ve gülümseyerek bana bakıyordu.

"Selam Ariel, bu sabah güzel kareler yakalayabildin mi?"  Onun etkileyici görünüşü yüzünden mi yoksa aç olduğum için mi bilmiyorum ama karnım hafifçe guruldadı ve utangaç şekilde güldüm. Ezekiel da gülerken fotoğraf makinemi mutfak tezgâhına yerleştirdim. "O eski makine ile ne yapıyorsun?"

"Dün yenisini kırdım." Bir sandalye çekip oturdum. Bana bakarken donut dolu kabı önüme itti. "Sen neden buradasın?"

"Şey," dedi geri yaslanıp. "Albie kafayı fena çekti ve onu buraya taşımak zorunda kaldım."

Ona bakmaya devam ederken güldüm.

"Kustu."

"Bazen onunla neden arkadaş olduğumu merak ediyorum," dedim gülerek. "Tek sebebi on yılımı onunla geçirmem olamaz."

O da güldü ve sonra uzanıp makinemi aldı. Normalde insanların makinemi kurcalamasından hoşlanmazdım ama Ezekiel'in bir bakış açısı vardı. Ondan pek haz etmesemde o bakış açısı hoşuma gidiyordu.

"Aslında bu sabah delinin biriyle uğraştım ve neredeyse bir taksi tarafından eziliyordum."

Bunu ona neden söylemiştim bilmiyorum ama Ezekiel elindeki makineyi bırakarak bana baktı.

"Ne? Sen iyi misin?"

"Ben iyiyim." Nefes alıp anlatmaya koyuldum. "Dallamanın teki dün bana çarptı ve makinemi kırdı. Sonra bugün de parkta beni rahatsız etti ve onu çektim sanıp makinemi almak istedi! Sonra beni caddeye─ Neden gülüyorsun?"

Ezekiel gülmesini durdurup biraz toparlanırken kaşlarımı çattım.

"Biraz önce dallama mı dedin?" Tekrar gülmeye başlarken Albie içeri girdi ve saçlarımı karıştırıp boş sandalyeye oturdu. "Biraz önce dallama dedi."

"Ari'ye küfretmeyi öğretmemiz lazım."

"Siktir git Albert."

Albie sahte bir şaşkınlıkla bana bakarken elini kalbine koydu.

"Seninle gurur duyuyorum bebeğim."

Donutumu alırken ona el hareketi çekip kalktım ve odama ilerledim. Arkadaşım tam olarak bir sik kafalıydı. Ezekiel gibi bir tiple nasıl arkadaş olduğunu anlamıyordum. Ezekiel daha ciddi ve dikkatli bir insandı. Beraber dışarı çıktığımızda bile mekanları hep o seçerdi, parayı da o öderdi ve asla sarhoş olmazdı. Eh, sanırım bu Albie'nin işine geliyordu çünkü ayık gezdiği zaman günün onda biri falandı.

Yatağıma uzanırken aklıma Louis geldi. 

Bu çevrede oturuyor olmalıydı, yoksa dünyanın en kalabalık şehirlerinden birinde bugün de denk gelmemiz imkansızdı. 

O aptalı düşünmeyecektim.

Gülümsemesi ve mavi gözlerine rağmen.

Uzandığım yerden kalkıp kitaplığıma ilerlerken aklıma çektiğim fotoğraf geldi. O şirin köpeğin fotoğrafını mutlaka paylaşmalıydım.

Kameramı almak için odamdan çıkıp mutfağa ilerledim Ezekiel ve Albie'nin gergin konuşmalarını duyunca içeri girmedim.

"Sakladım diyorum ya Ez, kimse bulamaz."

"Eğer onlar birinin eline geçerse seni sike sike öldürürüm Albie. Anladın mı beni?"

Siktir, neyden bahsediyorlardı bilmiyorum ama Ezekiel'in ses tonu mideme kramp girmesine sebep olmuştu.

"Odama sakladım, Ariel zaten oraya girmez. Girse de karıştırmaz ki odamı, kasma bu kadar kanka."

Beni fark etmelerine izin vermeden hiçbir şey duymamış gibi yapmaya çalışarak içeri girdiğimde ikisi de bana döndü.

"Kameramı alacaktım," dedim tezgahdaki kameramı alarak. "Eee siz burada mı takılacaksınız?"

"Beni evden atıyor musun?" dedi Albie hızla.

Gülümseyerek ona sarıldım ve yanağına bir öpücük bıraktım.

"Hayır ama Ezekiel'i kovabilirim. En iyi arkadaşımı çaldı."

Ezekiel gülerek ellerini kaldırırken bende kollarımı Albie'den çektim. Mutfakta tuhaf bir sessizlik oluşurken ikisinin de gitmemi beklediğini fark ettim.

"Ben duşa gireceğim. Odamdaki banyoda."

"Gelmemi ister misin?"

Şaşkınca Ezekiel'a baktığımda Albie ona kenarda duran su şişesini attı.

"Ariel kırmızı çizgim Ezekiel, onunla böyle konuşma."

Gülerek onun yanağını sıktım. Albie böyleyken onu çok seviyorum. O ikisi yapma bir şekilde maç sohbetine dalarken bende mutfaktan çıktım ve çıkar çıkmaz gülümsememi yüzümden sildim. Aptal Ezekiel Turner.

Odama girip kapıyı kapattığımda dolabımdaki zulamdan kendime bir cips ve soğuk çay alıp yatağa kuruldum. Aklım Albie'nin ne gibi bir pis işe bulaştığında ve ona nasıl yardım edebileceğimdeydi ama son günlerde yeterince strensliydim ve bunun bende hiç iyi bir şeye yol açmadığını bilecek kadar kendimi tanıyordum.

arielsworld: herkese iyi cumartesiler! bu ufaklığa bir an için sahiptim :(

Anında birkaç bildirim gelirken arkama yaslanıp bildirimlere bakmaya başladım.

loulou: ama daha sonra çok yakışıklı birini buldum 😏

Şaşkınca ekrana bakarken o olduğunu fark ettim. Adının üzerine tıklayıp profile girdiğimde herhangi bir fotoğraf ya da takipçi yoktu. Sırf beni daha da sinirlendirmek için hesap mı açmıştı?

arielsworld: Bana bak dallama

arielsworld: Peşimi bırak

loulou: Bana dallama demene gerek yok ben adımı söyledim

arielsworld: Neden her zaman asıl noktayı kaçırıyorsun?

arielsworld: APTAL DALLAMA

loulou: Tam da senden özür dileyecektim

loulou: Şansını kaybettin

arielsworld: Özrünü götüne sok :)

loulou: Üç buçukta, parkta buluşalım

arielsworld: Neden seninle buluşmak isteyim?

loulou: Özrümü götüme bizzat senin sokmanı istediğim için :)

"Piç." Dedim telefonu yatağın diğer tarafına fırlatırken. Bacaklarımı kendime çekip acılı cipsimi alırken parkta olanlar aklıma geldi ve tekrar sinirlendim.

Sonra aklımda dün geldi. Makinemin kırılması.

Sakin ol Ariel, sakin ol kızım.

Cumartesi sabahımı mahvetmişti. Üstelik neredeyse ölmeme sebep olacak kadar beni kendine kızdırmıştı.

O özrü cidden götüne sokacaktım.



***

AY ARKADAŞLAR DATE GELİYORRRRR SĞVJSPFLSĞFLDĞFDĞDŞELD

yorumlarınız beni çok mutlu ediyor, bende yazmaktan dolayı çok mutluyum ve bundan sonra bölümleri biraz daha uzun tutacağım

sevgilerle

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro