
5: kara delik
Bir kara deliğin içinde gibiydim. Durmadan düşüyordum ve durmadan sancılarım tekrar ediyordu. Aklımı yitirmeye başladığımı tüm vücudumda hissediyordum, zihnim tamamen boştu.
Dünyanın yörüngesinde oradan oraya savrulan bedenim kendini yine aynı yerde buluyordu. Küçük dağınık salonumda.
"Elindeki şişeyi bırak artık."
"İstemiyorum."
"..."
"Burada ne işin var? Burası gerçek dünya. Burada olmaman gerekirdi!"
Şiddetle elimdeki şişeyi kenara bırakıp Taehyung'a döndüm.
"Sikeyim artık ne gerçek bilemiyorum!"
Taehyung bir iki adımda bana ulaştı, eğilip ellerimi tuttu.
"Namjoon.. buradasın. Evindesin.
Sana yardım edeceğim sadece bana güven. Seni seviyorum."
Kendime engel olamıyordum. Taehyung'a hâlâ aşıkken onu kendimden uzak tutamıyordum, tek yaptığım ondan uzaklaşmaya çalışırken ona daha çok yakın olmaktı.
Onu her şeyimle isterken aynı zamanda yalnız kalmak istiyordum. Varlığına doyamıyor, yokluğuna özlem duyuyordum.
"Benden nefret etmeni istemiyorum. Buna engel olamıyorum, ama yemin ederim sana yardım edeceğim. Böyle olmana dayanamıyorum."
"Neden gittin? Sana ihtiyacım varken neden gittin?"
Ellerim, ellerinin arasında titriyordu.
"Bunu ben istemedim. Gitmeliyim, yine gele- her neyse. Hoşça kal."
Gözlerimi açıp kapattığımda Taehyung gitmişti.
İlaç biteli çok olmuştu, dozları kontrol altına almama rağmen bunu durduramamıştım.
Kenardaki bira şişesini alıp ağır ağır yudumlamaya devam ettim. Ayağa kalkıp sendeleyerek masama ilerledim, telefonumu ve araba anahtarımı alıp kapıya ilerledim.
Tek istediğim kafamı dağıtmaktı, her şeyden uzaklaşıp biraz olsun kendimle baş başa kalmak istiyordum.
-
Yine ben,
Başta ficin sonunu daha farklı hayal etmiştim. Ama sanırım onları ayırmamalıyım
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro