Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

||77

Gecikmeden dolayı çok özür dilerim bebekler.

Bol yorum bol vote istiyorum sizlerden,iyi okumalar 🥰❤️❤️

___

Eskiden yaptığımız pişmanlıkları günümüze,hatta gün yüzüne çıkarmanın saçmalığını yaşıyorum son bir kaç gündür.
Dalga geçer gibi ezikçe,hangi kafayla yaptığımızı bilmediğimiz saçma pişmanlıkları ulu orta herkese sunmak.Bu kişiye yapılan bir hadsizlik değil rezaletlik hiç değil aksine,bunu yapan karşı tarafın iğrençliği ve sahteliğiydi.
Ne desek ne yapsak elimizden bir şey gelmez ya bazen,oturup seyretmekten başka hiçbir işimiz olmaz bazen.
Böyle olmamalıydı,Hiç beklediğim gibi çıkmadı,nefret ettim,keşke yapmasaydım,keşke böyle olmasaydı dediğim bütün kelimeler bir sorunda toplanmış,beynimi kemiriyordu.
Ben bunu hak edecek hiç bir şey yapmadım diyorum sonra kendi kendime.
Ben buyum.
Sadece buyum.

Deterjan moleküllerini mikroskobik olarak ayrıştırıp incelerken laboratuvar kapısı aniden açıldı.
"Yasemin,bir adam geldi seni soruyor."

"Kimmiş? İşim var meşgulüm görmüyor musun?"

"Kim olduğunu bende bilmiyorum,acil olduğunu söyledi baya agresif görünüyordu."

Sıkıntılı bir nefes verdim burnumdan.
Allahım sabır ver yarabbim.
Nefret ederdim işimin bölünmesinden.Elimdeki malzemeleri bırakıp tıbbi maskeyi yüzümden çıkararak hızlı adımlarla dışarıya çıktım.

Otomatik kapı her iki yanımdan beni görüp açıldığında koridorda adım atar atmaz biri tarafından çekiştirildim.O anki şokla ''Noluyor lan!'' deyivermişim. Karşımdaki Anıldı. 

İyice sinirlerim hoplamış ve üstümdeki şaşkınlığı atamadan koluna bir tane patlatmıştım.''Sen nasıl buldun burayı hain! beni mi takip ediyorsun yoksa?!''Gözlerinin  altı mosmor ve çökmüştü. Belli ki İlaç etkisindeydi. Bu halde buraya geldiğine inanamıyordum.''Yaptıklarının bedelini ödeyeceksin!'' dedi resmen burnundan soluyup sinirle tıslarcasına konuşarak.''Allahından bul.Fotoğraflarımı yayarken iyiydi.Ailem var benim be ailem! Hele bir daha bana karşı bir açığınızı yakalayayım ne yalanlar söylüyorum da gör!''

Yanağımda apansız bir acı ve yanma hissederek başım olduğu yerde savrulmuştu. Bana sert  ve oldukça kuvvetli bir tokat atmıştı.Canım öylesine yanmıştı ki bir an beynimin yerinde olup olmadığını kontrol etmeden duramadım.Boğazımı aniden sıkarak beni duvarla kendi bedeni arasında sıkıştırdı.''Orospu çocuğu da seni kendisine benzetmeyi başarabilmiş sonunda.Sürtüğün teki olmuşsun Yasemin.''

''Sürtük senin annen olsa gerek...'' derken cümlelerim yarıda kaldı.Boğazımı öyle bi sıkıyordu ki yardım istemek dahi o anlarımda aklımın ucundan dahi geçmiyordu.Sanki olduğum yerde ya geberecektim ya geberecek...''Seni sevdim Yasemin.Seni çok sevdim,neden beni istemedin?''

Artık ne cümlelerine nede sorularına yanıt verecek halim vardı.Suratım patlayacak gibiydi ve ben çırpınmaya başlamıştım.''O yatakta Polat'ın yerinde ben olabilirdim Yasemin.Şu ağzımın kokusunu duyuyor musun? Açlıktan bok gibi kokuyor değil mi Yasemin.Bir kere bile merak ettin mi beni konuşsana,söylesene?'' cümlelerinden pislik akarken durumumun haline ağlamaya başlamıştım.Boğazımı sıkmayı biraz daha hafifletse de dizlerimde derman kalmamıştı.Sadece öksürerek ''Siktir git'' diyebildim.Başından beri olmamıştık ki neyini sevip isteyecektim be çocuk.

''Çok yanlış şeyler yapıyorsun sürtük.Hemde çok.'' Bedenim serbest kaldığında yere kapanmamak için duvara tutundum.Belli ki bana kendince ceza vermeye gelmişti. Hızlı adımlarla yanımdan ayrılırken boğazımdaki gıcıklık giderek arttı.Ardı ardına öksürmeye ve öğürmeye başlamıştım.Yavaş adımlarla lavaboya girerek yüzüme soğuk su çarptım.Boğazlarım inanılmaz kızarmıştı ve aynı şekilde yanağımda,bildiğin dayak yemiş  ve öylece savunmasız kalmıştım.Sinirden yumruğumu dişlerime götürerek iyice ıssırdım elimi.Gerizekalı Yasemin! Aptal Aptal!! kendine böyle bir şeyim yapılmasına nasıl izin verirsin nasıl! Göz yaşlarıma hakim olmadım,durmadan yanaklarımdan süzüldüğünde kendimi daha önce hiç bu kadar ahmak hissetmemiştim.

Laboratuvara geri döndüğümde daha sakindim.Az önce bana Anıl'ın geldiğini haber veren meslektaşım Ayça ''İyi misin Yasemin.O adam sana bir şey yapmadı inşallah.Tipinde hayır yoktu çünkü.'' gözlerine güçlükle baktığımda boynumdaki son hali görüp gözlerini büyüttü.''Bu nasıl oldu.O yaptı değil mi? Kim bu piç ya seninle derdi ne Yasemin neden bağırmıyorsun keşke bende geleydim yanında ah!'' benden daha çok telaşlanan iş arkadaşıma ''Ayça sakin ol.Önemli biri değil,hatta hiç değil.Hikaye çok uzun daha sonra anlatırım sana.Ama ben iyiyim merak etme.''

İkna olmamış gibi gözlerini daha da büyüterek ''Nasıl iyisin neden polisi aramıyoruz  Yasemin şu yüzüne bak buz gibi.'' Dudaklarımdan bir nefes koyuverip ona bir yandan hak verdim.Aslında olması gerekeni yapmamızı söylüyordu fakat o kadar hissiz  ve boştum ki şu an.Belki de haber verirsem herşey daha da mahvolabilirdi.''Korkulacak bir şey yok.Bir daha böyle bir şey olmayacak emin olabilirsin.'' o sırada sakince işimi yapmaya devam ediyordum. Anıl hiç bir kadına böylesine vuran şiddet uygulayan bir adam değildi.O sadece lanet bir ilaç etkisindeyken bunları yapmıştı ve muhtemelen yarında ne yaptığını hatırlamayacaktı bile.Ayça sabır dileyerek huzursuz bir şekilde işine devam ederken içimin kan ağlamasını durduramıyordum. Polat'a ne diyecektim? Anıl'ı lime lime doğrardı ki bu bir gerçek...

 Mesaim bittiğinde önlüklerimden kurtulup ellerimi güzelce yıkayıp dezenfekte ettim. Sarı saçlarımı tokadan kurtarıp özgür bıraktım ve dudaklarıma bir parlatıcı sürdüm.Aşk-ı Memnudaki Nihal'İn parlatıcısı kadar olmasa da dudaklarımı güzel ve canlı gösteriyordu.

Sonbahara yavaş yavaş yaklaştığımız aylarda üzerime aldığım kot ceketimi de giyip çalıştığım yerden  ayrılığımda gözlerim Polat'ı aradı. Çıkışta beni almaya geleceğini ve onu beklememi söylemişti. O sırada siyah bir Range Rover park alanına yanaştı.İçimdeki güven dolu aşkla sevdiğim adama doğru ilerdim. Geldiğine öyle sevinmiştim ki dudaklarını delicesine öperek parlatıcımı bulaştırdıktan sonra sıkıca sarılmayı dört gözle bekliyordum.Bu yüzden yanına hızlı adımlarla ilerledim. 

O da arabadan indi ve kalbim bir an teklemesine sebep olacak bir havayla bana baktı.Güneş gözlüklerini takmış,üzerinde kalıp gibi duran bej rengi beyaz gömlek uyumu takım elbisesiyle bana ben buradayım diye bağırıyordu.Ve en sevdiğim...

Elinde tuttuğu kocaman bir gül demeti..

Kollarına atıldığımda''Merhaba Meleğim.'' demesiyle içim sıcacık olmuştu. İstisna yok,bu adam benim her şeyimdi. 

''Merhaba aşkım,ne kadar güzel güller bunlar böyle.Teşekkür ederim.'' elinden çiçek demetini nazikçe alarak burnuma götürdüm ve o mis kokuyu içime çekerek ciğerlerime bayram ettim. ''Hiç bir şey senden daha güzel olamaz hanımefendi. Bunu unutmazsan sevinirim.'' demesiyle sözlerine de kendisine de hayran kaldığım adam giderek gözümün önünde romantikleşiyordu sanki.Bir kahkaha atarak ''Teşekkür ederim Polat bey'' dedim.Yakında her yerimden aşk fışkıracaktı sanırsam, bir adamı hiç bu kadar delicesine sevmemiş bağlanmamıştım.O kadar emindim ki yaptıklarımdan ve cesaretime o kadar çok şükrediyordum ki, ben bu adamla yaşlanacaktım kafaya koymuştum.Dudaklarıma etkili bir öpücük kondurup arabanın kapısını binmem için açtı;

''Buyrun Yasemin hanım.Sizi harika bir yere götürüyorum.'' 

BÖLÜM NASILDI?

DÜŞÜNCELERİNİZİ BEKLİYORUM ARKADAŞLARR 

YB'DE GÖRÜŞMEK ÜZERE.. 

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro