||66
Merhaba Arkadaşlar💕
Uzun zaman oldu gerçekten,buralarda bayadır yoktum.
Kitaplarım ve sorumluluklarımın olduğunu biliyorum,boş kalan her anımda yazıyorum.Ama sadece yazıyorum :))
Şu sıralar kendi kendime garip bir alışkanlık edindim.
Bölüm biriktiriyorum.
Yani hali hazırda yayınlanmayı bekleyen bir sürü bölümlerim olsun diye.
Zaman sıkıntısı yaşamamaktı amacım.
Ama belli ki yanlış yoldan gidiyormuşum,döndüm hemen :D
Artık söz vermek istemiyorum çünkü size karşı çok mahçup oluyorum.
Bu sıkıntıyı en kısa zamanda ortadan kaldıracağım.
*bu arada,bu kitap hakkında düşüncelerinizi bu satıra belirtirseniz çok sevinirim,en azından benim iyliğim için,hata yapmaya hala daha meyilliyim çünkü*
Bölüme geçelim.
İyi okumalar...
_
Bazı durumlar vardır ki farklılaşır,bambaşka bir hal alır olaya göre.
Sıkıştığını,bir yere kadar arada kaldığını hissedersin.
Hemen herşeyin olabilmesi için çabuk ve aceleci davranırsın.
Aşk gibi.
Onu hemen istemek gibi.
Nefesin daralır engeller yüzünden.Ah şu engeller Yasemin.
Bi bırakmadı peşini..
Anonim olarak başladığın bu işte,şimdi de zararlı mı çıkacaksın şimdi?
Zehir gibi ciğerlerime havayı iyice doldurarak,ince topuklularımın zeminde yaptığı sesle salona girdim.
Herkes sofradaydı.
Elimdeki çantayı resmen fırlatıp bir köşeye attım ve uzun mesafe olan yemek masasına yürümeye devam ettim.
Polat'ın bana olan bakışlarının farkındaydım fakat artık bakamıyordum bile.
"Kızım hoşgeldin." Masada bir tek babamın sesi duyulmuştu.
Ayrımcılık yapmam ne kadar doğru olurdu bilmiyorum.Ama en çok babama düşkün ve en çok ona güveniyor ve seviyordum.
Çocukluğumdan beri değişmeyen tek huyumdu.
"Hoşbuldum Babacım."
Yanağına bir buse kondurup sırtını sıvazlayarak yanında boş olan sandalyeye oturdum.
Gözlerim bir an Polat'a kaydı.Gergin omuzları son derece de sinirli olduğunu kanıtlar biçimdeydi.
"Yasemin? Eline ne oldu senin?"
Allah Kahretsin!
Sarmayı unutmuştum!
"Imm,şey bilirsin işte" yutkundum,"Her zamanki sinirli ve cadılık hallerim.Arkadaşlarla kavga ediyoruz son günlerde"
"Erkek fatma" Rezzan'ın dalga içeren sözcükleri masada dağılırken ona tehlikeli bir bakış attım.Asla altında kalmazdım.
Biliyorsunuz,Bir Yasemin klasiği.
"Tam tersine canım" dedim yapmacık bir gülüşle "Senden daha bakımlı ve kokoşum gördüğün gibi.Ayrıca Erkek fatmaysam da bununla gurur duyuyorum.En azından kafama koyduğum şeyleri çok kolay elde edebiliyorum."
Babamın uyarıcı öksürüğüyle tabağıma konulan yemekleri yemeye başladım.
Polat'a yeniden baktığımda gözleri,duvara vurmaktan harap olmuş elimde sabitlenmişti.
Hatta bir ara dişlerini de yumruklarını sıktığını fark etmiştim ama onun yüzüne de pek fazla bakamıyordum bu gece.
Gecenin ilerleyen saatlerinde sohbet iyice koyulaşmıştı.
Ve ben hala susmakla hükümlüydüm.
"Ben Rezzanın hamile olduğuna inanmıyorum efendim."
Rezzan çatalını sertçe tabağına çarpmıştı.
"Bana elinde bir delille gelmedi.Artık bana o kadar çok yalan söylüyor ki inanamıyorum bile."
Bu muhabbeti dinlemek istememem gayet doğal değil miydi sizce?
"Onu size karşı kötülediğim için üzgünüm ama bu toplanışın bile bir fayda edeceğini düşünmüyorum."
Polat elini kravatının önüne koyup sofraya girmesini engelleyerek ayağa kalktı.
Rezzan dolu gözlerle anneme bir şeyler yap dercesine bakarken babam baştan aşağıya kaynar sular dökülmesine sebebep olacak bir soru sormuştu.
"Polat,yoksa hayatında yeni birisi mi var?"
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro